NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

MAHKEME KADIYA MÜLK OLMAZ

Geçmiş masallar bir varmış bir yokmuş sözü ile başlardı. Masalların çoğu gerçek üstü anlatımlardı. Bir de masal gibi olmasa da destanları da masalların bir benzeri anlatımlar saymak mümkün. Her iki anlatım biçiminde, çoğu kez İyi hükümdarlar, kötü hükümdarlar, iyiler, kötüler konu edilirdi. İnsanlık vicdanında iyiler yüceltilir. Kötülük yerilirdi. Gene geçmiş zamanlarda Halk arasında, yönetim ve yargı mensuplarına karşı onların adil bir şekilde yönetmelerine ve karar vermelerine yönelik mahkeme kadıya mülk olmaz lafı doğru ve uyarıcı bir deyiş halinde günümüze kadar söylenir gelmiştir. Bu uyarıcı deyiş doğal olarak anlaşıldığı üzere sorumlu mevkilerde olan insanların iyilik yapması anlamına gelmesi gerektiği mesajı verildiği anlaşılıyor. Gerek dinler, peygamberler, gerek bilim adamları da insana ve insani özelikleri çeşitli biçimlerde belirtir. İnsanlara yakışan en önemli özeliğin iyilik yapmak olduğunu belirtirler. İnsan tanımlanırken, İnsanın düşünen, konuşan, akılı, irade sahibi gibi varlıktır şeklinde açıklar. Bazı insancıl hümanist filozoflar ise, insanı diğer varlıklardan ayıran, onların yegane üstün vasfı merhamet ve vicdandır derler. Bu saptama doğrudur. Konu açılmışken, burada ünlü Alman bilgini Kant’ın bu konuyla ilgili görüşünü belirtmeden geçemeyeceğim. Gerçi daha evvel de bu bilginin bu ünlü sözlerini yazmıştım. Olsun; yine yazacağım. Bazı insanlar kendilerine bazı sloganları buna bazı yaşam kuralları diyelim, kendilerine rehber yapmışlar demek mümkün. Bazı durumlarda bazı yararlı deyişleri tekrarlamak gerekiyor. Bunda bir beis olmasa gerek. Hazreti Muhammet; gerektiği zaman faydalı bir konuyu 180 sefer olsa bile bazen tekrarlayabilirsin, anlatabilirsin diyor. Bence çok ta doğru diyor. Filozof Kant bir gün arkadaşlarına bir öğütte bulunur. Ben Dünya’da yaşarken iki şeye hayran kaldım. Bir yukarıdaki gökyüzü. İkincisi içimdeki vicdandır, der. Ve ekler ben ölürsem mezar taşıma bunları yazın diye vasiyette bulunur. Şimdi bu tarihi filozofun tarihi öğüdü Almanya’nın bilmem hangi şehrinin mezarlığında Kant’ın mezar taşında yazılıdır. Değerli okurlar sanırım sizlerde vicdan kadar merhamet kadar önemli ve değerli bir şey insani olarak herhalde yoktur dersiniz. Bu nedenle Dünya insanlık tarihinde ve günümüzde vicdanlı merhametli Adil sultanlar, başkanlar, adil yargıçlar saygıyla anılır. Bu saygın kişiler bu alemde saygın bir eser bırakıp göçerler. Üç günlük dediğimiz bu fani alemden, şairin “baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş” dediği gibi. Ne mutlu o değerli insanlara demek gerekiyor.
Ekleme Tarihi: 24 Ekim 2019 - Perşembe

MAHKEME KADIYA MÜLK OLMAZ

Geçmiş masallar bir varmış bir yokmuş sözü ile başlardı. Masalların çoğu gerçek üstü anlatımlardı. Bir de masal gibi olmasa da destanları da masalların bir benzeri anlatımlar saymak mümkün. Her iki anlatım biçiminde, çoğu kez İyi hükümdarlar, kötü hükümdarlar, iyiler, kötüler konu edilirdi. İnsanlık vicdanında iyiler yüceltilir. Kötülük yerilirdi. Gene geçmiş zamanlarda Halk arasında, yönetim ve yargı mensuplarına karşı onların adil bir şekilde yönetmelerine ve karar vermelerine yönelik mahkeme kadıya mülk olmaz lafı doğru ve uyarıcı bir deyiş halinde günümüze kadar söylenir gelmiştir. Bu uyarıcı deyiş doğal olarak anlaşıldığı üzere sorumlu mevkilerde olan insanların iyilik yapması anlamına gelmesi gerektiği mesajı verildiği anlaşılıyor. Gerek dinler, peygamberler, gerek bilim adamları da insana ve insani özelikleri çeşitli biçimlerde belirtir. İnsanlara yakışan en önemli özeliğin iyilik yapmak olduğunu belirtirler. İnsan tanımlanırken, İnsanın düşünen, konuşan, akılı, irade sahibi gibi varlıktır şeklinde açıklar. Bazı insancıl hümanist filozoflar ise, insanı diğer varlıklardan ayıran, onların yegane üstün vasfı merhamet ve vicdandır derler. Bu saptama doğrudur. Konu açılmışken, burada ünlü Alman bilgini Kant’ın bu konuyla ilgili görüşünü belirtmeden geçemeyeceğim. Gerçi daha evvel de bu bilginin bu ünlü sözlerini yazmıştım. Olsun; yine yazacağım. Bazı insanlar kendilerine bazı sloganları buna bazı yaşam kuralları diyelim, kendilerine rehber yapmışlar demek mümkün. Bazı durumlarda bazı yararlı deyişleri tekrarlamak gerekiyor. Bunda bir beis olmasa gerek. Hazreti Muhammet; gerektiği zaman faydalı bir konuyu 180 sefer olsa bile bazen tekrarlayabilirsin, anlatabilirsin diyor. Bence çok ta doğru diyor. Filozof Kant bir gün arkadaşlarına bir öğütte bulunur. Ben Dünya’da yaşarken iki şeye hayran kaldım. Bir yukarıdaki gökyüzü. İkincisi içimdeki vicdandır, der. Ve ekler ben ölürsem mezar taşıma bunları yazın diye vasiyette bulunur. Şimdi bu tarihi filozofun tarihi öğüdü Almanya’nın bilmem hangi şehrinin mezarlığında Kant’ın mezar taşında yazılıdır. Değerli okurlar sanırım sizlerde vicdan kadar merhamet kadar önemli ve değerli bir şey insani olarak herhalde yoktur dersiniz. Bu nedenle Dünya insanlık tarihinde ve günümüzde vicdanlı merhametli Adil sultanlar, başkanlar, adil yargıçlar saygıyla anılır. Bu saygın kişiler bu alemde saygın bir eser bırakıp göçerler. Üç günlük dediğimiz bu fani alemden, şairin “baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş” dediği gibi. Ne mutlu o değerli insanlara demek gerekiyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.