Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçen gün, Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta "Burası bir yargı ülkesidir yargı bu konuda ne derse ona uyarız" dedi.
Bu demeç bazı kesimler tarafından eleştirildi. Zira demokratik bir devlet yalnız yargıdan oluşmaz. Kuvvetler ayrılığına dayanır. Yasama, yürütme ve yargıdan oluşur. Üçlü yönetim biçimidir.
Sayın cumhurbaşkanı, Demirtaş sorusuna vermesi gereken cevap yargı ülkesi değil burası bir hukuk devletidir demesi daha doğru olurdu. Çünkü sadece yargı yetersiz olur.
Nitekim bu haberi veren iktidar yanlısı A haber tv sunucusu yargı ülkesi deyimiyle birlikte, Erdoğan'a atfen hukuk devletidir deyimini kullandı.
Bence sunucu doğru yaptı. Yargının niceliği değil niteliği önemlidir. Yargının verdiği herhangi bir karar, hangi konu olursa olsun, ister adlı davalar, ister, ekonomik, sosyal siyasal davalar olsun, hukuk'a dayalı olmasıdır.
Bundan dolayı yargı devleti değil, esas olan hukuk devleti önem teşkil eder. Yasama ve yürütmenin temelli bağımsız yargı, tüm toplumun güvencesidir.
Hukuktan yana tarafsız olan yargı önünde sıradan bir vatandaşla bir devlet başkanına ayrım yapılmadan aynı muamele yapılır. Çünkü hukuk bir gün herkese lazım olur. Yargının verdiği adil kararlar tartışılmaz.
Yargı devletin hiç bir kurumuna bağımlı olmaz. Yargı mensuplarının giydikleri giysinin düğmesiz oluşu buna işarettir. Yargı salonlarında
Mülkün yani, devletin temeli adalettir yazısı bulunur.
Elbette suç ve ceza diyalektiği işlemelidir. Suç cezasız kaldı mı hak hukuk biter. Ancak klasik bir söz vardır: kim olursa olsun herkes kanun önünde eşittir. Değerli olan bunun pratiğe yansımasıdır.
Yargıya siyasal müdahaleler, yanlı siyasal kararlar getirir, bu da güçler ayrılığını zedeler. Güçlerin birliğini getirir. Türk yargısının
Selahattin Demirtaş hakkında verdigi mahkumiyet kararı Avrupa insan hakları mahkemesi AHİM tarafından yanlı görülerek kabul edilmedi.
Yüksek mahkeme Eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 6 Ekim- 9 Ekim 2014 Kobani olaylarını teşvik ettigi suçlamasıyla açılan davada Ankara 22. Ağır ceza mahkemesinin 16 mayısta 2024 te 42 yıl ceza verme kararını bozdu.
2. Nolu AHİM dairesi Demirtaş hakkında Kobani olayları ile ilgili suç işlediğine dair yeterli kanıt olmadığını, Ankara mahkemesinin verdiği kararın siyasi nedenle verildiğini belirtti. Bundan dolayı derhal tahliyesi istendi. AHİM'in verdiği beraat kararı, Ankara 22. Ağır ceza mahkemesinde görüşülecek ve bir karar verilecek, kararın muhtemelen tahliye olması yönünde olması bekleniyor. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 90. Madde Avrupa insan hakları mahkemesinin verdiği kararlar, Türk yargısının verdiği kararların üstünde belirleyici olduğunu belirtir. Türkiye Avrupa devletleri insan hakları sözleşmesini kabul ettiğine dair imza atmıştır.
Devletler, Hukuk ve adaleti, demokrasi yönetimli başka ülkeler istediği için değil, kendi halklarının hakları için istemeleri, talep etmeleri daha doğru ve değerli olur.
Doğrusunu demek gerekirse, halkta, AK Parti iktidarının son yıllarda yargı konusunda tarafsız davranmadığı algısı bulunuyor. Bunun somut kanıtları DEM parti ve son olarak CHP belediyelerine yönelik kayyım atamaları hakkında hukukun ihlal edildiğine dair emareler var. Anayasa mahkemesinin verdiği kararların iktidar tarafından uygulanmadığı bunun somut kanıtıdır. Belediye başkanlarının suç işledikleri, rüşvet aldıkları yönünde iddiaların belgeler oluşmadan tutuklanmaları yargıya siyasi müdahale olduğunu akla getiriyor.
Hukuki olan, ister belediye başkanı ister halktan biri olsun, elde yeterli kanıt olmadan tutuksuz yargılamak esas olmalıdır. Halkımızın geleneksel olarak yargıya güveni vardır. Bundan dolayı şeriatın kestiği parmak acımaz demiştir. Önemli ve değerli olan güvenin devam etmesidir.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 1145 kez okundu.
YARGI ÜLKESİ HUKUK DEVLETİYLE ANLAM KAZANIR
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçen gün, Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta "Burası bir yargı ülkesidir yargı bu konuda ne derse ona uyarız" dedi.
Bu demeç bazı kesimler tarafından eleştirildi. Zira demokratik bir devlet yalnız yargıdan oluşmaz. Kuvvetler ayrılığına dayanır. Yasama, yürütme ve yargıdan oluşur. Üçlü yönetim biçimidir.
Sayın cumhurbaşkanı, Demirtaş sorusuna vermesi gereken cevap yargı ülkesi değil burası bir hukuk devletidir demesi daha doğru olurdu. Çünkü sadece yargı yetersiz olur.
Nitekim bu haberi veren iktidar yanlısı A haber tv sunucusu yargı ülkesi deyimiyle birlikte, Erdoğan'a atfen hukuk devletidir deyimini kullandı.
Bence sunucu doğru yaptı. Yargının niceliği değil niteliği önemlidir. Yargının verdiği herhangi bir karar, hangi konu olursa olsun, ister adlı davalar, ister, ekonomik, sosyal siyasal davalar olsun, hukuk'a dayalı olmasıdır.
Bundan dolayı yargı devleti değil, esas olan hukuk devleti önem teşkil eder. Yasama ve yürütmenin temelli bağımsız yargı, tüm toplumun güvencesidir.
Hukuktan yana tarafsız olan yargı önünde sıradan bir vatandaşla bir devlet başkanına ayrım yapılmadan aynı muamele yapılır. Çünkü hukuk bir gün herkese lazım olur. Yargının verdiği adil kararlar tartışılmaz.
Yargı devletin hiç bir kurumuna bağımlı olmaz. Yargı mensuplarının giydikleri giysinin düğmesiz oluşu buna işarettir. Yargı salonlarında
Mülkün yani, devletin temeli adalettir yazısı bulunur.
Elbette suç ve ceza diyalektiği işlemelidir. Suç cezasız kaldı mı hak hukuk biter. Ancak klasik bir söz vardır: kim olursa olsun herkes kanun önünde eşittir. Değerli olan bunun pratiğe yansımasıdır.
Yargıya siyasal müdahaleler, yanlı siyasal kararlar getirir, bu da güçler ayrılığını zedeler. Güçlerin birliğini getirir. Türk yargısının
Selahattin Demirtaş hakkında verdigi mahkumiyet kararı Avrupa insan hakları mahkemesi AHİM tarafından yanlı görülerek kabul edilmedi.
Yüksek mahkeme Eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 6 Ekim- 9 Ekim 2014 Kobani olaylarını teşvik ettigi suçlamasıyla açılan davada Ankara 22. Ağır ceza mahkemesinin 16 mayısta 2024 te 42 yıl ceza verme kararını bozdu.
2. Nolu AHİM dairesi Demirtaş hakkında Kobani olayları ile ilgili suç işlediğine dair yeterli kanıt olmadığını, Ankara mahkemesinin verdiği kararın siyasi nedenle verildiğini belirtti. Bundan dolayı derhal tahliyesi istendi. AHİM'in verdiği beraat kararı, Ankara 22. Ağır ceza mahkemesinde görüşülecek ve bir karar verilecek, kararın muhtemelen tahliye olması yönünde olması bekleniyor. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 90. Madde Avrupa insan hakları mahkemesinin verdiği kararlar, Türk yargısının verdiği kararların üstünde belirleyici olduğunu belirtir. Türkiye Avrupa devletleri insan hakları sözleşmesini kabul ettiğine dair imza atmıştır.
Devletler, Hukuk ve adaleti, demokrasi yönetimli başka ülkeler istediği için değil, kendi halklarının hakları için istemeleri, talep etmeleri daha doğru ve değerli olur.
Doğrusunu demek gerekirse, halkta, AK Parti iktidarının son yıllarda yargı konusunda tarafsız davranmadığı algısı bulunuyor. Bunun somut kanıtları DEM parti ve son olarak CHP belediyelerine yönelik kayyım atamaları hakkında hukukun ihlal edildiğine dair emareler var. Anayasa mahkemesinin verdiği kararların iktidar tarafından uygulanmadığı bunun somut kanıtıdır. Belediye başkanlarının suç işledikleri, rüşvet aldıkları yönünde iddiaların belgeler oluşmadan tutuklanmaları yargıya siyasi müdahale olduğunu akla getiriyor.
Hukuki olan, ister belediye başkanı ister halktan biri olsun, elde yeterli kanıt olmadan tutuksuz yargılamak esas olmalıdır. Halkımızın geleneksel olarak yargıya güveni vardır. Bundan dolayı şeriatın kestiği parmak acımaz demiştir. Önemli ve değerli olan güvenin devam etmesidir.
Ekleme
Tarihi: 10 Kasım 2025 -Pazartesi
YARGI ÜLKESİ HUKUK DEVLETİYLE ANLAM KAZANIR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(1)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.