NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

URFA TARİHİ VE MESELLERİ-9

İÖ ve İS Yukarı Mezopotamya’nın birçok kentinde üniversite olduğuna dair kayıtlar bulunmuştur. Bunların en ünlüleri Antakya . Urhoy (Urfa) Nusaybin akademileri olduğu bilgileri vardır. Bu üniversitelerde çeşitli dallarda Verilen eğitimin başlıca dili Süryanice idi. Ayrıca Hazreti İsa’nın ana dili Pehlevi Süryanicesi’de Bu okullarda işleniyordu. İlgi çeken diğer bir husus Eski çağlarda Hıristiyanlık öncesi bile böylesi ilmi okulların olması ve oralarda eski dinler tarihi, felsefe, astronomi, matematik gibi bilimler okutuluyor olmasıdır. İS 37 yılında Hıristiyanlık Osrohone ülkesinin başkenti Urfa’da resmi din oluyor. 70 yılında ise halkın çoğu bu yeni dini kabul ediyor. Urfa bu yeni Dinin bölgede en önemli merkezi haline geldi. Hıristiyanlık buradan çevre illere, diğer yerleşim yerlerine yayıldı. Hıristiyanlık teoloji alanında olduğu gibi bilim alanında da Urfa akademisi Meşhurdu. Dr. Wright Süryani takvimi ve Urfa vakayinamesi İÖ 132-131 yılları ile İS 540 yılları arasında geçen, Urfa tarihi ile ilgili önemli tarihi bilgiler verilmekte. Daha evvel benzer işlevi Urfa Pers akademisinin gördüğü yazılıdır. Ama doğa ve toplumlar sürekli bir devinim gelişim ve değişim içersinde oluyor. Diyalektik yasa bu şekilde devam ediyor. Kültürel değişmeler gelişmeler yaşanıyor. Urfa’nın ilk Hıristiyan döneminin ünlü bilgin ve din adamı Bardaysan, diğerleri Roma’dan Urfa’ya gelen ünlü misyoner Adday’la birlikte Aggay hem din hem de bilim İnsanı Tityanus isimlerini sayabiliriz. Konu açılmışken ünlü Süryani tarihçi Ebu’l Faracı’da anmak gerekir. Çünkü bu tarihçi Süryani halkının yetiştirdiği, neredeyse olağanüstü özelikler taşıyan bir simge isim. Hıristiyanlık Urfa’ya ilk geldiği sıralarda Hazreti İsa ile Urfa krallı Abgar arasında geçtiği söylenen bir mektuplaşma tarihte ünlüdür. Rivayete göre ilk Hıristiyan kral Abgar cüzam hastalığına yakalanır. İsa’nın hastaları iyileştirdiğini duyan kral bir yardımcısı Hananı İsa’nın yanına gönderir. Kendini iyileştirmesi için Urfa’ya davet eder. Ancak İsa bu davete icabet edemez. Bunu öğrenen Hanan, aynı zamanda bir resamdır. İsa’nın resmini çizmek ister. Bunu gören İsa, bu çizim yerine bir mendil eline alır yüzüne sürer yüzünün şekli olduğu gibi mendile çıkar. Ve bu mendili kralla götür der. Hanan bu mendili getirir kralla verir. Kral bu mendili yüzüne sürünce iyileşir. Bu efsane Hıristiyan aleminde çoklukla söylenir. Bu mendilin baskısı yapılarak Çoğaltılır muska olarak dağıtılır. Orijinal mendil ise özel bir şekilde muhafaza edilerek savaşlarda bir kutsal bir güç olarak en öne götürülürdü. Bir çok savaşın kazanılmasında veya saldıran güçlerin püskürtülmesinde bu kutsal mendilin işe yaradığı bir mucize olduğuna inanılıyordu. Ayrıca bu mendilin bazı kopyaları şehrin surlarına asılıyordu. Hatta Abgar ve İsa arasında yazıldığı iddia edilen o dönemde yazılan mektuplar vardır. Aynı şekilde mektup ta mendil gibi benzer işlevler gördüğüne inanılıyordu. Nitekim bu kutsal İsa mektubu gene bir rivayete göre Persler Urfa’ya saldırınca surlara ve kapılara asılan bu kutsal İsa mektubu nedeniyle Pers kralı Hüsrev şehrin kapıları açık olmasına rağmen korkularından şehre girememişler. Hazreti İsa ve Kral Abgar arasında gönderildiğine inanılan o dönemlere ait mektubun aslı tarihi kayıtlarda geçiyor. Urfa’nın kırk mağara gibi dağlık tarihi yerlerin de bazı kayaların üzerine yazıldığına dair kayıtlar bulunmuş. Ama ne yazık ki mektupların yazılı olduğu kayalar bulunmamış veya silinmiş. Abgar krallığı döneminde imar ve taşçılık sanatının da oldukça geliştiği anlaşılıyor. Zira ortaya çıkan tarihi taş ve kaya kalıntıları kaya mezarlar bu olguyu somut bir şekilde ortaya çıkarıyor. Özelikle Abgar kralı ve ailesine ait süslü işlemeli mezarlar bu sanatın diğer bir göstergesi oluyor.  
Ekleme Tarihi: 12 Mart 2019 - Salı

URFA TARİHİ VE MESELLERİ-9

İÖ ve İS Yukarı Mezopotamya’nın birçok kentinde üniversite olduğuna dair kayıtlar bulunmuştur. Bunların en ünlüleri Antakya . Urhoy (Urfa) Nusaybin akademileri olduğu bilgileri vardır. Bu üniversitelerde çeşitli dallarda Verilen eğitimin başlıca dili Süryanice idi. Ayrıca Hazreti İsa’nın ana dili Pehlevi Süryanicesi’de Bu okullarda işleniyordu. İlgi çeken diğer bir husus Eski çağlarda Hıristiyanlık öncesi bile böylesi ilmi okulların olması ve oralarda eski dinler tarihi, felsefe, astronomi, matematik gibi bilimler okutuluyor olmasıdır. İS 37 yılında Hıristiyanlık Osrohone ülkesinin başkenti Urfa’da resmi din oluyor. 70 yılında ise halkın çoğu bu yeni dini kabul ediyor. Urfa bu yeni Dinin bölgede en önemli merkezi haline geldi. Hıristiyanlık buradan çevre illere, diğer yerleşim yerlerine yayıldı. Hıristiyanlık teoloji alanında olduğu gibi bilim alanında da Urfa akademisi Meşhurdu. Dr. Wright Süryani takvimi ve Urfa vakayinamesi İÖ 132-131 yılları ile İS 540 yılları arasında geçen, Urfa tarihi ile ilgili önemli tarihi bilgiler verilmekte. Daha evvel benzer işlevi Urfa Pers akademisinin gördüğü yazılıdır. Ama doğa ve toplumlar sürekli bir devinim gelişim ve değişim içersinde oluyor. Diyalektik yasa bu şekilde devam ediyor. Kültürel değişmeler gelişmeler yaşanıyor. Urfa’nın ilk Hıristiyan döneminin ünlü bilgin ve din adamı Bardaysan, diğerleri Roma’dan Urfa’ya gelen ünlü misyoner Adday’la birlikte Aggay hem din hem de bilim İnsanı Tityanus isimlerini sayabiliriz. Konu açılmışken ünlü Süryani tarihçi Ebu’l Faracı’da anmak gerekir. Çünkü bu tarihçi Süryani halkının yetiştirdiği, neredeyse olağanüstü özelikler taşıyan bir simge isim. Hıristiyanlık Urfa’ya ilk geldiği sıralarda Hazreti İsa ile Urfa krallı Abgar arasında geçtiği söylenen bir mektuplaşma tarihte ünlüdür. Rivayete göre ilk Hıristiyan kral Abgar cüzam hastalığına yakalanır. İsa’nın hastaları iyileştirdiğini duyan kral bir yardımcısı Hananı İsa’nın yanına gönderir. Kendini iyileştirmesi için Urfa’ya davet eder.

Ancak İsa bu davete icabet edemez. Bunu öğrenen Hanan, aynı zamanda bir resamdır. İsa’nın resmini çizmek ister. Bunu gören İsa, bu çizim yerine bir mendil eline alır yüzüne sürer yüzünün şekli olduğu gibi mendile çıkar. Ve bu mendili kralla götür der. Hanan bu mendili getirir kralla verir. Kral bu mendili yüzüne sürünce iyileşir. Bu efsane Hıristiyan aleminde çoklukla söylenir. Bu mendilin baskısı yapılarak Çoğaltılır muska olarak dağıtılır. Orijinal mendil ise özel bir şekilde muhafaza edilerek savaşlarda bir kutsal bir güç olarak en öne götürülürdü. Bir çok savaşın kazanılmasında veya saldıran güçlerin püskürtülmesinde bu kutsal mendilin işe yaradığı bir mucize olduğuna inanılıyordu. Ayrıca bu mendilin bazı kopyaları şehrin surlarına asılıyordu. Hatta Abgar ve İsa arasında yazıldığı iddia edilen o dönemde yazılan mektuplar vardır. Aynı şekilde mektup ta mendil gibi benzer işlevler gördüğüne inanılıyordu. Nitekim bu kutsal İsa mektubu gene bir rivayete göre Persler Urfa’ya saldırınca surlara ve kapılara asılan bu kutsal İsa mektubu nedeniyle Pers kralı Hüsrev şehrin kapıları açık olmasına rağmen korkularından şehre girememişler. Hazreti İsa ve Kral Abgar arasında gönderildiğine inanılan o dönemlere ait mektubun aslı tarihi kayıtlarda geçiyor. Urfa’nın kırk mağara gibi dağlık tarihi yerlerin de bazı kayaların üzerine yazıldığına dair kayıtlar bulunmuş. Ama ne yazık ki mektupların yazılı olduğu kayalar bulunmamış veya silinmiş. Abgar krallığı döneminde imar ve taşçılık sanatının da oldukça geliştiği anlaşılıyor. Zira ortaya çıkan tarihi taş ve kaya kalıntıları kaya mezarlar bu olguyu somut bir şekilde ortaya çıkarıyor. Özelikle Abgar kralı ve ailesine ait süslü işlemeli mezarlar bu sanatın diğer bir göstergesi oluyor.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.