NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ESKİ URFA TARİHİ VEKÜLTÜRÜ -67

Karakoyunlu devleti yıkıldıktan sonra Urfa’ya, doğu Anadolu, İran ile Irak’a Türk Oğuz boyu Bayındırlı Akkoyunlular egemen olmuşlardır. Karakoyunlu ve Akkoyunlular göçebe aşiretlerdir. Bu her iki Türk Aşireti tıpkı Osmanlı Oğuz boyu gibi göçebelikten geçerek devlet kurmuşlardır. Karakoyunlulara koyunlarının çoğu kara olduğundan dolayı Karakoyunlular denilmiş. Akkoyunlulara ise koyunlarının çoğunluğu beyaz olduğu için Akkoyunlular denilmiştir. Akkoyunlular 1378 yılında devletleştikten sonra durmadan genişlemiştir. Horasandan Fırat Nehrine ve Kafkas Dağları’ndan Umman Denizi’ne kadar uzanan topraklarda hakimiyet kurmuşlardır. Diyarbakır ile Tebriz Akkoyunlu devletinin Başkentleridir. Akkoyunlu devletinin kurucusu Kara Yülük Osman Bey’dir. 1403’te Diyarbakır’da hükümdarlığını ilan etti. Giderek bir İmparatorluk kurdu. Osman bey 1435’te Karakoyunlulara karşı savaşırken öldü. Burada önemli bir konuya değinmekte yarar var, bazı tarihçi ve aydınlar Türkler ile Kürtler tarihsel süreçte dostluk kurdukları gibi birbirleriyle savaşmışlardır derler doğrudur. Ama aynı durum Türk boylarının kurdukları devletlerde yine belki daha acımasız bir şekilde devam etmiştir. Bu konuda Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkleri dışında, birbirileriyle savaşan daha birçok Türk boyları ve devletlerini örnek verilebiliriz. Kara Yülük Osman Bey’in ölümünden sonra oğulları arasında taht kavgası yaşandı. Bundan dolayı devlet eski gücünü yitirdi. Bunun üzerine Osman Bey’in torunu Uzun Hasan Diyarbakır’ı ele geçirerek iktidar kavgalarına son verdi. Böylece Akkoyunlu devleti bu bey döneminde geniş bir coğrafyaya yayıldı. Zaten bu devletin en ünlü hükümdarı tarihte en çok tanınan hükümdarı Uzun Hasandır. Bu devletin kısa bir dönemde bu denli büyük bir çapta büyümesi genişlemesi her iki Türk devleti Osmanlı ile Karakoyunluları karşı karşıya getirdi. Aralarında birçok defa savaşlar yaşandı. Karakoyunluların zayıflaması ve yıkılması Osmanlılar ile aralarındaki savaştan dolayı olmamıştır. Adeta tarih tekerrür edercesine bu defa Uzun Hasan’ın 1478 de ölmesinden sonra oğulları arasında yapılan iktidar savaşları sonucunda Akkoyunlu devleti Saf evi Hükümdarı Şah İsmail tarafından 1503 de yıkıldı. Akkoyunlu devlet yönetimi işleri ve kararları tek adam tarafından yönetilmez, Başkentte bulunan bir akil adam topluluğu olan Büyük Divanda görüşülür ve karara bağlanırdı. Ayrıca illerde birer küçük divan bulunurdu. İllerde hukuk işlerine kadılar, din işlerine de müftüler bakardı. Hasan Padişah olarak ta bilinen Uzun Hasan, Hasan Padişah kanunları adıyla bilinen, devlet yönetimiyle ilgili yasalar koymuştu. Akkoyunlu Hükümdarları bilginleri ve sanatçıları korumuştur. Ayrıca birçok hayır kurumları, medreseler, camiler yapmışlardır. İlimiz Urfa merkezde halk arasında Hasan Paşa camisi olarak bilinen bir cami ve çevresinde aynı adla bilinen bir medrese yaptırmıştır. Urfa’nın ünlü din alimleri, Buluntu Hoca, Müftü Hasan Efendi, Nakşi bendi tarikatı şeyhi Hacı Müslüm Hafız bu medresede okumuşlardır. Ayrıca Başta Diyarbakır ve Mardin olmak üzere Ahlat, Hasankeyf, Erzincan, Bayburt köyleri ve Hasan Kale’de Akkoyunlulardan birçok cami, türbe, medrese, kale, kale surları ve yazıtlar kalmıştır. Devam Edecek…
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2022 - Salı

ESKİ URFA TARİHİ VEKÜLTÜRÜ -67

Karakoyunlu devleti yıkıldıktan sonra Urfa’ya, doğu Anadolu, İran ile Irak’a Türk Oğuz boyu Bayındırlı Akkoyunlular egemen olmuşlardır. Karakoyunlu ve Akkoyunlular göçebe aşiretlerdir. Bu her iki Türk Aşireti tıpkı Osmanlı Oğuz boyu gibi göçebelikten geçerek devlet kurmuşlardır.

Karakoyunlulara koyunlarının çoğu kara olduğundan dolayı Karakoyunlular denilmiş. Akkoyunlulara ise koyunlarının çoğunluğu beyaz olduğu için Akkoyunlular denilmiştir.

Akkoyunlular 1378 yılında devletleştikten sonra durmadan genişlemiştir. Horasandan Fırat Nehrine ve Kafkas Dağları’ndan Umman Denizi’ne kadar uzanan topraklarda hakimiyet kurmuşlardır.

Diyarbakır ile Tebriz Akkoyunlu devletinin Başkentleridir. Akkoyunlu devletinin kurucusu Kara Yülük Osman Bey’dir. 1403’te Diyarbakır’da hükümdarlığını ilan etti. Giderek bir İmparatorluk kurdu.

Osman bey 1435’te Karakoyunlulara karşı savaşırken öldü. Burada önemli bir konuya değinmekte yarar var, bazı tarihçi ve aydınlar Türkler ile Kürtler tarihsel süreçte dostluk kurdukları gibi birbirleriyle savaşmışlardır derler doğrudur. Ama aynı durum Türk boylarının kurdukları devletlerde yine belki daha acımasız bir şekilde devam etmiştir. Bu konuda Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkleri dışında, birbirileriyle savaşan daha birçok Türk boyları ve devletlerini örnek verilebiliriz.

Kara Yülük Osman Bey’in ölümünden sonra oğulları arasında taht kavgası yaşandı. Bundan dolayı devlet eski gücünü yitirdi. Bunun üzerine Osman Bey’in torunu Uzun Hasan Diyarbakır’ı ele geçirerek iktidar kavgalarına son verdi. Böylece Akkoyunlu devleti bu bey döneminde geniş bir coğrafyaya yayıldı. Zaten bu devletin en ünlü hükümdarı tarihte en çok tanınan hükümdarı Uzun Hasandır. Bu devletin kısa bir dönemde bu denli büyük bir çapta büyümesi genişlemesi her iki Türk devleti Osmanlı ile Karakoyunluları karşı karşıya getirdi. Aralarında birçok defa savaşlar yaşandı. Karakoyunluların zayıflaması ve yıkılması Osmanlılar ile aralarındaki savaştan dolayı olmamıştır. Adeta tarih tekerrür edercesine bu defa Uzun Hasan’ın 1478 de ölmesinden sonra oğulları arasında yapılan iktidar savaşları sonucunda Akkoyunlu devleti Saf evi Hükümdarı Şah İsmail tarafından 1503 de yıkıldı.

Akkoyunlu devlet yönetimi işleri ve kararları tek adam tarafından yönetilmez, Başkentte bulunan bir akil adam topluluğu olan Büyük Divanda görüşülür ve karara bağlanırdı. Ayrıca illerde birer küçük divan bulunurdu. İllerde hukuk işlerine kadılar, din işlerine de müftüler bakardı. Hasan Padişah olarak ta bilinen Uzun Hasan, Hasan Padişah kanunları adıyla bilinen, devlet yönetimiyle ilgili yasalar koymuştu.

Akkoyunlu Hükümdarları bilginleri ve sanatçıları korumuştur. Ayrıca birçok hayır kurumları, medreseler, camiler yapmışlardır. İlimiz Urfa merkezde halk arasında Hasan Paşa camisi olarak bilinen bir cami ve çevresinde aynı adla bilinen bir medrese yaptırmıştır. Urfa’nın ünlü din alimleri, Buluntu Hoca, Müftü Hasan Efendi, Nakşi bendi tarikatı şeyhi Hacı Müslüm Hafız bu medresede okumuşlardır. Ayrıca Başta Diyarbakır ve Mardin olmak üzere Ahlat, Hasankeyf, Erzincan, Bayburt köyleri ve Hasan Kale’de Akkoyunlulardan birçok cami, türbe, medrese, kale, kale surları ve yazıtlar kalmıştır. Devam Edecek…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.