Biz küçük yaşlarda iken büyüklerimiz tutumlu olmak, israf yapmamak için dışden artmaz içden artar derlerdi.
Önceleri anlayamadığımız, çözemediğimiz bu sözün anlamını laf aramızda, sonradan, daha doğrusu şimdi bu yaşta, sabah namazı için abdest aldığım sırada nereden aklıma geldi ben de bilmiyorum. Bu değerli sözün anlamını çözdüm.
Siz değerli okurlarla paylaşmak istedim. Biz Urfalıların Türkçe lehçesi kendine özgüdür. Hatta emekli öğretmen Adil Saraç Urfa şivesi üzerine Urfalıca diye bir kitap yazmıştı.
Konumuzla ilgili olduğu için şunu kastediyorum, dış deyimi biz de dışarı değil, ağızdaki diş olarak söylendiği, anlaşıldığı için, bu deyimi anlayamıyor ve çözemiyordum. Dışden nasıl artar diyordum. Meğerse doğrusu dışden, yani dışarıdan kazançla değil, içten tasarrufla, israf yapmamakla para artar, kimseye muhtaç olunmaz anlamı taşıyor.
Bundan dolayı bir atasözü "ak akça kara gün içindir" denilmiştir. Yoksa kapitalist paraperest oldukları ya da böyle düşündükleri için değildir. Kusura bakmayın biraz karışık oldu. Sürçü lisan ettikse afola. Sanırım meramım anlaşıldı.
Vermek istedigim mesaj eskilerin veciz bu sözle ifade etmek istedikleri israf yapmanın, saçıp savurmanın ne kadar yanlış olduğunu anlatmaktır. Bundan dolayı
İsraf yapmamak bir kişi, bir aile için ne kadar önemliyse bir devlet için de çok önemlidir. Enflasyon, hayat pahallığının en önemli nedeni, bir devletin israf yapması ve yolsuzlukların olmasıdır. Yine konu icabı hatırıma geldi "Ayağını yorganına göre uzat." denilmiştir.
Bir devletin ne kadar geliri varsa, kapitalist ekonominin hesapladığı, bence yoksul halk için doğru olmayan kişi başına düşen dolar hesabı ne kadar fazla, ne kadar çok olursa olsun, israf yapıldı mı tasarruf yapılmadı mı, ne denilmiş " Hazıra dağ dayanmaz."
Dinler içerisinde israfın ne kadar büyük bir günah olduğunu söyleyen ve israfı kesin olarak red eden, günah sayan, haram sayan İslam dinidir.
Buna rağmen hayret verici bir şekilde, Islam dini şartlarını benimseyen, bundan referans alan Ak Parti iktidarı döneminde yapılan israf, tüm cumhuriyet tarihi dönemin de yapılmamıştır.
Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan'ın "Itibardan tasarruf yapılmaz." deyişi, dinimizin ilkeleriyle örtüşmez. Bunun aksini iddia etmek mümkün değildir.
Bu konuda yani bu iktidarın yaptığı akıl almaz israfları yazacak olursak, bu satırlara sığmaz. Önce Ak Partilerin Külliye, bizim saray dediğimiz Ankara beştepe Cumhurbaskanlığı yerleşkesinde 1150 hadi buna külliye diyelim oda vardır. Bunların masrafı günlük bir kaç tirilyondur. Hangisini yazalım yaklaşık 15 tane uçak ve helikopter vardır. Ayrıca cumhurbaşkanın dış gezilerine ihtiyaçtan çok fazla eş dostun götürüldüğünü basın organları yaziyor.
Hangisini daha söyleyelim, illerde valilerin yetkisinde olan doğrudan temin usülü yani mütehitlere ihalesiz iş verme sonuçta bir keyfiyet oluyor. İsraf yapma ihtimali yüksek oluyor. Bizzat bu yöntemi cumhurbaşkanı kendi yetkisiyle istediği büyük müteahhitlere iş verebiliyor.
Ayrıca Kamuda yakaşık 120 bin civarında taşıt kullanılmaktadır. Bu büyük bir israf değilmi dir? Almanya gibi dev bir sanayi ülkesinde bu sayı 12 bin civarindadir. Belki biz devlet olarak Almanya'dan daha zenginiz, haberimiz yok. Amerika cumhurbaşkanın kaldığı beyaz saray'da oda sayısı 50 tane ancak vardır.
Bu olayın garip, düşündurücü tarafı dinimize göre asıl bizim israf yapma mamız gerekirken gavur diye nitelidiğimiz ülkeler israf yapmiyorlar. Konuyu fazla uzatmaya gerek yok. Sonuç olarak herkes için geçerli bir kaide, söylem olarak, teori ile pratigin örtüşmesi gerekiyor. Yoksa lafu güzaf, yani boş söz olur.
İsraf ve yolsuzluk durmadan, yoksulun belini büken hayat pahallığı dolaysıyla zamlar durmaz. Toplumda gerçek bir adalet sağlanması için har vurup harman savurmamak gerekiyor.
Konumuzu eski Urfa'da söylenen bir ata sözü ile bitirelim. "Bazılarına seferberlik, bazılarına beşbirlik." Olmamalı.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 301 kez okundu.
DIŞDEN ARTMAZ İÇDEN ARTAR
Biz küçük yaşlarda iken büyüklerimiz tutumlu olmak, israf yapmamak için dışden artmaz içden artar derlerdi.
Önceleri anlayamadığımız, çözemediğimiz bu sözün anlamını laf aramızda, sonradan, daha doğrusu şimdi bu yaşta, sabah namazı için abdest aldığım sırada nereden aklıma geldi ben de bilmiyorum. Bu değerli sözün anlamını çözdüm.
Siz değerli okurlarla paylaşmak istedim. Biz Urfalıların Türkçe lehçesi kendine özgüdür. Hatta emekli öğretmen Adil Saraç Urfa şivesi üzerine Urfalıca diye bir kitap yazmıştı.
Konumuzla ilgili olduğu için şunu kastediyorum, dış deyimi biz de dışarı değil, ağızdaki diş olarak söylendiği, anlaşıldığı için, bu deyimi anlayamıyor ve çözemiyordum. Dışden nasıl artar diyordum. Meğerse doğrusu dışden, yani dışarıdan kazançla değil, içten tasarrufla, israf yapmamakla para artar, kimseye muhtaç olunmaz anlamı taşıyor.
Bundan dolayı bir atasözü "ak akça kara gün içindir" denilmiştir. Yoksa kapitalist paraperest oldukları ya da böyle düşündükleri için değildir. Kusura bakmayın biraz karışık oldu. Sürçü lisan ettikse afola. Sanırım meramım anlaşıldı.
Vermek istedigim mesaj eskilerin veciz bu sözle ifade etmek istedikleri israf yapmanın, saçıp savurmanın ne kadar yanlış olduğunu anlatmaktır. Bundan dolayı
İsraf yapmamak bir kişi, bir aile için ne kadar önemliyse bir devlet için de çok önemlidir. Enflasyon, hayat pahallığının en önemli nedeni, bir devletin israf yapması ve yolsuzlukların olmasıdır. Yine konu icabı hatırıma geldi "Ayağını yorganına göre uzat." denilmiştir.
Bir devletin ne kadar geliri varsa, kapitalist ekonominin hesapladığı, bence yoksul halk için doğru olmayan kişi başına düşen dolar hesabı ne kadar fazla, ne kadar çok olursa olsun, israf yapıldı mı tasarruf yapılmadı mı, ne denilmiş " Hazıra dağ dayanmaz."
Dinler içerisinde israfın ne kadar büyük bir günah olduğunu söyleyen ve israfı kesin olarak red eden, günah sayan, haram sayan İslam dinidir.
Buna rağmen hayret verici bir şekilde, Islam dini şartlarını benimseyen, bundan referans alan Ak Parti iktidarı döneminde yapılan israf, tüm cumhuriyet tarihi dönemin de yapılmamıştır.
Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan'ın "Itibardan tasarruf yapılmaz." deyişi, dinimizin ilkeleriyle örtüşmez. Bunun aksini iddia etmek mümkün değildir.
Bu konuda yani bu iktidarın yaptığı akıl almaz israfları yazacak olursak, bu satırlara sığmaz. Önce Ak Partilerin Külliye, bizim saray dediğimiz Ankara beştepe Cumhurbaskanlığı yerleşkesinde 1150 hadi buna külliye diyelim oda vardır. Bunların masrafı günlük bir kaç tirilyondur. Hangisini yazalım yaklaşık 15 tane uçak ve helikopter vardır. Ayrıca cumhurbaşkanın dış gezilerine ihtiyaçtan çok fazla eş dostun götürüldüğünü basın organları yaziyor.
Hangisini daha söyleyelim, illerde valilerin yetkisinde olan doğrudan temin usülü yani mütehitlere ihalesiz iş verme sonuçta bir keyfiyet oluyor. İsraf yapma ihtimali yüksek oluyor. Bizzat bu yöntemi cumhurbaşkanı kendi yetkisiyle istediği büyük müteahhitlere iş verebiliyor.
Ayrıca Kamuda yakaşık 120 bin civarında taşıt kullanılmaktadır. Bu büyük bir israf değilmi dir? Almanya gibi dev bir sanayi ülkesinde bu sayı 12 bin civarindadir. Belki biz devlet olarak Almanya'dan daha zenginiz, haberimiz yok. Amerika cumhurbaşkanın kaldığı beyaz saray'da oda sayısı 50 tane ancak vardır.
Bu olayın garip, düşündurücü tarafı dinimize göre asıl bizim israf yapma mamız gerekirken gavur diye nitelidiğimiz ülkeler israf yapmiyorlar. Konuyu fazla uzatmaya gerek yok. Sonuç olarak herkes için geçerli bir kaide, söylem olarak, teori ile pratigin örtüşmesi gerekiyor. Yoksa lafu güzaf, yani boş söz olur.
İsraf ve yolsuzluk durmadan, yoksulun belini büken hayat pahallığı dolaysıyla zamlar durmaz. Toplumda gerçek bir adalet sağlanması için har vurup harman savurmamak gerekiyor.
Konumuzu eski Urfa'da söylenen bir ata sözü ile bitirelim. "Bazılarına seferberlik, bazılarına beşbirlik." Olmamalı.
Ekleme
Tarihi: 11 Mart 2025 - Salı
DIŞDEN ARTMAZ İÇDEN ARTAR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.