Suriye'de Esat diktatörlüğünün devrilmesinden sonra iktidara gelen El Nusra kökenli HTŞ örgütü sekiz ayı aşkın bir süredir bu ülkede yönetimi ve denetimi hala sağlamış değildir.
Bunun nedeni bu örgütün yekpare bir oluşum olmamasıdır. Çeşitli cihadist gruplardan oluşmasıdır.
Bunların içerisinde İşid benzeri grupların olma ihtimali vardır. Bundan dolayi Suriye'de birlik sağlanamıyor, denklem bozuluyor.
Dürizilere, Alevilere yönelik saldırılar
yeni Suriye hükümeti ile Suriye Kürtlerini temsil eden YPG arasında imzalanan barış anlaşmasını da sekteye uğrattı. Güven zedelendi. Bundan sonra birlikte hareket edilmeyeceği anlaşılıyor.
Suriye halkı homojen, aynı ırk aynı dinden meydana gelmiş değildir. Hetorejen, çeşitli ırk, mezhep ve din vardır.
Bu ülkede demokrasi dışı Sünni bir yönetimin başarılı olma şansı azdır.
Ancak zorla olursa ayrı bir sorundur. Böylesi bir durumda alevi azınlık olan Esat yönetiminden farkı kalmaz.
Suriye'nin devlet olarak coğrafi olarak bütünlüğünü, halklar olarak birliğini demokrasi ve demokratik haklar sağlar.
Ilımlı olsa da İslami bir Şeriat yönetiminin Suriye gibi bir anlamda seküller bir kültüre alışmış bir toplum da uygulanması zor olur.
Bunun somut örneği Mısır'dır.
Mısır'da HTŞ örgütünden farklı, şiddeti benimsemeyen, gerçekçi denilebilecek tarza sahip Müslüman Kardeşler örgütü seçimle iktidara gelmesine rağmen bu ülkede fazla barınamadı. Askeri bir darbeyle devrildi. Orası seküler bir toplum yapısının olduğu bir ülkedir.
Batılı ülkelerin yaşam tarzına alışmış Müslüman milletlerin şeriat yönetimine geçmesi zordur.
İslam şeriatı göreceli bir yönetim tarzıdır. Son çözümde farklı İslami yol ve yorumlar vardır.
Bazı müslüman yorumcular İslam dinin kapitalist yönetime uygun olduğunu söylüyor.
Diğerleri bunun doğru olmadığını Şeriatın kapitalizme karşı sosyalist şartlar taşıdığını belirtiyorlar.
Dolaysıyla bu çağda gerçek bir Şeriat yönetiminin olması zordur. Çünkü koşullar değişmiştir.
Demem odur ki Suriye'de İslami bir yönetimin ister şiddete dayalı olsun, isterse olmasın, İslami bir yönetimin uygulanma ve başarılı olma şansı azdır denilebilir.
Bundan dolayı üst satırlarda belirtildiği gibi bu ülke de demokratik bir yönetimden başka bir yönetimin başarılı olma ihtimali zayıf görünüyor. Demokratik bir anayasanın yapılmasi, hukuka uygun yasaların çıkartılması gerekir.
Esat yönetimini devirme de önemli rolü olan, HTŞ Ahmet el şara yönetiminin hamisi görülen Türkiye'ye demokratik bir yönetim olmasın'da
bütünlüğünü sağlamasında önemli görevler düşüyor.
Öyle zannediliyor ki Türkiye isterse henüz güçlü olmayan Şara yönetimini demokratik anlamda dizayn etme gücü vardır.
Böylesi bir durum her iki ülkenin de yararına olur.
Çünkü ülkemizde yeni çözüm sürecinin başarıya ulaşmasının demokrasi ile olacağı öngörülmüştür. Suriye'de de Türkiye'de olduğu gibi bir demokrasi ve demokratik çözümlerin uygulanmasıyla sorunlar önemli ölçüde çözülür ülke bütünlüğü sağlanır. Türkiyede yapılacak çözüm süreci, Suriye'de uygulanmadı mı süreç akamete uğrar.
Yoksa Suriye'de El Nusra yöntemiyle sorunlar Esat dönemini andırır. Birlik sağlanamaz.
Bunun böyle bilinmesi gerekir. Klasik bir deyimdir, aklın yolu birdir denilir. Bu deyişte gerçek payı vardır.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 290+ kez okundu.
SURİYE'DE ÇÖZÜM DEMOKRATIK REJİMDİR
Suriye'de Esat diktatörlüğünün devrilmesinden sonra iktidara gelen El Nusra kökenli HTŞ örgütü sekiz ayı aşkın bir süredir bu ülkede yönetimi ve denetimi hala sağlamış değildir.
Bunun nedeni bu örgütün yekpare bir oluşum olmamasıdır. Çeşitli cihadist gruplardan oluşmasıdır.
Bunların içerisinde İşid benzeri grupların olma ihtimali vardır. Bundan dolayi Suriye'de birlik sağlanamıyor, denklem bozuluyor.
Dürizilere, Alevilere yönelik saldırılar
yeni Suriye hükümeti ile Suriye Kürtlerini temsil eden YPG arasında imzalanan barış anlaşmasını da sekteye uğrattı. Güven zedelendi. Bundan sonra birlikte hareket edilmeyeceği anlaşılıyor.
Suriye halkı homojen, aynı ırk aynı dinden meydana gelmiş değildir. Hetorejen, çeşitli ırk, mezhep ve din vardır.
Bu ülkede demokrasi dışı Sünni bir yönetimin başarılı olma şansı azdır.
Ancak zorla olursa ayrı bir sorundur. Böylesi bir durumda alevi azınlık olan Esat yönetiminden farkı kalmaz.
Suriye'nin devlet olarak coğrafi olarak bütünlüğünü, halklar olarak birliğini demokrasi ve demokratik haklar sağlar.
Ilımlı olsa da İslami bir Şeriat yönetiminin Suriye gibi bir anlamda seküller bir kültüre alışmış bir toplum da uygulanması zor olur.
Bunun somut örneği Mısır'dır.
Mısır'da HTŞ örgütünden farklı, şiddeti benimsemeyen, gerçekçi denilebilecek tarza sahip Müslüman Kardeşler örgütü seçimle iktidara gelmesine rağmen bu ülkede fazla barınamadı. Askeri bir darbeyle devrildi. Orası seküler bir toplum yapısının olduğu bir ülkedir.
Batılı ülkelerin yaşam tarzına alışmış Müslüman milletlerin şeriat yönetimine geçmesi zordur.
İslam şeriatı göreceli bir yönetim tarzıdır. Son çözümde farklı İslami yol ve yorumlar vardır.
Bazı müslüman yorumcular İslam dinin kapitalist yönetime uygun olduğunu söylüyor.
Diğerleri bunun doğru olmadığını Şeriatın kapitalizme karşı sosyalist şartlar taşıdığını belirtiyorlar.
Dolaysıyla bu çağda gerçek bir Şeriat yönetiminin olması zordur. Çünkü koşullar değişmiştir.
Demem odur ki Suriye'de İslami bir yönetimin ister şiddete dayalı olsun, isterse olmasın, İslami bir yönetimin uygulanma ve başarılı olma şansı azdır denilebilir.
Bundan dolayı üst satırlarda belirtildiği gibi bu ülke de demokratik bir yönetimden başka bir yönetimin başarılı olma ihtimali zayıf görünüyor. Demokratik bir anayasanın yapılmasi, hukuka uygun yasaların çıkartılması gerekir.
Esat yönetimini devirme de önemli rolü olan, HTŞ Ahmet el şara yönetiminin hamisi görülen Türkiye'ye demokratik bir yönetim olmasın'da
bütünlüğünü sağlamasında önemli görevler düşüyor.
Öyle zannediliyor ki Türkiye isterse henüz güçlü olmayan Şara yönetimini demokratik anlamda dizayn etme gücü vardır.
Böylesi bir durum her iki ülkenin de yararına olur.
Çünkü ülkemizde yeni çözüm sürecinin başarıya ulaşmasının demokrasi ile olacağı öngörülmüştür. Suriye'de de Türkiye'de olduğu gibi bir demokrasi ve demokratik çözümlerin uygulanmasıyla sorunlar önemli ölçüde çözülür ülke bütünlüğü sağlanır. Türkiyede yapılacak çözüm süreci, Suriye'de uygulanmadı mı süreç akamete uğrar.
Yoksa Suriye'de El Nusra yöntemiyle sorunlar Esat dönemini andırır. Birlik sağlanamaz.
Bunun böyle bilinmesi gerekir. Klasik bir deyimdir, aklın yolu birdir denilir. Bu deyişte gerçek payı vardır.
Ekleme
Tarihi: 12 Ağustos 2025 -Salı
SURİYE'DE ÇÖZÜM DEMOKRATIK REJİMDİR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.