Türkiye'nin en önemli sorunu Kürt sorunu çözüm aşamasına geliyor denilebilir. Devlet aklının karar vermesiyle zaten ilk işareti MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM parti grubunu ziyaret etmesiyle başlatılmış  oldu. Akabinde PKK kurucusu Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla örgüt fesh edilerek, bir grup örgüt mensubu silahlarını yakarak,  silahlı mücadeleye son verildiğini, bundan sonra, ezcümle legal demokratik bir siyaset yapılacağının mesajını vermiş oldular. Bunun üzerine iktidar partileri verilen sözün tutulduğunu görünce, çok zaman kaybetmeden, parlementoya çözüm grubu kurmak için çagrı yaptı. Iyi Parti dışında mecliste grubu bulunan partiler 48 kişiden oluşan bir komisyon kurdular. Bu komisyon 5 ağustos ta ilk toplantısını yaptı. Kürt sorununu çözmek, diğer anlamda, ülkede demokrasiyı güçlendirmek sonucu olacak, komisyon ilk toplantısında adını Milli dayanışma, kardeşlik ve demokrasi komisyonu olarak ilan etti. Komisyon 2/3 veya 5/3 gibi nitelikli çoğunlukla kanun tekliflerini  hazırlayarak TBMM'e sunacaktır.  Meclis başkanı Numan Kurtulmuş komisyonun toplantısı açılışında güzel ve doğru bir konuşma yapmıştır.  Şahsi görüşümü söylersem, kurtulmuş AKP dönemindeki diğer meclis başkanlarından farklı olarak birikimli  liberal bir düşüncesinin olduğu seziliyor. Konuşmasında özet olarak yeni çözüm süreci komisyonun tarihsel bir süreçte tarihsel bir görevininin olduğunu belirterek, ülkenin demokratik bir ortama evrilmesininin gerektiğini somut bir biçimde belirtmiştir.  Kurtulmuş, farklılıkların zenginlik olduğunu belirterek demokrasi ve demokratik toplum vurgusu yapmıştır.  Türklerin ve Kürtlerin bin yıldan beri birlikte olduklarını, Çanakale'de düşmanlara karşı omuz omuza savaştıklarını söyleyerek, "Selahaddin Eyyübi'yı  Nureddin Zengi'yi kavramayanların, bu toprakların hakikatini anlayamaz." İç cephemizi tahkim etmeliyiz, dedikten sonra "Yeterki ortak kelimelerimiz barış, ortak hedefimiz kardeşlik olsun." Demiştir. Ayrıca büyük Kürt düşünürü Ahmet Hani'nin bu anlamda deyişlerini söylemiştir. Yeni çözüm sürecine yönelik en çarpıcı ifadesi ise "Kürdün onurunu koruyamayan bir dili, Türkün gururunu hiçe sayan, bir söylemi, barışa değil yeni kırılmalara neden bir yaklaşımlar olduğunu ifade etmek isterim." diyerek doğru bir mesaj vermiştir. İlk gün Komisyon toplantısından sonra İyi partinin komisyona katılamayacak üç üyesi birer tane olmak üzere AKP, CHP, DEM partisine verildi. Böylece kısa adı demokrasi komisyonu sayısı 51. Oldu. Komisyon gerekli gördüğü durumlarda Kürt meselesiyle ilgili üniversitelerden akademisyenlerin görüşlerini alacak,  her iki tarafı incitmeyecek çözüm üreteceklerini açıkladılar. Türkiyede yalnız Kürt sorunu yoktur. Bir demokrasi sorunu da vardır. Zaten bu önemli konuda CHP ve Dem partisinin demokrasi koşullarının oluşmasını talep ediyorlar.  Kürt sorunu son çözümde bir demokrasi sorunudur. Zaten ülkede gerçek demokrasi olsaydı belki de silahlı mücadele olmayacak binlerce insanımız ölmeyecekti. Dolaysıyla açık demek gerekirse PKK neden sonuç ilişkilidir. Türkiye'de Kürt sorunu çözülürken Suriye'de Kürtlerin yoğun olatak yaşadığı bölgelerde demokratik ortamın olmaması sorunu çözemeyecek, çetrefilli bir duruma getirecektir. Bir görüş sunmak isterim:  Türkiye'de Milli dayanışma kardeşlik ve demokrasi sürecinin başarılı olması halinde bu durum Rojava için çok iyi.bir  örnek olur, dolaysiyla bu bölgenin Suriye ikna edilirse Türkiye'ye katılması tartışılabilir.