Her zaman aynı benzer, sosyal, siyasal konuları yazmaktan insan bazen usaniyor. Bu durum okuyucu için de geçerli olabilir.
Bu hafta ki köşe yazım değişik bir konu olsun istedim. Hayvanlar aleminin en nayif, en sevilen, en küçük, özgür, temiz yaratıkları olan göçmen kuşları yazmak içimden geldi.
Her yıl Kasım ayının son haftasında, Aralık ayının ilk günlerinde bizim Urfa lehçesinde zevzır dediğimiz, Türkçe sığircık denilen binlerce kuş, kışı geçirmek için doğu bölgesi Erzurum, Bitlis, Muş tarafından Urfa'ya gelirler.
Zevzır eski dönemlerde şehrimizin kış mevsiminin ayrılmaz bir parçası, bir sületi gibiydi.
Zevzır adeta kış ile birlikte anılırdı. Kışın tadı, neşesi biraz da zevzirle anlaşılır, bilinirdi. Muhtemelen binlerce yıldır bu yolculuk bitmeden devam eder. Daha belki de sonsuza kadar devam edecektir. edecektir.
Dünyanın her tarafında bu döngü bazı kuş ve hayvan türleri için hem de binlerce kilometre kat ederek devam eder.
Zevzirlerin şehrimize kış aylarında gelmelerinin nedeni, geldikleri illerde kar çok yağar, kuşlar yiyecek bulamaz. Zorunlu olarak göç ederler.
Urfa doğuya nazaran iklimi ılımlıdır, fazla kar yağmaz. Kuşlar şehrimizde yiyeceklerini kolayca temin ederler.
Zevzirler sabah olunca sürüler halinde, tarlalara, bahçelere, yem bulmaya giderler. Hatta şehrin doğusunda bahçeler bölgesinde zevzır bahçesi diye bir bahçe vardır.
Akşam olunca yine sürüler halinde konakladıkları mekanlara geri gelirler.
Urfa semalarında bu vakitte bu kuşların, sanki kırsal yerler, kuş merkezleri gibi düzenli uçuşları görülmeye değer bir manzara olur. Bence ilahi farkındalık oluşturur. Mevsimlerin, özelikle kışın bilinmez gizemini gösterirler.
Urfa'da zevzirler önceleri kazancı pazarında asırlık çınar ağaçlarına konarlar, ağaçlarda iğne atsan yere düşmez misali, iç içe binlerce zevzır olurdu.
Şimdi nedense oraya fazla gitmiyorlar. Bir ara Yenişehirde iki katlı eski villa tipli evlerin bahçelerini mekan tutmuşlardı.
Bildiğim yeni olarak Balıklıgöl, Rizvaniye civarında ağaçlara konuyorlar.
Urfa'da zevzirler dışında sayıları zevzirler kadar olmasa da bildiğimiz üç tane daha göçmen kuşlar vardır. Bunlar, bizim Hacı leylek dediğimiz, leylek, kırlangıç, bir de Birecik ilçemizde gelen kelaynak kuşlarıdır. Leylekler şimdi son aylarda şehir merkezine nedense gelmiyorlar iİkbahar'da gelirlerlerdi. Yuvalarını camilerin üstüne, minarelere kurarlardı. Çok sevimli siyah beyaz renkte adeta kutsanmış gibi algılanan kuşlardı. Ayrıca yaz ayının gelmesiyle kırlangıçlar, leylekler gibi çok uzak yerlerden Şehrimize gelirlerdi. Kırlangıçlar ise genelikle eski Urfa evlerinin bir odasının tavanına yuva yaparlar, her sene kimse dokunmadan aynı yerlere, yuvalarına bir ev mensubu gibi gelirlerdi. Hatta kırlangıçların gelişi geç olursa ev halkı kuşların başlarına bir şey mi geldi diye merak ederlerdi. Zamanında geldiklerinde sevinirlerdi.
Demek oluyor ki halkımızda bir hayvan sevgisi kuş sevgisi vardı. Bu da takdire deger bir özelliktir. Evlerde ayrıca kuş takası diye bir yer vardı. Kuş takası olmayan evlerde tavan yüksekliği kadar bir yerde tahtadan bir kuş takası yapılırdı.
Merhum babamın eliyle yaptığı tahta bir kuş takası yaptığını şimdi olmuş gibi hatırlıyorum.
Bir göçmen kuş da Kelaynak kuşudur. Çok uzak yerlerden Birecik'e gelir. Diğer kuşlardan daha çok iri cüseli bir kuştur. Sayıları çok azaldığından orada koruma altına alınmıştır
Urfa'da göçmen kuşlar dışında bazı mukim, şehir de devamlı kalan kuş türleri bulunur. Bunlar: bizim kit dediğimiz mavi renkli güvercinler, Yusup tutan denilen kahve renkli Kuşlar, kargalar ve serçeler vardır. Şehrimizde kit ve Yusup tutan kutsanan kuşlardır.
Urfa neredeyse bir kuş merkezidir. Bu şehirde kuşlar çok sevilir. Kuş pazarları, dükkanları, kuş alış verişi ticareti yapılır.
Ayrıca eski bir gelenek olarak evlerin damlarında sürülerle kuş uçuma merakı vardır. Kuşlar her toplumda her kültürde sevilen varlıklardir. En önemlisi barışın simgesi olarak kabul edilir.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 140 kez okundu.
GÖÇMEN KUŞLARIN BİTMEYEN YOLCULUĞU
Her zaman aynı benzer, sosyal, siyasal konuları yazmaktan insan bazen usaniyor. Bu durum okuyucu için de geçerli olabilir.
Bu hafta ki köşe yazım değişik bir konu olsun istedim. Hayvanlar aleminin en nayif, en sevilen, en küçük, özgür, temiz yaratıkları olan göçmen kuşları yazmak içimden geldi.
Her yıl Kasım ayının son haftasında, Aralık ayının ilk günlerinde bizim Urfa lehçesinde zevzır dediğimiz, Türkçe sığircık denilen binlerce kuş, kışı geçirmek için doğu bölgesi Erzurum, Bitlis, Muş tarafından Urfa'ya gelirler.
Zevzır eski dönemlerde şehrimizin kış mevsiminin ayrılmaz bir parçası, bir sületi gibiydi.
Zevzır adeta kış ile birlikte anılırdı. Kışın tadı, neşesi biraz da zevzirle anlaşılır, bilinirdi. Muhtemelen binlerce yıldır bu yolculuk bitmeden devam eder. Daha belki de sonsuza kadar devam edecektir. edecektir.
Dünyanın her tarafında bu döngü bazı kuş ve hayvan türleri için hem de binlerce kilometre kat ederek devam eder.
Zevzirlerin şehrimize kış aylarında gelmelerinin nedeni, geldikleri illerde kar çok yağar, kuşlar yiyecek bulamaz. Zorunlu olarak göç ederler.
Urfa doğuya nazaran iklimi ılımlıdır, fazla kar yağmaz. Kuşlar şehrimizde yiyeceklerini kolayca temin ederler.
Zevzirler sabah olunca sürüler halinde, tarlalara, bahçelere, yem bulmaya giderler. Hatta şehrin doğusunda bahçeler bölgesinde zevzır bahçesi diye bir bahçe vardır.
Akşam olunca yine sürüler halinde konakladıkları mekanlara geri gelirler.
Urfa semalarında bu vakitte bu kuşların, sanki kırsal yerler, kuş merkezleri gibi düzenli uçuşları görülmeye değer bir manzara olur. Bence ilahi farkındalık oluşturur. Mevsimlerin, özelikle kışın bilinmez gizemini gösterirler.
Urfa'da zevzirler önceleri kazancı pazarında asırlık çınar ağaçlarına konarlar, ağaçlarda iğne atsan yere düşmez misali, iç içe binlerce zevzır olurdu.
Şimdi nedense oraya fazla gitmiyorlar. Bir ara Yenişehirde iki katlı eski villa tipli evlerin bahçelerini mekan tutmuşlardı.
Bildiğim yeni olarak Balıklıgöl, Rizvaniye civarında ağaçlara konuyorlar.
Urfa'da zevzirler dışında sayıları zevzirler kadar olmasa da bildiğimiz üç tane daha göçmen kuşlar vardır. Bunlar, bizim Hacı leylek dediğimiz, leylek, kırlangıç, bir de Birecik ilçemizde gelen kelaynak kuşlarıdır. Leylekler şimdi son aylarda şehir merkezine nedense gelmiyorlar iİkbahar'da gelirlerlerdi. Yuvalarını camilerin üstüne, minarelere kurarlardı. Çok sevimli siyah beyaz renkte adeta kutsanmış gibi algılanan kuşlardı. Ayrıca yaz ayının gelmesiyle kırlangıçlar, leylekler gibi çok uzak yerlerden Şehrimize gelirlerdi. Kırlangıçlar ise genelikle eski Urfa evlerinin bir odasının tavanına yuva yaparlar, her sene kimse dokunmadan aynı yerlere, yuvalarına bir ev mensubu gibi gelirlerdi. Hatta kırlangıçların gelişi geç olursa ev halkı kuşların başlarına bir şey mi geldi diye merak ederlerdi. Zamanında geldiklerinde sevinirlerdi.
Demek oluyor ki halkımızda bir hayvan sevgisi kuş sevgisi vardı. Bu da takdire deger bir özelliktir. Evlerde ayrıca kuş takası diye bir yer vardı. Kuş takası olmayan evlerde tavan yüksekliği kadar bir yerde tahtadan bir kuş takası yapılırdı.
Merhum babamın eliyle yaptığı tahta bir kuş takası yaptığını şimdi olmuş gibi hatırlıyorum.
Bir göçmen kuş da Kelaynak kuşudur. Çok uzak yerlerden Birecik'e gelir. Diğer kuşlardan daha çok iri cüseli bir kuştur. Sayıları çok azaldığından orada koruma altına alınmıştır
Urfa'da göçmen kuşlar dışında bazı mukim, şehir de devamlı kalan kuş türleri bulunur. Bunlar: bizim kit dediğimiz mavi renkli güvercinler, Yusup tutan denilen kahve renkli Kuşlar, kargalar ve serçeler vardır. Şehrimizde kit ve Yusup tutan kutsanan kuşlardır.
Urfa neredeyse bir kuş merkezidir. Bu şehirde kuşlar çok sevilir. Kuş pazarları, dükkanları, kuş alış verişi ticareti yapılır.
Ayrıca eski bir gelenek olarak evlerin damlarında sürülerle kuş uçuma merakı vardır. Kuşlar her toplumda her kültürde sevilen varlıklardir. En önemlisi barışın simgesi olarak kabul edilir.
Ekleme
Tarihi: 08 Aralık 2025 -Pazartesi
GÖÇMEN KUŞLARIN BİTMEYEN YOLCULUĞU
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.