NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

EMPERYALİZM KÜLTÜRÜMÜZE DE ZARAR VERİYOR

Dünya emperyalist kapitalist sistem geri bıraktırılmış ülkeleri sömürüp Ekonomik egemenliğine almaları yetmez gibi sosyal ve kültürel anlamda Dünya halklarını sömürüp kendi yoz kültürlerini dayatıyorlar. Buna somut örnekler AVM’ler de mağazalar da epey yabancı sözcükler yazılmaya kullanılmaya başladı. Hatta yeni yaşam tarzları oluşuyor denilebilir. Benim şu anda anımsadığım belki en çok kullanılan sözcüklerden biri selfi diğeri empati. Kavram olarak bir birlerine iki zıt sözcük olabilir. Konumuz Türkiye halkının kendi öz insancıl kültürüne Dünya kapitalist sistemi tarafından yapılan yapılmak istenen ekonomik saldırı ve sömürüyle birlikte öz yaşam değerlerimize müdahale edilmek istenmesidir. Halk arasında kendini karşındaki insanın yerine koy sözü oldu empati. Bu deyime masum hatta zararsız denilebilir. Bu sözün karşıtı, Kimse yoğurduna ekşi demez. Buna benzer nice güzel deyişlerimiz atasözlerimiz öz yaşam kültürümüz bilhassa yeni nesilin ellerindeki iletişim araçlarının yanlış kullanımı sayesinde unutma bilmeme sürecine girdi. Asıl tehlike burada. kültür alanını basite almadan dersek tahribat bir tek kültür alanında değil ne yazık ki, en önemlisi kendimize özgü yaşam tarzımız, ekonomik ve sosyal yapımız modern kapitalizmin insafsız saldırısı altında. Tabi çok kötümser olmadan konun ciddiyetini belirtip önlem almak gerekiyor. Demem odur ki bir milletin bozulması farklı sömürücü bir kültürün dayatmasıyla oluşuyor. Karşımızda büyük aynı derecede yoz bir kültür dayatması bulunuyor adı Kapitalizm. Haberleşmenin bu kadar yoğun olduğu, yeni deyimle iletişim çağı iletişim devrinde yeni sözcükler kelimeler çıkıyor oluşuyor. Bir kültür erozyonu yaşıyoruz diyebiliriz. Ekonomik anlamda emperyalizm olduğu gibi buna ilaveten bir kültür emperyalizmi gerçeği de var. Zaten ekonomik maddi anlamda güçlü olanlar, başkalarına başka halkların örf adetlerine kültürüne uymasa da kendi kültürlerini ister istemez dayatmak isterler. İş sözcüklerle bitse buna eski deyimle ehveni şer diyebiliriz. Yani kötülüğün azı. Lafı fazla dolandırmadan asıl konuya gelirsek, kültürümüzü inancımızı değişmeye iten zorlayan güç, Dünya emperyalist kapitalist sisteminin ürünü modrnizim ve Postmodrn kültürün iflas etme sürecine girmesidir. İşte bu önemli konularda kendi değerlerimize öz deyişlerimize yaşam tarzımıza sahip çıkmalıyız. Kültür emperyalizm saldırılarına karşı en doğru en iyi savunma anadolu islam değerlerine sahip çıkmakla olur. Kendi öz ekonomik yardımlaşma düzenimizi tekrar uygulamak kurmakla olur. Çünkü kapitalist sistem son çözümde milletlere refah değil, insanı özne olmaktan yani bir ruh değer olmaktan nesneye çevirdi paraya köle yaptı. Kapitalı parayı elinde tutanların sömürüsüne diktasına dönüştürdü. Bir yerde müthiş bir sefahat bir yerde müthiş bir sefalet oluştu. Kapitalist emperyalist sistemin çok yönlü sinsi saldırısına karşı en iyi çözüm çare Anadolu demokratik islami insancıl öğretisine sahip çıkmakla olur.islami inancı düşünceyi bize göre en doğru yorumlayan düşünürlerimize sahip çıkmakla olur. Bunlar hoca ahmet yesevi. Ahmet hani hacı bektaş veli gibi allah dostu velilerin inancına öğretilerine sahip çıkmakla olur. Hümanizmı empatiyi insancılığı en iyi bilen uygulayan Mevlana yunus emre feki teyran gibi değerleri izlemekle olur. Zaten Dünya kapitalist sistemi iflah olmaz ciddi bir bunalım içerisinde her şeyi paraya metaya indirgemiş durumda. Özne birey nesneye tercih edilmiş durumda. Her ülkede önemli gelir dağılımı bozukluğu var. genel olarak her şey dostluklar merhabalar çıkar üzerine kurulu sahte olmaya başladı. Nasrettin hocanın ye kürküm ye sözü çağımızda bu düzene en iyi örnektir. Ama kötü örnek emsal ve çare olmaz.
Ekleme Tarihi: 07 Aralık 2017 - Perşembe

EMPERYALİZM KÜLTÜRÜMÜZE DE ZARAR VERİYOR

Dünya emperyalist kapitalist sistem geri bıraktırılmış ülkeleri sömürüp Ekonomik egemenliğine almaları yetmez gibi sosyal ve kültürel anlamda Dünya halklarını sömürüp kendi yoz kültürlerini dayatıyorlar.

Buna somut örnekler AVM’ler de mağazalar da epey yabancı sözcükler yazılmaya kullanılmaya başladı.

Hatta yeni yaşam tarzları oluşuyor denilebilir.

Benim şu anda anımsadığım belki en çok kullanılan sözcüklerden biri selfi diğeri empati. Kavram olarak bir birlerine iki zıt sözcük olabilir.

Konumuz Türkiye halkının kendi öz insancıl kültürüne Dünya kapitalist sistemi tarafından yapılan yapılmak istenen ekonomik saldırı ve sömürüyle birlikte öz yaşam değerlerimize müdahale edilmek istenmesidir.

Halk arasında kendini karşındaki insanın yerine koy sözü oldu empati. Bu deyime masum hatta zararsız denilebilir. Bu sözün karşıtı, Kimse yoğurduna ekşi demez. Buna benzer nice güzel deyişlerimiz atasözlerimiz öz yaşam kültürümüz bilhassa yeni nesilin ellerindeki iletişim araçlarının yanlış kullanımı sayesinde unutma bilmeme sürecine girdi.

Asıl tehlike burada. kültür alanını basite almadan dersek tahribat bir tek kültür alanında değil ne yazık ki, en önemlisi kendimize özgü yaşam tarzımız, ekonomik ve sosyal yapımız modern kapitalizmin insafsız saldırısı altında. Tabi çok kötümser olmadan konun ciddiyetini belirtip önlem almak gerekiyor.

Demem odur ki bir milletin bozulması farklı sömürücü bir kültürün dayatmasıyla oluşuyor. Karşımızda büyük aynı derecede yoz bir kültür dayatması bulunuyor adı Kapitalizm. Haberleşmenin bu kadar yoğun olduğu, yeni deyimle iletişim çağı iletişim devrinde yeni sözcükler kelimeler çıkıyor oluşuyor.

Bir kültür erozyonu yaşıyoruz diyebiliriz.

Ekonomik anlamda emperyalizm olduğu gibi buna ilaveten bir kültür emperyalizmi gerçeği de var.

Zaten ekonomik maddi anlamda güçlü olanlar, başkalarına başka halkların örf adetlerine kültürüne uymasa da kendi kültürlerini ister istemez dayatmak isterler. İş sözcüklerle bitse buna eski deyimle ehveni şer diyebiliriz.

Yani kötülüğün azı. Lafı fazla dolandırmadan asıl konuya gelirsek, kültürümüzü inancımızı değişmeye iten zorlayan güç, Dünya emperyalist kapitalist sisteminin ürünü modrnizim ve Postmodrn kültürün iflas etme sürecine girmesidir. İşte bu önemli konularda kendi değerlerimize öz deyişlerimize yaşam tarzımıza sahip çıkmalıyız. Kültür emperyalizm saldırılarına karşı en doğru en iyi savunma anadolu islam değerlerine sahip çıkmakla olur. Kendi öz ekonomik yardımlaşma düzenimizi tekrar uygulamak kurmakla olur. Çünkü kapitalist sistem son çözümde milletlere refah değil, insanı özne olmaktan yani bir ruh değer olmaktan nesneye çevirdi paraya köle yaptı. Kapitalı parayı elinde tutanların sömürüsüne diktasına dönüştürdü. Bir yerde müthiş bir sefahat bir yerde müthiş bir sefalet oluştu. Kapitalist emperyalist sistemin çok yönlü sinsi saldırısına karşı en iyi çözüm çare Anadolu demokratik islami insancıl öğretisine sahip çıkmakla olur.islami inancı düşünceyi bize göre en doğru yorumlayan düşünürlerimize sahip çıkmakla olur. Bunlar hoca ahmet yesevi. Ahmet hani hacı bektaş veli gibi allah dostu velilerin inancına öğretilerine sahip çıkmakla olur. Hümanizmı empatiyi insancılığı en iyi bilen uygulayan Mevlana yunus emre feki teyran gibi değerleri izlemekle olur. Zaten Dünya kapitalist sistemi iflah olmaz ciddi bir bunalım içerisinde her şeyi paraya metaya indirgemiş durumda. Özne birey nesneye tercih edilmiş durumda. Her ülkede önemli gelir dağılımı bozukluğu var. genel olarak her şey dostluklar merhabalar çıkar üzerine kurulu sahte olmaya başladı. Nasrettin hocanın ye kürküm ye sözü çağımızda bu düzene en iyi örnektir. Ama kötü örnek emsal ve çare olmaz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.