NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ – 27

Eski Urfa tarihinde İsa’nın Kral Abgar’a mektubu ve kısmen portresi kültürel anlamda ve siyasal anlamda önemli bir yer tutmaktadır. Abgar’ın İsa’ya gönderdiği söylenen mektup’un doğru olup olmadığı kesinlik kazanmamıştır. Ancak mektup olayı Hıristiyan toplumlarda kabul görmüştür. Bu konuda çeşitli söylenceler anlatılmıştır. Bu söylencelerde Edessa her düşman saldırısında savaş alanlarına getirilen mektup ve İsa portresi şehri mucizevi bir şekilde kurtarmaya vesile olmuştur denilir. Söylencenin birinde mektubu yeni alan Kral Abgar Ukama, şehrin Partlar tarafından kuşatılmış olduğunu görünce, mektubu almış ordusu ile birlikte halkın önünde dua ederek İsa’nın mektupta Edessa hakkında söylediği bu şehir düşman istilasına maruz kalmayacak, esenlik içinde olacak sözlerini tekrar ederek, “İsa efendimiz, hiçbir düşmanın şehre giremeyeceğini vaat ettin. Ancak bak, İranlılar bize saldırıyorlar.” Serzenişinden kısa bir süre sonra mektubu havaya kaldırdığı anda birdenbire şehrin dışında öyle bir karanlık ortaya çıkmış ki Saldıran taraf surlara yaklaşamayarak saldırıdan vazgeçmek zorunda kalmışlar. Edessa’da katı bir Hıristiyan dini inancı vardı. Şehrin etrafındaki mağaralarda çok sayıda dünya’dan el etek çekmiş derviş, münzevi yaşamaktaydı. Bunlar ölmeyecek kadar yemek yerlerdi. Vakitlerini gece gündüz tanrıya dua ederek geçirirlerdi. Bu dervişlerden hem din adamı hem bilgin olan Afrem vaktinin çoğunu bu mağaralarda geçirirdi., Afrem hakkında daha evvel bazı bilgiler vermiştik, Ancak başka bir kaynak kitapta Efrem’le ilgili başka bazı ilginç bilgiler okuyunca, bu bilgileri belirtmeden yazmadan geçemedim. Efram sadece arpa, bazen sebze ve kuru yiyeceklerle beslenirdi. İçkisi suydu. Bedeni bir çömlekçinin çömleği kadar kuruydu. Boyu kısaydı. Her zaman kederliydi, fazla gülmezdi. Efram şehrin sosyal hayatına katılmaktan kaçınırdı. Dünya zevklerinden kaçar, nefsine eza eder, Yoksulluk ve iffetin bir değer olduğuna inanıyordu. Ancak böylece erdemli yaşayarak kendisinin ve diğer insanların tanrı katında kıymetli olacaklarını cennete gidebileceklerine inanırdı. Saflık ve iffete övgü şiirleri yazmıştır. İslam dininin zuhur etmesiyle, Müslümanlar Efram’ı Hızır, İlyas aleyselam olarak kabul etmişlerdir. Efram’mı diğer münzevilerden ayıran özelliği bunu inancın dışında bilinçli bir tercih olarak yapmasıdır. Efram münzevi hayatının dışında üretken, eylem yapan sosyal bir yaşamı vardı. Çok sayıda manzum eser vermiş, vaazlarda bulunmuştur. Eserleri çeşitli dillere çevrilmiştir. Devam edecektir
Ekleme Tarihi: 21 Aralık 2021 - Salı

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ – 27

Eski Urfa tarihinde İsa’nın Kral Abgar’a mektubu ve kısmen portresi kültürel anlamda ve siyasal anlamda önemli bir yer tutmaktadır.

Abgar’ın İsa’ya gönderdiği söylenen mektup’un doğru olup olmadığı kesinlik kazanmamıştır. Ancak mektup olayı Hıristiyan toplumlarda kabul görmüştür.

Bu konuda çeşitli söylenceler anlatılmıştır. Bu söylencelerde Edessa her düşman saldırısında savaş alanlarına getirilen mektup ve İsa portresi şehri mucizevi bir şekilde kurtarmaya vesile olmuştur denilir.

Söylencenin birinde mektubu yeni alan Kral Abgar Ukama, şehrin Partlar tarafından kuşatılmış olduğunu görünce, mektubu almış ordusu ile birlikte halkın önünde dua ederek İsa’nın mektupta Edessa hakkında söylediği bu şehir düşman istilasına maruz kalmayacak, esenlik içinde olacak sözlerini tekrar ederek, “İsa efendimiz, hiçbir düşmanın şehre giremeyeceğini vaat ettin. Ancak bak, İranlılar bize saldırıyorlar.” Serzenişinden kısa bir süre sonra mektubu havaya kaldırdığı anda birdenbire şehrin dışında öyle bir karanlık ortaya çıkmış ki Saldıran taraf surlara yaklaşamayarak saldırıdan vazgeçmek zorunda kalmışlar.

Edessa’da katı bir Hıristiyan dini inancı vardı. Şehrin etrafındaki mağaralarda çok sayıda dünya’dan el etek çekmiş derviş, münzevi yaşamaktaydı. Bunlar ölmeyecek kadar yemek yerlerdi. Vakitlerini gece gündüz tanrıya dua ederek geçirirlerdi. Bu dervişlerden hem din adamı hem bilgin olan Afrem vaktinin çoğunu bu mağaralarda geçirirdi., Afrem hakkında daha evvel bazı bilgiler vermiştik,

Ancak başka bir kaynak kitapta Efrem’le ilgili başka bazı ilginç bilgiler okuyunca, bu bilgileri belirtmeden yazmadan geçemedim.

Efram sadece arpa, bazen sebze ve kuru yiyeceklerle beslenirdi. İçkisi suydu. Bedeni bir çömlekçinin çömleği kadar kuruydu. Boyu kısaydı. Her zaman kederliydi, fazla gülmezdi.

Efram şehrin sosyal hayatına katılmaktan kaçınırdı. Dünya zevklerinden kaçar, nefsine eza eder, Yoksulluk ve iffetin bir değer olduğuna inanıyordu. Ancak böylece erdemli yaşayarak kendisinin ve diğer insanların tanrı katında kıymetli olacaklarını cennete gidebileceklerine inanırdı. Saflık ve iffete övgü şiirleri yazmıştır.

İslam dininin zuhur etmesiyle, Müslümanlar Efram’ı Hızır, İlyas aleyselam olarak kabul etmişlerdir.

Efram’mı diğer münzevilerden ayıran özelliği bunu inancın dışında bilinçli bir tercih olarak yapmasıdır.

Efram münzevi hayatının dışında üretken, eylem yapan sosyal bir yaşamı vardı.

Çok sayıda manzum eser vermiş, vaazlarda bulunmuştur.

Eserleri çeşitli dillere çevrilmiştir. Devam edecektir

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.