KUDÜS'ÜN FETHİ Eyyübi ordusu Kudüs fethinden önce, Filistin sahil şehirleri. Şam kıyı beldeleri, Lübnan, sahil şeritlerindeki şehirler, Sayda, Beyrut ve Cübeyl alındı. Nedense, Sur şehri alınmadı, sonraya bırakıldı. Nitekim Kudüs'ten sonra alındı. Daha sonra Nablus şehrine girildi. Nablus halkı Müslüman olduğu için oradan mal ganimet alınmadı. Askalan'a geçildi. Oranın halkı direnmeden teslim oldular. Gazze bölgesinin şehirleri de alındı. Ayrıca, Adil Eyyübi Mısır'dan hareket ederek Yafa şehrini aldı. Böylece, Kudüs, Şevbek, Kerek, sahil Sur şehri dışında, Fillistin, Suriye, Lübnan yerleşim yerlerinin tümü alınmış oldu. Hıttin savaşında kazanılan zafer, bu şehirlerin alınmasının habercisi oldu, yolarını açtı. Haçlılarda Selahaddin Eyyübi korkusu ve buna zıd bir duygu olan bir ilgi hatta sevgi bile oluştu. Zira dönemin koşullarında savaşlar son derece kanlı, acımasız, sınırsız bir vahşetle geçiyordu. Selahadin'in yaptığı uygulamalar, savaşların da bir sınırı, kuralı, hatta bir nebzecik te olsa bir hukuku olduğunu gösterdi. İşte, insani diyebileceğimiz böylesi muameler, düşmanlarının bile takdirini kazanmıştır. Kadınlar, kızlar korundu, onlara eziyet edilmedi, kaba davranışlar yapılmadı. Hatta onlara bağışlarda bulundu, hediyeler bile verildi. Selahaddin, Üçğncü Raymond'un karısı İskifa'ya ikram bulunmuş ve Taberiya kalesinden güven içerinde çıkıp gitmesine müsade etmiştir. O da malı, yanındaki adamları ve kadınlarla birlikte çıkmış Trablus'a gitmiştir. Diğer Haçlı sorumluların ailelerine de aynı insani uygulamalar da bulunmuştur. Bundan dolayı başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri Selahaddin'den hayranlıkla ve övgüyle söz etmişlerdir. Hatta Avrupa edebiyat kitapları onu efsane dönüştürmüştür. Daha önce belirtildiği gib,Hıttin savaşı şimdiye kadarki haçlı savaşlarının kaderini belirleyen bir savaştır. Kudüs kapılarının açılmasına vesile olmuştur. Bu savaşın kazanılmasında yanlız kaba savaş değil, Selahaddin'in ince savaş, taktik ve stratejisi belirleyıci olmuştur. Hıttin savaşında Kudüs kralığı askeri gücünün çoğunu kaybetmiştir. Sahil şehirleri, Askalan ve Gazze alındıktan sonra, asıl hedef Kudüs kalmıştı. Dönemin tarih yazarı Ebu Şame'nin belirttiğine göre Kudüs'ü savunmak için altmış binden fazla haçlı askeri Kudüs'te toplanmıştı. Kadın çocuk sayıları askerlerden çok daha fazladır. Durmadan çalışıyorlar, hendekler kazıyorlar, surları sağlam hale getirip, kuleler inşa etmişlerdir. Kudüs şehri üç semavi din için çok kutsaldır. Yahudiler için Kudüs Hazreti davud'ün birleşik İsrail kralığının başkenti olmasıdır, Ayrıca Hazreti Süleyman'ın ilk tapınak yeridir. Hıristiyanlar için kutsal oluşu, Hazreti İsa'nın Kudüs'te Romalılar tarafından çarmıha gerilmesi, böylece üç haçın oluşduğu bir yer olmasıdır. Müslümanlar için kutsal oluşu Kudüs'ün ilk kıble olması ve Hzreti Muhammed'in orada göğe yükselmesi Allah ile görüşmesinin olduğu bir mekandır Hıttin zaferi sahil şehirlerinin alınması Eyyübi ordusunda ve tüm müslümanlarda büyük bir güven sağladı. Artık herkes Kudüs'ün işgalden kurtarılacağından emin, buna inanıyor, adeta savaşa katılmak için bir işaret bekliyordu. Selahaddin, Kudüs seferi için müslüman şehirlerine asker göndermeleri için haber gönderdi. Çok sayıda asker ve alimler, fakihler dahi bu çağrıya uydularEyyübi ordusuna katıldılar. Müslüman ordusu büyük bir orduyla, Kudüs'ün çevresini sardı. Surları, kuleleri delen aletler getirildi. Hıristiyanlar önce saldırdı. Küçük çaplı çatışmalar olur. İlk çatışmada bir müslüman emir şehid olur. Selahaddin ordunun başına gelince asıl savaş 26 Elül 1187 tarihinde başlar. Eyyübi ordusunun Keşif kuvvetleri mancınık desteğiyle surlara yanaştı. Dönemin en sonuç alıcı silahı mamcınıktı. Müslüman ordusunda on iki tane büyük mancınık vardır. Mncınıklar vasıtasıyle düşman surlarına büyük taşlar atılıyordu gedikler açılıyordu. Taraflar arasında çatışmalar çok şiddetli geçiyordu. Arada sırada şövalyeler surların dışına çıkıyor çarpışıyorlardı. Haçlıların büyük çaplı diirenişi fazla sonuç veremiyordu. Zira kesici ve delic,i savaş aletleri surları, kuleleri tahrip ediyor, deliyordu. Her iki tarafta büyük kayıp veriyordu. Caber emirinin oğlu İsa bin Malikte şehit oldu. Taraftar amansız bir şekilde kıyasıya savaşıyorlardı. Bu savaşın son savaş olduğunu, ölüm kalım savaşı olduğunu biliyorlardı. Eyyübi ordusunun mancınık üstünlüğü savaşın kaderini, sonucunu müslümanlar lehine belirleyen en önemli bir etken oldu. Artık surlar parçalanmış, delinmiş bir duruma gelmişti. Haçlı şövelyaları müslümanlar üzerine intihar saldırısı başlattılar. Patrikleri onları bundan vaz geçirdi. Çünkü böyle saldırılar devam ederse kadınların çocuklrın hayatı tehlikeye girer demişti. Devam edecek