NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ŞANLIURFANIN FRANSIZ İŞGALİNDEN KURTULUŞUN ANALİZİ-1

Şanlıurfa tarihi bir kenttir. Çeşitli devletler bu kentte gelip geçmişler. Osmanlı devleti padişahı Yavuz sultan Selim zamanında bu devletin sınırlarına katılan bu kadim şehir, yaklaşık 600 yıllık köklü Osmanlı devleti yıkılma sürecine girdikten sonra Mart 1919 yılında İngilizlerin işgaline uğrar. Batılı emperyalist devletler Anadolu coğrafyasını anlaşarak paylaştılar. Bu anlaşmanın sonucu olarak İngilizler Ekim 1919 da Urfa’yı terk eder. Yerlerini Fransız emperyalist güçlerine devir ederler. Yaşlı büyüklerin anlattıklarına göre İngiliz askerleri şehre bir zarar vermezler. Devriye gezen askerler kimseye eziyet vermez. Kiraladıkları yerlere ücretlerini fazlasıyla verdikleri anlatılır. Bu nedenle şehrin burjuva zenginlerinin önemli bir bölümü Hasan Paşa camide bir gün toplanır, İngiliz güçlerine zorluk çıkartılmaması kararı alılırlar. Ancak İngiliz güçlerin şehirden ayrılmasından sonra gelen Fransızlar Urfa’da emperyalist bir politika izleyerek Urfa halkına böl yönet politikası uygular. Urfa halkı çeşitli halk ve dinlere mensuptu. Osmanlı devletinin gerçek anlamda uyguladıkları, bir dönem Ak partinin üç ünlü sloganı bölgesel milliyetçilik, etnik milliyetçilik, Dinsel milliyetçilik politikası ve ayrımı yapmadıkları için doğrusunu demek gerekirse bu anlamda halklar bu devletin sınırları içerisinde kardeşçe yaşıyorlardı. Urfa’da durum böyleydi. Tarihte Urfa’da belirgin olarak Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, ve Yahudi halkı yaşamaktaydı. Demek oluyor ki Üç semavi din İslam, Hristiyan, Musevi dinine mensup olan insanlar ibadetlerini özgür bir şekilde serbestçe yapıyorlardı. Aralarında önemli sorunlar yoktu. Kardeşçe mutlu bir şekilde yaşıyorlardı. Ancak Osmanlı devletini ve birliğini yıkan ırkçı milliyetçi İtihat Teraki partisi bu devletin sonunu getirdi. Türk milliyetçisi bu parti halklar arasında ayrım yaptı. Urfa’yı işgal eden Fransızlar ise bu şehirde önemli bir nüfusa sahip olan Ermeni Halkını Müslümanlara karşı kışkırttı. Ermenilere verdikleri söz şehrin yönetimini kendilerine verecekleridir. Bu sahte politikaya kanan Ermeni halkının önemli bir bölümü Fransızların bu sahte vaadine kanarak sömürgeci ve işgalci Fransız güçlerine yardım ettiler. Urfa 18. ve 19. Asırda ortalama 50 bin nufüsü olan bir şehirdir. Etnik ve dinsel olarak farklı, çoğunluk olarak Müslüman Kürtler ve Hristiyan Ermeniler yaşamaktaydı. Bu kutsal kadim şehir çok değil birkaç muhalleden oluşmaktaydı. Ermeni halkı şehrin merkezi denilen yerlerde iş yerleri ve evleri vardı. Urfa ticareti ve sanatı, kısmen buna yemekleri dahil kültürü bu halkın etkisinde bulunuyordu. Üst satırlarda belirtildiği gibi aralarında sorun yoktu. Fransızlarla işbirliği yapan Ermeniler topluca yaşadıkları yerleri adeta kurtarılmış bölgeler ilan ettiler. Yıkılmanın eşiğinde olan Osmanlı devlet güçleri şehirde yok denilecek kadar azdılar. Bu nedenle bu ayrılıkçı güçlere müdahale edemiyorlardı. Urfa’nın Fransız işgalinden kurtulması ile ilgili belki şimdiye kadar yazılmamış bir bilgiyi paylaşmak isterim. Genel olarak Urfa halkı Fransız güçlerine karşı Kürt, Türk, Arap mücadele verdiler. Ancak objektif bir saptama yapacak olursak Fransız kuvvetlerinin yenilmesinin belirleyici olanı Urfa ve Suruç Berazileri yani Şeddadileri olmuştur. Şunu özelikle vurgulamam gerekir ben kendim insani İslami ahlaki olarak aşiretler ve milletler arasında ayrım yapmam. Bu tespitim yanlı ve maksatlı değildir. Yaşamım boyunca ilkem doğruluk, adalet ve objektif olmaktır. Belki bu tespitlerim yanlış anlaşılabilir. Ancak siz değerli hemşerilerime demek isterim, sonuçta doğru veya yanlış bu benim görüşümdür. Herkes gibi görüş ve düşüncemi belirtmek yazmak hakkım olsa gerek.
Ekleme Tarihi: 08 Nisan 2021 - Perşembe

ŞANLIURFANIN FRANSIZ İŞGALİNDEN KURTULUŞUN ANALİZİ-1

Şanlıurfa tarihi bir kenttir. Çeşitli devletler bu kentte gelip geçmişler. Osmanlı devleti padişahı Yavuz sultan Selim zamanında bu devletin sınırlarına katılan bu kadim şehir, yaklaşık 600 yıllık köklü Osmanlı devleti yıkılma sürecine girdikten sonra Mart 1919 yılında İngilizlerin işgaline uğrar. Batılı emperyalist devletler Anadolu coğrafyasını anlaşarak paylaştılar. Bu anlaşmanın sonucu olarak İngilizler Ekim 1919 da Urfa’yı terk eder. Yerlerini Fransız emperyalist güçlerine devir ederler. Yaşlı büyüklerin anlattıklarına göre İngiliz askerleri şehre bir zarar vermezler. Devriye gezen askerler kimseye eziyet vermez. Kiraladıkları yerlere ücretlerini fazlasıyla verdikleri anlatılır. Bu nedenle şehrin burjuva zenginlerinin önemli bir bölümü Hasan Paşa camide bir gün toplanır, İngiliz güçlerine zorluk çıkartılmaması kararı alılırlar. Ancak İngiliz güçlerin şehirden ayrılmasından sonra gelen Fransızlar Urfa’da emperyalist bir politika izleyerek Urfa halkına böl yönet politikası uygular. Urfa halkı çeşitli halk ve dinlere mensuptu. Osmanlı devletinin gerçek anlamda uyguladıkları, bir dönem Ak partinin üç ünlü sloganı bölgesel milliyetçilik, etnik milliyetçilik, Dinsel milliyetçilik politikası ve ayrımı yapmadıkları için doğrusunu demek gerekirse bu anlamda halklar bu devletin sınırları içerisinde kardeşçe yaşıyorlardı. Urfa’da durum böyleydi. Tarihte Urfa’da belirgin olarak Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, ve Yahudi halkı yaşamaktaydı. Demek oluyor ki Üç semavi din İslam, Hristiyan, Musevi dinine mensup olan insanlar ibadetlerini özgür bir şekilde serbestçe yapıyorlardı. Aralarında önemli sorunlar yoktu. Kardeşçe mutlu bir şekilde yaşıyorlardı. Ancak Osmanlı devletini ve birliğini yıkan ırkçı milliyetçi İtihat Teraki partisi bu devletin sonunu getirdi. Türk milliyetçisi bu parti halklar arasında ayrım yaptı. Urfa’yı işgal eden Fransızlar ise bu şehirde önemli bir nüfusa sahip olan Ermeni Halkını Müslümanlara karşı kışkırttı. Ermenilere verdikleri söz şehrin yönetimini kendilerine verecekleridir. Bu sahte politikaya kanan Ermeni halkının önemli bir bölümü Fransızların bu sahte vaadine kanarak sömürgeci ve işgalci Fransız güçlerine yardım ettiler. Urfa 18. ve 19. Asırda ortalama 50 bin nufüsü olan bir şehirdir. Etnik ve dinsel olarak farklı, çoğunluk olarak Müslüman Kürtler ve Hristiyan Ermeniler yaşamaktaydı. Bu kutsal kadim şehir çok değil birkaç muhalleden oluşmaktaydı. Ermeni halkı şehrin merkezi denilen yerlerde iş yerleri ve evleri vardı. Urfa ticareti ve sanatı, kısmen buna yemekleri dahil kültürü bu halkın etkisinde bulunuyordu. Üst satırlarda belirtildiği gibi aralarında sorun yoktu. Fransızlarla işbirliği yapan Ermeniler topluca yaşadıkları yerleri adeta kurtarılmış bölgeler ilan ettiler. Yıkılmanın eşiğinde olan Osmanlı devlet güçleri şehirde yok denilecek kadar azdılar. Bu nedenle bu ayrılıkçı güçlere müdahale edemiyorlardı. Urfa’nın Fransız işgalinden kurtulması ile ilgili belki şimdiye kadar yazılmamış bir bilgiyi paylaşmak isterim. Genel olarak Urfa halkı Fransız güçlerine karşı Kürt, Türk, Arap mücadele verdiler. Ancak objektif bir saptama yapacak olursak Fransız kuvvetlerinin yenilmesinin belirleyici olanı Urfa ve Suruç Berazileri yani Şeddadileri olmuştur. Şunu özelikle vurgulamam gerekir ben kendim insani İslami ahlaki olarak aşiretler ve milletler arasında ayrım yapmam. Bu tespitim yanlı ve maksatlı değildir. Yaşamım boyunca ilkem doğruluk, adalet ve objektif olmaktır. Belki bu tespitlerim yanlış anlaşılabilir. Ancak siz değerli hemşerilerime demek isterim, sonuçta doğru veya yanlış bu benim görüşümdür. Herkes gibi görüş ve düşüncemi belirtmek yazmak hakkım olsa gerek.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.