NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -26

Eyyübilerin kazandığı Kurünu Hama savaşının yankıları büyük oldu. Bölgede artık etkili bir güç oldukları anlaşıldı. Bundan en çok Musul hükümdarı İkinci Seyfeddin rahatsız oldu, bunu içine sindiremedi. Bu rahatsızlığın bir çok nedeni vardır. Bunların en önemli iki nedeni, ilki, Selahaddin güçlerinin Halep'i alması halinde Musul'un'da tehlikeye girmesidir. ikincisi savaş yenilgisiyle birlikte,toprak kaybı Zengilerin bölgedeki itibarlarının azalmasıdır.Üstelik Abbasi halifesinin Selahaddin'i Sultan olarak tanıması, bayraklar vermesi, kendi adına sikke, para bastırması Zengiler kadar Haçlıları bile çok rahatsız etti. İkinci Seyfeddin Halep yenilgisinin rövanşını almak için her yola, çareye başvurdu. Hatta Trablus kontu ve Kudüs'ün vasisi olan Üçüncü Raymond'a elçi göndererek Selahaddin'e karşı savaşta kendisine destek vermesini istedi. Bunun için ellerinde bulunan Halep'te esir kalan Kerek Kontu Ernad ile Urfa Kontu Juscolin serbest bırakıldı. İkinci Seyfeddin Selahaddin'nin ne yapmak istediğini, niyetini öğrenmeye çalıştı. Yanına bir elçi gönderdi. Ancak elçi görüşmede önemli bir hata yaptı, Yanında yazılı iki mektub vardı. Biri Selahaddin'e yazılmıştı. Diğeri ise Halep emirlerine yazdığı mektubtu. Elçi heyecandan olsa gerek Selahaddin'e yanlışlıkla Halep emirlerine verdiği mektubu verdi. Selahaddin mektubu okuyunca her şeyi anladı. Çok yaşamsal, olası savaşın kaderini, kendi lehine çevirecek stratejik istihbari bilgiler edindi. İkinci Seyfeddin ise Haçlılar dışında ne kadar Türkmen boyları, beyleri varsa çoğunun askeri ve lojistik desteklerini kazanacağına dair söz aldı. Sonuçta yirmi bin kişilik bir ordu savaşa hazır bir vaziyete geldi.Halep yakınlarında Sultantepe denilen yerde toplandılar. Ordu savaşmak için emir beklemeye başladılar. Bu arada Selahaddin'de Trablus Kontu Üçüncü Raymmond ile taktiksel bir diyalog kurmuş.Elerinde bulunan haçlı esirleri serbest bırakmıştı. Anlaşılan her iki tarafın haçlılarla anlaşması haçlı tarafında bir kararsızlığa çatlağa yol açmıştı. Bu durum elbette Selahaddin Eyyübi ordusuna yarıyordu. Beli bir süreden sonra nihsyet iki ordu Zengiler ve Eyyübiler Sultantepe'de savaşmaya başladılar. İlk saldırıyı Zengiler yaptı. Eyyübi ordusunun içlerine kadar girdiler. Selahaddin'i özel eğitimli birlikleri korudu ve kurtardı. Zengiler orda bir hata yaptılar yerlerinde durdular, ileriye doğru hamle yapmadılar. Bunu gören Eyyübi ordusu karşı saldırı başlattı, Zengi ordusu dağılır, perişan olur. Savaşın galibi Eyyübiler olur. bir çok esir alırlar, esirler arasında Zengi komutanları da vardır. Selahaddin esirlere karşı iyi davranır. Hatta onlara yeme, içme ikramında bulunur, serbest bırakır. Selahaddin güçlü konumdaki esirlere karşı yaptığı bu uygulama onların tarafını kazanmak, birlik maksadı oluşturmak amacı taşıdığı anlaşılıyor. İkinci Seyfeddin bu yenilgiden sonra büyük bir zararla, hemde Selahaddin gibi güçlü bir Sultanın düşmanlığını kazanarak Musul'a geri döndü. Bu savaş artık Halep'in alınmasının şart olduğunu gösterdi. Selahaddin önceleri Halep'in alınması için çok çaba sarf etmiyordu. Onun amacı müslümanlar arasında taht isteği, kavgası değil, birlik olmayı hedefine koymuştu. Ama bu defa iş değişti. Artık Halep'i mutlaka almak istiyordu. Zira anladı ki saf iyi niyet, saf müslüman birliği söz ile değil eylemle, hareketle olacaktır diye düşündü, zamanı gelince Halep'i artık kurtaracaktı. Ancak Selahaddin bu niyetini bir süre gizledi, erteledi. Çünkü birlik olmayınca haçlılara karşı bir başarı olamayacağını anlamıştı. Bundan dolayı, savaş esnasında galip gelmelerine, güçlü olmalarına rağmen, savaş kurallarına uyarak, aşırı baskılı harekette bulunmadılar, Zengi ordusunun peşine düşmediler. Hatta aralarında bir barış anlaşması yaptılar. Bu anlaşmaya göre, bütün müslümanlar haçlılara karşı tek bir yumruk gibi olacaklar. Traflardan hiç biri bu anlaşmayı bozamazlar. Selahaddin Azez kalesini Melik Salih'e bırakacak. Bu anlaşmayı her iki taraf Temmuz 1176 yılında imzaladı. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 20 Kasım 2023 - Pazartesi

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -26

Eyyübilerin kazandığı Kurünu Hama savaşının yankıları büyük oldu. Bölgede artık etkili bir güç oldukları anlaşıldı. Bundan en çok Musul hükümdarı İkinci Seyfeddin rahatsız oldu, bunu içine sindiremedi. Bu rahatsızlığın bir çok nedeni vardır. Bunların en önemli iki nedeni, ilki, Selahaddin güçlerinin Halep'i alması halinde Musul'un'da tehlikeye girmesidir. ikincisi savaş yenilgisiyle birlikte,toprak kaybı Zengilerin bölgedeki itibarlarının azalmasıdır.Üstelik Abbasi halifesinin Selahaddin'i Sultan olarak tanıması, bayraklar vermesi, kendi adına sikke, para bastırması Zengiler kadar Haçlıları bile çok rahatsız etti.

İkinci Seyfeddin Halep yenilgisinin rövanşını almak için her yola, çareye başvurdu. Hatta Trablus kontu ve Kudüs'ün vasisi olan Üçüncü Raymond'a elçi göndererek Selahaddin'e karşı savaşta kendisine destek vermesini istedi. Bunun için ellerinde bulunan Halep'te esir kalan Kerek Kontu Ernad ile Urfa Kontu Juscolin serbest bırakıldı.

İkinci Seyfeddin Selahaddin'nin ne yapmak istediğini, niyetini öğrenmeye çalıştı. Yanına bir elçi gönderdi. Ancak elçi görüşmede önemli bir hata yaptı, Yanında yazılı iki mektub vardı. Biri Selahaddin'e yazılmıştı. Diğeri ise Halep emirlerine yazdığı mektubtu. Elçi heyecandan olsa gerek Selahaddin'e yanlışlıkla Halep emirlerine verdiği mektubu verdi. Selahaddin mektubu okuyunca her şeyi anladı. Çok yaşamsal, olası savaşın kaderini, kendi lehine çevirecek stratejik istihbari bilgiler edindi.

İkinci Seyfeddin ise Haçlılar dışında ne kadar Türkmen boyları, beyleri varsa çoğunun askeri ve lojistik desteklerini kazanacağına dair söz aldı. Sonuçta yirmi bin kişilik bir ordu savaşa hazır bir vaziyete geldi.Halep yakınlarında Sultantepe denilen yerde toplandılar. Ordu savaşmak için emir beklemeye başladılar.

Bu arada Selahaddin'de Trablus Kontu Üçüncü Raymmond ile taktiksel bir diyalog kurmuş.Elerinde bulunan haçlı esirleri serbest bırakmıştı.

Anlaşılan her iki tarafın haçlılarla anlaşması haçlı tarafında bir kararsızlığa çatlağa yol açmıştı. Bu durum elbette Selahaddin Eyyübi ordusuna yarıyordu.

Beli bir süreden sonra nihsyet iki ordu Zengiler ve Eyyübiler Sultantepe'de savaşmaya başladılar. İlk saldırıyı Zengiler yaptı. Eyyübi ordusunun içlerine kadar girdiler. Selahaddin'i özel eğitimli birlikleri korudu ve kurtardı.

Zengiler orda bir hata yaptılar yerlerinde durdular, ileriye doğru hamle yapmadılar. Bunu gören Eyyübi ordusu karşı saldırı başlattı, Zengi ordusu dağılır, perişan olur. Savaşın galibi Eyyübiler olur. bir çok esir alırlar, esirler arasında Zengi komutanları da vardır. Selahaddin esirlere karşı iyi davranır. Hatta onlara yeme, içme ikramında bulunur, serbest bırakır.

Selahaddin güçlü konumdaki esirlere karşı yaptığı bu uygulama onların tarafını kazanmak, birlik maksadı oluşturmak amacı taşıdığı anlaşılıyor. İkinci Seyfeddin bu yenilgiden sonra büyük bir zararla, hemde Selahaddin gibi güçlü bir Sultanın düşmanlığını kazanarak Musul'a geri döndü.

Bu savaş artık Halep'in alınmasının şart olduğunu gösterdi. Selahaddin önceleri Halep'in alınması için çok çaba sarf etmiyordu. Onun amacı müslümanlar arasında taht isteği, kavgası değil, birlik olmayı hedefine koymuştu.

Ama bu defa iş değişti. Artık Halep'i mutlaka almak istiyordu. Zira anladı ki saf iyi niyet, saf müslüman birliği söz ile değil eylemle, hareketle olacaktır diye düşündü, zamanı gelince Halep'i artık kurtaracaktı.

Ancak Selahaddin bu niyetini bir süre gizledi, erteledi. Çünkü birlik olmayınca haçlılara karşı bir başarı olamayacağını anlamıştı. Bundan dolayı, savaş esnasında galip gelmelerine, güçlü olmalarına rağmen, savaş kurallarına uyarak, aşırı baskılı harekette bulunmadılar, Zengi ordusunun peşine düşmediler.

Hatta aralarında bir barış anlaşması yaptılar. Bu anlaşmaya göre, bütün müslümanlar haçlılara karşı tek bir yumruk gibi olacaklar. Traflardan hiç biri bu anlaşmayı bozamazlar. Selahaddin Azez kalesini Melik Salih'e bırakacak. Bu anlaşmayı her iki taraf Temmuz 1176 yılında imzaladı. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.