NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

URFA MÜZE ŞEHİR

Urfa belki de Dünya’nın en eski şehridir. Belki diyoruz, zira bilimsel düşünce de kesinlik yok. Kuantum fizikinin bizlere kazandırdığı görecelik kavramı gereğince bu deyimi kullanmak gerekli. Ama yüksek İhtimal diye bir şey de vardır. Nitekim Urfa yakınlarında keşif edilen 12 bin yıl hesap edilen Göbeklitepe’nın şimdiye kadar Dünya’da tespit edilen en eski yerleşme yeri olduğu şeklinde bir görüş ve bulguların olmasıdır. Zaten Urfa’nın tarih bilimine göre ne zaman kurulduğuna dair kesin veriler bulunmuyor. Urfa’nın Yazıyı bulan Sümerlerden çok daha evvel eski bir tarihe sahip olduğu biliniyor. Sadece ilk sakinlerinin Keldaniler, Gutiler, ve Huriler olduğuna dair bilgiler bulunmakta. Bu kutsal tarihi şehir bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Günümüze kadar kalan en eski eser diyebileceğimiz Balıklıgöl, kale, kapalı çarşılar. Hanlar, hamamlar, Kiliseden camiye çevrilenler, Ulu cami ve minaresi, Döşeme camisidir. İslam dönemi eserlerin çoğu da Eyyubi devleti ve Osmanlı devleti dönemlerinde yapılmıştır. Urfa için Müze şehir dedik bu deyimi hak eden yüzlerce yıllık birer saray gibi birer köşk gibi geniş odalı geniş avlulu bir çok odalı binlerce evlerdir desek doğruyu belirtmiş oluruz. Dünya’da sanmam Urfa kadar böyle tarihi, mimari özelikte ve çoklukta tarihi evler bulunsun. Her bir ev günümüzün adeta bir müzesi gibidir. Osmanlı dönemi gezgini Evliya Çelebi 17. Asırda Urfa’ya geldiğinde bu tarihi evleri görünce şaşkınlığını gizlemeyerek “Urfa’da bir saray yok binlerce saray var” demiştir. Acı olan durum ise Urfa bu çok geniş tarihi eserlerini maalesef şimdiye kadar başarılı bir şekilde kullanmamıştır. Burada bu şehrin eski bir ailesinin bir ferdi olarak bir özeleştiri yapsak çoğumuzun şehrimizin yeteri kadar sosyal ve ekonomik olarak gelişmemesinin herkesin kendi kapasitesine göre bir hata payı vardır diye düşünüyorum. Emin olun bu görkemli eşsiz tarihi yapılar, ülkemizin Başka iş bilen bir şehirde olsa idi, Urfa, Roma gibi Venedik gibi Dünya’nın en önde gelen Tarihi turistik bir şehri olurdu. Bu önemli konuda ilimizin kalkınmasına neden olacak bizleri sevindiren, umutlandıran önemli bir gelişme ise, hükümetin 2019 yılını Göbekltepe yılı ilan etmesidir. Eğer bu fırsat değerlendirilirse ilimizin ekonomisi için iyi bir avantaj teşkil edecek. Ancak gelen konuklar için konaklama otel eksikliği şimdiden somut bir biçimde belli oluyor. Gelen insanların yatacak yer bulmakta güçlük çektiği gibi, temiz olmayan ortamlarda yüksek fiyat istendiği bizlere gelen duyumlardır. Bu durum böyle giderse turist akınında yavaşlama olur. Bundan dolayı bu konuda il özel idaresinin önlem alması gerekiyor. Nitekim geçen hafta Urfa valisi sayın Abdullah Erin Turizmle ilgili bir toplantıda konaklamanın yetersizliği konusunda yaptığı konuşmada, kaygılarını belirterek, Urfalı iş adamlarına haklı bir eleştiri getirmiş. Biz de buradan Sayın valiye bir çağrıda bulunmak isteriz, turizmle ilgili sivil toplum kuruluşları, dernek başkanı veya temsilcileri ile eksiklerin giderilmesine yönelik geniş kapsamlı bir toplantı yaparak memleket ekonomisine çözüm yönünde nasıl bir katkı sağlanır diye görüş alınırsa yararlı olabilir. Dinimizin emri ve sosyal yaşam deneyleri istişarenin başarının bir şartı olduğunu bizlere anlatır. Çağımız turizm çağıdır. Dünyamız Hızlı ulaşım araçlarıyla adeta küçülmüştür. Seyahat, kapitalist sistemin bir ihtiyacı ve gereği haline gelmiştir. Bunda gerekli ve doğru olan istihdamla birlikte bir tek bireysel kalkınma değil, gelirleri adil bir şekilde paylaşarak toplum olarak kalkınma olmalıdır.
Ekleme Tarihi: 02 Mayıs 2019 - Perşembe

URFA MÜZE ŞEHİR

Urfa belki de Dünya’nın en eski şehridir. Belki diyoruz, zira bilimsel düşünce de kesinlik yok. Kuantum fizikinin bizlere kazandırdığı görecelik kavramı gereğince bu deyimi kullanmak gerekli. Ama yüksek İhtimal diye bir şey de vardır. Nitekim Urfa yakınlarında keşif edilen 12 bin yıl hesap edilen Göbeklitepe’nın şimdiye kadar Dünya’da tespit edilen en eski yerleşme yeri olduğu şeklinde bir görüş ve bulguların olmasıdır. Zaten Urfa’nın tarih bilimine göre ne zaman kurulduğuna dair kesin veriler bulunmuyor. Urfa’nın Yazıyı bulan Sümerlerden çok daha evvel eski bir tarihe sahip olduğu biliniyor. Sadece ilk sakinlerinin Keldaniler, Gutiler, ve Huriler olduğuna dair bilgiler bulunmakta. Bu kutsal tarihi şehir bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Günümüze kadar kalan en eski eser diyebileceğimiz Balıklıgöl, kale, kapalı çarşılar. Hanlar, hamamlar, Kiliseden camiye çevrilenler, Ulu cami ve minaresi, Döşeme camisidir. İslam dönemi eserlerin çoğu da Eyyubi devleti ve Osmanlı devleti dönemlerinde yapılmıştır. Urfa için Müze şehir dedik bu deyimi hak eden yüzlerce yıllık birer saray gibi birer köşk gibi geniş odalı geniş avlulu bir çok odalı binlerce evlerdir desek doğruyu belirtmiş oluruz. Dünya’da sanmam Urfa kadar böyle tarihi, mimari özelikte ve çoklukta tarihi evler bulunsun. Her bir ev günümüzün adeta bir müzesi gibidir. Osmanlı dönemi gezgini Evliya Çelebi 17. Asırda Urfa’ya geldiğinde bu tarihi evleri görünce şaşkınlığını gizlemeyerek “Urfa’da bir saray yok binlerce saray var” demiştir. Acı olan durum ise Urfa bu çok geniş tarihi eserlerini maalesef şimdiye kadar başarılı bir şekilde kullanmamıştır. Burada bu şehrin eski bir ailesinin bir ferdi olarak bir özeleştiri yapsak çoğumuzun şehrimizin yeteri kadar sosyal ve ekonomik olarak gelişmemesinin herkesin kendi kapasitesine göre bir hata payı vardır diye düşünüyorum. Emin olun bu görkemli eşsiz tarihi yapılar, ülkemizin Başka iş bilen bir şehirde olsa idi, Urfa, Roma gibi Venedik gibi Dünya’nın en önde gelen Tarihi turistik bir şehri olurdu. Bu önemli konuda ilimizin kalkınmasına neden olacak bizleri sevindiren, umutlandıran önemli bir gelişme ise, hükümetin 2019 yılını Göbekltepe yılı ilan etmesidir. Eğer bu fırsat değerlendirilirse ilimizin ekonomisi için iyi bir avantaj teşkil edecek. Ancak gelen konuklar için konaklama otel eksikliği şimdiden somut bir biçimde belli oluyor. Gelen insanların yatacak yer bulmakta güçlük çektiği gibi, temiz olmayan ortamlarda yüksek fiyat istendiği bizlere gelen duyumlardır. Bu durum böyle giderse turist akınında yavaşlama olur. Bundan dolayı bu konuda il özel idaresinin önlem alması gerekiyor. Nitekim geçen hafta Urfa valisi sayın Abdullah Erin Turizmle ilgili bir toplantıda konaklamanın yetersizliği konusunda yaptığı konuşmada, kaygılarını belirterek, Urfalı iş adamlarına haklı bir eleştiri getirmiş. Biz de buradan Sayın valiye bir çağrıda bulunmak isteriz, turizmle ilgili sivil toplum kuruluşları, dernek başkanı veya temsilcileri ile eksiklerin giderilmesine yönelik geniş kapsamlı bir toplantı yaparak memleket ekonomisine çözüm yönünde nasıl bir katkı sağlanır diye görüş alınırsa yararlı olabilir. Dinimizin emri ve sosyal yaşam deneyleri istişarenin başarının bir şartı olduğunu bizlere anlatır. Çağımız turizm çağıdır. Dünyamız Hızlı ulaşım araçlarıyla adeta küçülmüştür. Seyahat, kapitalist sistemin bir ihtiyacı ve gereği haline gelmiştir. Bunda gerekli ve doğru olan istihdamla birlikte bir tek bireysel kalkınma değil, gelirleri adil bir şekilde paylaşarak toplum olarak kalkınma olmalıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.