NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

YAŞAMA DAİR -2

Kötümser veya iyimser olmadan yaşama tarafsız objektif olarak baktığımız zaman, genel olarak bilgilerimizin çok yeterli olmadığını anlarız. Çocukluk döneminin ilk tek rakamlı yaşlarında sanırım bir çoğumuz bu yaşam, bu hayat, bu Dünya nedir? Nereden nasıl olmuş bu Dünya’ya gelmişiz ne kadar burada kalacağız sonra nereye gideceğiz sorusunu sormuştur. İşte bu sorunun somut net cevabı belki hiç bilinmeyecek ve cevabı verilemeyecek. Nereden bunu biliyorsun diye sorulsa, düşünürler bu sorunun cevabını güzel ve doğru vermişler… Orta çağın ünlü denemecisi Montaigne “insani olan hiçbir şey bana yabancı değildir” diyerek hepimizin bazı ortak duygu ve düşüncelerini belirtmiştir. Gene ünlü bilim insanı Alexis Carrel insan denilen meçhul, ve bilinmeyen insan kitaplarıyla muazzam bir güç karşısında olduğumuzu yazar. Bu nedenle olsa gerek Kur’an insan kıymetini değerini bilirse Eşrefi mahlukat, değerini de bilmedi mi en aşağılık varlık olacağını bizlere bildirir. Çevremizi öyle derine gitmeden incelediğimiz zaman bu ayet ve ayetlerin ne kadar doğru olduğunu açık bir şekilde anlarız. Çünkü öyle insan diye geçinen bilinen yaratıklar vardır ki kusura bakmayın hayvanlar, canavarlar onlardan iyidir desek doğrudur. Son derece merhametsiz vicdansız olurlar. Dünya’yı yaksalar yıksalar umurlarında bile olmaz. Gazete haberlerinde çoğu kez okumuşuz, bir insanı elli altmış bıçak darbesiyle öldürür, gene kini nefreti gitmez. Bu tür insanlar dinlerin dediği gibi şeytanın arkadaşları dedikleri tabir doğru ve yerinde oluyor. Ama öyle insanlar da vardır melek gibidir. Belki bir karıncayı ezmezler. Çünkü böylesi kişiler de vicdan ve merhamet, yani melek benzeri duygu düşünce olur. Bu nedenle çok umutlu ve çok umutsuz olmamalıyız. Yaşam, Dünya ve insan son tahlil de birlikte değerlendirilen karmaşık bir olgudur. Yaşam sevinci kadar acısı da olan, sınıfsal sosyal kültürel çeşitli çelişkileri barındırır. Bu nedenle biz insanların bazıları Dünya ve hayat, yaşam adil değildir deriz. Konu çok derindir. Bu nedenle çok derine inmeden, konumuzu Urfalı ünlü besteci Şükrü Hafız’ın bir beytiyle bitirelim. “bu Dünya aldatır, aldatır, altı zehir, üstü verir bal tadı” Dinlere göre de Dünya çok sevimli bir yer olamaz. İlginçtir modern varoluş felsefesi ve öncülleri bu gibi konularda dinlerle benzer görüşleri paylaşır. Jean Paul Sartre “Yaşam bir tiyatro alanı gibidir. Herkes üzerine düşen rolü oynar” . Ama sonuçta ne olursa olsun yaşam şu veya bu şekilde devam ediyor.    
Ekleme Tarihi: 21 Haziran 2018 - Perşembe

YAŞAMA DAİR -2

Kötümser veya iyimser olmadan yaşama tarafsız objektif olarak baktığımız zaman, genel olarak bilgilerimizin çok yeterli olmadığını anlarız. Çocukluk döneminin ilk tek rakamlı yaşlarında sanırım bir çoğumuz bu yaşam, bu hayat, bu Dünya nedir? Nereden nasıl olmuş bu Dünya’ya gelmişiz ne kadar burada kalacağız sonra nereye gideceğiz sorusunu sormuştur. İşte bu sorunun somut net cevabı belki hiç bilinmeyecek ve cevabı verilemeyecek. Nereden bunu biliyorsun diye sorulsa, düşünürler bu sorunun cevabını güzel ve doğru vermişler… Orta çağın ünlü denemecisi Montaigne “insani olan hiçbir şey bana yabancı değildir” diyerek hepimizin bazı ortak duygu ve düşüncelerini belirtmiştir. Gene ünlü bilim insanı Alexis Carrel insan denilen meçhul, ve bilinmeyen insan kitaplarıyla muazzam bir güç karşısında olduğumuzu yazar. Bu nedenle olsa gerek Kur’an insan kıymetini değerini bilirse Eşrefi mahlukat, değerini de bilmedi mi en aşağılık varlık olacağını bizlere bildirir. Çevremizi öyle derine gitmeden incelediğimiz zaman bu ayet ve ayetlerin ne kadar doğru olduğunu açık bir şekilde anlarız. Çünkü öyle insan diye geçinen bilinen yaratıklar vardır ki kusura bakmayın hayvanlar, canavarlar onlardan iyidir desek doğrudur. Son derece merhametsiz vicdansız olurlar. Dünya’yı yaksalar yıksalar umurlarında bile olmaz. Gazete haberlerinde çoğu kez okumuşuz, bir insanı elli altmış bıçak darbesiyle öldürür, gene kini nefreti gitmez. Bu tür insanlar dinlerin dediği gibi şeytanın arkadaşları dedikleri tabir doğru ve yerinde oluyor. Ama öyle insanlar da vardır melek gibidir. Belki bir karıncayı ezmezler. Çünkü böylesi kişiler de vicdan ve merhamet, yani melek benzeri duygu düşünce olur. Bu nedenle çok umutlu ve çok umutsuz olmamalıyız. Yaşam, Dünya ve insan son tahlil de birlikte değerlendirilen karmaşık bir olgudur. Yaşam sevinci kadar acısı da olan, sınıfsal sosyal kültürel çeşitli çelişkileri barındırır. Bu nedenle biz insanların bazıları Dünya ve hayat, yaşam adil değildir deriz. Konu çok derindir. Bu nedenle çok derine inmeden, konumuzu Urfalı ünlü besteci Şükrü Hafız’ın bir beytiyle bitirelim. “bu Dünya aldatır, aldatır, altı zehir, üstü verir bal tadı” Dinlere göre de Dünya çok sevimli bir yer olamaz. İlginçtir modern varoluş felsefesi ve öncülleri bu gibi konularda dinlerle benzer görüşleri paylaşır. Jean Paul Sartre “Yaşam bir tiyatro alanı gibidir. Herkes üzerine düşen rolü oynar” . Ama sonuçta ne olursa olsun yaşam şu veya bu şekilde devam ediyor.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.