NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

DEMOKRASİ MÜCADELESİ

İnsanlık tarihi boyunca toplumlar en çok krallık hükümdarlıkla Yani tek adam iradesiyle iktidarıyla yönetildiler. İnsanların hak hukuku yok denecek kadar azdı. Ancak orta çağda aklın öncülüğünde Bilimsel Gelişmeler sonucu özelikle matbaanın icadı okumayı yazmayı çoğaltarak insanlar aydınlanıp, hakları için devlet yönetimine katılmak için mücadele verdiler. Bunun sonucu uzun bir süre sonra Adı halk yönetimi olan demokrasi demokratik yönetim tarzı oluştu. Şimdi bir ülkenin gelişip gelişmediği insan haklarına hukuka saygılı olup olmadığı yönetim şeklinin demokrasi olup olmadığından belli oluyor. Bu nedenle Tarihten günümüze denen birçok toplum yönetim biçimlerinden biri mükemmel olmasa da en iyisi demokrasidir denilebilir. Demokrasi düşüncesi ve yönetimi ilk kez eski yunan şehir devletlerinde Aristo, Eflatun gibi bilginlerin fikirleri önerileri sonucu önce Atina'da ortaya çıktı. Roma imparatorluğu döneminde de bazı demokrasi nüveleri tarzı görülse de asıl demokrasi benzeri 1215 yılında İngiltere krallığında ortaya çıkar. Bu tarihte bazı aydın ilerici soylu sınıfı kralın geniş sınırsız despot yetkilerine karşı isyan eder. İngiliz kralı bazı temel hakları halka vermek zorunda kalır. Uzlaşma sonucu varılan 63 maddeli anlaşmaya mağna carta (büyük sözleşme) adı verilir bu İsimle demokrasi tarihine geçer. Ancak Demokrasinin insan haklarının kitlesel ivme kazanması Avrupa ülkelerinde ronesans (yeniden doğuş) ve reform hareketleri sonucu özelikle 17-18. asır Aydınlanma Devri bilim adamları düşünürleri ve filozofları galile voltaire nevton bilim alanında,sosyal yönetim alanında ise bir çok düşünür örneğin jan jak ruso büyük mücadele verir, toplumsal sözleşme esaslarını yazar. Monteskiyo ise demokrasinin olmasa olmazı güçler ayrılığının önemini ve gerekliliğini belirtir yazar. savunur. İnsancıl (hümanist) denilebilecek bu bilginler Bu kutsal değerlerin mücadelesini verdiler. 1789 Fransız devrimi tek adamlı kralık yönetimine son verdi. Yeni bir çağa geçildi. Çünkü toplumların tarihi bazı dönemlerde aksamalar olsa da sürekli ileriye gelişmeye yönelik olmuştur. Tek değişmeyen şey değişmedir gelişmedir. Bir nehirde iki kez yıkanılmaz gerçeği var. Fransız devriminin "özgürlük, eşitlik,kardeşlik" sloğanı böylece Evrensel bir nitelik kazanarak yeni bir çağ demokrasi ve insan hakları çağına geçilmiş oldu. Tabi bu devrim denilebilecek değişme gelişme komşuda pişer bize de düşer misali ülkemize yani o dönemde Osmanlı devletine etkileri yansımaları oldu. Üçüncü Selim devrinde İlk yenilik ve değişiklik adına islahat hareketleri denildi. Meşveret (danışma) meclisi kuruldu. 1839 Yılında Sultan Abdulmecid döneminde tanzimat fermanı ilan edilerek Osmanlı devleti tebasına bazı haklar veridi. Örneğin daha evel Padişahların insanların mallarını müsadere etme yetkisi kaldırıldı. Mülkiyet hakkı getirildi. Daha evel yargılanmadan ceza veriliyordu bu düzenlemelerden sonra artık yargısız ceza veya infaza son veriliyordu. Nihayet 1876 yılında ikinci Abulhamit döneminde 1. meşrutiyet ilan edilir meclisi mebusan (millet meclisi) kurulur kanun-i esasi (anayasa) yapılır. İkinci meşrutiyet 1908 yılında ilan edilir. 1923 te Cumhuriyetin kurulmasından 1950 yılına kadar tek adamlı milli şeflik dönemi devam eder. Bu tarihten sonra demokrasiye çok partili düzene geçilir seçimler yapılır. Demokrat parti artık yeter söz milletindir sloganıyla iktidara gelir. Kısaca özetlemeye çalıştığım demokrasi tarihi ülkemizde yaklaşık 200 yıldır devam ediyor. Bir çok bedeller ödenen demokrasi mücadelesinden demokratik haklardan bundan sonra geriye gidilmesi mümkün görünmüyor. Anayasa da belirtilen Türkiye Cumhuriyeti laik demokratik sosyal bir hukuk devletidir ilkesi aklın bilimin çağın gereğidir. Bilinmesi anlaşılması gereken gerçek Bu somut şartların aksine yapılacak uygulamalar ülkenin ve halkın yararına olmaz. Asıl yapılması gereken demokrasinin geliştirilmesi olmalı.
Ekleme Tarihi: 08 Şubat 2017 - Çarşamba

DEMOKRASİ MÜCADELESİ

İnsanlık tarihi boyunca toplumlar en çok krallık hükümdarlıkla Yani tek adam iradesiyle iktidarıyla yönetildiler.

İnsanların hak hukuku yok denecek kadar azdı. Ancak orta çağda aklın öncülüğünde Bilimsel Gelişmeler sonucu özelikle matbaanın icadı okumayı yazmayı çoğaltarak insanlar aydınlanıp, hakları için devlet yönetimine katılmak için mücadele verdiler.

Bunun sonucu uzun bir süre sonra Adı halk yönetimi olan demokrasi demokratik yönetim tarzı oluştu. Şimdi bir ülkenin gelişip gelişmediği insan haklarına hukuka saygılı olup olmadığı yönetim şeklinin demokrasi olup olmadığından belli oluyor.

Bu nedenle Tarihten günümüze denen birçok toplum yönetim biçimlerinden biri mükemmel olmasa da en iyisi demokrasidir denilebilir. Demokrasi düşüncesi ve yönetimi ilk kez eski yunan şehir devletlerinde Aristo, Eflatun gibi bilginlerin fikirleri önerileri sonucu önce Atina'da ortaya çıktı. Roma imparatorluğu döneminde de bazı demokrasi nüveleri tarzı görülse de asıl demokrasi benzeri 1215 yılında İngiltere krallığında ortaya çıkar. Bu tarihte bazı aydın ilerici soylu sınıfı kralın geniş sınırsız despot yetkilerine karşı isyan eder. İngiliz kralı bazı temel hakları halka vermek zorunda kalır.

Uzlaşma sonucu varılan 63 maddeli anlaşmaya mağna carta (büyük sözleşme) adı verilir bu İsimle demokrasi tarihine geçer. Ancak Demokrasinin insan haklarının kitlesel ivme kazanması Avrupa ülkelerinde ronesans (yeniden doğuş) ve reform hareketleri sonucu özelikle 17-18. asır Aydınlanma Devri bilim adamları düşünürleri ve filozofları galile voltaire nevton bilim alanında,sosyal yönetim alanında ise bir çok düşünür örneğin jan jak ruso büyük mücadele verir, toplumsal sözleşme esaslarını yazar. Monteskiyo ise demokrasinin olmasa olmazı güçler ayrılığının önemini ve gerekliliğini belirtir yazar. savunur.

İnsancıl (hümanist) denilebilecek bu bilginler Bu kutsal değerlerin mücadelesini verdiler. 1789 Fransız devrimi tek adamlı kralık yönetimine son verdi. Yeni bir çağa geçildi. Çünkü toplumların tarihi bazı dönemlerde aksamalar olsa da sürekli ileriye gelişmeye yönelik olmuştur. Tek değişmeyen şey değişmedir gelişmedir. Bir nehirde iki kez yıkanılmaz gerçeği var. Fransız devriminin "özgürlük, eşitlik,kardeşlik" sloğanı böylece Evrensel bir nitelik kazanarak yeni bir çağ demokrasi ve insan hakları çağına geçilmiş oldu.

Tabi bu devrim denilebilecek değişme gelişme komşuda pişer bize de düşer misali ülkemize yani o dönemde Osmanlı devletine etkileri yansımaları oldu. Üçüncü Selim devrinde İlk yenilik ve değişiklik adına islahat hareketleri denildi. Meşveret (danışma) meclisi kuruldu. 1839 Yılında Sultan Abdulmecid döneminde tanzimat fermanı ilan edilerek Osmanlı devleti tebasına bazı haklar veridi. Örneğin daha evel Padişahların insanların mallarını müsadere etme yetkisi kaldırıldı. Mülkiyet hakkı getirildi. Daha evel yargılanmadan ceza veriliyordu bu düzenlemelerden sonra artık yargısız ceza veya infaza son veriliyordu. Nihayet 1876 yılında ikinci Abulhamit döneminde 1. meşrutiyet ilan edilir meclisi mebusan (millet meclisi) kurulur kanun-i esasi (anayasa) yapılır. İkinci meşrutiyet 1908 yılında ilan edilir. 1923 te Cumhuriyetin kurulmasından 1950 yılına kadar tek adamlı milli şeflik dönemi devam eder. Bu tarihten sonra demokrasiye çok partili düzene geçilir seçimler yapılır. Demokrat parti artık yeter söz milletindir sloganıyla iktidara gelir. Kısaca özetlemeye çalıştığım demokrasi tarihi ülkemizde yaklaşık 200 yıldır devam ediyor.

Bir çok bedeller ödenen demokrasi mücadelesinden demokratik haklardan bundan sonra geriye gidilmesi mümkün görünmüyor. Anayasa da belirtilen Türkiye Cumhuriyeti laik demokratik sosyal bir hukuk devletidir ilkesi aklın bilimin çağın gereğidir.

Bilinmesi anlaşılması gereken gerçek Bu somut şartların aksine yapılacak uygulamalar ülkenin ve halkın yararına olmaz. Asıl yapılması gereken demokrasinin geliştirilmesi olmalı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.