NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

YENİ BİR SİSTEM YENİ DÖNEM

Türkiye halkı 16 Nisan pazar günü çok önemli bir demokrasi sınavı verecek. 18 maddeli anayasa değişikliği halkoyuna sunulacak. Eğer bu tasarı yapılacak referandumla kabul edilirse rejim değişikliği Değilse bile ona benzer bir şekilde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adını alacak yeni bir yönetim olacak. Böylece Devrim niteliğinde bir süreç başlayacak. Hatta oluşacak olası bu yeni dönem üçüncü cumhuriyet dönemi olarak nitelenebilir. Çünkü Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından 1923 te kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devletini 94 yıllık tarihi süreç içerisinde geçtiği önemli aşamalardan dolayı Bölümler şeklinde değerlendirmek sanırım doğru olabilir. Bu nedenle ilk kuruluş dönemine birinci cumhuriyet diyebiliriz. Padişahlık devrilmişti ama ülkeye özgü koşullardan dolayı sanayinin olmadığı feodal bir toplumda niyet demokrasi de olsa demokratik bir yönetime geçilemezdi. Çünkü serbest bir Seçim yoktu. Milletvekilleri meclis başbakan tek adam Atatürk sonra gelen ikinci adam İsmet İnönü tarafından atanırdı. Cumhuriyetin bu ilk dönemi 1950 ye kadar devam etti. Bu tarihte demokrasiye geçilir. Yapılan seçimde yeter söz milletindir sloganıyla Merhum Başbakan Adnan Menderes liderliğinde Demokrat parti büyük bir Oy çoğunluğuyla iktidara gelir böylece nicelik ve nitelik olarak cumhuriyet farklı bir döneme geçer. Bu yeni döneme düzene ikinci cumhuriyet dönemi demek mümkün. İşte şimdi yapılacak oylama da cumhuriyetin birinci ve ikinci dönemini büyük ölçüde yasal şekilde değiştirecek tasarı bir bakıma referandumda Halkın onayına sunulacak. Eğer Türk halkı çoğunluk olarak evet derse yeni bir sisteme yeni bir döneme geçecek. İşte Bu dönemi üçüncü cumhuriyet dönemi olarak nitelemek herhalde yanlış olmasa gerek. Çünkü olası bu yeni sistemde birinci ve ikinci cumhuriyet olarak adlandırdığım dönemlerde var olan askeri vesayet tümüyle sona eriyor. Darbe ihtimali ortadan kalkar deniliyor. Cumhuriyetin her iki döneminden farklı olarak bu yeni sistemde Başbakan olmayacak. Cumhurbaşkanı yürütmenin başı ve partili olarak bakanları bizzat kendisi atayacak hükümeti kuracak. Ülkeyi kendi seçtiği bakanlar kuruluyla yönetecek. Ama toplumun ve aydınların bir kesimi oluşacak yeni sistem hakkında kaygı taşıyor, itiraz ediyor. Eleştirinin temel noktası Yeni anayasa düzenlemesinin tek adam rejimi getirerek yargı bağımsızlığının güçler ayrılığının ihlal edileceği cumhurbaşkanın partili olması, meclis yenilenmesine karar vermesi istediği kararnameleri çıkartma yetkisinin verilmesi olağanüstü hal kararının verilmesi şeklinde özetlenebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar kanadı bu eleştirilerin doğru olmadığını belirtiyorlar. Aksine yargının bağımsız ve tarafsız olacağını meclis fesh yetkisinin olmadığını kararnamelerin anayasa ve yasaların aksine çıkarılmayacağını, tek adam olacak eleştirisinin doğru olmadığını söylüyorlar. Sonuç olarak değişikliğe halk karar verecek. Referandum demokrasilerde insanların demokratik haklarıdır. Türkiye halkı tercihlerini evet veya hayır şeklinde kullanacaktır. Bu tercihlerden dolayı yurttaşları suçlamak etik değildir. Önemli olan bu çok önemli referandum ‘un ayrışma ve kutuplaşma getirmesin. Kazanan demokrasi olsun.
Ekleme Tarihi: 11 Nisan 2017 - Salı

YENİ BİR SİSTEM YENİ DÖNEM

Türkiye halkı 16 Nisan pazar günü çok önemli bir demokrasi sınavı verecek. 18 maddeli anayasa değişikliği halkoyuna sunulacak.

Eğer bu tasarı yapılacak referandumla kabul edilirse rejim değişikliği Değilse bile ona benzer bir şekilde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adını alacak yeni bir yönetim olacak.

Böylece Devrim niteliğinde bir süreç başlayacak.

Hatta oluşacak olası bu yeni dönem üçüncü cumhuriyet dönemi olarak nitelenebilir.

Çünkü Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından 1923 te kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devletini 94 yıllık tarihi süreç içerisinde geçtiği önemli aşamalardan dolayı Bölümler şeklinde değerlendirmek sanırım doğru olabilir.

Bu nedenle ilk kuruluş dönemine birinci cumhuriyet diyebiliriz.

Padişahlık devrilmişti ama ülkeye özgü koşullardan dolayı sanayinin olmadığı feodal bir toplumda niyet demokrasi de olsa demokratik bir yönetime geçilemezdi.

Çünkü serbest bir Seçim yoktu.

Milletvekilleri meclis başbakan tek adam Atatürk sonra gelen ikinci adam İsmet İnönü tarafından atanırdı. Cumhuriyetin bu ilk dönemi 1950 ye kadar devam etti.

Bu tarihte demokrasiye geçilir. Yapılan seçimde yeter söz milletindir sloganıyla Merhum Başbakan Adnan Menderes liderliğinde Demokrat parti büyük bir Oy çoğunluğuyla iktidara gelir böylece nicelik ve nitelik olarak cumhuriyet farklı bir döneme geçer. Bu yeni döneme düzene ikinci cumhuriyet dönemi demek mümkün.

İşte şimdi yapılacak oylama da cumhuriyetin birinci ve ikinci dönemini büyük ölçüde yasal şekilde değiştirecek tasarı bir bakıma referandumda Halkın onayına sunulacak.

Eğer Türk halkı çoğunluk olarak evet derse yeni bir sisteme yeni bir döneme geçecek. İşte Bu dönemi üçüncü cumhuriyet dönemi olarak nitelemek herhalde yanlış olmasa gerek.

Çünkü olası bu yeni sistemde birinci ve ikinci cumhuriyet olarak adlandırdığım dönemlerde var olan askeri vesayet tümüyle sona eriyor. Darbe ihtimali ortadan kalkar deniliyor.

Cumhuriyetin her iki döneminden farklı olarak bu yeni sistemde Başbakan olmayacak. Cumhurbaşkanı yürütmenin başı ve partili olarak bakanları bizzat kendisi atayacak hükümeti kuracak. Ülkeyi kendi seçtiği bakanlar kuruluyla yönetecek.

Ama toplumun ve aydınların bir kesimi oluşacak yeni sistem hakkında kaygı taşıyor, itiraz ediyor. Eleştirinin temel noktası Yeni anayasa düzenlemesinin tek adam rejimi getirerek yargı bağımsızlığının güçler ayrılığının ihlal edileceği cumhurbaşkanın partili olması, meclis yenilenmesine karar vermesi istediği kararnameleri çıkartma yetkisinin verilmesi olağanüstü hal kararının verilmesi şeklinde özetlenebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar kanadı bu eleştirilerin doğru olmadığını belirtiyorlar. Aksine yargının bağımsız ve tarafsız olacağını meclis fesh yetkisinin olmadığını kararnamelerin anayasa ve yasaların aksine çıkarılmayacağını, tek adam olacak eleştirisinin doğru olmadığını söylüyorlar.

Sonuç olarak değişikliğe halk karar verecek.

Referandum demokrasilerde insanların demokratik haklarıdır.

Türkiye halkı tercihlerini evet veya hayır şeklinde kullanacaktır. Bu tercihlerden dolayı yurttaşları suçlamak etik değildir.

Önemli olan bu çok önemli referandum ‘un ayrışma ve kutuplaşma getirmesin. Kazanan demokrasi olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.