NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ZEYTIN AĞAÇLARI KESILECEK MADEN ÇIKARTILACAK

Güzelim doğamız yıllardır madenler için, rüzgar santralleri için her yıl değişik yerlerde, bazen Marmara bölgesinde Edremit kaz dağlarında, bazen yemyeşil cennet gibi Karadeniz bölgesinde, Rize'de, Artvin'de, bu defa Ege bölgesinde Muğla Milas'ta zeytin ağaçları kesilecek, maden çıkartılacak.  Milasli zeytin üreticisi köylüler bunu engellemek için yaklaşık bir aydır, canlarının bir parçası, ekmek tekneleri olan bu çok değerli ağaçların kesilmemesi uğruna Türkiye büyük millet meclisi önünde oturma eylemi yaptılar. Yalvardılar, yakardılar ne olur bize acıyın, ağaçlarımızı kesmeyin ağaçlarımıza dokunmayın dediler. Çünkü zeytinliklerin kesilip kesilmemesi  meclisten çıkacak karara bağlı olacak.  Köylüler, belki iktidar milletvekilleri vicdanlarına danışır acırlar diye üç gündür açlık grevinde bulundular. Nafile ne yazık ki bu can hıraş çabalar sonuç vermedi.   Bu da olmadı. Çünkü para hırsı gözleri köreltiyor, vicdanları karartıyor.  En önemli millet meselesi önergeleri meclisten çıkmazken, zeytin ağaçlarını kesecek maden yasası mecliste aceleyle, iştahla,sanki haklılar gibi, muhalefet partilerin karşı çıkmalarına, kavgaya varan tartışmalara rağmen, hükümet partileri AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi. Ol ferman yazıldı. Asırlık ağaçlar kesilecek.  Meclisten çıkan maden yasası köylülerle birlikte duyarlı vatandaşlar tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.  Bundan Muğla ilinde 26 köy etkilenecek, yüzlerce yıllık kutsal kabul edilen zeytin ağaçların yerleri, köyler toz toprak içerisinde kalacak, ekolojik denge bozulacak.   Köylüler kaybedecek, kazanan ıktidara yakın olan üç kapitalist şirket olacaktır. Oysa zeytinlik alanların korunması hakkında 3573 sayılı yasa bunu yasakladığı halde, torba yasalar icat edilerek zeytin ağaçları katlı düzmece yasalar çıkartılıyor. Sermayenin yani kapitalizmin kitabını yazan bilimsel sosyalizmin kurucusu  filozof Karl Marks bir defa daha yine haklı çıkıyor. Marks, para uğruna her şeyi yapan, herşeyi mübah gören anlayışı "Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser" sözünü bu  gerçeği yüz elli yıl önce söylemiş tespit etmiştir.  Para hırsı hala amansız bir şekilde devam ediyor. Olayın garip tarafı, islam dininin ilkelerini güya savunan muhafazakar bir iktidarın, kapitalist sermaye yanlısı icraatlara pirim vermesidir. Bunu kabul etmesidir. Oysa dini inançta ağaçlar, hele zeytin ağaçları kutsal kabul edilir. Bir Kur'an ayetinde zeytin övülür. Dinimiz de hadislerde  ağaç kesmek günahtır, ağaç ekmek teşvik edilir, bundan sevap kazanılır. "Kıyametin koptuğunu bilsen bile bir ağaç ek" denilir. Dünya menfaati ahirette tercih edilmez. Tüm bunlara karşın inançlı bir iktidarın kapitalist şirketlerle hemhal olup doğayı tahrip edecek izinler vermesi anlaşılmıyor, bu  yaman bir çelişkidir. Hiç olmazsa güçlüyüm haklıyım demesinler. Köylüler her şeye rağmen zeytinlik alanları korumak için yasal yolları denemeleri, bunun peşini bırakmamaları gerekiyor.  Örneğin anayasa mahkemesine bireysel baş vuru hakları vardır.  Insan hakları ve doğayı koruma dernekleri el ele vermeleri halinde sonuç almaları belki mümkün olabilir.
Ekleme Tarihi: 21 Temmuz 2025 -Pazartesi

ZEYTIN AĞAÇLARI KESILECEK MADEN ÇIKARTILACAK

Güzelim doğamız yıllardır madenler için, rüzgar santralleri için her yıl değişik yerlerde, bazen Marmara bölgesinde Edremit kaz dağlarında, bazen yemyeşil cennet gibi Karadeniz bölgesinde, Rize'de, Artvin'de, bu defa Ege bölgesinde Muğla Milas'ta zeytin ağaçları kesilecek, maden çıkartılacak. 
Milasli zeytin üreticisi köylüler bunu engellemek için yaklaşık bir aydır, canlarının bir parçası, ekmek tekneleri olan bu çok değerli ağaçların kesilmemesi uğruna Türkiye büyük millet meclisi önünde oturma eylemi yaptılar. Yalvardılar, yakardılar ne olur bize acıyın, ağaçlarımızı kesmeyin ağaçlarımıza dokunmayın dediler.
Çünkü zeytinliklerin kesilip kesilmemesi  meclisten çıkacak karara bağlı olacak.
 Köylüler, belki iktidar milletvekilleri vicdanlarına danışır acırlar diye üç gündür açlık grevinde bulundular. Nafile ne yazık ki bu can hıraş çabalar sonuç vermedi. 
 Bu da olmadı. Çünkü para hırsı gözleri köreltiyor, vicdanları karartıyor. 
En önemli millet meselesi önergeleri meclisten çıkmazken, zeytin ağaçlarını kesecek maden yasası mecliste aceleyle, iştahla,sanki haklılar gibi, muhalefet partilerin karşı çıkmalarına, kavgaya varan tartışmalara rağmen, hükümet partileri AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi. Ol ferman yazıldı. Asırlık ağaçlar kesilecek. 
Meclisten çıkan maden yasası köylülerle birlikte duyarlı vatandaşlar tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. 
Bundan Muğla ilinde 26 köy etkilenecek, yüzlerce yıllık kutsal kabul edilen zeytin ağaçların yerleri, köyler toz toprak içerisinde kalacak, ekolojik denge bozulacak. 
 Köylüler kaybedecek, kazanan ıktidara yakın olan üç kapitalist şirket olacaktır. Oysa zeytinlik alanların korunması hakkında 3573 sayılı yasa bunu yasakladığı halde, torba yasalar icat edilerek zeytin ağaçları katlı düzmece yasalar çıkartılıyor.
Sermayenin yani kapitalizmin kitabını yazan bilimsel sosyalizmin kurucusu  filozof Karl Marks bir defa daha yine haklı çıkıyor. Marks, para uğruna her şeyi yapan, herşeyi mübah gören anlayışı "Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser" sözünü bu  gerçeği yüz elli yıl önce söylemiş tespit etmiştir.  Para hırsı hala amansız bir şekilde devam ediyor.
Olayın garip tarafı, islam dininin ilkelerini güya savunan muhafazakar bir iktidarın, kapitalist sermaye yanlısı icraatlara pirim vermesidir. Bunu kabul etmesidir. Oysa dini inançta ağaçlar, hele zeytin ağaçları kutsal kabul edilir. Bir Kur'an ayetinde zeytin övülür. Dinimiz de hadislerde  ağaç kesmek günahtır, ağaç ekmek teşvik edilir, bundan sevap kazanılır. "Kıyametin koptuğunu bilsen bile bir ağaç ek" denilir. Dünya menfaati ahirette tercih edilmez. Tüm bunlara karşın inançlı bir iktidarın kapitalist şirketlerle hemhal olup doğayı tahrip edecek izinler vermesi anlaşılmıyor, bu  yaman bir çelişkidir. Hiç olmazsa güçlüyüm haklıyım demesinler.
Köylüler her şeye rağmen zeytinlik alanları korumak için yasal yolları denemeleri, bunun peşini bırakmamaları gerekiyor. 
Örneğin anayasa mahkemesine bireysel baş vuru hakları vardır. 
Insan hakları ve doğayı koruma dernekleri el ele vermeleri halinde sonuç almaları belki mümkün olabilir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.