NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

KEŞKE HER ŞEY SÖZDE DEĞIL ÖZDE OLSAYDI

Bir düşünür, "söylemenin en iyi biçimi yapmadır." demiştir. Yani pratiktir, uygulamadır. Halk arasında da "Sözle pilav pişmez." denilir. Konumuz farklı bir şekilde izah edilebilir. Söz vermenin en kötü biçimi yalan söylemektir. Gerçekleri bilinçli bir şekilde çarpıtmaktır. Söz vermenin veya sohbet etmenin makul, masum biçimi ise, kimseyi aldatmadan konuşmadır.  Kendi fikrini söylemektir. Bir toplumun ilerlemesi deneyle kanıtlanmıştır, ancak doğrulukla dürüstlükle olur.  Bir toplumun gerilemesi, yozlaşması, verilen sözün, vaadin yerine getirilmemesidir. Yani aldatmaktır. Bundan dolayı yüce İslam peygamberi bir hadisinde "Aldatan bizden değildir." diyerek, doğruluğun, ne kadar önemli olduğunu belirtmiştir. Ama ne yazık ki, İslam dinin dürüstlüğe bu kadar önem vermesine rağmen, müslümanm diye geçinen bazı kışillerin, değil, maalesef çoğu kişinin buna uymamaları, böylesi önemli bir konuda aksi yönde hareket etmeleri büyük bir çelişkidir.  Eski insanlar söz namustur demişlerdir. Şimdi bu değerli söz genelikle  sözde kalıyor. Politika da verilen sözler tutulmuyor. Ele verir telkini kendi yer salkımı misali halka kötü örnek oluyorlar. Bundan ötürü halk siyasetçilere, gerek iktidar, gerek muhalefet partilerine güvenmiyor.  Rüşvet, iltimas, adam kayırmacılık medyada hep gündem oluyor. Gemisini kurtaran kaptan, bal tutan parmağını yalar, denilen bir anlayış çürümedir.  Yönetim düzeyinde ve muhalefette  hiç kimse sütten çıkmış ak kaşık değildir. Osmanlı devleti döneminde bazı paşalar, yani valiler, kendilerini methederlermiş, yani överlermiş. Halk onun övgüye layık olmadıklarını bildikleri için "Paşa biz seni yukarda da gördük, aşağıda da gördük." derlermiş. İktidar mensupları önceden ve şimdiki dönemde olsun, yine hiç bir özeleştiri yapmadan her şeyi iyi yaptıklarını, doğru yaptıklarını durmadan, yorulmadan sürekli anlatırlar. "Halk dilde kemik yok. " sözünü demek boşuna dememiştir. Bizde bundan dolayı keşke her şey sözde değil özde olsa diyoruz. Önemli ve değerli olan verilen sözü tutmaktır. Bu konuda yani iktidarların vaad ettikleri sözlerin tutulmadığına dair, geçmişte ve günümüzde  çeşitli örnekler verilebilir. Ne yapalım, en iyisi riskli konulara fazla girmeyelim. Neyin ne olduğunu bilen biliyor. Bilmeyenlere de yine de anlatmak gerek, bunun başka yolu yoktur.
Ekleme Tarihi: 20 May 2025 - Tuesday

KEŞKE HER ŞEY SÖZDE DEĞIL ÖZDE OLSAYDI

Bir düşünür, "söylemenin en iyi biçimi yapmadır." demiştir. Yani pratiktir, uygulamadır. Halk arasında da "Sözle pilav pişmez." denilir. Konumuz farklı bir şekilde izah edilebilir. Söz vermenin en kötü biçimi yalan söylemektir. Gerçekleri bilinçli bir şekilde çarpıtmaktır. Söz vermenin veya sohbet etmenin makul, masum biçimi ise, kimseyi aldatmadan konuşmadır. 
Kendi fikrini söylemektir.
Bir toplumun ilerlemesi deneyle kanıtlanmıştır, ancak doğrulukla dürüstlükle olur. 
Bir toplumun gerilemesi, yozlaşması, verilen sözün, vaadin yerine getirilmemesidir. Yani aldatmaktır. Bundan dolayı yüce İslam peygamberi bir hadisinde "Aldatan bizden değildir." diyerek, doğruluğun, ne kadar önemli olduğunu belirtmiştir. Ama ne yazık ki, İslam dinin dürüstlüğe bu kadar önem vermesine rağmen, müslümanm diye geçinen bazı kışillerin, değil, maalesef çoğu kişinin buna uymamaları, böylesi önemli bir konuda aksi yönde hareket etmeleri büyük bir çelişkidir. 
Eski insanlar söz namustur demişlerdir. Şimdi bu değerli söz genelikle  sözde kalıyor. Politika da verilen sözler tutulmuyor. Ele verir telkini kendi yer salkımı misali halka kötü örnek oluyorlar. Bundan ötürü halk siyasetçilere, gerek iktidar, gerek muhalefet partilerine güvenmiyor. 
Rüşvet, iltimas, adam kayırmacılık medyada hep gündem oluyor. Gemisini kurtaran kaptan, bal tutan parmağını yalar, denilen bir anlayış çürümedir. 
Yönetim düzeyinde ve muhalefette  hiç kimse sütten çıkmış ak kaşık değildir. Osmanlı devleti döneminde bazı paşalar, yani valiler, kendilerini methederlermiş, yani överlermiş. Halk onun övgüye layık olmadıklarını bildikleri için "Paşa biz seni yukarda da gördük, aşağıda da gördük." derlermiş. İktidar mensupları önceden ve şimdiki dönemde olsun, yine hiç bir özeleştiri yapmadan her şeyi iyi yaptıklarını, doğru yaptıklarını durmadan, yorulmadan sürekli anlatırlar. "Halk dilde kemik yok. " sözünü demek boşuna dememiştir.
Bizde bundan dolayı keşke her şey sözde değil özde olsa diyoruz. Önemli ve değerli olan verilen sözü tutmaktır. Bu konuda yani iktidarların vaad ettikleri sözlerin tutulmadığına dair, geçmişte ve günümüzde  çeşitli örnekler verilebilir. Ne yapalım, en iyisi riskli konulara fazla girmeyelim. Neyin ne olduğunu bilen biliyor. Bilmeyenlere de yine de anlatmak gerek, bunun başka yolu yoktur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.