NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

TOPLUMSAL GELİŞME DEMOKRATİK EĞİTİMDEN GEÇER

Okullar açıldı yeni bir eğitim öğretim yılı başladı. Öğrenciler, öğretmenler, veliler, analar babalar büyük bir heyecan ve beklenti içindeler. Çocukların başarılı iyi insanlar olmalarının okul yolu ile Gerçekleşeceği inancında oldukları bilinen bir gerçek. Duyarlı öğretmenler sorumluluk duygusu içinde çocukların kendilerine ve topluma yararlı birey yetiştirmek kaygısını taşırlar. Nasıl iyi bir eğitim verilir, yöntemlerini araştırır, düşünür. En önemli zor sanat insan yetiştirmektir. Kutsal bir uğraştır aynı zamanda… Belki parayla ölçülmez. Verimli olanı gönülle yapılanıdır. Ancak öğrencilerin okullarda iyi bir eğitim görmeleri, başarılı olmaları, yalnız öğretmenlerin öznel tercih ve istekleriyle orantılı değil. Sonuçta eğiticiler mevcut müfredat programlarını uygulamak zorundalar. İşte asıl önemli sorun ve soru burada başlıyor. Eğitimin muhtevası önem teşkil ediyor. Yani nasıl bir eğitim… Çağdaş ölçülerde ilerlemenin gelişmenin sonucunu oluşturacak bir eğitim sistemi isteniyorsa, verilecek derslerin zihin açıcı düşündürücü olması zorunludur. Bu nedenle mantık felsefe dersleri ile birlikte elbette ahlak ve dini bilgiler de yeteri kadar verilmeli. Her dersin aşırıya kaçan ayrıntılarla verilmesi doğru değil. İktidar mensupları ve teorisyenlerin sıkça belirttiği muasır medeniyet seviyesine, hatta üstüne çıkmak isteniyorsa, demokratik eğitim sisteminden başka çare ve seçenek yok. Aksi halde ilerleme değil gerileme başlar. İşte olumsuz örnekler ülkemizin doğu ve güneyinde yer alan Ortadoğu ülkeleri. Başarılı olan örnekler ise malum batıda Avrupa’da yer alan devletler. Vatanını seven hiçbir bilinçli insan, ülkesinin geri kalmış ülkelerin durumuna düşmesini istemez. Ama eğitim alanında var olan olguyu gözlemek, belirtmek gerekirse, son yıllarda okul eğitimi gerilemiş durumda. Sürekli değişen bir sistem var. Bizim nesil ilkokul kitaplarında uyuyan bir çocuk resminin altında uyu uyu yat uyu yazısı ila yetiştik. Tek partili vesayetçi iktidar dönemlerinden sonra bu uyutma eğitimine son verildi. Birey olma eğitim koşulları oluşturuldu. Düşünceye sorgulamaya yer verildi. Kısaca çocuklar kendileri olma kendilerini gerçekleştirme yolları açıldı. Şimdiki durum ise bu anlamda ne yazık ki eskiye gidiş izlenimi veriyor. Umut vaat etmiyor. Serbest bırakılırsa Yeni milli eğitim bakanından olumlu gelişmeler beklentisi de var. Şunu iyice bilmekte yarar var… Batı ve doğu uygarlığının nedeni çok yönlü dengeli bilimsel eğitimdir. Yani ayrıntıya kaçan gereksiz bilgilerin verilmemesidir. Milli eğitim sisteminde bu ilkelere uymak başarıyı getirecektir. Batı uygarlığının temelinde İslam düşünce ve inancının olduğu bir gerçektir. İslam peygamberi İlim Çin’de olsa bile gidin öğrenin demiştir. Bu nedenle İbni Haldun, Farabi, İbni Sina, İbni rüşt bilimsel gelişmeye önemli katkılar sunmuşlar. Ezcümle Millet ve ülke olarak kalkınmamız dengeli düzenli demokratik bir eğitim sisteminden geçiyor. İslam dini ilkeleri referans alınıyorsa bilinmeli ki bu inanç veya ilkeler gerilemeyi yerinde saymayı değil, gelişmeyi ve ilerlemeyi özünde barındırıyor. Demokratik eğitim doğası gereği sevgi saygıyı paylaşmayı içerir.
Ekleme Tarihi: 20 Eylül 2018 - Perşembe

TOPLUMSAL GELİŞME DEMOKRATİK EĞİTİMDEN GEÇER

Okullar açıldı yeni bir eğitim öğretim yılı başladı. Öğrenciler, öğretmenler, veliler, analar babalar büyük bir heyecan ve beklenti içindeler.

Çocukların başarılı iyi insanlar olmalarının okul yolu ile Gerçekleşeceği inancında oldukları bilinen bir gerçek.

Duyarlı öğretmenler sorumluluk duygusu içinde çocukların kendilerine ve topluma yararlı birey yetiştirmek kaygısını taşırlar.

Nasıl iyi bir eğitim verilir, yöntemlerini araştırır, düşünür. En önemli zor sanat insan yetiştirmektir. Kutsal bir uğraştır aynı zamanda…

Belki parayla ölçülmez. Verimli olanı gönülle yapılanıdır.

Ancak öğrencilerin okullarda iyi bir eğitim görmeleri, başarılı olmaları, yalnız öğretmenlerin öznel tercih ve istekleriyle orantılı değil.

Sonuçta eğiticiler mevcut müfredat programlarını uygulamak zorundalar. İşte asıl önemli sorun ve soru burada başlıyor.

Eğitimin muhtevası önem teşkil ediyor. Yani nasıl bir eğitim…

Çağdaş ölçülerde ilerlemenin gelişmenin sonucunu oluşturacak bir eğitim sistemi isteniyorsa, verilecek derslerin zihin açıcı düşündürücü olması zorunludur.

Bu nedenle mantık felsefe dersleri ile birlikte elbette ahlak ve dini bilgiler de yeteri kadar verilmeli. Her dersin aşırıya kaçan ayrıntılarla verilmesi doğru değil.

İktidar mensupları ve teorisyenlerin sıkça belirttiği muasır medeniyet seviyesine, hatta üstüne çıkmak isteniyorsa, demokratik eğitim sisteminden başka çare ve seçenek yok.

Aksi halde ilerleme değil gerileme başlar. İşte olumsuz örnekler ülkemizin doğu ve güneyinde yer alan Ortadoğu ülkeleri. Başarılı olan örnekler ise malum batıda Avrupa’da yer alan devletler. Vatanını seven hiçbir bilinçli insan, ülkesinin geri kalmış ülkelerin durumuna düşmesini istemez.

Ama eğitim alanında var olan olguyu gözlemek, belirtmek gerekirse, son yıllarda okul eğitimi gerilemiş durumda.

Sürekli değişen bir sistem var.

Bizim nesil ilkokul kitaplarında uyuyan bir çocuk resminin altında uyu uyu yat uyu yazısı ila yetiştik. Tek partili vesayetçi iktidar dönemlerinden sonra bu uyutma eğitimine son verildi. Birey olma eğitim koşulları oluşturuldu.

Düşünceye sorgulamaya yer verildi. Kısaca çocuklar kendileri olma kendilerini gerçekleştirme yolları açıldı. Şimdiki durum ise bu anlamda ne yazık ki eskiye gidiş izlenimi veriyor. Umut vaat etmiyor. Serbest bırakılırsa Yeni milli eğitim bakanından olumlu gelişmeler beklentisi de var. Şunu iyice bilmekte yarar var…

Batı ve doğu uygarlığının nedeni çok yönlü dengeli bilimsel eğitimdir. Yani ayrıntıya kaçan gereksiz bilgilerin verilmemesidir. Milli eğitim sisteminde bu ilkelere uymak başarıyı getirecektir. Batı uygarlığının temelinde İslam düşünce ve inancının olduğu bir gerçektir. İslam peygamberi İlim Çin’de olsa bile gidin öğrenin demiştir.

Bu nedenle İbni Haldun, Farabi, İbni Sina, İbni rüşt bilimsel gelişmeye önemli katkılar sunmuşlar. Ezcümle Millet ve ülke olarak kalkınmamız dengeli düzenli demokratik bir eğitim sisteminden geçiyor. İslam dini ilkeleri referans alınıyorsa bilinmeli ki bu inanç veya ilkeler gerilemeyi yerinde saymayı değil, gelişmeyi ve ilerlemeyi özünde barındırıyor. Demokratik eğitim doğası gereği sevgi saygıyı paylaşmayı içerir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.