NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ

Eski zamanın bir nevi romanı olan gerçek üstü sözlü anlatımı masallar, bir varmış bir yokmuş ile başlardı. Özelikle kış aylarında genellikle bilgili ama diplomasız yaşlı insanların anlattığı masallar dinleyenleri adeta başka bir aleme götürmüş olurdu. Masal deyip geçmeyelim. Aslında insan yaşamı bir masal gibidir dersek sanırım doğru söylemiş oluruz. Çünkü Dünya’ya gelen her insan belli bir yaşam süresinden sonra bir gün, geride yakınlarına sevdiklerine bir acı bırakarak mutlaka ölecek. Yıllar geçse de hiçbir haber hiçbir görüntü gelmeyecek. Başladı bitti, yaşadı öldü bir varmış bir yokmuş bir masal gibi denilecek. Geçmişte alis harikalar diyarında kurgu romanda olduğu gibi biz insanlar harika bir alemde yaşıyoruz. Ama biz insanlar derya içinde deryayı bilmeyen balık misali gibi gerçeği tam olarak bilemeyiz. Üstelik Kendimizi aldatma gibi de iflah olmaz bir huyumuz vardır. Fransız düşünürü Montaigne denemeler kitabının bir yerinde tanrılar insanları kendilerine eğlence olsun diye yaratmış deyimini kullanır. Bu deyimde mecaz anlamda olsa da bir gerçek pay olsa gerek. Düşünen insan kendini bazen bir yabancı bir biçare zan edebilir. Zaten zamanımızın popüler felsefesi varoluş felsefesi insanın tam özgür olamayacağını dinlerin dediği gibi özünden koptuğunu, bu Dünya’da geçici bir varlık fani olduğunu var oluşçu felsefecisi Jean Pul Sartre “hiçlik kurdu hayatımızda bir soytarı gibi sırıtmakta” şeklindeki görüşü neredeyse İslam dini inancının fanilik kavramından alınmış gibidir. Bir gün Hazreti Muhammet mübarek elini bir sahabenin omzuna kor “biz bu Dünya’da garip bir yolcuyuz” der. İnsanlar düşünen varlıklar olduğu için, yalan Dünya, fani Dünya deriz. Böyle dediğimizde özelikle yaşlı amcalar, teyzeler, Dünya yerinde duruyor, Bizler yalancı faniyiz derlerdi. Ama bilmezlerdi ki Dünya’da insanın bir benzeridir. Dünya insan birlikteliği vardır. Zaten gerek bilimsel verilerde gerek dini inançlarda Dünya’nın tıpkı insan gibi bir gün yok olacağını kıyamet inancı ile açıklıyor. Bir de çok düşündürücü bir durum vardır. insanın yaşamında 10- yıl 40- 50 yıl uzun bir ömür zaman süresi geçiyor, İnsan zan ediyor, adeta dün gibi, ironi olarak belirtirsek sanki bir saniye gibi, bazı kişiler bunu bu kadar yılı göz açıp kapatmak gibi belirtiyor. Felsefi olarak sanki bir saniye gibi geçen hareket gibi algılayabiliyor. Acayip olan ise bazen bir gün insana bir asır gibi gelebildiği halde böyle algılanabiliyor. Kuantum fizik bilimi bu şaşırtıcı durumu görelilik ve ya göreceli teorisi ile açıklıyor. Bir şey değişik anlamda hem vardır, Hem yoktur. Masalların başlangıcında söylenen bir varmış bir yokmuş deyimine ne kadar da benziyor değil mi. Ama insanoğlu Acayip bir varlık. En sevdikleri yakınlarını kaybedip kara torağa verdikleri halde gerçek anlamda ders almıyor. Ölüm konusunda dili söylüyor, kalbi söylemiyor, buna belki de inanmıyor. Yaptıklarından da geri kalmıyor. Bu mübarek kutsal Ramazan ayında dileyelim dua edelim kötülükler azalsın iyilikler çoğalsın.
Ekleme Tarihi: 23 Mayıs 2019 - Perşembe

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ

Eski zamanın bir nevi romanı olan gerçek üstü sözlü anlatımı masallar, bir varmış bir yokmuş ile başlardı. Özelikle kış aylarında genellikle bilgili ama diplomasız yaşlı insanların anlattığı masallar dinleyenleri adeta başka bir aleme götürmüş olurdu. Masal deyip geçmeyelim. Aslında insan yaşamı bir masal gibidir dersek sanırım doğru söylemiş oluruz. Çünkü Dünya’ya gelen her insan belli bir yaşam süresinden sonra bir gün, geride yakınlarına sevdiklerine bir acı bırakarak mutlaka ölecek. Yıllar geçse de hiçbir haber hiçbir görüntü gelmeyecek. Başladı bitti, yaşadı öldü bir varmış bir yokmuş bir masal gibi denilecek. Geçmişte alis harikalar diyarında kurgu romanda olduğu gibi biz insanlar harika bir alemde yaşıyoruz. Ama biz insanlar derya içinde deryayı bilmeyen balık misali gibi gerçeği tam olarak bilemeyiz. Üstelik Kendimizi aldatma gibi de iflah olmaz bir huyumuz vardır. Fransız düşünürü Montaigne denemeler kitabının bir yerinde tanrılar insanları kendilerine eğlence olsun diye yaratmış deyimini kullanır. Bu deyimde mecaz anlamda olsa da bir gerçek pay olsa gerek. Düşünen insan kendini bazen bir yabancı bir biçare zan edebilir. Zaten zamanımızın popüler felsefesi varoluş felsefesi insanın tam özgür olamayacağını dinlerin dediği gibi özünden koptuğunu, bu Dünya’da geçici bir varlık fani olduğunu var oluşçu felsefecisi Jean Pul Sartre “hiçlik kurdu hayatımızda bir soytarı gibi sırıtmakta” şeklindeki görüşü neredeyse İslam dini inancının fanilik kavramından alınmış gibidir. Bir gün Hazreti Muhammet mübarek elini bir sahabenin omzuna kor “biz bu Dünya’da garip bir yolcuyuz” der. İnsanlar düşünen varlıklar olduğu için, yalan Dünya, fani Dünya deriz. Böyle dediğimizde özelikle yaşlı amcalar, teyzeler, Dünya yerinde duruyor, Bizler yalancı faniyiz derlerdi. Ama bilmezlerdi ki Dünya’da insanın bir benzeridir. Dünya insan birlikteliği vardır. Zaten gerek bilimsel verilerde gerek dini inançlarda Dünya’nın tıpkı insan gibi bir gün yok olacağını kıyamet inancı ile açıklıyor. Bir de çok düşündürücü bir durum vardır. insanın yaşamında 10- yıl 40- 50 yıl uzun bir ömür zaman süresi geçiyor, İnsan zan ediyor, adeta dün gibi, ironi olarak belirtirsek sanki bir saniye gibi, bazı kişiler bunu bu kadar yılı göz açıp kapatmak gibi belirtiyor. Felsefi olarak sanki bir saniye gibi geçen hareket gibi algılayabiliyor. Acayip olan ise bazen bir gün insana bir asır gibi gelebildiği halde böyle algılanabiliyor. Kuantum fizik bilimi bu şaşırtıcı durumu görelilik ve ya göreceli teorisi ile açıklıyor. Bir şey değişik anlamda hem vardır, Hem yoktur. Masalların başlangıcında söylenen bir varmış bir yokmuş deyimine ne kadar da benziyor değil mi. Ama insanoğlu Acayip bir varlık. En sevdikleri yakınlarını kaybedip kara torağa verdikleri halde gerçek anlamda ders almıyor. Ölüm konusunda dili söylüyor, kalbi söylemiyor, buna belki de inanmıyor. Yaptıklarından da geri kalmıyor. Bu mübarek kutsal Ramazan ayında dileyelim dua edelim kötülükler azalsın iyilikler çoğalsın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.