NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ-45-

Edessa verimli toprakları, tarım alanları ovalarıyla, meyve bahçeleriyle, çok miktarda bağlarıyla, tadına doyulmaz çeşitli üzümleriyle bol lezzetli ürün veren bir şehirdir. Ama ne yazık ki, bol yağmur, kar alan bu beldede diğer yerlerde olmayan bir şekilde nedendir anlaşılmaz bazı yıllar yağış hiç yağmaz. Kıtlık oluşur. İnsanlar karınlarını doyuracak yiyecek bulamadıkları için açlıktan ölürler. Yağışın bol olduğu yıllarda bazı insanlar servetlerine servet katar. İnsanların çoğunun servetleri olmasa da rahat bir yaşam sürerler. Edessa tarihinde Karun gibi iki zengin vardır. Bunlardan biri Roma ve Sasani devletleri döneminde yaşamış Rospaye ailesidir. Bu ailenin inanılmaz derecede bol servetinden daha önce söz etmiştik. Ancak biraz Hatırlarsak sanırım iyi olur. İran hükümdarının prensi Hüsrev Edessa’yı ziyaretinde, Rospaye ailesi Hüsrev’i paha biçilmez çok lüks köşkünde ağırlar misafir eder. Bu köşkün her tarafı altınla kaplıdır. Altın yemek tabaklarıyla muhteşem bir ziyafet verilir. Yemek faslından sonra içki olarak şarap içilir. Rospaye misafirperverlik gereği Hüsrev’in bardağına şarap doldurmak ister, Hüsrev bunu kabul etmez, bizde bardağa evin hanımı doldurur der. Bunun üzerine ne yapacağını şaşıran Rospaye’nın imdadına çok zeki olan hanımı yetişir. Genç bir hizmetçi kızı Hüsrev’in yanına gönderir, bizim, der, size saygımız vardır. Ancak bizde böyle bir adet yoktur, dolaysıyla bardağınızı eşim doldurur cevabını verir. Buraya kadar bir sorun yoktur, her şey normaldir, ancak bazı iftiracılar, Hüsrev’e bu kadın sizin için ben bu bitli adamın bardağını nasıl doldururum yalanını söyler. Hüsrev’de bu onur kırıcı yalan söze inanır, hükümdar olursam bu kadını bitlere yedireceğim diye yemin eder. Gel zaman git zaman Hüsrev İran hükümdarı olur. İlk işi bu kadını ve oğlunu İran’a getirir zindana atar. Zindanda bu kadına ölünceye kadar yalnız ekmek ve su verilecek, banyo yaptırılmayacak emrini verir. Talihsiz kadın aylarca banyo yapmadığından bitlenir, bitler vücudunu sarar kanını emer, feci bir şekilde ölür. Bu zeki kadın başına gelecekleri anladığı için Paha biçilmez hazinelerini saray gibi evlerinin bir yerine kazarak saklar. İran’a annesi ile sürgüne gönderilip zindana atılan Rospaye’nın oğlu af edilir. Evlerine gelir ne kadar uğraştıysa annesinin ustaca sakladığı hazineyi bulamaz. Rospaye’nin serveti daha sonra ne şekilde olduysa Abbasi devleti döneminin Hıristiyan zengini Guma’ye ailesine geçer. Silvestrus Gumaye Ölümüne yakın servetini iki oğluna bırakmıştır. Gençler bu büyük serveti inanılmaz bir biçimde yiyip bitirirler. Daha sonra bu gençler büyük hazinelerini duydukları Rospaye ailesinin servetini evin birçok yerlerinde kazılar yaparak nihayet bu hazineyi bulmuşlardır. Ancak bu iki kardeş haya utanma duygusundan yoksun bir şekilde atlar, tazılar, hizmetçiler alarak bu muazzam serveti de yediler. Abbasi Halifesi Harun Reşit Rakka’ya geldiği zaman bu hikayeyi duyar. Gençleri bu şehirde hapse atar. Edessa’da sattıkları her şeyi geri almak üzere hadım edilmiş bir köle gönderir. hadım gençlerin yaşlı annelerini, karılarını, kız kardeşlerini, yakalattırır. Bunlardan bu servetten geri kalan malları ister. Bu suçsuz kadınlar bir şeyden haberleri olmadığı için bir bilgi veremezler. Bunun üzerine zalim hadım anne ve kızlarını ayrı hücrelere atar. Rospaye’nın bir kızı Bir Melkit’in dördüncü kat evine hapsedilmiş, kendisini gözetlemelerı için İranlı muhafızlar yerleştirmiş. Asil ve onurlu genç kız kendisine gelip tecavüz edileceği korkusuyla uyumaz uyanık beklerdi. Bir defasında ayak seslerini duyunca tanrıya sesini duyurmak istercesine bağırır kendisini dördüncü kattan aşağı atar. Bu talihsiz ailenin yine talihsiz şerefli genç kızı bir gün kaldıktan sonra bu zalim dünyadan ebediyette göç eder ölür. Üst satırlarda Edessa’nın Abbasi devleti döneminin çok zengin olan Hıristiyan Gumaye ailesinden söz etmiştik. Bu ailenin Athanasios adlı kişisi kurnaz, akılı biri idi. Sonsuz zannedilen serveti Halife Abdülmelik’in küçük kardeşi Abdülaziz’in yardımcısı olması sayesinde edinmişti. Athanasios onun vali olarak görev yaptığı Mısır’da 24 yıl kalmıştır. Burada çok büyük miktarda servet kazanmıştır. Süryani tarihçilerin verdikleri bilgiye göre, bu kurnaz adamın dört bin kölesi, köyler, konaklar, bahçeler altın ve gümüş paralar, değerli taşları vardır. Yakubi mezhebine mensup dindar bir Hıristiyan olan Athanasios gelirinin bir kısmı ile kiliseler yaptırmıştır. Athanasios’u kıskanan Hiristiyanlığın farklı bir mezhebine mensup Melkit bir kişi, Athanasiosu Halife Abdülmelik’e şikayet eder. Halife Athanasios’u yanına çağırır. Sakin bir şekilde bu kadar büyük bir servetin bir Hıristiyan’ ait olmasının doğru olmadığını söyler. Bu servetin bir kısmını bize ver der. Athanasios Halife yeter diyene kadar servetini Halifeye verir. Buna rağmen yine de büyük bir serveti kalmıştı. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 17 Ocak 2022 - Pazartesi

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ-45-

Edessa verimli toprakları, tarım alanları ovalarıyla, meyve bahçeleriyle, çok miktarda bağlarıyla, tadına doyulmaz çeşitli üzümleriyle bol lezzetli ürün veren bir şehirdir.

Ama ne yazık ki, bol yağmur, kar alan bu beldede diğer yerlerde olmayan bir şekilde nedendir anlaşılmaz bazı yıllar yağış hiç yağmaz.

Kıtlık oluşur. İnsanlar karınlarını doyuracak yiyecek bulamadıkları için açlıktan ölürler.

Yağışın bol olduğu yıllarda bazı insanlar servetlerine servet katar. İnsanların çoğunun servetleri olmasa da rahat bir yaşam sürerler.

Edessa tarihinde Karun gibi iki zengin vardır. Bunlardan biri Roma ve Sasani devletleri döneminde yaşamış Rospaye ailesidir. Bu ailenin inanılmaz derecede bol servetinden daha önce söz etmiştik. Ancak biraz Hatırlarsak sanırım iyi olur. İran hükümdarının prensi Hüsrev Edessa’yı ziyaretinde, Rospaye ailesi Hüsrev’i paha biçilmez çok lüks köşkünde ağırlar misafir eder.

Bu köşkün her tarafı altınla kaplıdır. Altın yemek tabaklarıyla muhteşem bir ziyafet verilir.

Yemek faslından sonra içki olarak şarap içilir. Rospaye misafirperverlik gereği Hüsrev’in bardağına şarap doldurmak ister, Hüsrev bunu kabul etmez, bizde bardağa evin hanımı doldurur der. Bunun üzerine ne yapacağını şaşıran Rospaye’nın imdadına çok zeki olan hanımı yetişir. Genç bir hizmetçi kızı Hüsrev’in yanına gönderir, bizim, der, size saygımız vardır. Ancak bizde böyle bir adet yoktur, dolaysıyla bardağınızı eşim doldurur cevabını verir. Buraya kadar bir sorun yoktur, her şey normaldir, ancak bazı iftiracılar, Hüsrev’e bu kadın sizin için ben bu bitli adamın bardağını nasıl doldururum yalanını söyler.

Hüsrev’de bu onur kırıcı yalan söze inanır, hükümdar olursam bu kadını bitlere yedireceğim diye yemin eder.

Gel zaman git zaman Hüsrev İran hükümdarı olur. İlk işi bu kadını ve oğlunu İran’a getirir zindana atar. Zindanda bu kadına ölünceye kadar yalnız ekmek ve su verilecek, banyo yaptırılmayacak emrini verir.

Talihsiz kadın aylarca banyo yapmadığından bitlenir, bitler vücudunu sarar kanını emer, feci bir şekilde ölür.

Bu zeki kadın başına gelecekleri anladığı için Paha biçilmez hazinelerini saray gibi evlerinin bir yerine kazarak saklar.

İran’a annesi ile sürgüne gönderilip zindana atılan Rospaye’nın oğlu af edilir. Evlerine gelir ne kadar uğraştıysa annesinin ustaca sakladığı hazineyi bulamaz.

Rospaye’nin serveti daha sonra ne şekilde olduysa Abbasi devleti döneminin Hıristiyan zengini Guma’ye ailesine geçer.

Silvestrus Gumaye Ölümüne yakın servetini iki oğluna bırakmıştır.

Gençler bu büyük serveti inanılmaz bir biçimde yiyip bitirirler.

Daha sonra bu gençler büyük hazinelerini duydukları Rospaye ailesinin servetini evin birçok yerlerinde kazılar yaparak nihayet bu hazineyi bulmuşlardır.

Ancak bu iki kardeş haya utanma duygusundan yoksun bir şekilde atlar, tazılar, hizmetçiler alarak bu muazzam serveti de yediler.

Abbasi Halifesi Harun Reşit Rakka’ya geldiği zaman bu hikayeyi duyar. Gençleri bu şehirde hapse atar. Edessa’da sattıkları her şeyi geri almak üzere hadım edilmiş bir köle gönderir.

hadım gençlerin yaşlı annelerini, karılarını, kız kardeşlerini, yakalattırır. Bunlardan bu servetten geri kalan malları ister. Bu suçsuz

kadınlar bir şeyden haberleri olmadığı için bir bilgi veremezler. Bunun üzerine zalim hadım anne ve kızlarını ayrı hücrelere atar.

Rospaye’nın bir kızı Bir Melkit’in dördüncü kat evine hapsedilmiş, kendisini gözetlemelerı için İranlı muhafızlar yerleştirmiş. Asil ve onurlu genç kız kendisine gelip tecavüz edileceği korkusuyla uyumaz uyanık beklerdi. Bir defasında ayak seslerini duyunca tanrıya sesini duyurmak istercesine bağırır kendisini dördüncü kattan aşağı atar. Bu talihsiz ailenin yine talihsiz şerefli genç kızı bir gün kaldıktan sonra bu zalim dünyadan ebediyette göç eder ölür.

Üst satırlarda Edessa’nın Abbasi devleti döneminin çok zengin olan Hıristiyan Gumaye ailesinden söz etmiştik. Bu ailenin Athanasios adlı kişisi kurnaz, akılı biri idi. Sonsuz zannedilen serveti Halife Abdülmelik’in küçük kardeşi Abdülaziz’in yardımcısı olması sayesinde edinmişti. Athanasios onun vali olarak görev yaptığı Mısır’da 24 yıl kalmıştır.

Burada çok büyük miktarda servet kazanmıştır. Süryani tarihçilerin verdikleri bilgiye göre, bu kurnaz adamın dört bin kölesi, köyler, konaklar, bahçeler altın ve gümüş paralar, değerli taşları vardır. Yakubi mezhebine mensup dindar bir Hıristiyan olan Athanasios gelirinin bir kısmı ile kiliseler yaptırmıştır. Athanasios’u kıskanan Hiristiyanlığın farklı bir mezhebine mensup Melkit bir kişi, Athanasiosu Halife Abdülmelik’e şikayet eder. Halife Athanasios’u yanına çağırır. Sakin bir şekilde bu kadar büyük bir servetin bir Hıristiyan’ ait olmasının doğru olmadığını söyler.

Bu servetin bir kısmını bize ver der. Athanasios Halife yeter diyene kadar servetini Halifeye verir. Buna rağmen yine de büyük bir serveti kalmıştı. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.