NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

EMEKLİ SORUNLARI

İlk önce yazının başlığını okuyanların sanırım içlerinden bazıları Dünya'da sorunları olmayan mı var diye geçer.Veya ne emeklisi bir ata sözü anımsana bilir ''Ununu ellemiş eleğini asmış'' hadi Buna bir Urfa deyimi de ekleyelim.''bundan sonra rafa sahan mı düzecek''.Ancak böyle Bir algı gerçeğin tümünü yansıtmaz.Çünkü insan emeklide olsa yaşamın sorumluluğu belki eskisinden fazla devam ediyor.Çünkü Bu defa torunlar oluyor ihtiyaçlar daha artıyor.Ama genel olarak Elbette sorunsuz ve sorumsuz bir insan yaşamı olmaz.Tabi sorundan soruna da büyük fark var.Ekonomik maddi sıkıntı çekenle,ekonomik sorunu olmayan doğal ki ayni değil aynı kefeye konulmaz.Ayrıca insan yaşamının bir olgusu olan var oluşsal sıkıntı veya doymak bilmeyen nefsi arzuları olanlarla olmayanların sorunları da farklıdır. Bir grup insanın tokluktan gelen kaygıları vardır. Doymak bilmezler.sonuçta toplumun sınıflardan oluştuğu sömüren ve sömürülen kesimlerin olduğu gerçeğidir.Eğer bir toplumda işveren,sanayici artı değerle,sermaye sahipleri ticaret arsa rantıyla servetlerine servet katmışsa,milyonlarca emekli,asgari ücretli işçi,açlık sınırının altında ücret alıyorsa,fakir daha fakir duruma gelmişse o ülkede toplumsal barış toplumsal Adalet Gerçek anlamıyla yok demektir.Ülkemiz de maalesef gelir dağılımı bozukluğu sonucu büyük çoğunluk açlık sınırının altında ücret alıyor yaşıyor,yaşam sürüyor.eğer buna yaşamak denirse. Anımsamadan olmuyor en önemlisi Ya işsizliğe ne denir,Resmi rakamlara göre ülkemiz Türkiye'de 11 milyon işsiz var.İşsizlerin büyük bölümü emeklilerin çocukları ve torunlarından oluşuyor. Bu büyük acı büyük sorun başka bir yazı konusu. Konumuza gelirsek ülkemizde 11 milyon emekli var bunların 8 milyonu açlık sınırının altında yaşıyor. Üstelik bu İnsanların çoğu kirada oturuyor. Hele bir ev sahibi olmaya kalktıklarında arsa sahiplerine müteahhitlere bir anlamda yarı aç yarı tok çalışmak zorunda bırakılıyor.Ücretli Kölelik deyimi bu olsa gerek.Ekonomik olarak sefalet yaşayan Emeklilerin ücretlerini iyileştirmek için hak arama isteme yeterlikleri yok,çünkü sendikal yetkileri örgütlüğü yok. Oysa Gelişmiş ülkelerde emeklilerin sendika kurma ücretler konusunda pazarlık yapma toplu sözleşme haklar var.Bu nedenle oraların işçileri yaşamlarının son çağında rahat ederler, çoluk çocuğa az da olsa harçlık verebilir hediye alabilirler. İsterlerse Dünya'yı bile geze bilme ücretleri imkanları var.Bizde Türkiye içinde seyahat etme bile zor.Daha ne diyelim.Yıllardır emeklilere çalışanlar gibi hakkı olan promosyon verilecek denilir verilmedi.Emekli maaşları arasındaki farkı giderecek intibak yasası çıkacak geneli kapsayacak şekilde çıkartılmadı. Ülkenin gelişme refah artışı ücret payı çalışanlara verildiği halde,emeklilere verilmiyor..Kısaca Emekliler kendilerine çalışanlar gibi hak,saygı değer verilmesini istiyor.Sefaletlerini giderecek sendika toplu sözleşme hakkı istiyor.Türkiye de 11 milyon emekli örgütlü olursa demokratik olarak iktidar kurabilir yıkabilir. Egemen sistemin emeklilerin sosyal ekonomik durumlarını düzeltmeleri uzun vadede kendi yararlarına olacaktır. Acı olan ise Emeklilerin çoğunluğu bu büyük güçlerinin farkında değiller. Bu nedenle hak alınır verilmez ilkesi işlemiyor. Demokratik bir iktidara öncelikle düşen görev Her şeye rağmen emeklilerin ekonomik sosyal sorunlarına çözüm bulmak olmalı.
Ekleme Tarihi: 18 Mayıs 2016 - Çarşamba

EMEKLİ SORUNLARI

İlk önce yazının başlığını okuyanların sanırım içlerinden bazıları Dünya'da sorunları olmayan mı var diye geçer.Veya ne emeklisi bir ata sözü anımsana bilir ''Ununu ellemiş eleğini asmış'' hadi Buna bir Urfa deyimi de ekleyelim.''bundan sonra rafa sahan mı düzecek''.Ancak böyle Bir algı gerçeğin tümünü yansıtmaz.Çünkü insan emeklide olsa yaşamın sorumluluğu belki eskisinden fazla devam ediyor.Çünkü Bu defa torunlar oluyor ihtiyaçlar daha artıyor.
Ama genel olarak Elbette sorunsuz ve sorumsuz bir insan yaşamı olmaz.Tabi sorundan soruna da büyük fark var.
Ekonomik maddi sıkıntı çekenle,ekonomik sorunu olmayan doğal ki ayni değil aynı kefeye konulmaz.
Ayrıca insan yaşamının bir olgusu olan var oluşsal sıkıntı veya doymak bilmeyen nefsi arzuları olanlarla olmayanların sorunları da farklıdır. Bir grup insanın tokluktan gelen kaygıları vardır. Doymak bilmezler.sonuçta toplumun sınıflardan oluştuğu sömüren ve sömürülen kesimlerin olduğu gerçeğidir.
Eğer bir toplumda işveren,sanayici artı değerle,sermaye sahipleri ticaret arsa rantıyla servetlerine servet katmışsa,milyonlarca emekli,asgari ücretli işçi,açlık sınırının altında ücret alıyorsa,fakir daha fakir duruma gelmişse o ülkede toplumsal barış toplumsal Adalet Gerçek anlamıyla yok demektir.
Ülkemiz de maalesef gelir dağılımı bozukluğu sonucu büyük çoğunluk açlık sınırının altında ücret alıyor yaşıyor,yaşam sürüyor.eğer buna yaşamak denirse. Anımsamadan olmuyor en önemlisi Ya işsizliğe ne denir,Resmi rakamlara göre ülkemiz Türkiye'de 11 milyon işsiz var.
İşsizlerin büyük bölümü emeklilerin çocukları ve torunlarından oluşuyor. Bu büyük acı büyük sorun başka bir yazı konusu. Konumuza gelirsek ülkemizde 11 milyon emekli var bunların 8 milyonu açlık sınırının altında yaşıyor. Üstelik bu İnsanların çoğu kirada oturuyor. Hele bir ev sahibi olmaya kalktıklarında arsa sahiplerine müteahhitlere bir anlamda yarı aç yarı tok çalışmak zorunda bırakılıyor.
Ücretli Kölelik deyimi bu olsa gerek.Ekonomik olarak sefalet yaşayan Emeklilerin ücretlerini iyileştirmek için hak arama isteme yeterlikleri yok,çünkü sendikal yetkileri örgütlüğü yok. Oysa Gelişmiş ülkelerde emeklilerin sendika kurma ücretler konusunda pazarlık yapma toplu sözleşme haklar var.
Bu nedenle oraların işçileri yaşamlarının son çağında rahat ederler, çoluk çocuğa az da olsa harçlık verebilir hediye alabilirler. İsterlerse Dünya'yı bile geze bilme ücretleri imkanları var.Bizde Türkiye içinde seyahat etme bile zor.Daha ne diyelim.
Yıllardır emeklilere çalışanlar gibi hakkı olan promosyon verilecek denilir verilmedi.
Emekli maaşları arasındaki farkı giderecek intibak yasası çıkacak geneli kapsayacak şekilde çıkartılmadı. Ülkenin gelişme refah artışı ücret payı çalışanlara verildiği halde,emeklilere verilmiyor..Kısaca Emekliler kendilerine çalışanlar gibi hak,saygı değer verilmesini istiyor.
Sefaletlerini giderecek sendika toplu sözleşme hakkı istiyor.Türkiye de 11 milyon emekli örgütlü olursa demokratik olarak iktidar kurabilir yıkabilir. Egemen sistemin emeklilerin sosyal ekonomik durumlarını düzeltmeleri uzun vadede kendi yararlarına olacaktır. Acı olan ise Emeklilerin çoğunluğu bu büyük güçlerinin farkında değiller. Bu nedenle hak alınır verilmez ilkesi işlemiyor. Demokratik bir iktidara öncelikle düşen görev Her şeye rağmen emeklilerin ekonomik sosyal sorunlarına çözüm bulmak olmalı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.