NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

MERSİN ŞEHİRİ URFA'DAN İLERİDE

Değerli okurlar, bir süredir Mersin Fındıkpınar yaylasında kalıyoruz. Fındıkpınar Mersin şehir merkezine yaklaşık 40 km toros dağlarında  rakım olarak yüksek, yazın serin, havası temiz bir yer. Arada sırada Mersin şehir merkezi ve bazı ilçeleri gezerim. Yaklaşık 25 yıl sonra geldiğim Mersin benim gözlemime göre çok gelişmiş ve değişmiş. Bu değişme ve gelişme şehir planı olarak bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Ekonomi sanayi durumu hakkında bir bilgim ve araştırmam olmadı. Ancak şehir yerleşme ve yollar konusunda Urfa'dan çok ileride olduğu  belli oluyor. Özelikle yollar konusunda Urfa ile Mersin'i kıyasladığımızda çok büyük bir fark vardır. Örneğin Urfa'da abideden aşağı çarşı ve dergaha gidildiği zaman normal bir yol, ucube bir şekilde gidiş ve geliş olarak ikiye bölünmüş bir vaziyette. Belki bu durum Türkiye'de olumsuz bir anlamada bir ilktir veya örneği çok azdır. Çarşı merkezine direk gidecek ayrıca bir yol yoktur. Mersin'e çarşı merkezine gidecek neredeyse sayısız alternatif onlarca yol vardır. Semtlerin çoğu bir istikamette düzenli bir şekilde yapılmış. Şehir içi temizlik iyi bir durumda. Büyük Şehir ve ilçe belediyeleri iyi çalışıyor. Sosyal belediyecilik en iyi bir biçimde yapılıyor. Rüşvet ve yolsuzluk yapılmamasına önem  veriliyor.  Mersin sanıldığının aksine karışık ve karmaşık bir şehir değil. Buraya dışarıdan gelenler buranın sosyal dokusunu bozmadan uyum sağlıyor. Mersin ilinin yerli Türkmen Yörük halkı, bariz olarak ayrımcı olmayan bir halk. Aynı şeyi malesef Karadeniz bölgesi için diyemeyiz. Burda kendim bir tespit yapacak olursam, her şeye rağmen Türk ve Kürt halkı arasında derin bir ayrışma olmuyorsa, bunda her iki halkın tarihsel birlikteliğinin önemli rolü vardır. Mersin halkı üretken çalışkan bir halk dedik! Tarihi sanat olarak çoğu kimse bilmez. Silifke Yörük kilimi, namazlık ve heybeler harika bir şekilde dokunmuştur. Sanattan anlayanlar için paha biçilmez el işi göz nuru büyük bir değerdir. Takdir etmemek mümkün değildir. Zaten  üretken çalışkan bu halk, sebze ve meyve alanlarında Türkiye'nin ihtiyaçlarının  önemli bir kısmını karşılıyor. Mersin dışardan özellikle doğudan gelen göçle büyük bir nufüsü barındırıyor. Yerli halkla sonradan gelenler arasında ayrımcılık gibi önemli sorunlar yoktur. Gelenler buraya az çok entegre oluyor. Mersin ile Urfa arasında bir değerlendirme yapacak olursak, Mersin yalnız belediyecilik alanı dışında, sosyal, ekonomik, eğitim gibi alanlarda bile, anlı Şanlıurfa  arasında önemli farklar ve çelişkiler bulunuyor. En önemlisi sosyal fark, Mersin'e dışardan gelenler Mersin şehrine uyum sağlarken, bizde Urfa'da tersine, dışardan köyden gelenler Urfa şehir kültürüne uyum sağlamadı. Bu nedenle " eller gider Mersin'e biz gideriz tersine" tarihi deyişl  bence daha çok Urfa için geçerlidir. Ekonomik olarakta bu iki il arasında fark çoktur. Mersin'de işsizlik düşüktür. Yüzde yeddi. Türkiye ortalamasının altındadır. Urfa'da ise neredeyse  nufüsün yarısı işsizdir.onbinlerce Urfa'lı Türkiye'nin batı illerine işçi ırgat olarak çalışmaya giderler. Bunun en önemli nedeni Urfa geniş tarım arazilerinin çoğu Köy toprak ağalarının elinde. Devlet nedense bu feodal düzeni ortadan kaldırmıyor çare bulmuyor. Bunun  nedenleri  sosyal siyasal olarak incelenmesi  gereken önemli  bir konu.  Diğer bir istatistik, Mersin Türkiye'de yaşanabilir iller arasında ilk sıralarda, Urfa ise son sıralarda bulunuyor. Bunları niye yazıyoruz! Çözüm bulunması içindir. Palavra ile bir yere varılamaz.  Yerinde sayılır. Gerçekler acıdır. Doğruları bilmek gerekir. Çünkü  doğru  teşhis  doğru  tedavi iyileştirme sağlar, örneğinde denildiği gibi, bir şehrin ilerlemesi de ancak sosyal, ekonomik, eğitim ve siyasal boyutlarının gelişmesiyle mümkündür.  
Ekleme Tarihi: 09 Ağustos 2021 - Pazartesi

MERSİN ŞEHİRİ URFA'DAN İLERİDE

Değerli okurlar, bir süredir Mersin Fındıkpınar yaylasında kalıyoruz. Fındıkpınar Mersin şehir merkezine yaklaşık 40 km toros dağlarında  rakım olarak yüksek, yazın serin, havası temiz bir yer. Arada sırada Mersin şehir merkezi ve bazı ilçeleri gezerim. Yaklaşık 25 yıl sonra geldiğim Mersin benim gözlemime göre çok gelişmiş ve değişmiş. Bu değişme ve gelişme şehir planı olarak bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Ekonomi sanayi durumu hakkında bir bilgim ve araştırmam olmadı. Ancak şehir yerleşme ve yollar konusunda Urfa'dan çok ileride olduğu  belli oluyor. Özelikle yollar konusunda Urfa ile Mersin'i kıyasladığımızda çok büyük bir fark vardır. Örneğin Urfa'da abideden aşağı çarşı ve dergaha gidildiği zaman normal bir yol, ucube bir şekilde gidiş ve geliş olarak ikiye bölünmüş bir vaziyette. Belki bu durum Türkiye'de olumsuz bir anlamada bir ilktir veya örneği çok azdır. Çarşı merkezine direk gidecek ayrıca bir yol yoktur. Mersin'e çarşı merkezine gidecek neredeyse sayısız alternatif onlarca yol vardır. Semtlerin çoğu bir istikamette düzenli bir şekilde yapılmış. Şehir içi temizlik iyi bir durumda. Büyük Şehir ve ilçe belediyeleri iyi çalışıyor. Sosyal belediyecilik en iyi bir biçimde yapılıyor. Rüşvet ve yolsuzluk yapılmamasına önem  veriliyor.  Mersin sanıldığının aksine karışık ve karmaşık bir şehir değil. Buraya dışarıdan gelenler buranın sosyal dokusunu bozmadan uyum sağlıyor. Mersin ilinin yerli Türkmen Yörük halkı, bariz olarak ayrımcı olmayan bir halk. Aynı şeyi malesef Karadeniz bölgesi için diyemeyiz. Burda kendim bir tespit yapacak olursam, her şeye rağmen Türk ve Kürt halkı arasında derin bir ayrışma olmuyorsa, bunda her iki halkın tarihsel birlikteliğinin önemli rolü vardır. Mersin halkı üretken çalışkan bir halk dedik! Tarihi sanat olarak çoğu kimse bilmez. Silifke Yörük kilimi, namazlık ve heybeler harika bir şekilde dokunmuştur. Sanattan anlayanlar için paha biçilmez el işi göz nuru büyük bir değerdir. Takdir etmemek mümkün değildir. Zaten  üretken çalışkan bu halk, sebze ve meyve alanlarında Türkiye'nin ihtiyaçlarının  önemli bir kısmını karşılıyor. Mersin dışardan özellikle doğudan gelen göçle büyük bir nufüsü barındırıyor. Yerli halkla sonradan gelenler arasında ayrımcılık gibi önemli sorunlar yoktur. Gelenler buraya az çok entegre oluyor. Mersin ile Urfa arasında bir değerlendirme yapacak olursak, Mersin yalnız belediyecilik alanı dışında, sosyal, ekonomik, eğitim gibi alanlarda bile, anlı Şanlıurfa  arasında önemli farklar ve çelişkiler bulunuyor. En önemlisi sosyal fark, Mersin'e dışardan gelenler Mersin şehrine uyum sağlarken, bizde Urfa'da tersine, dışardan köyden gelenler Urfa şehir kültürüne uyum sağlamadı. Bu nedenle " eller gider Mersin'e biz gideriz tersine" tarihi deyişl  bence daha çok Urfa için geçerlidir. Ekonomik olarakta bu iki il arasında fark çoktur. Mersin'de işsizlik düşüktür. Yüzde yeddi. Türkiye ortalamasının altındadır. Urfa'da ise neredeyse  nufüsün yarısı işsizdir.onbinlerce Urfa'lı Türkiye'nin batı illerine işçi ırgat olarak çalışmaya giderler. Bunun en önemli nedeni Urfa geniş tarım arazilerinin çoğu Köy toprak ağalarının elinde. Devlet nedense bu feodal düzeni ortadan kaldırmıyor çare bulmuyor. Bunun  nedenleri  sosyal siyasal olarak incelenmesi  gereken önemli  bir konu.  Diğer bir istatistik, Mersin Türkiye'de yaşanabilir iller arasında ilk sıralarda, Urfa ise son sıralarda bulunuyor. Bunları niye yazıyoruz! Çözüm bulunması içindir. Palavra ile bir yere varılamaz.  Yerinde sayılır. Gerçekler acıdır. Doğruları bilmek gerekir. Çünkü  doğru  teşhis  doğru  tedavi iyileştirme sağlar, örneğinde denildiği gibi, bir şehrin ilerlemesi de ancak sosyal, ekonomik, eğitim ve siyasal boyutlarının gelişmesiyle mümkündür.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.