NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ELEŞTRİ VE ÖZELEŞTRİ

Ünlü Alman bilgini Kant "İnsanı insan yapan eğitimdir." demiştir. Yani Teorik ve paratik bilgidir, deneyımdir. Eğitim derken, elbette, yalnız okumak değildir. Olumlu hayat bilgisi, tecrübesi de bir eğitimdir. Koca Yunus ne güzel demiş: İlim ilim bilmektir. İlim kendini bilmektir. Sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır." Kitap okumak, yalnız yetmiyor. Hayatı da okumak gerekir. Gelişmiş, bilgili insanların yolu bu iki yoldan geçer. Bir de belki daha önemli eleştri ve özeleştrı yapmasıdır. Bu da, gerektiğinde hatasını kabul etmekle, gelişmektir. Zira hatasız insan olmaz. Dünyada bilinenler olduğu kadar, bilinmeyenler de vardır. Antik çağ Yunan filozfu Sokrates "Bir şey biliyorsam o da bilmediğimdir." derken bunu kast etmiştir. Sokrates, herşeyi biliyorum demenin, bilgiç geçinmenin anlamsızlığını veciz bir şekilde belirtmiştir. Konumuzun en garip tarafı, çok kitap okumuş, araştırmış, sorgulamış, kafa yormuş, insanlar herşeyi bilmenin mümkün olmadığını söylerken, yarım yamalık bilgilere sahip olanların ben herşeyı biliyorum demeleridir. Gelişmiş insanlar hatalarını kabul ederken, bu çok bilmiş diye geçinen, cahil diye niteleyebileceğimiz insanların ben herşeyı biliyorum demeleri, bir anlamda trajik komik bir durumdur. Gelişmiş insanlar hatalı olabileceğini kabul ederken, bu anlamda Eleştri ve özeleştriyı kabul ederken, kendini çok bilmiş olarak kabul eden bu tür insanlar, asla hataları olabileceğini, eleştri ve özeleştiriyı hiç kabul etmezler. Bir halk deyimiyle adeta, sütte leke var, bende yok derler. İşte böylesi insanlarla yaşamak, geçinmek gerçekten çok zordur. Bir şey tartışılmadan, sorgulanmadan, asgari düzeyde olsa bile gerçekler ortaya çıkmaz, bireyler ve toplumlar böyle yapmazlarsa gelişemezler. Eleştri ile dedikoduyu birbirlerine karıştırmamak gerek. Dedikodu, boş laflardır, vakit geçirmektir. Bir insanın yanında söylemeyeceği hoş olmayan sözleri, o insanın giyabında, olmadığı zaman söylemesidir. Bunu İslam dini yasaklamış, bir suç saymıştır. Eleştri, dini bir terim olan giybetten elbette farklıdır. Eleştri , genelikle bir insanın yanında hatalarını söylemesidir. Halk deyimiyle çamur atmamaktır. Bunda amaç dost acı söyler sözünde olduğu gibi, bireyleri ve kurumları doğru bir yola, yönteme sevk etmek amacı vardır. Ama, iflah olmaz güya çok bilmiş kişiler, ne yazık ki böylesi dostça sözleri hakaret olarak kabul ederler. İranlı şair ve düşünür, Sadi Şirazi: "Cahil insanlar davul gibidir. sesi çok çıkar ama içi boştur." der. Devam edelim. Mevlana "Bir delille kırk alimi yendim... kırk delille bir cahili yenemedim.. Einstein "Cahillik ne güzel şey her şeyi biliyorsun." Özeleştri ise, eleştriden farklı olarak bazen kendini eleştirmektir. Özcesi hatasını kabul edip doğru, erdemli, insani bir düşünce ve davranışta bulunmaya gayret etmektir. Ama ne yazık ki çok bilmiş kişiler, hiç özeleştri yapmazlar ve bunu kabul etmezler. Zira kendilerini hatasız, noksansız sayarlar. Oysa böylesi insanların dinlerinin İslam peygaberinin şu veciz sözünü bilseler, belki böylesi kör inançtan arınırlar. Hazreti Muhammed bir hadisinde "Ne mutlu ne mutlu o insana ki kendi ayıbını da göre." demesi bu anlamda önemli bir doğruyu ifade eder. Sonuç olarak bir insan gelişmek istiyorsa, bazı şeyleri bilmesi kadar, ben herşeyı biliyorum dememesi gerekir. Bunun gerçekleşmesi eleştri kadar, bazen özeleştri yapmasıdır.
Ekleme Tarihi: 27 Şubat 2024 - Salı

ELEŞTRİ VE ÖZELEŞTRİ

Ünlü Alman bilgini Kant "İnsanı insan yapan eğitimdir." demiştir. Yani Teorik ve paratik bilgidir, deneyımdir. Eğitim derken, elbette, yalnız okumak değildir. Olumlu hayat bilgisi, tecrübesi de bir eğitimdir. Koca Yunus ne güzel demiş: İlim ilim bilmektir. İlim kendini bilmektir. Sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır."

Kitap okumak, yalnız yetmiyor. Hayatı da okumak gerekir. Gelişmiş, bilgili insanların yolu bu iki yoldan geçer. Bir de belki daha önemli eleştri ve özeleştrı yapmasıdır. Bu da, gerektiğinde hatasını kabul etmekle, gelişmektir. Zira hatasız insan olmaz. Dünyada bilinenler olduğu kadar, bilinmeyenler de vardır. Antik çağ Yunan filozfu Sokrates "Bir şey biliyorsam o da bilmediğimdir." derken bunu kast etmiştir. Sokrates, herşeyi biliyorum demenin, bilgiç geçinmenin anlamsızlığını veciz bir şekilde belirtmiştir.

Konumuzun en garip tarafı, çok kitap okumuş, araştırmış, sorgulamış, kafa yormuş, insanlar herşeyi bilmenin mümkün olmadığını söylerken, yarım yamalık bilgilere sahip olanların ben herşeyı biliyorum demeleridir. Gelişmiş insanlar hatalarını kabul ederken, bu çok bilmiş diye geçinen, cahil diye niteleyebileceğimiz insanların ben herşeyı biliyorum demeleri, bir anlamda trajik komik bir durumdur.

Gelişmiş insanlar hatalı olabileceğini kabul ederken, bu anlamda Eleştri ve özeleştriyı kabul ederken, kendini çok bilmiş olarak kabul eden bu tür insanlar, asla hataları olabileceğini, eleştri ve özeleştiriyı hiç kabul etmezler. Bir halk deyimiyle adeta, sütte leke var, bende yok derler. İşte böylesi insanlarla yaşamak, geçinmek gerçekten çok zordur.

Bir şey tartışılmadan, sorgulanmadan, asgari düzeyde olsa bile gerçekler ortaya çıkmaz, bireyler ve toplumlar böyle yapmazlarsa gelişemezler. Eleştri ile dedikoduyu birbirlerine karıştırmamak gerek. Dedikodu, boş laflardır, vakit geçirmektir. Bir insanın yanında söylemeyeceği hoş olmayan sözleri, o insanın giyabında, olmadığı zaman söylemesidir.

Bunu İslam dini yasaklamış, bir suç saymıştır. Eleştri, dini bir terim olan giybetten elbette farklıdır. Eleştri , genelikle bir insanın yanında hatalarını söylemesidir. Halk deyimiyle çamur atmamaktır. Bunda amaç dost acı söyler

sözünde olduğu gibi, bireyleri ve kurumları doğru bir yola, yönteme sevk etmek amacı vardır.

Ama, iflah olmaz güya çok bilmiş kişiler, ne yazık ki böylesi dostça sözleri hakaret olarak kabul ederler. İranlı şair ve düşünür, Sadi Şirazi: "Cahil insanlar davul gibidir. sesi çok çıkar ama içi boştur." der. Devam edelim. Mevlana "Bir delille kırk alimi yendim... kırk delille bir cahili yenemedim.. Einstein "Cahillik ne güzel şey her şeyi biliyorsun."

Özeleştri ise, eleştriden farklı olarak bazen kendini eleştirmektir. Özcesi hatasını kabul edip doğru, erdemli, insani bir düşünce ve davranışta bulunmaya gayret etmektir. Ama ne yazık ki çok bilmiş kişiler, hiç özeleştri yapmazlar ve bunu kabul etmezler. Zira kendilerini hatasız, noksansız sayarlar. Oysa böylesi insanların dinlerinin İslam peygaberinin şu veciz sözünü bilseler, belki böylesi kör inançtan arınırlar. Hazreti Muhammed bir hadisinde "Ne mutlu ne mutlu o insana ki kendi ayıbını da göre." demesi bu anlamda önemli bir doğruyu ifade eder.

Sonuç olarak bir insan gelişmek istiyorsa, bazı şeyleri bilmesi kadar, ben herşeyı biliyorum dememesi gerekir. Bunun gerçekleşmesi eleştri kadar, bazen özeleştri yapmasıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.