NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

URFA'NIN FRANSIZ İŞGALİNDEN KURTULUŞU

Her yıl 11 Nisan’da Fransızların 1919 da Urfa’yı işgal etmelerinden sonra 1920 de halk güçlerinin Fransız askeri güçlerini yenerek, Urfa’dan çıkartmalarının yıl dönümü kutlanır. Yapılan resmi törenlerde nerdeyse her yıl aynı söylemler tekrarlanır. Kahraman Türk halkı ve askerleri Fransızları böyle yendik böyle kurtulduk söylemleri söylenir ve tekrarlanır. Oysa böylesi hamasetçi yaklaşımlar böylesi olayların nedenini ve özünü anlamamızı güçleştirdiği gibi engeller. Çünkü Fransızların Urfa’yı işgalinin nedeni ve sonuçları açıklanmaz. İşgalin Urfa’ya kadar gelmesinin nedeni, Osmanlı devleti Irkçı Turancı İttihat Teraki Partisinin zoruyla birinci dünya savaşına katılarak yenilmesiyle oldu. Savaşın sonucu Mondros anlaşması neticesinde Urfa önce İngilizlere verildi. Sonra Fransızlara terk edildi. Zaten daha önce 1916 da Sykes- Picot anlaşmasıyla Osmanlı devletinin Güney illeri İngiliz ve Fransız güçlerine verileceğine dair bir karar almışlardı. Urfa’ya 24 Mart 1919 da önce İngiliz güçleri girer. Sonra Ekim 1919 da yerlerini Fransızlara terk ederler. Her yıl kurtuluş ile ilgili tekrarlanan söylemler Fransızları yendik, Urfa’dan çıkarttık. Sacoyu öldürdük. (Sajous) Fransız işgalci güçlerinin komutanıdır. Ancak Urfa kurtuluş savaşının bilinmeyen önemli ayrıntılarını kırılma noktaları söylenmez. Oysa bazı önemli ayrıntıları bildik mi, bu işgalin neden ve sonucunu da az çok anlamış oluruz. Bu olayı ve her olayı anlamamız ve öğrenmemiz için, önce araştırmak, soru sormakla, okumakla başlar her şey. Bunun gereği veya doğru bir düşüncelere varmanın yolu okumaktan, araştırmaktan, , dinlemekten, soru sormaktan geçer. Böylesi düşünsel yaklaşımlara analitik, diyalektik mantık yöntemi denilir. Bunun da gereği neden sonuç ilişkilerini bilmektir. Yani bir olay neden başladı, neden bitti diye düşünmektir. Zaten doğrunun yolu soru sormakla başlar. Kuru bir hamasetle Fransızları Urfa’da yendik. Fransız gavurunu Urfa’dan çıkarttık söylemi, Düz bir mantıktır. Buna Aristo mantığı da denilir . Gelelim konumuzla ilgili Urfa’nın kısa tarihçesine, Urfa 1517 de Ünlü Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı devletine katıldı. Osmanlı devleti 1299 da Türklerin Oğuz boyundan Osman bey tarafından Bilecik Söğüt kasabasında kurularak, Cihan devleti olmuş bir imparatorluktur. Fatih, Yavuz, Kanuni, dönemlerinde en parlak yükselme dönemini yaşayan Osmanlı devleti Avrupa’da Viyana kapılarına kadar dayanmıştır. Bu Cihan devleti sonra gelen dirayetsiz padişahlar döneminde gerilemeye başlamış sonra Miiliyetçilik akımı sonucu 623 yıl devam eden koca bir imparatorluk, Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından 1 Kasım 1922 de Türkiye Cumhuriyeti kurularak yıkılmıştır. Burada yine konumuzla ilgili önemli bir noktayı belirtmek gerekir. Fransızlar ve İngilizler her ne kadar Güney illerinden, Urfa’dan çıkartılmış iseler de Mustafa Kemal’in Ankara hükümeti tarafından Osmanlı hükümeti yok sayılarak, Urfa ve diğer illerin toraklarının yarısı 1921 de Fransızlara terk edilmiştir. Urfa’ya ilk giren İngilizler halka taktik olsa da iyi davrandılar. Kiraladıkları yerlerinin parasını fazlasıyla verdiler. Bundan dolayı mülk sahibi eşrafın bir bölümü, Hasan Paşa camide toplanarak İngilizlere karşı sert davranmama kararı alırlar. Ancak iki devlet arasında yapılan anlaşma gereği, İngilizler 30 EKİM 1919 da Urfa’dan çıkarlar. Yerlerine aynı tarihte Fransızlar girer. Fransız askerlerinin çoğu Cezayir ve Tunus gibi Arap Müslüman ülkelerinden gelen paralı askerlerdir. Halka iyi davranmazlar. Anlatıldığına göre İlk isyan kıvılcımı iki Fransız askerinin vezir hamamına giren kadınlara yaptıkları sarkıntılıkla başlar. Bunu gören yiğit bir kadın Fatane Behiye diğer kadınlarla birlikte askerleri oradan kovarlar. Fatane Behiye hızını alamaz, doğru belediye başkanı Mustafa Hacı kamilin odasına girer, başkanın başındaki fesi çıkarır. Eşarpını başkanın başına bağlar. Neye uğradığını şaşıran başkan nedir bu kepazelik deyince cevabını alır. Asıl siz umursamaz halindesiniz cevabını verir. Nedenini de Fransız askerlerini Vezir hamamında kadınlara sarkıntılık yaptığını söyler. Bunun üzerine kurtuluşun ilk adımlarının atıldığı söylenir. Kalaboynu mahallesinde Güllü Osman’ın evinde 12 kişi toplanır, mücadele kararı alınır. Sonuçta 11 Nisan 1920 de büyük bir mücadele sonrası Fransız işgalci güçleri Urfa’dan çıkartılır. Urfa kurtuluş savaşının çoğu kez bilinmeyen veya vurgulanmayan en önemli yönün Suruç Berazi aşiretlerinin ve şeddadi aşiretinin de oynadığı tarihsel rolüdür. Fransızlara gelecek lojistik askeri güçler ve silahlar Berazi, Şeddadi aşireti tarafından Suruç Mürşit Pınarda engellenmiş olmasaydı, Kurtuluş savaşı daha uzun sürecek daha çok şehit verilecekti. Berazi beyleri Bozan bey ve kardeşi Mustafa bey ile Şeddadi Gökoğlu ailesinden aşiret reisi Casım ağa, Fadıl ağa, Reşit ağa, ile nafi ağa, Mürşit pınarda Fransız güçlere karşı savaşmışlardır. Savaştan sonra Büyük Millet meclisinin kararıyla kahramanlık gösteren kişilere, Urfa merkezden 15 altın madalya, diğer üç ilçe Suruç 22 altın madalya, Siverek 13 altın madalya, Birecik 23 altın madalya almışlardır. Diğer ilçelerde belirgin bir kayıt bulunmuyor. Altın madalya, çoğunluğunu adlarını verdiğimiz şeddadi aşiretinden Gökoğlular Urfa’da en çok altın madaya alan aile olmuştur. Şeddadi Öncel Ailesinden Halil ağa Öncel, Mürşit pınarda Fransız müfreze komutanına ölümü göze alarak saldırarak elindeki makili tüfeği almıştır. Ayrıca Şeddadi aşiretinden, kayıtlara göre altın madalya alan diğer kişiler, 12’lerden Ali Şelli, Halil ağa Öncel, Harapsor köyünden Sadun Efendi, Birhalil köyünden Rifat Efendi İbrahim, toplam olarak bu aşiretten 8 kişi altın madalya almışlardır. Yanlış anlaşılmasın, Urfa kurtuluş savaşında elbette bir çok aşiret ve aile üstün fedakarlık göstermişlerdir. Hepsini rahmetle anmak gerek. Ancak burada yapılan övme veya yerme değildir. Sadece bir bilgi verme, tespit yapmaktır. Sonuç olarak yine Urfa’nın Fransız işgalinden kurtuluşundan sonra Kemalist rejimin yanlışlıklarının da bir tespitini yapmamız gerekir. Türkiye Cumhuriyeti kabul etmek gerekir ki Mustafa Kemal’in Üstün askeri, siyasi, taktik ve strateji yeteneğiyle kurulmuştur. Az zamanda ekonomide, sanayide, sosyal ve siyasal yaşamda ilerleme sağlanmıştır. Kısaca demek gerekirse Mustafa Kemal askeri, siyasi bir dahidir. Ancak ne yazık ki bu kabiliyetini din ve etnik yapılar üzerinde büyük hatalar yaparak zararlı kullanmıştır. Osmanlı devletinde olmayan yanlış ırkçı uygulamalar yapılarak düşman güçlerini Urfa’dan atan halkın çoğunluğunun dili olan Kürt dili ve Kürt varlığı inkar edilmiştir. Dini özgürlüklere kısıtlama getirilmiştir. Kabul edilecek olacak bir durum olmadı. Bunun sonucunda batıda Menemen, Doğuda din ve dil eksenli Şeyh Sait isyanı başladı. Bu çok yanlış politikanın zararı ülkemize ve halkımıza hala devam ediyor diyebiliriz. Ama her şeye rağmen Türkiye halkı birlikten beraberlikten yanadır.
Ekleme Tarihi: 11 Nisan 2022 - Pazartesi

URFA'NIN FRANSIZ İŞGALİNDEN KURTULUŞU

Her yıl 11 Nisan’da Fransızların 1919 da Urfa’yı işgal etmelerinden sonra 1920 de halk güçlerinin Fransız askeri güçlerini yenerek, Urfa’dan çıkartmalarının yıl dönümü kutlanır. Yapılan resmi törenlerde nerdeyse her yıl aynı söylemler tekrarlanır. Kahraman Türk halkı ve askerleri Fransızları böyle yendik böyle kurtulduk söylemleri söylenir ve tekrarlanır.

Oysa böylesi hamasetçi yaklaşımlar böylesi olayların nedenini ve özünü anlamamızı güçleştirdiği gibi engeller. Çünkü Fransızların Urfa’yı işgalinin nedeni ve sonuçları açıklanmaz.

İşgalin Urfa’ya kadar gelmesinin nedeni, Osmanlı devleti Irkçı Turancı İttihat Teraki Partisinin zoruyla birinci dünya savaşına katılarak yenilmesiyle oldu. Savaşın sonucu Mondros anlaşması neticesinde Urfa önce İngilizlere verildi. Sonra Fransızlara terk edildi. Zaten daha önce 1916 da Sykes- Picot anlaşmasıyla Osmanlı devletinin Güney illeri İngiliz ve Fransız güçlerine verileceğine dair bir karar almışlardı. Urfa’ya 24 Mart 1919 da önce İngiliz güçleri girer. Sonra Ekim 1919 da yerlerini Fransızlara terk ederler. Her yıl kurtuluş ile ilgili tekrarlanan söylemler Fransızları yendik, Urfa’dan çıkarttık. Sacoyu öldürdük. (Sajous) Fransız işgalci güçlerinin komutanıdır. Ancak Urfa kurtuluş savaşının bilinmeyen önemli ayrıntılarını kırılma noktaları söylenmez. Oysa bazı önemli ayrıntıları bildik mi, bu işgalin neden ve sonucunu da az çok anlamış oluruz.

Bu olayı ve her olayı anlamamız ve öğrenmemiz için, önce araştırmak, soru sormakla, okumakla başlar her şey. Bunun gereği veya doğru bir düşüncelere varmanın yolu okumaktan, araştırmaktan, , dinlemekten, soru sormaktan geçer. Böylesi düşünsel yaklaşımlara analitik, diyalektik mantık yöntemi denilir. Bunun da gereği neden sonuç ilişkilerini bilmektir. Yani bir olay neden başladı, neden bitti

diye düşünmektir. Zaten doğrunun yolu soru sormakla başlar. Kuru bir hamasetle Fransızları Urfa’da yendik. Fransız gavurunu Urfa’dan çıkarttık söylemi, Düz bir mantıktır. Buna Aristo mantığı da denilir . Gelelim konumuzla ilgili Urfa’nın kısa tarihçesine, Urfa 1517 de Ünlü Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı devletine katıldı. Osmanlı devleti 1299 da Türklerin Oğuz boyundan Osman bey tarafından Bilecik Söğüt kasabasında kurularak, Cihan devleti olmuş bir imparatorluktur. Fatih, Yavuz, Kanuni, dönemlerinde en parlak yükselme dönemini yaşayan Osmanlı devleti Avrupa’da Viyana kapılarına kadar dayanmıştır. Bu Cihan devleti sonra gelen dirayetsiz padişahlar döneminde gerilemeye başlamış sonra Miiliyetçilik akımı sonucu 623 yıl devam eden koca bir imparatorluk, Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından 1 Kasım 1922 de Türkiye Cumhuriyeti kurularak yıkılmıştır. Burada yine konumuzla ilgili önemli bir noktayı belirtmek gerekir. Fransızlar ve İngilizler her ne kadar Güney illerinden, Urfa’dan çıkartılmış iseler de Mustafa Kemal’in Ankara hükümeti tarafından Osmanlı hükümeti yok sayılarak, Urfa ve diğer illerin toraklarının yarısı 1921 de Fransızlara terk edilmiştir. Urfa’ya ilk giren İngilizler halka taktik olsa da iyi davrandılar. Kiraladıkları yerlerinin parasını fazlasıyla verdiler. Bundan dolayı mülk sahibi eşrafın bir bölümü, Hasan Paşa camide toplanarak İngilizlere karşı sert davranmama kararı alırlar.

Ancak iki devlet arasında yapılan anlaşma gereği, İngilizler 30 EKİM 1919 da Urfa’dan çıkarlar. Yerlerine aynı tarihte Fransızlar girer. Fransız askerlerinin çoğu Cezayir ve Tunus gibi Arap Müslüman ülkelerinden gelen paralı askerlerdir. Halka iyi davranmazlar. Anlatıldığına göre İlk isyan kıvılcımı iki Fransız askerinin vezir hamamına giren kadınlara yaptıkları sarkıntılıkla başlar. Bunu gören yiğit bir kadın Fatane Behiye diğer kadınlarla birlikte askerleri oradan kovarlar. Fatane Behiye hızını alamaz, doğru belediye başkanı Mustafa Hacı kamilin odasına girer, başkanın başındaki fesi çıkarır. Eşarpını başkanın başına bağlar. Neye uğradığını şaşıran başkan nedir bu kepazelik deyince cevabını alır. Asıl siz umursamaz halindesiniz cevabını verir. Nedenini de Fransız askerlerini Vezir hamamında kadınlara sarkıntılık yaptığını söyler. Bunun üzerine kurtuluşun ilk adımlarının atıldığı söylenir. Kalaboynu mahallesinde Güllü Osman’ın evinde 12 kişi toplanır, mücadele kararı alınır. Sonuçta 11 Nisan 1920 de büyük bir mücadele sonrası Fransız işgalci güçleri Urfa’dan çıkartılır.

Urfa kurtuluş savaşının çoğu kez bilinmeyen veya vurgulanmayan en önemli yönün Suruç Berazi aşiretlerinin ve şeddadi aşiretinin de oynadığı tarihsel rolüdür. Fransızlara gelecek lojistik askeri güçler ve silahlar Berazi, Şeddadi aşireti tarafından Suruç Mürşit Pınarda engellenmiş olmasaydı, Kurtuluş savaşı daha uzun sürecek daha çok şehit verilecekti. Berazi beyleri Bozan bey ve kardeşi Mustafa bey ile Şeddadi Gökoğlu ailesinden aşiret reisi Casım ağa, Fadıl ağa, Reşit ağa, ile nafi ağa, Mürşit pınarda Fransız güçlere karşı savaşmışlardır. Savaştan sonra Büyük Millet meclisinin kararıyla kahramanlık gösteren kişilere, Urfa merkezden 15 altın madalya, diğer üç ilçe Suruç 22 altın madalya, Siverek 13 altın madalya, Birecik 23 altın madalya almışlardır. Diğer ilçelerde belirgin bir kayıt bulunmuyor. Altın madalya, çoğunluğunu adlarını verdiğimiz şeddadi aşiretinden Gökoğlular Urfa’da en çok altın madaya alan aile olmuştur. Şeddadi Öncel Ailesinden Halil ağa Öncel, Mürşit pınarda Fransız müfreze komutanına ölümü göze alarak saldırarak elindeki makili tüfeği almıştır.

Ayrıca Şeddadi aşiretinden, kayıtlara göre altın madalya alan diğer kişiler, 12’lerden Ali Şelli, Halil ağa Öncel, Harapsor köyünden Sadun Efendi, Birhalil köyünden Rifat Efendi İbrahim, toplam olarak bu aşiretten 8 kişi altın madalya almışlardır. Yanlış anlaşılmasın, Urfa kurtuluş savaşında elbette bir çok aşiret ve aile üstün fedakarlık göstermişlerdir. Hepsini rahmetle anmak gerek. Ancak burada yapılan övme veya yerme değildir. Sadece bir bilgi verme, tespit yapmaktır.

Sonuç olarak yine Urfa’nın Fransız işgalinden kurtuluşundan sonra Kemalist rejimin yanlışlıklarının da bir tespitini yapmamız gerekir. Türkiye Cumhuriyeti kabul etmek gerekir ki Mustafa Kemal’in Üstün askeri, siyasi, taktik ve strateji yeteneğiyle kurulmuştur. Az zamanda ekonomide, sanayide, sosyal ve siyasal yaşamda ilerleme sağlanmıştır. Kısaca demek gerekirse Mustafa Kemal askeri, siyasi bir dahidir. Ancak ne yazık ki bu kabiliyetini din ve etnik yapılar üzerinde büyük hatalar yaparak zararlı kullanmıştır. Osmanlı devletinde olmayan yanlış ırkçı uygulamalar yapılarak düşman güçlerini Urfa’dan atan halkın çoğunluğunun dili olan Kürt dili ve Kürt varlığı inkar edilmiştir. Dini özgürlüklere kısıtlama getirilmiştir. Kabul edilecek olacak bir durum olmadı. Bunun sonucunda batıda Menemen, Doğuda din ve dil eksenli Şeyh Sait isyanı başladı. Bu çok yanlış politikanın zararı ülkemize ve halkımıza hala devam ediyor diyebiliriz. Ama her şeye rağmen Türkiye halkı birlikten beraberlikten yanadır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.