NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİNİ EYYUBİ -11

 İngiliz kralının iyileşmesiye savaş tekrar başladı. Her iki taraftan ağır kayıplar verilmesine rağmen trajik te olsa daha evvel değindiğimiz Gibi bir savaş hukuku da işlıyordu. Örneğin Sultan İngiliz kralının atının savaş ta öldürüldüğünü öğrenir. kral rişara  iki tane  iyi Arap atı yollar. Olayın çarpıcı tarafı savaş devam ederken atların gönderilmesi.Fazla abartığımı sanmayın. Sanki Selahaddin ilklerin adamı. yani savaş ta savaşlığını bilir tüm şiddetiyle devam eder. Ama tarihte olsuğu ilel ebed savaş yok. sonun da anlaşmayla son bulur. Nitekim artık üçüncü haçlı savaşının da sonuna gelinmiştır. haçlı ordularuyla Müslüman ordusu İskenderun ilçesi civarı Arsuz ta son olarak karşı karşıya gelir. Eski çağlarda adet olduğu üzere krallar kendi kendilerini karşısındaki güçlere abartarak taktim eder eder. Karşı güçlerin moralini bozmak için hamaset yaparlardı. Haçlı kralları da öye yaptı. Başta ingiliz kralı Aslan yürekli Rişar kendini çok güçlü heybetli tanıtır. Aynı şekilde Fransa kralıda kendini haşmetli tanıtır. Sıra İslam ordusu baş komutanı Selahaddini eyyubiye gelir. Herkes Sultanın savaş meydanın da nasıl bir kibirle kendisini tanıtmasını beklerken, belki hiç tahmin edilmeyen bir davranışla karşılaşırlar. Selahaddin atından iner. Başını yere eğer sonra kaldırır. Ben Allahın bir kulu İslam kumandanı Selahaddinim der. Bu manzara karşısında herkes hayret eder. Ama en çok ta hayret eden şaşıran kral Rişardır çünkü kendisini tedavi eden hayatını kurtaran hekim meğer ki İslam hükümdarı meşhur Selahaddini Eyyubidir. İhtimaldir, büyük bir mahçubiyet duyar. Bu İslam adaleti örneği karşısın da aşağılık kompleksi his eder. Kim bilir belki bu gerçek insanlık manzarası karşısın da savaşacak gücü kalmaz. Kralın kuvayı manevyesi kırılmıştır. Belki orada savaşı zihnin de bitirmiştir. zaten çok geçmeden böyle olur, savaş sona erer. Kral rişar tabir caiz se su katılmamış, yani saf temiz, böyle bir iman karşısın da Kudüs'ü alamayacağını anlamış. Eylül 1192 de barış anlaşması imzalanır. Bu anlaşmaya göre Kudüs kralığına ait olan Başta Kudüs olmak üzere Beyrut, Sayda. nablus, Nasıra. Yafa, gibi daha bir çok il İslam Eyyubi devletine bağlı kalacak. Ayrıca Kudüs'e Hiristiyan Hacılar gelebilecek. Bu yazı dizisinin sonuna geldik. Ama burada malesef bir çok tarihçinin es geçtiği belirtmediği önemli bir konuyu belirtmeden sanırım, geçmemek gerek. Anadolu Selçuklu devleti zayıf bir dönemini yaşamakta. Ermenistan tarafından gelen Ermeni ordusu, Anadoluya gelir, Konya'yı bir süre işgal eder. Değerli eşyaları alır götürürler. Çok geçmeden bunu haber alan Selahaddini Eyyubi çok hidetlenir öfkelenir. Ordusunu hazırlar. Derhal Ermenistan'a gider Ermeni güçlerini etkisiz hale getirir. Ermenilerin Selçuklu Türklerinden gasp ettikleri tüm kiymetli eşyaları ellerinden alır. Üstelik Ermeni devletini vergiye bağlar. Bir de önemli cıddi bir tehdit savurur. Selçuklu kardeşlerimize tekrar böyle bir işgal girişiminde bulunursanız. Ermenistan'ı işgal eedeceğine dair yemin eder. Selahaddin ordusuyla belki hiç kayıp vermeden, oradan Konya'ya geçer. gasp edilen tüm eşyaları Hükümdar 2 ıncı Klıç Aslana takdim ettığinde her iki Hükümdarın kardeşçe sevgiye çıkarsız kucaklaşması göz yaşartıcıdır. Konu açılmışken önemli bir hususu belirtmek gerek. Tarih boyunca kardeşler arasında bazen anlaşmazlık olduğu gibi, Türk, Kürt ilişkileri de bazen tatsız durumlar elbette olmuş. Fakat çoğu zaman itifak ve kardeşlik ilişkileri geçerli olmuştur. Kürt Şedadi devletinde, olduğu gibi. Malazgirtte Alpaslan önderliğinde Türk ordusuyla Kürtlerin itifakı. Osmanl Hükümdarı Yavuz Sultan selimin İran seferin de İdrisi Bitlisinin önderiğin de 22 büyük Kürt Aşiret güçleriyle Osmanlı Türklerıyle Acemlere karşı tarihsel birliğin örneğidir. Nihayet bu güçlü iki kardeş halk Çanakale'de Türk kurtuluş savaşında büyük bir birlik sergileyerek birlikte ölerek Düşmanı kovmuşlardır. Her iki büyük halk kabul etmek gerek tarihsel örnekte olduğu gibi cesurdurlar. Her şeye rağmen aradaki bazı sorunların Demokrasi ve demokratik kuralarla çözüleceği ümidi ve ihtimali kuvetlidir. Çünkü nredeyse mozaik olmuş bir halk gerçekliği var.     
Ekleme Tarihi: 14 Ocak 2018 - Pazar

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİNİ EYYUBİ -11

 İngiliz kralının iyileşmesiye savaş tekrar başladı. Her iki taraftan ağır kayıplar verilmesine rağmen trajik te olsa daha evvel değindiğimiz Gibi bir savaş hukuku da işlıyordu. Örneğin Sultan İngiliz kralının atının savaş ta öldürüldüğünü öğrenir. kral rişara  iki tane  iyi Arap atı yollar. Olayın çarpıcı tarafı savaş devam ederken atların gönderilmesi.Fazla abartığımı sanmayın. Sanki Selahaddin ilklerin adamı. yani savaş ta savaşlığını bilir tüm şiddetiyle devam eder. Ama tarihte olsuğu ilel ebed savaş yok. sonun da anlaşmayla son bulur. Nitekim artık üçüncü haçlı savaşının da sonuna gelinmiştır. haçlı ordularuyla Müslüman ordusu İskenderun ilçesi civarı Arsuz ta son olarak karşı karşıya gelir. Eski çağlarda adet olduğu üzere krallar kendi kendilerini karşısındaki güçlere abartarak taktim eder eder. Karşı güçlerin moralini bozmak için hamaset yaparlardı. Haçlı kralları da öye yaptı. Başta ingiliz kralı Aslan yürekli Rişar kendini çok güçlü heybetli tanıtır. Aynı şekilde Fransa kralıda kendini haşmetli tanıtır. Sıra İslam ordusu baş komutanı Selahaddini eyyubiye gelir. Herkes Sultanın savaş meydanın da nasıl bir kibirle kendisini tanıtmasını beklerken, belki hiç tahmin edilmeyen bir davranışla karşılaşırlar. Selahaddin atından iner. Başını yere eğer sonra kaldırır. Ben Allahın bir kulu İslam kumandanı Selahaddinim der. Bu manzara karşısında herkes hayret eder. Ama en çok ta hayret eden şaşıran kral Rişardır çünkü kendisini tedavi eden hayatını kurtaran hekim meğer ki İslam hükümdarı meşhur Selahaddini Eyyubidir. İhtimaldir, büyük bir mahçubiyet duyar. Bu İslam adaleti örneği karşısın da aşağılık kompleksi his eder. Kim bilir belki bu gerçek insanlık manzarası karşısın da savaşacak gücü kalmaz. Kralın kuvayı manevyesi kırılmıştır. Belki orada savaşı zihnin de bitirmiştir. zaten çok geçmeden böyle olur, savaş sona erer. Kral rişar tabir caiz se su katılmamış, yani saf temiz, böyle bir iman karşısın da Kudüs'ü alamayacağını anlamış. Eylül 1192 de barış anlaşması imzalanır. Bu anlaşmaya göre Kudüs kralığına ait olan Başta Kudüs olmak üzere Beyrut, Sayda. nablus, Nasıra. Yafa, gibi daha bir çok il İslam Eyyubi devletine bağlı kalacak. Ayrıca Kudüs'e Hiristiyan Hacılar gelebilecek. Bu yazı dizisinin sonuna geldik. Ama burada malesef bir çok tarihçinin es geçtiği belirtmediği önemli bir konuyu belirtmeden sanırım, geçmemek gerek. Anadolu Selçuklu devleti zayıf bir dönemini yaşamakta. Ermenistan tarafından gelen Ermeni ordusu, Anadoluya gelir, Konya'yı bir süre işgal eder. Değerli eşyaları alır götürürler. Çok geçmeden bunu haber alan Selahaddini Eyyubi çok hidetlenir öfkelenir. Ordusunu hazırlar. Derhal Ermenistan'a gider Ermeni güçlerini etkisiz hale getirir. Ermenilerin Selçuklu Türklerinden gasp ettikleri tüm kiymetli eşyaları ellerinden alır. Üstelik Ermeni devletini vergiye bağlar. Bir de önemli cıddi bir tehdit savurur. Selçuklu kardeşlerimize tekrar böyle bir işgal girişiminde bulunursanız. Ermenistan'ı işgal eedeceğine dair yemin eder. Selahaddin ordusuyla belki hiç kayıp vermeden, oradan Konya'ya geçer. gasp edilen tüm eşyaları Hükümdar 2 ıncı Klıç Aslana takdim ettığinde her iki Hükümdarın kardeşçe sevgiye çıkarsız kucaklaşması göz yaşartıcıdır. Konu açılmışken önemli bir hususu belirtmek gerek. Tarih boyunca kardeşler arasında bazen anlaşmazlık olduğu gibi, Türk, Kürt ilişkileri de bazen tatsız durumlar elbette olmuş. Fakat çoğu zaman itifak ve kardeşlik ilişkileri geçerli olmuştur. Kürt Şedadi devletinde, olduğu gibi. Malazgirtte Alpaslan önderliğinde Türk ordusuyla Kürtlerin itifakı. Osmanl Hükümdarı Yavuz Sultan selimin İran seferin de İdrisi Bitlisinin önderiğin de 22 büyük Kürt Aşiret güçleriyle Osmanlı Türklerıyle Acemlere karşı tarihsel birliğin örneğidir. Nihayet bu güçlü iki kardeş halk Çanakale'de Türk kurtuluş savaşında büyük bir birlik sergileyerek birlikte ölerek Düşmanı kovmuşlardır. Her iki büyük halk kabul etmek gerek tarihsel örnekte olduğu gibi cesurdurlar. Her şeye rağmen aradaki bazı sorunların Demokrasi ve demokratik kuralarla çözüleceği ümidi ve ihtimali kuvetlidir. Çünkü nredeyse mozaik olmuş bir halk gerçekliği var.     

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.