NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ESKİ URFA TARİHİ KİTABI

ÖNSÖZ Tarih her bilim dalı gibi önemli bir bilimdir. Belki diğer bilim dallarından daha önemlidir denilebilir. Çünkü, insanın, toplumun, bir şehrin, yaşadığımız dünyanın, hatta evrenin bile bir tarihi vardır. Dünya ve Evrenin kuruluşu kesin tarihi saptanamazsa bile, bilim insanları bazı bilimsel varsayımlar yapar, doğru veya yanlış bazı bilgiler verirler. Asıl olan insanda bir merak duygusunun olmasıdır. Zaten efsaneler, mitolojiler tarih boyunca hep bu hevesten bu meraktan meydana gelmiştir. İlginçtir. ünlü fizik bilginii Einstein bu uğraşı,yani hayal yapmayı, bırakalım saçma saymayı, küçümsemeyi, değer bile vermiştir. "Hayal etmek bilimden üstündür." der. Tabi, sonuçta bu hayallerin, gerçeklerle biraz örtüşmesi, gerçeklere kapı açması gerekir. Bilim insanları merak duygu ve düşüncesinin öneminden söz ederler. Bundan dolayı yalnız, kendilerinin oluşumunu, nereden geldiklerini, nereye gideceklerini değil, en önce yaşadığı şehrin tarihini merak ederler, araştırırlar. Alında bu duygu vee düşünce bilimle uğraşmayan sade insanlarda bile vardır. Nereden geldik, nereye gideceğiz düşüncesinin cevabını bulmaya çalışırlar. Bence, işte bu nedenlerden dolayı din düşüncesi ortaya çıkmıştır. Bizi, bu dünyayı kim yarattı sorusunun cevabını bulmak isterler. Çeşitli dillerde bir yaratıcı adı korlar. Dinlerde olan tasavvuf ve evliya meselli, bir varoluş kaygı ve düşüncesinden dolayı ortaya çıkmıştır diye düşünüyorum. Bu girişten sonra biz asıl konumuza gelelim. Yazmış olduğum üzerinde bir yıldır çalıştığım, Eski Urfa tarihi kitabı üst satırlarda belirttiğim düşüncelerden dolayı ortaya çıkmıştır. Bu kitabı elimden geldiği kadar objektif, yansız, tarafsız, yazmaya çalıştım. Zira her bilim gibi tarih biliminde referans olan ölçü, olgular ve bulgulardır. .Bilindiği gibi tarihin ik kaynağı vardır. Yazılı ve sözlü tarih. Ama esas olan yazılı bilgiler ve belgelerdir. Bu kitap çalışmasında özelikle yazılı bilgi ve belgelere göre hareket ettim. Şüphesiz hiç bir bilimsel çalışma eksik ve noksansız olmaz. Çünkü bilim bile mutlak değildir,Newton fiziğinden, kuantum fiziğine geçen bir süreçte, anlaşılan, bilimin bile göreceli olduğu anlaşılmıştır. Ancak hemen belirtelim elbette bazı doğrular vardır. Zaten bilgi evrensel bir öz taşır. Kimse demesin ben her şeyi biliyorum. Bilgi bir anlamda kolektif bir öz taşır. İnsanlığın ortak malıdır. Merak eden araştırır, sorusunun cevabını az da olsa bir şekilde anlar. Konumuza gelirsek Urfa tarihi hakkında bence en kapsamlı çalışmayı Judah Benzion Segal adında bir ingiliz tarihçi, arkelog yapmıştır. 1912 doğumlu Segal, 1950 yılından 1970 kadar tam beş defa Urfa'ya gelerek, aylarca eski eserleri, taşları, heykelleri incelemiş, eski yazıları okuyarak Urfa tarihi hakkında genel kabul gören bir çalışma yapmıştır. Tarih profesörü Segal, Aynı zamanda Arami dilleri uzmanıdır. Arapça bilir. Bu kitap çalışmamda geniş ölçüde Segal ve Urfa akademisi kitabının yazarı Fransız arkelog Hayes'ten yararlandım. Belirtmek ve vurgulamak gerekir k, bilindiği gibi her tür yazıtlarda,çalışmada, insanlar birbirleriye bir bilgi alış verişi yaparlar. Judah Benzion Segal'in Urfa hakkında yazdığı kitabının adı, EDESSA ( URFA) KUTSAL ŞEHİR. Bu değerli kaynak kitabı İngizceden Türkçeye çeviren Urfalı hemşerimiz felsefe profesörü Ahmet Arslan olmuştur. Urfa tarihi hakkında birçok kitap yazılmıştır. Ancak bilimsel, arkelojik bilgileri esas alan kitap sayısı azdır. Sanırım ve umarım bu kitap bu alana, yani Urfa tarihine doğru bilgi sağlayacaktır. Birazda bu kitabın içeriği hakkında bazı bilgiler verelim. Urfa şüphesiz çok eski bir şehirdir. Ancak yazılı kaynaklara göre Urfa merkezinin kuruluşu çok eski değildır. Kayıtlara göre Urfa M.Ö. 312 yılında Büyük İskender'in komutanı Nikator Selevkos tarafındankurulmuştur. Bu bilgiye göre Urfa merkezin kuruluşu yaklaşık 2300 yıldır. Urfa'nın ilk sakinlerinin Yunan, Makedon ve Süryaniler olduğu anlaşılıyor. Selevkos Urfa'nın Makedonya'da doğduğu şehir Edessa'ya benzettiği için buraya Edessa adını vermiştir. Bu şehir bu adla yüzlerce yıl anılmıştır. Edessa, Sulu, ağaçlı, yeşili bol olan bir şehirdir. Edessa tarihte Hıristıyanlığı ilk kabul eden bir kralık şehridir. Edessa yaklaşık 1000 yıl Hıristiyan bir şehir olarak yönetilmiştir. Bu nedenle Urfa'da eski eserlerin, camilerin çoğu Hıristiyan döneminden kalmıştır. Urfa'nın bir özelliği Putperest, Yahudilik, Hıristiyanlik ve Müslüman dönemlerinde hep önde gelen bir şehir olmuştur. doğrusunu demek gerekirse Urfa halkı tarihsel süreçte birazda, giden ağam, gelen paşam demiştir. Bu kitap çalışmamda Urfa'nın ilk kuruluşu ve şimdiye kadarki tarihini net, özet olarak vermeye çalıştım. Tarih ve tarih blinci düşünen insanlar için önemli bir konudur. Bir insanın bugünü anlaması için dünü bilmesi, yani azda olsa biraz tarihi bilmesi gerekir. Ezcümle yaşadığı şehrin biraz geçmişini bilmesi gerekir. Bu çalışmamda yaralı olursam mutlu olurum.
Ekleme Tarihi: 04 Ekim 2022 - Salı

ESKİ URFA TARİHİ KİTABI

ÖNSÖZ

Tarih her bilim dalı gibi önemli bir bilimdir. Belki diğer bilim dallarından daha önemlidir denilebilir. Çünkü, insanın, toplumun, bir şehrin, yaşadığımız dünyanın, hatta evrenin bile bir tarihi vardır. Dünya ve Evrenin kuruluşu kesin tarihi saptanamazsa bile, bilim insanları bazı bilimsel varsayımlar yapar, doğru veya yanlış bazı bilgiler verirler.

Asıl olan insanda bir merak duygusunun olmasıdır. Zaten efsaneler, mitolojiler tarih boyunca hep bu hevesten bu meraktan meydana gelmiştir.

İlginçtir. ünlü fizik bilginii Einstein bu uğraşı,yani hayal yapmayı, bırakalım saçma saymayı, küçümsemeyi, değer bile vermiştir.

"Hayal etmek bilimden üstündür." der. Tabi, sonuçta bu hayallerin, gerçeklerle biraz örtüşmesi, gerçeklere kapı açması gerekir.

Bilim insanları merak duygu ve düşüncesinin öneminden söz ederler. Bundan dolayı yalnız, kendilerinin oluşumunu, nereden geldiklerini, nereye gideceklerini değil, en önce yaşadığı şehrin tarihini merak ederler, araştırırlar.

Alında bu duygu vee düşünce bilimle uğraşmayan sade insanlarda bile vardır. Nereden geldik, nereye gideceğiz düşüncesinin cevabını bulmaya çalışırlar. Bence, işte bu nedenlerden dolayı din düşüncesi ortaya çıkmıştır. Bizi, bu dünyayı kim yarattı sorusunun cevabını bulmak isterler. Çeşitli dillerde bir yaratıcı adı korlar.

Dinlerde olan tasavvuf ve evliya meselli, bir varoluş kaygı ve düşüncesinden dolayı ortaya çıkmıştır diye düşünüyorum.

Bu girişten sonra biz asıl konumuza gelelim.

Yazmış olduğum üzerinde bir yıldır çalıştığım, Eski Urfa tarihi kitabı üst satırlarda belirttiğim düşüncelerden dolayı ortaya çıkmıştır. Bu kitabı elimden geldiği kadar objektif, yansız, tarafsız, yazmaya çalıştım.

Zira her bilim gibi tarih biliminde referans olan ölçü, olgular ve bulgulardır. .Bilindiği gibi tarihin ik kaynağı vardır. Yazılı ve sözlü tarih. Ama esas olan yazılı bilgiler ve belgelerdir.

Bu kitap çalışmasında özelikle yazılı bilgi ve belgelere göre hareket ettim.

Şüphesiz hiç bir bilimsel çalışma eksik ve noksansız olmaz. Çünkü bilim bile mutlak değildir,Newton fiziğinden, kuantum fiziğine geçen bir süreçte, anlaşılan, bilimin bile göreceli olduğu anlaşılmıştır. Ancak

hemen belirtelim elbette bazı doğrular vardır. Zaten bilgi evrensel bir öz taşır. Kimse demesin ben her şeyi biliyorum.

Bilgi bir anlamda kolektif bir öz taşır. İnsanlığın ortak malıdır. Merak eden araştırır, sorusunun cevabını az da olsa bir şekilde anlar.

Konumuza gelirsek Urfa tarihi hakkında bence en kapsamlı çalışmayı Judah Benzion Segal adında bir ingiliz tarihçi, arkelog yapmıştır.

1912 doğumlu Segal, 1950 yılından 1970 kadar tam beş defa Urfa'ya gelerek, aylarca eski eserleri, taşları, heykelleri incelemiş, eski yazıları okuyarak Urfa tarihi hakkında genel kabul gören bir çalışma yapmıştır.

Tarih profesörü Segal, Aynı zamanda Arami dilleri uzmanıdır. Arapça bilir.

Bu kitap çalışmamda geniş ölçüde Segal ve Urfa akademisi kitabının yazarı Fransız arkelog Hayes'ten yararlandım.

Belirtmek ve vurgulamak gerekir k, bilindiği gibi her tür yazıtlarda,çalışmada, insanlar birbirleriye bir bilgi alış verişi yaparlar.

Judah Benzion Segal'in Urfa hakkında yazdığı kitabının adı, EDESSA ( URFA) KUTSAL ŞEHİR.

Bu değerli kaynak kitabı İngizceden Türkçeye çeviren Urfalı hemşerimiz felsefe profesörü Ahmet Arslan olmuştur.

Urfa tarihi hakkında birçok kitap yazılmıştır. Ancak bilimsel, arkelojik bilgileri esas alan kitap sayısı azdır. Sanırım ve umarım bu kitap bu alana, yani Urfa tarihine doğru bilgi sağlayacaktır.

Birazda bu kitabın içeriği hakkında bazı bilgiler verelim.

Urfa şüphesiz çok eski bir şehirdir. Ancak yazılı kaynaklara göre Urfa merkezinin kuruluşu çok eski değildır. Kayıtlara göre Urfa M.Ö. 312 yılında Büyük İskender'in komutanı Nikator Selevkos tarafındankurulmuştur. Bu bilgiye göre Urfa merkezin kuruluşu yaklaşık 2300 yıldır. Urfa'nın ilk sakinlerinin Yunan, Makedon ve Süryaniler olduğu anlaşılıyor.

Selevkos Urfa'nın Makedonya'da doğduğu şehir Edessa'ya benzettiği için buraya Edessa adını vermiştir. Bu şehir bu adla yüzlerce yıl anılmıştır.

Edessa, Sulu, ağaçlı, yeşili bol olan bir şehirdir. Edessa tarihte Hıristıyanlığı ilk kabul eden bir kralık şehridir. Edessa yaklaşık 1000 yıl Hıristiyan bir şehir olarak yönetilmiştir.

Bu nedenle Urfa'da eski eserlerin, camilerin çoğu Hıristiyan döneminden kalmıştır. Urfa'nın bir özelliği Putperest, Yahudilik, Hıristiyanlik ve Müslüman dönemlerinde hep önde gelen bir şehir olmuştur. doğrusunu demek gerekirse Urfa halkı tarihsel süreçte birazda, giden ağam, gelen paşam demiştir.

Bu kitap çalışmamda Urfa'nın ilk kuruluşu ve şimdiye kadarki tarihini net, özet olarak vermeye çalıştım. Tarih ve tarih blinci düşünen insanlar için önemli bir konudur. Bir insanın bugünü anlaması için dünü

bilmesi, yani azda olsa biraz tarihi bilmesi gerekir. Ezcümle yaşadığı şehrin biraz geçmişini bilmesi gerekir. Bu çalışmamda yaralı olursam mutlu olurum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (4)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yusuf Aslan
(05.10.2022 22:13 - #172)
Kaleminize sağlık dört gözle bekliyoruz:))hayırlı olsun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yusuf Aslan
(05.10.2022 22:13 - #173)
Kaleminize sağlık dört gözle bekliyoruz:))hayırlı olsun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Faruk MIZRAK
(09.10.2022 22:54 - #174)
Dest u Dilên te Her Hebî. Jiyanekî Serketî u Pêşketibe. Jibo Hilberinêtey - Nivizên Pirtukên Diroka a Rihayê --PÎROZ DİKİM--- Başarılar Diliyorum - Selam ve Saygılar,
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Faruk MIZRAK
(09.10.2022 22:54 - #175)
Dest u Dilên te Her Hebî. Jiyanekî Serketî u Pêşketibe. Jibo Hilberinêtey - Nivizên Pirtukên Diroka a Rihayê --PÎROZ DİKİM--- Başarılar Diliyorum - Selam ve Saygılar,
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.