NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

VAKIF KİRALARINDA ADALETSİZ ARTIŞ KARARI

Vakıf geleneğinin İslam dini inancında İslam medeniyeti ve kültüründe önemli bir yeri vardır. Vakıf kelimesinin sözlük anlamı, durdurmak, alıkoymak anlamındaki vakıf (vakf) kelimesinden geliyor. Bir malın sahibi tarafından dini, sosyal bir amaçla hayır için kullanılmasıdır. Hayır sahibi mülkünü vakıf ederken vakıf kurumuna kirayı fahiş fiyatla artır kiracıyı mağdur et dememiştir. İslam dini inancı ve şartları bir bakıma vakıf yapmadır. Vakıf bir malın özel mülkiyetten çıkartılıp toplumsal bir mülkiyet haline getirilmesidir. Kur'an ve hadisleri iyice doğru bir şekilde incelediğimiz zaman bu görüşün doğru olduğu görülecektir. Vakıflar Osmanlı devleti dönemlerinde önemli bir sosyal yardımlaşma kurumu olmuştur. Vakıf malının kiracısı adil bir kira vererek neredeyse kira ile tutuğu malın varisi gibi bazı haklar tanınmıştır. Vakıftan, ev, dükkan, bahçe, arazi, kiralayanlar,diğer özel mülkiyetten kiralayan kişiler gibi kabul edilmezdi. Bir söz hakkı vardı. Kiraları fazla artırılmazdı. Osmanlı devleti döneminden gelen bu anlayış, Cumhuriyet hükümetleri dönemlerinde öz olarak aynı kalmıştır. Ama İslam dini uygulamalarını ,referans aldığını söyleyen Ak Parti iktidari dönemlerinde vakfın aslına uygun uygulama yapması gerekirken, ne yazık ki vakfın asıl temel amacından sapılmıştır. vakıflar genel müdürlüğü vakıf kiracılarıni normal bir kiracı olarak görmeye başlayarak vakıf kiralarını adaletsiz bir biçimde iki kattan on bir kata kadar kira artırma yolunu seçmiş, kiracıya sanki mülkün sahibi kendisi gibi istediğim zaman sizi atabilirim algısını vermiştir. Çünkü böylesi kira artışları kabul edilecek bir durum değildir. Hele ekonomik krizlerin, enflasyonun, hayat pahallığının zirve yaptığı bir dönemde alınan bu kararlar doğru değildir yanlıştır. Ben yaptım oldu mantığı hukuk devletinde yoktur. Anlaşılan, iktidar israfla saçtığı paraların bir kısmını vakıf kiracılarından haksız olarak çıkartmak istiyor. Böyle bir yöntem doğru olmadığı gibi adaletli hiç değildir. Gerçeği belirtmek gerekirse Ak parti iktidarı seçime giderken büyük bir çelişki ve tutarsızlık içerisine girmiştir. İktidar, israf ve yolsuzluğun yol açtığı hayat pahallığından muzdarip olan yoksul kesimlerin oyunu almak, biraz rahatlatmak için, kaynak para arayışına girme çabası ile vakıf kiraları gibi, vergilerde harçlarda astronomk artışlar yapıyor. Bu da çıkmaz bir yoldur. Hükümet resmi enflasyonu yüzde 64 olarak açıklıyor. Kira artışlarının geçmiş yıllardan beri uygulanan, söz verilen, enflasyon rakamı oranı kadar artışlar yapması gerekirken, çelişkili bir şekilde adına açıkları kapatma denilmesi gereken bir biçimde kira ve vergi artışı yapıyor. Diğer önemli bir tutarsızlık hükümet vatandaşlara ait kira artışlarını yüzde 25 ile sınırlandirırken böylesi inanılmaz kira artışları istemesidir. Sonuç olarak dememiz gerekir ki böyle tutumlar ve kararlar bir güc yetme dayatma olduğundan adaletle hukukla bağdaşmaz. Umarız ve dileriz adı Adalet ve Kalkınma partisi olan iktidar, küçük esnafı mağdur edecek, hatta dükkanlarını kapatacak duruma getirecek böylesi insaf ölçülerini aşan kira artışlarından vaz geçer. Resmi enflasyon oranını ölçü alarak artış yapar. Ekonomik sıkıntı dönemlerinde doğru olan da budur.
Ekleme Tarihi: 12 Ocak 2023 - Perşembe

VAKIF KİRALARINDA ADALETSİZ ARTIŞ KARARI

Vakıf geleneğinin İslam dini inancında İslam medeniyeti ve kültüründe önemli bir yeri vardır. Vakıf kelimesinin sözlük anlamı, durdurmak, alıkoymak anlamındaki vakıf (vakf) kelimesinden geliyor.

Bir malın sahibi tarafından dini, sosyal bir amaçla hayır için kullanılmasıdır. Hayır sahibi mülkünü vakıf ederken vakıf kurumuna kirayı fahiş fiyatla artır kiracıyı mağdur et dememiştir.

İslam dini inancı ve şartları bir bakıma vakıf yapmadır. Vakıf bir malın özel mülkiyetten çıkartılıp toplumsal bir mülkiyet haline getirilmesidir. Kur'an ve hadisleri iyice doğru bir şekilde incelediğimiz zaman bu görüşün doğru olduğu görülecektir.

Vakıflar Osmanlı devleti dönemlerinde önemli bir sosyal yardımlaşma kurumu olmuştur. Vakıf malının kiracısı adil bir kira vererek neredeyse kira ile tutuğu malın varisi gibi bazı haklar tanınmıştır. Vakıftan, ev, dükkan, bahçe, arazi, kiralayanlar,diğer özel mülkiyetten kiralayan kişiler gibi kabul edilmezdi. Bir söz hakkı vardı. Kiraları fazla artırılmazdı.

Osmanlı devleti döneminden gelen bu anlayış, Cumhuriyet hükümetleri dönemlerinde öz olarak aynı kalmıştır. Ama İslam dini uygulamalarını ,referans aldığını söyleyen Ak Parti iktidari dönemlerinde vakfın aslına uygun uygulama yapması gerekirken, ne yazık ki vakfın asıl temel amacından sapılmıştır.

vakıflar genel müdürlüğü vakıf kiracılarıni normal bir kiracı olarak görmeye başlayarak vakıf kiralarını adaletsiz bir biçimde iki kattan on bir kata kadar kira artırma yolunu seçmiş, kiracıya sanki mülkün sahibi kendisi gibi istediğim zaman sizi atabilirim algısını vermiştir.

Çünkü böylesi kira artışları kabul edilecek bir durum değildir. Hele ekonomik krizlerin, enflasyonun, hayat pahallığının zirve yaptığı bir dönemde alınan bu kararlar doğru değildir yanlıştır.

Ben yaptım oldu mantığı hukuk devletinde yoktur. Anlaşılan, iktidar israfla saçtığı paraların bir kısmını vakıf kiracılarından haksız olarak çıkartmak istiyor. Böyle bir yöntem doğru olmadığı gibi adaletli hiç değildir.

Gerçeği belirtmek gerekirse Ak parti iktidarı seçime giderken büyük bir çelişki ve tutarsızlık içerisine girmiştir. İktidar, israf ve yolsuzluğun yol açtığı hayat pahallığından muzdarip olan yoksul kesimlerin oyunu almak, biraz rahatlatmak için, kaynak para arayışına girme çabası ile vakıf kiraları gibi, vergilerde harçlarda astronomk artışlar yapıyor. Bu da çıkmaz bir yoldur.

Hükümet resmi enflasyonu yüzde 64 olarak açıklıyor. Kira artışlarının geçmiş yıllardan beri uygulanan, söz verilen, enflasyon rakamı oranı kadar artışlar yapması gerekirken, çelişkili bir şekilde adına açıkları kapatma denilmesi gereken bir biçimde kira ve vergi artışı yapıyor.

Diğer önemli bir tutarsızlık hükümet vatandaşlara ait kira artışlarını yüzde 25 ile sınırlandirırken böylesi inanılmaz kira artışları istemesidir.

Sonuç olarak dememiz gerekir ki böyle tutumlar ve kararlar bir güc yetme dayatma olduğundan adaletle hukukla bağdaşmaz.

Umarız ve dileriz adı Adalet ve Kalkınma partisi olan iktidar, küçük esnafı mağdur edecek, hatta dükkanlarını kapatacak duruma getirecek böylesi insaf ölçülerini aşan kira artışlarından vaz geçer. Resmi enflasyon oranını ölçü alarak artış yapar. Ekonomik sıkıntı dönemlerinde doğru olan da budur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.