NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -59

Haçlıların Akka'dan sonraki hedefi Askalan'ı ele geçirmekti. Bunun için çalışmalar yapıyorlardı. Bunu haber alan Eyyübi ordusu kurmayları, Selahaddin'e Askalan'ı mudafa edemeyeceklerini, düşmanın eline geçeceğine, tahrip etmeleri, yakıp, yıkmaları oturulamaz bir duruma getirmeleri gerektiğini öne sürdüler. Selahddin komutanların bu fikrine katılmadı. Askalan''ı savunmaları gerektiğini ısrarla söylemesine rağmen, komutanlar bunu kabul etmediler. Akka örneğini verdiler, orada başarısız olduklarını söylediler. İmad İsfehani ve İbnil Esir'in bildirdiğine göre Askalan terk edilmelidir diyen emirler, Selahaddin'e şunları söylemişler; "Eğer oranın korunmasını istiyorsan, seninle birlikte şehre girelim, veya büyük oğlunla beraber şehre gidelim. Değilse bizden hiç birimiz şehre girmeyecektir. Zira Akka'dakilerin başına gelen, bizim başımıza da gelsin istemiyoruz." dediler. Sultan Selahaddin Askalan'ı terk etmemek için, emirlerini bir türlü ikna edemedi. Bu nedenle çok sıkıntı çekti. İbni Şeddad diyor ki : "O gece çok az uyudu. Seher vakti beni yanına çağırdı. Gittim, oğlu melik Efdal'i de getirtmişti. Durumu onunla da müzakere etti. sonra da Allah'a andosun ki benim için bütün çocuklarımı kaybetmek, Askalan'a ait bir tek taşı bile kaybetmekten daha iyidir. Ancak müslümanların iyileşme noktasında Allah tealanın hükmü böyle olunca ben ne yapabilirim ki dedi." Sonunda Askalan şehrinin tahrip edilmesine istemeyerek olsa da kabul etti. Böylece, şehir, haçlılar kullanmasın diye yakılıp yıkıldı. RİŞAR BARIŞ İSTİYORDU Savaş hazırlıkları tüm taraflarda durmadan devam ediyor, her türlü ihtimaler hesap ediliyordu. Müslümanlar arasında birlik sağlanmıştır. Ama, Hiristiyanlar arasında iç çelişkiler vardı. İngiliz kralı Rişar ile Sayda, Beyrut hakimi Konrad arasında haçlı liderliği rekabeti devam ediyordu. Selahaddin'e barış teklifi Rişar'dan sonra Konrad'dan geldi. Onunla barış görüşmeleri devam etti. Selahaddin Hangi haçlı grubu ile barış anlaşması yapacağına dair kararı vermesi için askeri konseyı topladı. Orada her kes kendi görüşünü söyledi. sonuçta, başta emir adil olmak üzre çoğunluk, Rişarla barış görüşmeleri yapılmasının daha doğru olacağına karar verdi. Bu arada İngiltere'den Kral Rişar'a kötü bir haber geldi. Kardeşi Yuhanna, kralığı almak için bir hareket içerisine girmişti. Ülkesine dönmesi isteniyordu. Rişar anlaşmazlığı çözmeden geri gitmek istemedi. Konrad, beklenmeyen bir şekilde haşhaşiler tarafından öldürülmesiyle, haçlılar arasındaki sorun çözülmüş oldu. Bunun sonucunda Rişar Sur şehrine de hakim oldu. Artık onun yegane amacı Kudüs'ü almaktır. Yıkılan, yakılan Askalan'a hakim olan Rişar, tekrar orayı mamur etmiş, oturulacak, yaşanacak bir hale getirmişti. Haçlılar Askalan'dan sonra Darum kalesini de ele geçirdiler. Nihayet 11 haziran 1192 tarihinde Kudüs önlerine geldiler. Sultan Selahaddin'de savaş hazırlıklarını tamamlamış, direnmek için Kudüs'e gelmişti. Müslümanlar Kudüs'ün tekrar haçlıların eline geçmemesi için kararlıydılar. Bunun için Kudus'ün fiziki şartları yeniden sağlam hale getirildi. Surlar, kuleler, burçlar yeniden tahkim edildi Emirlere, askerlere yeni silahlar verildi. Kudüs'ün etrafındaki içme suları içilemez hale getirildi. Bundaki amaç, eğer düşman Kudüs'ü kuşatırsa susuz kalmasıdır, böylece direnme, dayanma güçlerini kayb edeceklerdir. Bir yandan Kudüs'e yeni birlikler, doğudan, Kürt ve Türk kuvetleri gelmeye başladılar. Artık savaş için, daha doğrusu bu defa Kudüs'ü savunmak için bütün hazırlıklar tamamlanmıştı. Müslüman süvariler haçlı birliklerine küçük çaplı olsa da saldırılar düzenlediler. Savaşın başlaması belki de bir an meselesiydi. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 01 Ocak 2024 - Pazartesi

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -59

Haçlıların Akka'dan sonraki hedefi Askalan'ı ele geçirmekti. Bunun için çalışmalar yapıyorlardı. Bunu haber alan Eyyübi ordusu kurmayları, Selahaddin'e Askalan'ı mudafa edemeyeceklerini, düşmanın eline geçeceğine, tahrip etmeleri, yakıp, yıkmaları oturulamaz bir duruma getirmeleri gerektiğini öne sürdüler.

Selahddin komutanların bu fikrine katılmadı. Askalan''ı savunmaları gerektiğini ısrarla söylemesine rağmen, komutanlar bunu kabul etmediler. Akka örneğini verdiler, orada başarısız olduklarını söylediler.

İmad İsfehani ve İbnil Esir'in bildirdiğine göre Askalan terk edilmelidir diyen emirler, Selahaddin'e şunları söylemişler; "Eğer oranın korunmasını istiyorsan, seninle birlikte şehre girelim, veya büyük oğlunla beraber şehre gidelim. Değilse bizden hiç birimiz şehre girmeyecektir. Zira Akka'dakilerin başına gelen, bizim başımıza da gelsin istemiyoruz." dediler.

Sultan Selahaddin Askalan'ı terk etmemek için, emirlerini bir türlü ikna edemedi. Bu nedenle çok sıkıntı çekti. İbni Şeddad diyor ki : "O gece çok az uyudu. Seher vakti beni yanına çağırdı. Gittim, oğlu melik Efdal'i de getirtmişti. Durumu onunla da müzakere etti. sonra da Allah'a andosun ki benim için bütün çocuklarımı kaybetmek, Askalan'a ait bir tek taşı bile kaybetmekten daha iyidir. Ancak müslümanların iyileşme noktasında Allah tealanın hükmü böyle olunca ben ne yapabilirim ki dedi." Sonunda Askalan şehrinin tahrip edilmesine istemeyerek olsa da kabul etti. Böylece, şehir, haçlılar kullanmasın diye yakılıp yıkıldı.

RİŞAR BARIŞ İSTİYORDU

Savaş hazırlıkları tüm taraflarda durmadan devam ediyor, her türlü ihtimaler hesap ediliyordu. Müslümanlar arasında birlik sağlanmıştır. Ama, Hiristiyanlar arasında iç çelişkiler vardı. İngiliz kralı Rişar ile Sayda, Beyrut hakimi Konrad arasında haçlı liderliği rekabeti devam ediyordu.

Selahaddin'e barış teklifi Rişar'dan sonra Konrad'dan geldi. Onunla barış görüşmeleri devam etti. Selahaddin Hangi haçlı grubu ile barış anlaşması

yapacağına dair kararı vermesi için askeri konseyı topladı. Orada her kes kendi görüşünü söyledi. sonuçta, başta emir adil olmak üzre çoğunluk, Rişarla barış görüşmeleri yapılmasının daha doğru olacağına karar verdi.

Bu arada İngiltere'den Kral Rişar'a kötü bir haber geldi. Kardeşi Yuhanna, kralığı almak için bir hareket içerisine girmişti. Ülkesine dönmesi isteniyordu. Rişar anlaşmazlığı çözmeden geri gitmek istemedi.

Konrad, beklenmeyen bir şekilde haşhaşiler tarafından öldürülmesiyle, haçlılar arasındaki sorun çözülmüş oldu. Bunun sonucunda Rişar Sur şehrine de hakim oldu. Artık onun yegane amacı Kudüs'ü almaktır. Yıkılan, yakılan Askalan'a hakim olan Rişar, tekrar orayı mamur etmiş, oturulacak, yaşanacak bir hale getirmişti.

Haçlılar Askalan'dan sonra Darum kalesini de ele geçirdiler. Nihayet 11 haziran 1192 tarihinde Kudüs önlerine geldiler. Sultan Selahaddin'de savaş hazırlıklarını tamamlamış, direnmek için Kudüs'e gelmişti. Müslümanlar Kudüs'ün tekrar haçlıların eline geçmemesi için kararlıydılar. Bunun için Kudus'ün fiziki şartları yeniden sağlam hale getirildi. Surlar, kuleler, burçlar yeniden tahkim edildi Emirlere, askerlere yeni silahlar verildi.

Kudüs'ün etrafındaki içme suları içilemez hale getirildi. Bundaki amaç, eğer düşman Kudüs'ü kuşatırsa susuz kalmasıdır, böylece direnme, dayanma güçlerini kayb edeceklerdir.

Bir yandan Kudüs'e yeni birlikler, doğudan, Kürt ve Türk kuvetleri gelmeye başladılar. Artık savaş için, daha doğrusu bu defa Kudüs'ü savunmak için bütün hazırlıklar tamamlanmıştı. Müslüman süvariler haçlı birliklerine küçük çaplı olsa da saldırılar düzenlediler. Savaşın başlaması belki de bir an meselesiydi. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.