NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ÇÖZÜM SÜRECİ SURİYE KÜRT ENGELİNE TAKILİYOR

Türkiye'de çözüm süreci asıl ismiyle Kürt sorunu girişimi bir yıl oldu. Süreç ağır aksak yürüyor. Ama sonuçta adı konulan bir çalışma var. Sorunun demokrasi ile çözüleceğine inanan bunu kabul eden her iki taraftan aydın insanlar vardır. Ancak Suriye'de böyle bir dururum, böyle bir niyet, böyle bir ortam yoktur. Bundan ötürü 10 martta YPG ile HTŞ arasında yapılan 20.maddelik antlaşmanın bir karşılığı yoktur. Suriye için dersek,  demokrasinin olmasa olmaz koşullu demokratik bir kültürdür. Bu olmadan demokratik bir toplumda olamaz.  Toplumsal sorunlar çözülemez.  Bir konuda yanız kararlılık ve niyet etme yetmiyor. Koşulların oluşması gerekiyor. Kötümser biri değilim. Ama toplumda  görüken köy klavuz istemez diye doğru bir deyim vardır. Ya da perşembenin gelişi çarşambadan belli olur denilir. Çözüme yönelik şimdiye kadar esaslı sonuç verici bir uygulama olmamıştır. Zira sürecinn önünde en buyuk engel Suriye koşularıdır. Bundan dolayı süreç istenilen seviyeye gelmemiştir. Bunun en somut olanı başta HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ile Fiğen Yüksekdağ'ın ve diğer siyasi tutsakların  şimdiye kadar serbest bırakılmamış olmalarıdır.  Öcalan'ın çözüm sürecinin ilerlemesi, netlik kazanması için istediği yasal düzenlemeler, ara yasalar henüz çikartılmamıştır. İktidarın deyimiyle terörörsüz Türkiye söylemi ve girişimi henuz sonuç alma aşamasına gelmemistir. Umarız ve dileriz meclis yeni yasama yılında çözüm sürecinin başarıya ulaşması için bazı yasal adımları atar.  Ama Milli güvenlik kurulunun son açıklaması Kürt meselesinin demokratik kanallardan çözülmesi ihtimalini zayıflatmış bir durumdur. Zira asıl mesele Türk devletinin Kürt kesimlerin Rojava diye adlandırdıkları kuzey doğu Suriye özerk bölgesinin  silahlarını bırakarak bir  İŞİD benzeri HTŞ colani güçlerine katılmalarını istemeleridir. Bu da olacak bir durum olarak görülmüyor. Çünkü PYD ve YPG temsilcileri konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda bunun mümkün olamayacığını kesin olarak bildirdiler. Hatta demokratik birlik partisi PYD  eski eş genel başkanı Salih Müslim yaptığı açıklamada böyle bir ısrarın sürmesi halinde bırakalım özerklik ve federasyon ilanını, bedelini göze alarak bağımsızlık bile ilan edeceklerini açıkladı. Anlaşılan, MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'nin kısaca ve özce adını koymak lazım, Türkiye'de Kürt meselesini çözme girişiminin asıl hedefinin Suriye'de Kürt politik kazanımlarının bertaraf edilmesi amacını taşıyor. Mecliste  Aniden ortaya çıkan bu  girişimin,Türkiye'de politik Kürt güçlerinin ve Öcalan insiyatifi ile olmadığı belli oluyor. Zaten MGK ve cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son açıklamaları bu yöndedir. Yani Rojava koşulu vardır. Ancak üst satırlarda dediğimiz gibi  Suriye siyasi Kürt temsilcileri ve PKK genel başkanı Abdullah Öcalan bunu kabul etmiyor. DEM parti milletvekili Pervin Buldan ile İmralı'da  yaptığı görüşmede Rojava bizim kırmızi çizgimizdir diyor.  Devlet yetkilileri bir çelişki içindedir. Türkiye'de Kürt meselesinin siyasi çözümünün ancak demokrasi ile mümkün olacağını bildikleri halde Suriye için demokrasi söylemini dile getirilmiş  olmamasıdır. Şurası iyice anlaşılmalıdır Kürt sorunun Türkiye'de ve Suriye'de çözülmesi her iki ülkede demokratik kuralların işlenesiyle olacaktır. Hele Suriye'de bu mesele Cihatçı gelenekten gen gelen HTŞ  iktidarıyla çözülemez. Burada bu ülkenin demokratik birliğinden bütünlüğünden yana olan bir vatandaş ve basın mensubu olarak görüşümü belirtirsem, artık yeter, bu Kürt takıntısı ve fobisinden kurtulmak lazım. Nasıl ki Kuzey Irak federe Kürt devleti bir tehlike değilse, Rojava Suriye Kürt bölgesi de, devlet için bir tehdit tehlike olmaz Aksine birlikte büyük bir sosyal, ekonomik,  siyasi bir güç olunur. Tabii ki bunun kararını vermek Türkiye cumhuriyeti devletine aittir.
Ekleme Tarihi: 02 Ekim 2025 -Perşembe

ÇÖZÜM SÜRECİ SURİYE KÜRT ENGELİNE TAKILİYOR

Türkiye'de çözüm süreci asıl ismiyle Kürt sorunu girişimi bir yıl oldu. Süreç ağır aksak yürüyor. Ama sonuçta adı konulan bir çalışma var. Sorunun demokrasi ile çözüleceğine inanan bunu kabul eden her iki taraftan aydın insanlar vardır.
Ancak Suriye'de böyle bir dururum, böyle bir niyet, böyle bir ortam yoktur. Bundan ötürü 10 martta YPG ile HTŞ arasında yapılan 20.maddelik antlaşmanın bir karşılığı yoktur. Suriye için dersek,  demokrasinin olmasa olmaz koşullu demokratik bir kültürdür. Bu olmadan demokratik bir toplumda olamaz.  Toplumsal sorunlar çözülemez. 
Bir konuda yanız kararlılık ve niyet etme yetmiyor.
Koşulların oluşması gerekiyor. Kötümser biri değilim. Ama toplumda  görüken köy klavuz istemez diye doğru bir deyim vardır.
Ya da perşembenin gelişi çarşambadan belli olur denilir. Çözüme yönelik şimdiye kadar esaslı sonuç verici bir uygulama olmamıştır. Zira sürecinn önünde en buyuk engel Suriye koşularıdır. Bundan dolayı süreç istenilen seviyeye gelmemiştir. Bunun en somut olanı başta HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ile Fiğen Yüksekdağ'ın ve diğer siyasi tutsakların  şimdiye kadar serbest bırakılmamış olmalarıdır.
 Öcalan'ın çözüm sürecinin ilerlemesi, netlik kazanması için istediği yasal düzenlemeler, ara yasalar henüz çikartılmamıştır.
İktidarın deyimiyle terörörsüz Türkiye söylemi ve girişimi henuz sonuç alma aşamasına gelmemistir. Umarız ve dileriz meclis yeni yasama yılında çözüm sürecinin başarıya ulaşması için bazı yasal adımları atar. 
Ama Milli güvenlik kurulunun son açıklaması Kürt meselesinin demokratik kanallardan çözülmesi ihtimalini zayıflatmış bir durumdur.
Zira asıl mesele Türk devletinin Kürt kesimlerin Rojava diye adlandırdıkları kuzey doğu Suriye özerk bölgesinin  silahlarını bırakarak bir  İŞİD benzeri HTŞ colani güçlerine katılmalarını istemeleridir.
Bu da olacak bir durum olarak görülmüyor. Çünkü PYD ve YPG temsilcileri konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda bunun mümkün olamayacığını kesin olarak bildirdiler. Hatta demokratik birlik partisi PYD  eski eş genel başkanı Salih Müslim yaptığı açıklamada böyle bir ısrarın sürmesi halinde bırakalım özerklik ve federasyon ilanını, bedelini göze alarak bağımsızlık bile ilan edeceklerini açıkladı.
Anlaşılan, MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'nin kısaca ve özce adını koymak lazım, Türkiye'de Kürt meselesini çözme girişiminin asıl hedefinin Suriye'de Kürt politik kazanımlarının bertaraf edilmesi amacını taşıyor. Mecliste 
Aniden ortaya çıkan bu  girişimin,Türkiye'de politik Kürt güçlerinin ve Öcalan insiyatifi ile olmadığı belli oluyor.
Zaten MGK ve cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son açıklamaları bu yöndedir. Yani Rojava koşulu vardır.
Ancak üst satırlarda dediğimiz gibi  Suriye siyasi Kürt temsilcileri ve PKK genel başkanı Abdullah Öcalan bunu kabul etmiyor. DEM parti milletvekili Pervin Buldan ile İmralı'da  yaptığı görüşmede Rojava bizim kırmızi çizgimizdir diyor. 
Devlet yetkilileri bir çelişki içindedir. Türkiye'de Kürt meselesinin siyasi çözümünün ancak demokrasi ile mümkün olacağını bildikleri halde Suriye için demokrasi söylemini dile getirilmiş  olmamasıdır. Şurası iyice anlaşılmalıdır Kürt sorunun Türkiye'de ve Suriye'de çözülmesi her iki ülkede demokratik kuralların işlenesiyle olacaktır. Hele Suriye'de bu mesele Cihatçı gelenekten gen gelen HTŞ  iktidarıyla çözülemez.
Burada bu ülkenin demokratik birliğinden bütünlüğünden yana olan bir vatandaş ve basın mensubu olarak görüşümü belirtirsem, artık yeter, bu Kürt takıntısı ve fobisinden kurtulmak lazım.
Nasıl ki Kuzey Irak federe Kürt devleti bir tehlike değilse, Rojava Suriye Kürt bölgesi de, devlet için bir tehdit tehlike olmaz
Aksine birlikte büyük bir sosyal, ekonomik,  siyasi bir güç olunur.
Tabii ki bunun kararını vermek Türkiye cumhuriyeti devletine aittir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.