NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ŞANLIURFA BELEDİYE BAŞKANLARI TANITIMA DEĞİL İCRAATA ÖNEM VERMELİ

Son söylenecek sözü ilk önce söyleyim. Belki başkanlar bu yazının tamamını değil yazının başlığını okuyunca bu ne demek diye sorabilir Şunu demek istiyorum sayın başkanlar, hiç usanmadan bıkmadan sürekli reklam panolarına resimlerinizle birlikte olması gereken rutin uygulamaları gösteriyorsunuz. Halbuki bunlara verilen paralar yerine, daha önemli icraatlar yapılırsa daha uygun olur. Çünkü dinimizde israfa yer yoktur. Mutlaka bazı şeyler yapılıyor, yapılmak isteniyor. Ben ve benim gibi düşünenler doğruya doğru, yanlışa yanlış deriz. Şunu sanırım bilirsiniz basın demokrasilerde dördüncü kuvvettir. Bizim hiçbir kurumla alıp vereceğimiz yoktur. Çünkü İlimizin ünlü deyişi olan sözünü demek gerekirse alnımız açık. Çünkü Ahlak olarak ve dini inancımız olarak akçalı işlere girmeyiz. önemli olan basın mensuplarının objektif olmasıdır. Hakaret ve şiddet çağrımı yapmamasıdır. Şimdi bu yazıyı okuyacak olan sayın başkanlar bir köşe yazısı yazmadan evvel yanımıza gelseydin sorunları anlatsaydın diyebilirler. Kendim Şanlıurfa büyük şehir belediye başkanı Sayın Zeynel Abidin Beyazgül’den bir iki defa görüşmek için randevu istememe rağmen görüşemedim. Sonra araştırdım makamında fazla oturmuyor denildi. Benim görüşüme göre Özelikle Beyazgül halkla yakın diyalogu fazla yoktur. Oysa bundan önceki tüm belediye başkanlarının halkla diyalogları iyiydi. Benim gibi bir basın mensubu değil herkes istediği zaman görüşüyorlardı. Sayın başkanlar burada size yararlı olması gereken bir tavsiyede bulunmak isterim. Varsa kibri, israfı, şatafatı bırakın ancak bu şekilde yararlı olabilirsiniz. Şimdi bu yazıyı okuyunca bizde kibir yoktur diyebilirsiniz olabilir. Ama gerçek şudur makamlar mevkiler birçok insanı değiştirir. önemli olan bu insani güdüleri yenebilmektir. Yine size ve bizlere yararlı olabilecek bir tarihi fıkra anlatayım. Birgün veziri Padişaha padişahım sizin ne kadar dostunuz vardır diye sorar. Akıllı ve tecrübeli Padişah vezirine şimdi belli olmaz der. Tahttan indikten sonra belli olur cevabını verir. Bu nedenle çıkarları için sizi övenlere değil bizim gibi memlekete yararlı olmanız için gerçekleri söyleyenler aynı fikirde olmazsak bile bu anlamda sizin dostunuzdur. Meramızı anlattıktan sonra şimdi konumuza geçebiliriz. Avrupa birliği müktesebatı gereğince yerel yönetimler özelikle büyük şehir başkanlığı ve bağlı olduğu belediyeler oldukça güçlendirildi. Deyim yerindeyse adeta devlet içinde bir devlet gibi bir eyalet yönetimi gibi oldu. Kendilerine yetecek kadar büyük bir gelirleri oldu. Ayrıca merkezi hükümetten İller bankasından da bir miktar para alıyorlar. Bu nedenle genel olarak belediyelerin israf yapmasalar maddi para sorunları olmaması gerekir. Zira para olunca hizmet sunmada aksaklık ve mazeret olmaması gerekir. Tabi burada önemli olan parayı doğru kullanmak çarçur etmemektir. Urfa’da bir söz vardır. Hazıra dağ dayanmaz. Azim ve çaba olunca para doğru ve yerinde kullanılırsa elbette laf değil hizmet yapılır. Bunda önemli olan belediye başkanlarının şehrin bir nevi mimari olarak vizyon sahibi olmalarıdır. Yaklaşık iki yıldır görevde olan Ak partili belediye başkanlarının başarılı oldukları söylenemez. Neden başarılı değiller diye sorulursa büyük projelere yönelmedikleri ortaya çıkıyor. Şimdi Urfa’nın en büyük sorunu Şehir içi ulaşımdır. Büyük proje ne olabilir diye sorulursa örneğin ulaşımı oldukça rahatlatacak bir metro projesi gündeme gelebilir. Abideden Haşimye’ye kadar yıllardır tek yol gidişli gelişli olarak devam ediyor. Belki Türkiye’nin hiçbir yerleşim yerinde böyle acayip dar bir yolda araçlar gidip gelmez. Bu karışık yollarda birçok insanımız şehir içi trafiğinde can verdi yaralandı. Büyükşehir belediyesinin öncelikle şehir içi ulaşımı bir şekilde rahatlatacak çalışma yapması gerekiyor. Saray önünden Balıkgöle kadar tarihi mekanların olduğu yerlerin trafiğe kapatılması gerekir. Kuzey batı çevre yolu dört yıldır bitirilemedi. En önemlisi tarım arazileri kesinlikle imara açılmaması gerekir. Ayrıca halkımızın kısıtlı giderinin çoğu ekmektir. Bu nedenle halk ekmek özelikle yoksul muhallerde var mı bilmem. Yoksa mutlaka çoğaltılarak açılmalıdır. Ayrıca belediye tanzim satışları yapılabilir. Yoksul halka çocuklara dağıtılmak üzere halk süt organize edilebilir. Konumuzu herkes için geçerli bir sözle bitirelim. Söylemenin en iyi biçimi yapmadır.
Ekleme Tarihi: 24 Şubat 2021 - Çarşamba

ŞANLIURFA BELEDİYE BAŞKANLARI TANITIMA DEĞİL İCRAATA ÖNEM VERMELİ

Son söylenecek sözü ilk önce söyleyim. Belki başkanlar bu yazının tamamını değil yazının başlığını okuyunca bu ne demek diye sorabilir Şunu demek istiyorum sayın başkanlar, hiç usanmadan bıkmadan sürekli reklam panolarına resimlerinizle birlikte olması gereken rutin uygulamaları gösteriyorsunuz. Halbuki bunlara verilen paralar yerine, daha önemli icraatlar yapılırsa daha uygun olur. Çünkü dinimizde israfa yer yoktur. Mutlaka bazı şeyler yapılıyor, yapılmak isteniyor. Ben ve benim gibi düşünenler doğruya doğru, yanlışa yanlış deriz. Şunu sanırım bilirsiniz basın demokrasilerde dördüncü kuvvettir. Bizim hiçbir kurumla alıp vereceğimiz yoktur. Çünkü İlimizin ünlü deyişi olan sözünü demek gerekirse alnımız açık. Çünkü Ahlak olarak ve dini inancımız olarak akçalı işlere girmeyiz. önemli olan basın mensuplarının objektif olmasıdır. Hakaret ve şiddet çağrımı yapmamasıdır. Şimdi bu yazıyı okuyacak olan sayın başkanlar bir köşe yazısı yazmadan evvel yanımıza gelseydin sorunları anlatsaydın diyebilirler. Kendim Şanlıurfa büyük şehir belediye başkanı Sayın Zeynel Abidin Beyazgül’den bir iki defa görüşmek için randevu istememe rağmen görüşemedim. Sonra araştırdım makamında fazla oturmuyor denildi. Benim görüşüme göre Özelikle Beyazgül halkla yakın diyalogu fazla yoktur. Oysa bundan önceki tüm belediye başkanlarının halkla diyalogları iyiydi. Benim gibi bir basın mensubu değil herkes istediği zaman görüşüyorlardı. Sayın başkanlar burada size yararlı olması gereken bir tavsiyede bulunmak isterim. Varsa kibri, israfı, şatafatı bırakın ancak bu şekilde yararlı olabilirsiniz. Şimdi bu yazıyı okuyunca bizde kibir yoktur diyebilirsiniz olabilir. Ama gerçek şudur makamlar mevkiler birçok insanı değiştirir. önemli olan bu insani güdüleri yenebilmektir. Yine size ve bizlere yararlı olabilecek bir tarihi fıkra anlatayım. Birgün veziri Padişaha padişahım sizin ne kadar dostunuz vardır diye sorar. Akıllı ve tecrübeli Padişah vezirine şimdi belli olmaz der. Tahttan indikten sonra belli olur cevabını verir. Bu nedenle çıkarları için sizi övenlere değil bizim gibi memlekete yararlı olmanız için gerçekleri söyleyenler aynı fikirde olmazsak bile bu anlamda sizin dostunuzdur. Meramızı anlattıktan sonra şimdi konumuza geçebiliriz. Avrupa birliği müktesebatı gereğince yerel yönetimler özelikle büyük şehir başkanlığı ve bağlı olduğu belediyeler oldukça güçlendirildi. Deyim yerindeyse adeta devlet içinde bir devlet gibi bir eyalet yönetimi gibi oldu. Kendilerine yetecek kadar büyük bir gelirleri oldu. Ayrıca merkezi hükümetten İller bankasından da bir miktar para alıyorlar. Bu nedenle genel olarak belediyelerin israf yapmasalar maddi para sorunları olmaması gerekir. Zira para olunca hizmet sunmada aksaklık ve mazeret olmaması gerekir. Tabi burada önemli olan parayı doğru kullanmak çarçur etmemektir. Urfa’da bir söz vardır. Hazıra dağ dayanmaz. Azim ve çaba olunca para doğru ve yerinde kullanılırsa elbette laf değil hizmet yapılır. Bunda önemli olan belediye başkanlarının şehrin bir nevi mimari olarak vizyon sahibi olmalarıdır. Yaklaşık iki yıldır görevde olan Ak partili belediye başkanlarının başarılı oldukları söylenemez. Neden başarılı değiller diye sorulursa büyük projelere yönelmedikleri ortaya çıkıyor. Şimdi Urfa’nın en büyük sorunu Şehir içi ulaşımdır. Büyük proje ne olabilir diye sorulursa örneğin ulaşımı oldukça rahatlatacak bir metro projesi gündeme gelebilir. Abideden Haşimye’ye kadar yıllardır tek yol gidişli gelişli olarak devam ediyor. Belki Türkiye’nin hiçbir yerleşim yerinde böyle acayip dar bir yolda araçlar gidip gelmez. Bu karışık yollarda birçok insanımız şehir içi trafiğinde can verdi yaralandı. Büyükşehir belediyesinin öncelikle şehir içi ulaşımı bir şekilde rahatlatacak çalışma yapması gerekiyor. Saray önünden Balıkgöle kadar tarihi mekanların olduğu yerlerin trafiğe kapatılması gerekir. Kuzey batı çevre yolu dört yıldır bitirilemedi. En önemlisi tarım arazileri kesinlikle imara açılmaması gerekir. Ayrıca halkımızın kısıtlı giderinin çoğu ekmektir. Bu nedenle halk ekmek özelikle yoksul muhallerde var mı bilmem. Yoksa mutlaka çoğaltılarak açılmalıdır. Ayrıca belediye tanzim satışları yapılabilir. Yoksul halka çocuklara dağıtılmak üzere halk süt organize edilebilir. Konumuzu herkes için geçerli bir sözle bitirelim. Söylemenin en iyi biçimi yapmadır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.