NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ -102-

Bir toplumun yaşam tarzı içerisinde, yani kültüründe, yemenin, içmenin elbette çok önemli bir rolü ve işlevi vardır. İnsanlar diğer canlı türleri gibi yemeden içmeden yaşayamaz. Bundan dolayı doğada bulunan ürünlerden meyve, sebze, tahıl ürünlerini yemesi gerekir. İlk insanlar, buğday, hububat ürünlerini keşif etmeden önce, ağaçlık, ormanlık bölgelerde meyve, sebze ile yaşamlarını devam ettirmişlerdir. İnsan toplulukları evrim geçirerek, ateşi bulmuşlar, Sonra buğday ekme, biçmeyi, ekmek yapıp yemeyi öğrenmişler. Nihayet tekerleği de bularak, uygarlık yolunda gelişmenin adımlarını atarak, el üretiminden, sanayi makine üretimine geçerek kendilerini aşmış duruma gelmişlerdir. Bu gelişme şimdi uzay çağı dediğimiz bir çağa gelmiş bulunuyoruz. Gelişme, ilerleme dur durak bilmez. Kim bilir önümüzdeki yıllarda nasıl bir gelişme gösterilecektir, bu durum belki tahmin ve tasavvur edilmez. Dedik ya! İnsan yaşamında her şeyden önce gelen yeme, içme, yemek kültürüdür. Dünya toplumlarının, her ülkenin, her şehrin kendilerine özgü bir yemek, mutfak kültürleri vardır. Yemek konusu göreceli bir konu ve kavramdır. Bizim için çok lezzetli, sevilen bir yemek başka bir toplum için hiç sevilmeye bilir. Yemeğin genel kabul gören bir özelliği, kıstası, damak zevkine uygun kaliteli yemek yapılmasıdır. Nasıl ki tıka basa yemek, yararlı değilse, damak zevki vermeyen bir yemek, tıpkı tıka basa yemek gibi insana yararı olmayan, hatta zarar veren bir yemek olur. Ülkemizde en lezzetli yemeklerin yapıldığı illerden biri de Urfa’dır. Bunun da nedeni Urfa tarihsel süreçte kadim bir şehir olarak çeşitli kültürlerin yaşadığı bir şehir olmasından ileri geliyor. Her etnik, her dinsel grupların kendilerine özgü yemeklerinin en lezzetli en önde gelen yemeklerinin toplam bir sentezidir Urfa Mutfağı. Bu etnik gruplar, Türkler, Kürtler, Araplar, Süryaniler, Ermeniler, bunların en iyi yemeklerinin toplamından oluşuyor. Örneğin Urfa’da Yahudi köftesi denilen, bulgur ve çiriş karışımı olarak yoğrulan içli köfte gibi açılarak içerisine et, soğan, salça, isod konularak yapılan kaynatılıp, sulu olarak yenilen bu yemek çok lezzetli olur. Çiğ köfte Rivayete göre Hazreti İbrahim döneminden kalmıştır. Lahmacun, açık ve tırnaklı ekmek Ermeni halkından kalmıştır deniliyor. Kürt yemeği olarak en çok tırşik bilinir. Burada bazı Urfa yemeklerini sayalım. Türkçe adlı yemekler. Ağzı açık, ağzı yumuk, basma köfte, Fırenk tavası, tepsi kebabı gibi yemek isimleri vardır. Burada tüm Urfa yemeklerini yazsak çok olur. Ancak bazı çok sevilen yemek adlarını verelim. Boranı, Urfa yemeklerinin en lezzetli, en çok emek verilen, en çok sevilen masraflı bir yemeğidir. Bu ünlü yemek misafir davetlerinde en fazla yapılan bir yemektir. Geçmişinize rahmet, merhum babam Hacı Ömer Şansal bu yemeği çoğumuz gibi çok severdi. Bu çok sevdiği yemeğe Yemeklerin padişahı derdi. Yemeklerde yapılan diğer ünlü bir Urfa yemeği Kabırgadır. Koyun veya kuzunun kabırgasından pirinçle yapılan buda çok lezzetli bir yemektir, davetlerde boranı ile birlikte misafirlere sunulur. Ayrıca içli ve dolmalı köfteler meşhurdur. Bir dönem Urfa’da tas kebabı da çok yapılırdı. Sevilerek yenilirdi. Hatta Urfa’nın bir eşraf ailesi müftü Hasan efendi açanal ailesinin kendilerine özgü Miftahi tas kebabı denilen çok emek gerektiren çok lezzetli bir aile yemekleri vardır. Amcam oğlu duayen avukat Nafiz Şansal bu aile yemeğini arkadaşı hakim Lami Açanal’dan öğrenip, tarifini alıp evde yaptıklarını, çok emek isteyen güzel bir yemek olduğunu anlatırdı. Birde Urfa’da bir dönem çok yapılan tiritli köfte, meyhane pilavı denilen etli bir yemek vardı. Çorbalar, lebeni çorbası, soğan yağda kavrulup üzerine dökülen mercimek çorbası, kelle paça, tirit, ekmek aşı, bütün mercimekli hamırlı. Salatalar, Bostanı, Bahçacı salatası, koruk cacığı. Tatlılardan Urfa’ya özgü en ünlü tatlı şıllıktır, Ayrıca peynirli helva, Peynirli kadayıf, Zerde, küncülü akıt, ve palıza sayılır. Eski tarihi Urfa yemeklerini merak eden, yapılışını tarifini öğrenmek isteyenler, Urfa eşraf ailelerinden Halil Soran ve Munise Yetkin Soran çiftinin birlikte yazdıkları “Urfa’da Pişer Bize de düşer” Urfa mutfağının tüm yemeklerini anlatan Urfa mutfağı kitabından öğrenebilirler. Burada başarılı bir yemek kültürü çalışması yapan bu her iki çifti tebrik ediyorum. Devam Edecek…
Ekleme Tarihi: 06 Mayıs 2022 - Cuma

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ -102-

Bir toplumun yaşam tarzı içerisinde, yani kültüründe, yemenin, içmenin elbette çok önemli bir rolü ve işlevi vardır. İnsanlar diğer canlı türleri gibi yemeden içmeden yaşayamaz. Bundan dolayı doğada bulunan ürünlerden meyve, sebze, tahıl ürünlerini yemesi gerekir. İlk insanlar, buğday, hububat ürünlerini keşif etmeden önce, ağaçlık, ormanlık bölgelerde meyve, sebze ile yaşamlarını devam ettirmişlerdir. İnsan toplulukları evrim geçirerek, ateşi bulmuşlar, Sonra buğday ekme, biçmeyi, ekmek yapıp yemeyi öğrenmişler. Nihayet tekerleği de bularak, uygarlık yolunda gelişmenin adımlarını atarak, el üretiminden, sanayi makine üretimine geçerek kendilerini aşmış duruma gelmişlerdir.

Bu gelişme şimdi uzay çağı dediğimiz bir çağa gelmiş bulunuyoruz. Gelişme, ilerleme dur durak bilmez. Kim bilir önümüzdeki yıllarda nasıl bir gelişme gösterilecektir, bu durum belki tahmin ve tasavvur edilmez.

Dedik ya! İnsan yaşamında her şeyden önce gelen yeme, içme, yemek kültürüdür. Dünya toplumlarının, her ülkenin, her şehrin kendilerine özgü bir yemek, mutfak kültürleri vardır. Yemek konusu göreceli bir konu ve kavramdır. Bizim için çok lezzetli, sevilen bir yemek başka bir toplum için hiç sevilmeye bilir.

Yemeğin genel kabul gören bir özelliği, kıstası, damak zevkine uygun kaliteli yemek yapılmasıdır. Nasıl ki tıka basa yemek, yararlı değilse, damak zevki vermeyen bir yemek, tıpkı tıka basa yemek gibi insana yararı olmayan, hatta zarar veren bir yemek olur.

Ülkemizde en lezzetli yemeklerin yapıldığı illerden biri de Urfa’dır. Bunun da nedeni Urfa tarihsel süreçte kadim bir şehir olarak çeşitli kültürlerin yaşadığı bir şehir olmasından ileri geliyor. Her etnik, her dinsel grupların kendilerine özgü yemeklerinin en lezzetli en önde gelen yemeklerinin toplam bir sentezidir Urfa Mutfağı. Bu etnik gruplar, Türkler, Kürtler, Araplar, Süryaniler, Ermeniler, bunların en iyi yemeklerinin toplamından oluşuyor. Örneğin Urfa’da Yahudi köftesi denilen, bulgur ve çiriş karışımı olarak yoğrulan içli köfte gibi açılarak içerisine et, soğan, salça, isod konularak yapılan kaynatılıp, sulu olarak yenilen bu yemek çok lezzetli olur.

Çiğ köfte Rivayete göre Hazreti İbrahim döneminden kalmıştır. Lahmacun, açık ve tırnaklı ekmek Ermeni halkından kalmıştır deniliyor. Kürt yemeği olarak en çok tırşik bilinir. Burada bazı Urfa yemeklerini sayalım. Türkçe adlı yemekler. Ağzı açık, ağzı yumuk, basma köfte, Fırenk tavası, tepsi kebabı gibi yemek isimleri vardır. Burada tüm Urfa yemeklerini yazsak çok olur. Ancak bazı çok sevilen yemek adlarını verelim. Boranı, Urfa yemeklerinin en lezzetli, en çok emek verilen, en çok sevilen masraflı bir yemeğidir. Bu ünlü yemek misafir davetlerinde en fazla yapılan bir yemektir. Geçmişinize rahmet, merhum babam Hacı Ömer Şansal bu yemeği çoğumuz gibi çok severdi. Bu çok sevdiği yemeğe Yemeklerin padişahı derdi.

Yemeklerde yapılan diğer ünlü bir Urfa yemeği Kabırgadır. Koyun veya kuzunun kabırgasından pirinçle yapılan buda çok lezzetli bir yemektir, davetlerde boranı ile birlikte misafirlere sunulur. Ayrıca içli ve dolmalı köfteler meşhurdur. Bir dönem Urfa’da tas kebabı da çok yapılırdı. Sevilerek yenilirdi. Hatta Urfa’nın bir eşraf ailesi müftü Hasan efendi açanal ailesinin kendilerine özgü Miftahi tas kebabı denilen çok emek gerektiren çok lezzetli bir aile yemekleri vardır. Amcam oğlu duayen avukat Nafiz Şansal bu aile yemeğini arkadaşı hakim Lami Açanal’dan öğrenip, tarifini alıp evde yaptıklarını, çok emek isteyen güzel bir yemek olduğunu anlatırdı. Birde Urfa’da bir dönem çok yapılan tiritli köfte, meyhane pilavı denilen etli bir yemek vardı. Çorbalar, lebeni çorbası, soğan yağda kavrulup üzerine dökülen mercimek çorbası, kelle paça, tirit, ekmek aşı, bütün mercimekli hamırlı. Salatalar, Bostanı, Bahçacı salatası, koruk cacığı. Tatlılardan Urfa’ya özgü en ünlü tatlı şıllıktır, Ayrıca peynirli helva, Peynirli kadayıf, Zerde, küncülü akıt, ve palıza sayılır. Eski tarihi Urfa yemeklerini merak eden, yapılışını tarifini öğrenmek isteyenler, Urfa eşraf ailelerinden Halil Soran ve Munise Yetkin Soran çiftinin birlikte yazdıkları “Urfa’da Pişer Bize de düşer” Urfa mutfağının tüm yemeklerini anlatan Urfa mutfağı kitabından öğrenebilirler. Burada başarılı bir yemek kültürü çalışması yapan bu her iki çifti tebrik ediyorum. Devam Edecek…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.