Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 1868 kez okundu.
EŞEK ZEHFERAN'DAN NE ANLAR
Atasözleri her konuda bazı gerçekleri veciz, anlamlı bir şekilde vurgular. Bunlardan biri konumuzla ilgili, unutulmuş bir deyim olan "eşek zehferan'dan ne anlar" sözüdür.
Zehferan acı dikenli bir bitkidir. Eşek bu bitkiyi ağzı yara içinde kalmasına rağmen yer, bilmez, acı duymaz. Bundan dolayı bu deyim kullanılmıştır. Hayvanlar arasında eşekler ve koyunlar kadar uysal yaratıklar yoktur desek, sanırım doğru demiş oluruz. Ünlü şair Nazım Hikmet bir şiirin'de,
"Koyun gibisin kardeşim, korkak ve ürkek,
Gocuklu.celep kaldırınca sopasını sürüye katılı verirsin hemen" diyerek bazı insanlara bir mesaj vermiştir. Hayvanlar arasında en yararlı olan koyun ve eşek olduğu halde en çok ezilen, sömürülen hayvanlardan iki tanesi koyun ve eşektir.
Bir farkla koyun dövülmez. Eşek'e sürekli dayak atılır.
Zavallı hayvan hiç tepki vermez. Sesi sedası çıkmaz. Üzerine en ağır yük yüklenir, binilir, gezilir, takatı olana kadar yük kaldırır, davranış ve refleksiyle yok demesini bilmez. Kaderine razıdır. Önüne ne konulursa itiraz etmeden yer. Hayvanlarda bir çeşit zihin, bir çeşit düşünme vardır. Eşek'te belki bu da yoktur. Ama, eşek, tarih boyunca insanlara çok faydası olduğu halde, halk arasında eşek'e hak ettiği kiymet, değer verilmez. Takdir edilmez. Emeği inkar edilir. Boş gereksiz bir durumda, sesi sedası çıkmayan bazı insanlara eskiden, eşek gibi ne düşünüyorsun denilirdi. Oysa hayvanlar arasında düşünme denilen fonksiyona en az sahip olan, belki de hiç olmayan eşektir.
Bunda maksat veya verilen mesaj eşek'e benzeme, eşek gibi olma demek istenir. Sorgulamayan,eleştirel düşünmeyen, itiraz etmeyen, iyiyi, kötüyü bilmeyen kimselere eşek gibi sıfatı kullanılır.
İnsanların bazı huyları hayvanlara benzetilir. Güçlü kuvvetli kişilere aslan gibi, kaplan, veya kurt gibi adam denir. Bazı kurnaz kimselere tilki gibi veya çakkal gibi denir.
Bazı hayvanların düşünme yetileri insanlar gibi olmasa da kendilerine özgü düşünürler. İnsanlarla bir arada yaşayan, kedi köpekleri, kuşları buna örnek gösterebiliriz. Kediler, genelleme yapmadan dersek, nankör değillerdir. Köpekler kadar sadık değillerdir, ama, daha bağımsız, daha özgürdürler. Sonuç olarak her iki hayvan sahiplerine, bulundukları evlere bağlıdırlar.
Bazen, binlerce kilometre öteye bırakılan kedi ve köpekler, yine evlerine gelirler. Bir de kuşlar cok zekidirler, eski tarihlerde iletişimi yani haberleşmeyı kuşlar sağlardı. Binlerce kilometre öte yerlerden mektup götürür getirirlerdi.
Demek oluyor ki bazı hayvanlar konuşmasalar bile bir düşünceleri ve zekaları vardır. Belki, kimbilir, hayvanlar aralarında kendilerine özgü bir konuşmaları vardır.
Insanlar ise canlı varlıklar arasında en mükemmel bir düşünme, akıl ve zekaya sahiptirler. Ama ne yazık ki tüm insanlar bu kategoriye sahip değillerdir. Erdemli, vicdanlı, merhametli insanlar elbette üstün yaratıklardır. Kendilerini ve dünyayı değiştirme potansiyeline sahiptirler. Araştıran, sorgulayan, şüphe duyan, körü körüne inanmayan insanlar, araştırma sonucunda elektriği bulmuşlar, buzdolabı, televizyon, taksi, ulaşım araçları, uçaklar, cep telefonlarını keşif etmişlerdir.
Hayvanlarla insanlar arasında biyolojik olarak önemli farklar yoktur, ama düşünce, akıl, zeka olarak önemli farklar bulunur. Bu nedenle filozoflar insanlar için, düşünen, konuşan, sosyal hayvan, deseler de, bu yetenekler hayvanlarda da vardır diyebiliriz. Insana en yakışan tanımlama insan siyasal hayvandır deyimidir. Siyaseti, araştırmayı, bilimi bilmeyen insanlara gelişmiş akıllı insan denilmez.
Bundan dolayı olsa gerek, büyük filozof Sokrates "Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez" demiştir"
İnsanlar zekaları, akılları, vicdanları sayesinde hayvanlardan ayrılırlar. Bu özelliklerinden dolayı hayvanları tasvir ederler. Fabl denilen benzetmeyle hayvanların insanlara benzeyen ruh halini anlatırlar.
Biz de bununla ilgili bir fabl anlatalım: bir gün yaşlı bir kervan başı, kendisiyle yıllarca kervana katılmış bulunan, yaşlı bir deveyle sohbet eder. Deveden hellalık diler, sana çok eziyet çektirdim der. Deve her şey helal olsun, ama bir şeyi helal etmem, yaşlı deveci şaşırır, neymiş o diye sorunca, deve: kara kuru bir eşeği kervana pêşengi (öncü, önde giden) yapmanı affetmem.
Demek oluyor ki, hayvanlar arasında bile eşeğin bir kıymeti yoktur. Söz deveden açılmışken, devenin çok kindar bir hayvan olduğu söylenir. Bazı insanlara deve kini var denilir. En iyisi hayvanlara benzeyen kötü huylarımızı iyi edelim. Kurban bayramı adalete, barışa, eşitliğe vesile olması dileğiyle kutlu olsun.
Ekleme
Tarihi: 07 June 2025 - Saturday
EŞEK ZEHFERAN'DAN NE ANLAR
Atasözleri her konuda bazı gerçekleri veciz, anlamlı bir şekilde vurgular. Bunlardan biri konumuzla ilgili, unutulmuş bir deyim olan "eşek zehferan'dan ne anlar" sözüdür.
Zehferan acı dikenli bir bitkidir. Eşek bu bitkiyi ağzı yara içinde kalmasına rağmen yer, bilmez, acı duymaz. Bundan dolayı bu deyim kullanılmıştır. Hayvanlar arasında eşekler ve koyunlar kadar uysal yaratıklar yoktur desek, sanırım doğru demiş oluruz. Ünlü şair Nazım Hikmet bir şiirin'de,
"Koyun gibisin kardeşim, korkak ve ürkek,
Gocuklu.celep kaldırınca sopasını sürüye katılı verirsin hemen" diyerek bazı insanlara bir mesaj vermiştir. Hayvanlar arasında en yararlı olan koyun ve eşek olduğu halde en çok ezilen, sömürülen hayvanlardan iki tanesi koyun ve eşektir.
Bir farkla koyun dövülmez. Eşek'e sürekli dayak atılır.
Zavallı hayvan hiç tepki vermez. Sesi sedası çıkmaz. Üzerine en ağır yük yüklenir, binilir, gezilir, takatı olana kadar yük kaldırır, davranış ve refleksiyle yok demesini bilmez. Kaderine razıdır. Önüne ne konulursa itiraz etmeden yer. Hayvanlarda bir çeşit zihin, bir çeşit düşünme vardır. Eşek'te belki bu da yoktur. Ama, eşek, tarih boyunca insanlara çok faydası olduğu halde, halk arasında eşek'e hak ettiği kiymet, değer verilmez. Takdir edilmez. Emeği inkar edilir. Boş gereksiz bir durumda, sesi sedası çıkmayan bazı insanlara eskiden, eşek gibi ne düşünüyorsun denilirdi. Oysa hayvanlar arasında düşünme denilen fonksiyona en az sahip olan, belki de hiç olmayan eşektir.
Bunda maksat veya verilen mesaj eşek'e benzeme, eşek gibi olma demek istenir. Sorgulamayan,eleştirel düşünmeyen, itiraz etmeyen, iyiyi, kötüyü bilmeyen kimselere eşek gibi sıfatı kullanılır.
İnsanların bazı huyları hayvanlara benzetilir. Güçlü kuvvetli kişilere aslan gibi, kaplan, veya kurt gibi adam denir. Bazı kurnaz kimselere tilki gibi veya çakkal gibi denir.
Bazı hayvanların düşünme yetileri insanlar gibi olmasa da kendilerine özgü düşünürler. İnsanlarla bir arada yaşayan, kedi köpekleri, kuşları buna örnek gösterebiliriz. Kediler, genelleme yapmadan dersek, nankör değillerdir. Köpekler kadar sadık değillerdir, ama, daha bağımsız, daha özgürdürler. Sonuç olarak her iki hayvan sahiplerine, bulundukları evlere bağlıdırlar.
Bazen, binlerce kilometre öteye bırakılan kedi ve köpekler, yine evlerine gelirler. Bir de kuşlar cok zekidirler, eski tarihlerde iletişimi yani haberleşmeyı kuşlar sağlardı. Binlerce kilometre öte yerlerden mektup götürür getirirlerdi.
Demek oluyor ki bazı hayvanlar konuşmasalar bile bir düşünceleri ve zekaları vardır. Belki, kimbilir, hayvanlar aralarında kendilerine özgü bir konuşmaları vardır.
Insanlar ise canlı varlıklar arasında en mükemmel bir düşünme, akıl ve zekaya sahiptirler. Ama ne yazık ki tüm insanlar bu kategoriye sahip değillerdir. Erdemli, vicdanlı, merhametli insanlar elbette üstün yaratıklardır. Kendilerini ve dünyayı değiştirme potansiyeline sahiptirler. Araştıran, sorgulayan, şüphe duyan, körü körüne inanmayan insanlar, araştırma sonucunda elektriği bulmuşlar, buzdolabı, televizyon, taksi, ulaşım araçları, uçaklar, cep telefonlarını keşif etmişlerdir.
Hayvanlarla insanlar arasında biyolojik olarak önemli farklar yoktur, ama düşünce, akıl, zeka olarak önemli farklar bulunur. Bu nedenle filozoflar insanlar için, düşünen, konuşan, sosyal hayvan, deseler de, bu yetenekler hayvanlarda da vardır diyebiliriz. Insana en yakışan tanımlama insan siyasal hayvandır deyimidir. Siyaseti, araştırmayı, bilimi bilmeyen insanlara gelişmiş akıllı insan denilmez.
Bundan dolayı olsa gerek, büyük filozof Sokrates "Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez" demiştir"
İnsanlar zekaları, akılları, vicdanları sayesinde hayvanlardan ayrılırlar. Bu özelliklerinden dolayı hayvanları tasvir ederler. Fabl denilen benzetmeyle hayvanların insanlara benzeyen ruh halini anlatırlar.
Biz de bununla ilgili bir fabl anlatalım: bir gün yaşlı bir kervan başı, kendisiyle yıllarca kervana katılmış bulunan, yaşlı bir deveyle sohbet eder. Deveden hellalık diler, sana çok eziyet çektirdim der. Deve her şey helal olsun, ama bir şeyi helal etmem, yaşlı deveci şaşırır, neymiş o diye sorunca, deve: kara kuru bir eşeği kervana pêşengi (öncü, önde giden) yapmanı affetmem.
Demek oluyor ki, hayvanlar arasında bile eşeğin bir kıymeti yoktur. Söz deveden açılmışken, devenin çok kindar bir hayvan olduğu söylenir. Bazı insanlara deve kini var denilir. En iyisi hayvanlara benzeyen kötü huylarımızı iyi edelim. Kurban bayramı adalete, barışa, eşitliğe vesile olması dileğiyle kutlu olsun.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.