NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ -55-

Selahaddin Mısır'da gerekli bilgiyi ve istihbaratı aldıktan sonra artık fazla duramaz Şam’a gelir.Tıpkı daha öncesi amcası Şirguh’un yaptığı gibi bir miktar kahraman Türk ve Kürt savaşçıları yani mücahitlerle beraber bir grupta Arap savaşçı ile birlikte Kahire’nin yolunu tutarlar. Burada bir hususu istemeden belirtmek gerekirse, bildiğim kadarıyla tüm haçlı savaşları dönemin de bir miktar gönüllü yiğit Arap savaşçı dışında maalesef tarih kitaplarının yazdığına göre Bedevi Arapların çoğu parayla Selahaddin’in zoruyla savaşmışlar denilmektedir. Kimse yanlış anlamasın. Etnik kimlikler kimseyi yüceltmez. Önce gelmesi gereken ahlaki insan kimliğidir. Bu yazı dizisin de diğer köşe yazılarımda da elimden geldiği kadar objektif haktan doğrudan taraf olarak yazmaya çalışıyorum. Nihayet bu bilgilerin çoğunu dönemin tarihçilerinden alimlerin den alıyoruz. Burada canı gönülden demek isterim ki Selahaddin kadar Sultan Nurettin'i özelikle babası İmamettin zenginin de değerli bir hükümdar olduğunu belirtmek isterim. Selahattin'ın en yakın arkadaşı komutanı Türk kökenli Bahaddin Karakuş tur. Gözü pek kahraman bir savaşçıdır. Zaten Selahaddin’i Eyyubi kürdinin üvey annesi yani kardeşi Turan Şahın annesi öz be öz Türk’tür. Yani Şeddadi Kürtleriyle Türkler arasında Azerbaycan’dan beri bir akrabalık kız alıp verme vardır. Bu köşe yazı dizinin ilk bölümün de iki halkın tarihsel ilişkisinin Malazgirt zaferinden daha öncelerden devam eden bir akrabalık ilişkisinden söz etmiştim. Biz asıl konumuza gelirsek, Kahire de zor durumda olan Şam İslami güçlerine çok geçmeden taze yeni kuvvetli güç gelir. Çünkü yeni haçlı güçleri İskenderiye gelmişler. Otuz bin kişilik bir orduyla Kahire ye saldırı hazırlığı içindeler. Bunu haber alan Müslüman güçler baskın basanındır veya en iyi savunma saldırıdır öngörüsüyle ancak iki bin kişilik bir güçle kendilerinden on beş kat fazla bir orduya karşı İskenderiye’de saldırıya geçerler düşman güçlerini bozguna uğratırlar. Kabul etmek gerekir ki bu savaşın kazanılmasında şirguh’dan fazla Selahattin’in üstün savaş kabiliyeti ve stratejisinin büyük katkısı ve rolü olmuştur. Müslüman İskenderiye halkı bu zaferi kazanan orduyu ve mimarı Selahaddin'e büyük bir sevgi duyarlar. Deyim yerindeyse adeta yer göğe sığdıramazlar. İlk yenilgiyi alan Haçlı güçlerin de korku ve tedirginlik başlamış. İslam ordusunun ve Selahaddin'ın zaferi her yere yayılmış, duyulmuş. Artık herkes kutsal Kudüs'ün haçlı işgalinden kurtulacağına inanmıştır. Kudüs’ün alınması öyle kolay bir mesele değildir. İslam ordusunun önünde kat edilmesi gereken uzun meşakatlı bir yol vardır. Zaferin elde edilmesi yıllar sürecek bitmeyen bir azim ve direnmenin sonucu olacaktır. Çöllerde çok zor şartlarda yapılan savaşlarda’ki mücadele açlık ve susuzlukta vardır. Selahaddin ve komutanları, Bahattin Karakuş bunun kolay olamayacağının farkındalar. Ama kudüs'ün kurtarılmasına yemin edilmiş ant içilmiştir. Yaşamlarının en önemli amacı haline gelmiştir. Çok geçmeden ordu İskenderiye’den Mısır'a gelir. Fatimi Halife el adid zafere çok sevinmiş görünür. Komutanlara askerlere armağanlar verir. Ne var ki haçlı yanlısı kurnaz Vezir Şaver bu önemli zafere sevinmez, ama bunu belli etmez. Hatta Selahaddin ve komutanlarına bir davet yemek bahanesiyle bir tuzak hazırlar. Selahaddin uyanıktır. Devlet yönetimin de istihbaratın çok önemli olduğunun farkında olarak Şaver'ın tuzağını haber alır. Şaver güya komutanlar ve askerlere saray da bir ziyafet vereceğini şirguh'a bildirir. Çünkü El Adid ve vezir şaver'ın en büyük gücü, korumaları acımasız Sudanlı zenci paralı askerlerdir. Bunların sayılarını tarihçiler tahminim abartılı verir elli bin zenci paralı askerden söz edilir. Ama en azından gözü pek korkusuz binlerce, öldürmeden zevk alan bir vahşi sürüsü bulunmaktadır. Amaç başta Selahaddin olmak üzere Şam'dan gelen komuta düzeyini sarayda zenci askerleri tarafından yok etmektir. Bu tuzaktan Fatimi halifenin haberi olup olmadığı konusun da tarihi kesin bilgi yoktur. Selahaddin burada gene zekasını gösterir Şavere davete yalnız kendilerinin değil bir miktar ordu gücünün de katılmasını ister. Sarayın küçük olduğunu bu nedenle Kahire’nin dışın da bir alanda ziyafet verilmesini teklif eder. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 31 Ocak 2022 - Pazartesi

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ -55-

Selahaddin Mısır'da gerekli bilgiyi ve istihbaratı aldıktan sonra

artık fazla duramaz Şam’a gelir.Tıpkı daha öncesi amcası

Şirguh’un yaptığı gibi bir miktar kahraman Türk ve Kürt

savaşçıları yani mücahitlerle beraber bir grupta Arap savaşçı ile

birlikte Kahire’nin yolunu tutarlar.

Burada bir hususu istemeden belirtmek gerekirse, bildiğim

kadarıyla tüm haçlı savaşları dönemin de bir miktar gönüllü yiğit

Arap savaşçı dışında maalesef tarih kitaplarının yazdığına göre

Bedevi Arapların çoğu parayla Selahaddin’in zoruyla

savaşmışlar denilmektedir.

Kimse yanlış anlamasın. Etnik kimlikler kimseyi yüceltmez.

Önce gelmesi gereken ahlaki insan kimliğidir.

Bu yazı dizisin de diğer köşe yazılarımda da elimden geldiği

kadar objektif haktan doğrudan taraf olarak yazmaya

çalışıyorum. Nihayet bu bilgilerin çoğunu dönemin

tarihçilerinden alimlerin den alıyoruz.

Burada canı gönülden demek isterim ki Selahaddin kadar

Sultan Nurettin'i özelikle babası İmamettin zenginin de değerli

bir hükümdar olduğunu belirtmek isterim.

Selahattin'ın en yakın arkadaşı komutanı Türk kökenli Bahaddin

Karakuş tur.

Gözü pek kahraman bir savaşçıdır. Zaten Selahaddin’i Eyyubi

kürdinin üvey annesi yani kardeşi Turan Şahın annesi öz be öz

Türk’tür. Yani Şeddadi Kürtleriyle Türkler arasında

Azerbaycan’dan beri bir akrabalık kız alıp verme vardır.

Bu köşe yazı dizinin ilk bölümün de iki halkın tarihsel ilişkisinin

Malazgirt zaferinden daha öncelerden devam eden bir akrabalık

ilişkisinden söz etmiştim.

Biz asıl konumuza gelirsek, Kahire de zor durumda olan Şam

İslami güçlerine çok geçmeden taze yeni kuvvetli güç gelir.

Çünkü yeni haçlı güçleri İskenderiye gelmişler. Otuz bin kişilik

bir orduyla Kahire ye saldırı hazırlığı içindeler. Bunu haber alan Müslüman güçler baskın basanındır veya en iyi savunma saldırıdır öngörüsüyle ancak iki bin kişilik bir güçle kendilerinden on beş kat fazla bir orduya karşı İskenderiye’de saldırıya geçerler düşman güçlerini bozguna uğratırlar. Kabul etmek gerekir ki bu savaşın kazanılmasında şirguh’dan fazla Selahattin’in üstün savaş kabiliyeti ve stratejisinin büyük katkısı ve rolü olmuştur. Müslüman İskenderiye halkı bu zaferi kazanan orduyu ve mimarı Selahaddin'e büyük bir sevgi duyarlar. Deyim yerindeyse adeta yer göğe sığdıramazlar. İlk yenilgiyi alan Haçlı güçlerin de korku ve tedirginlik başlamış. İslam ordusunun ve Selahaddin'ın zaferi her yere yayılmış, duyulmuş. Artık herkes kutsal Kudüs'ün haçlı işgalinden kurtulacağına inanmıştır. Kudüs’ün alınması öyle kolay bir mesele değildir. İslam ordusunun önünde kat edilmesi gereken uzun meşakatlı bir yol vardır. Zaferin elde edilmesi yıllar sürecek bitmeyen bir azim ve direnmenin sonucu olacaktır. Çöllerde çok zor şartlarda yapılan savaşlarda’ki mücadele açlık ve susuzlukta vardır. Selahaddin ve komutanları, Bahattin Karakuş bunun kolay olamayacağının farkındalar. Ama kudüs'ün kurtarılmasına yemin edilmiş ant içilmiştir. Yaşamlarının en önemli amacı haline gelmiştir. Çok geçmeden ordu İskenderiye’den Mısır'a gelir. Fatimi Halife el adid zafere çok sevinmiş görünür. Komutanlara askerlere armağanlar verir. Ne var ki haçlı yanlısı kurnaz Vezir Şaver bu önemli zafere sevinmez, ama bunu belli etmez. Hatta Selahaddin ve komutanlarına bir davet yemek bahanesiyle bir tuzak hazırlar. Selahaddin uyanıktır. Devlet yönetimin de istihbaratın çok önemli olduğunun farkında olarak Şaver'ın tuzağını haber alır. Şaver güya komutanlar ve askerlere saray da bir ziyafet vereceğini şirguh'a bildirir. Çünkü El Adid ve vezir şaver'ın en

büyük gücü, korumaları acımasız Sudanlı zenci paralı askerlerdir. Bunların sayılarını tarihçiler tahminim abartılı verir elli bin zenci paralı askerden söz edilir. Ama en azından gözü pek korkusuz binlerce, öldürmeden zevk alan bir vahşi sürüsü bulunmaktadır. Amaç başta Selahaddin olmak üzere Şam'dan gelen komuta düzeyini sarayda zenci askerleri tarafından yok etmektir. Bu tuzaktan Fatimi halifenin haberi olup olmadığı konusun da tarihi kesin bilgi yoktur. Selahaddin burada gene zekasını gösterir Şavere davete yalnız kendilerinin değil bir miktar ordu gücünün de katılmasını ister. Sarayın küçük olduğunu bu nedenle Kahire’nin dışın da bir alanda ziyafet verilmesini teklif eder. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.