NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

DİNLER İLE İDEOLOJİLERİN İLK ÇIKIŞLARI ÖZGÜNDÜR -1

Bilimsel sosyalızmin kurucusu sosyolog ve filozof Karl Marks'ın konumuzla ilgili bir cümlesinde "Tarihsel olaylarla kişiler bir trajedi sonucu oluşur, tekrarlanmak istendi mi komedi olur." der. Bu ünlü deyişin anlamı dinler ile ideolojiler, sonra asıllarından uzaklaşır tam olarak uygulanamaz, özgündürler. Tek tanrılı dini inancı, ilk peygamber her ne kadar Hareti Adem denilse bile, asıl kuramını, blinen tarihi din öğreti ve inancı Hazreti İbrahim ile başlamıştır diyebiliriz. Zira İbrahim'e birkaç sayfa dini kelam indirilmiştir, yanlış değilse, on sayfa olarak biliyordum. Tarihi kayıt bilgilerinde Hazreti İbrahim, Yahudi kavminin ilk peygamberidir. Hatta büyük oğlunun adınınİsrail olduğu bilgisi vardır. Zaten İslam dini inancına göre, İslam öncesi tek Tanrıya inanan dinler ile peygamberler haktır. Karşı çıkılıp inkar edilmez. Yeterki insanlar din tarihi ve kültürlerini bilsinler, sorun olmaz, sorun kalmaz. Hazreti Musa büyük peygamberlerden biridir. Kendisine teblig edilen Tevrat ilk kapsamlı bir din kitabıdır. Tevratta olan bilgiler, daha çok İsrail halkı ile ilgili, tarihsel, inanç, sosyal, ekonomik, kültürel bilgiler ihtiva etmektedir. Hazreti Dvut ise yine bir İsrail peygamberidir, kendisine gelen kitap Tevrat'ın devamıdır. Hıristiyan dinin kurucusu, peygamberi Hazreti İsa'nın ise yaşadığı dönemde Neredeyse tüm dünyaya eğemen olan köleci Roma imparatorluğudur. Astıkları astık, kestikleri,kestiktir. İnsanların hiç bir hak hukuku yoktur. Çok zalim bir düzendir. Bu düzenle neredeyse örtüşen, yoz, Yahudi din adamları, hahamlar, dinin gerçek kurallarını halka anlatmıyor. Dini, siyasete, ticarete, sömürüye, alet ediyorlardı. Hazreti İsa böyle bir dönemde ruhul Kudüs, kutsal ruh, Allah'ın bir kelamı, sözü olarak, başka bir tanımla Tanrı'nın oğlu olarak MÖ 4 yılında,o dönemde Roma imparatorluğuna bağlı Filistin bölgesinin Yahudiye eyaleti sırında bulunan, Beytüllahim şehrinde, annesi Meryem'in bakire olduğuna ilişkin iddia edilen bir mucizeyle doğdu. Hazreti İsa'nın diğer isimleri, Yeşua ve yusuf'tur. İsa 30 yaşında peygamber oluyor. Kendisine inan, iman etmiş 12 havarisi, yardimcıları ile birlikte kasaba, köyleri gezerek, halka doğruluk, dürüstlük üzerine vaazlar, nasihatlar veriyorlar. Gittikçe artan bir şekilde halkın ilgi ve takdirlerini haklı olarak kazanıyorlardı. Çünkü, İsa mücizeler gösteriyor. ölüleri diriltiyor. körlerin görmelerini sağlıyor. Felçlileri iyileştiriyordu. Yahudi din adamları, bu faaliyetlerin kendi düzenlerini bozacağını, çıkarlarına aykırı olduğunu gördüler. Hazreti İsay'ı Roma yönetimine şikayet ettiler, bunun üzerine İsa'ya işkence yapıldı, kırbaçlandı. Çarmıha gerilerek öldü. Ancak mücizevi bir şekilde Üç gün sonra dirildi. 40 gün halkın arasında yaşadıktan sonra, halkın gözleri önünde göge yükseldi. Hazreti Muhammed İslam dinin peygameri MS 571 yılında Mekke'de dünyaya geldi. 40 yaşında Kur'an ayetleri kendisine gelmeye başladı. İdeolojilerle ilgli konu başlığından dolayı, Karl Marks, bilimsel sosyalizmin kurucusudur. Bundan sonra dinler ile ideolojlerle ilgili makalenin sonra ayrıntılarına geçilecektir. şimdi, vurgulamak istediğim fikre geçebiliriz. Hazreti İsa ve kendinden önce gelen tek tanrılı dinlerin peygamberleri, Hazreti İbrahim, Hazreti Davut, Hazreti Musa ile Hazreti Muhamedd'in dini öğretileri, benim naçizane fikrime göre, vefatlarından sonra tahrif edilmiş, ardılları tarafından hiç bir zaman tam anlamıyla uygulanmamıştır, demiyorum, uygulanamamıştır. Buna dünya'da dinler kadar etkili olan Markisist ve diğer ideolojiler de dahildir. Bu düşünceyi üst satırlarda yazdığım, Marks'tan esinlenerek, etkilenerek inanarak yazıyorum. Bence bunun başka türlü olması da mümkün olmaz diye düşünüyorüm. Zira dinler ve idolojiler, son çözümde, insanlar tarafından halka anlatılıyor. Özgündürler, ve kendilerne özgüdür. Deyim yerindeyse bir anlamda dini ve filozofların kişiliğini, denasını yansıtan bilgilerdir. Kimse yanlış anlamasın, İsa'nın dediği gibi, elbette, Tanrının hakkını Tanrıya, Neron'nun (Kişinin) hakkınıda Neron'a vermek gerekir. Bu neden ve gerçeklikle böylesi inançlar, öğretiler, orjinal olarak tatbik edilemez. Bundan dolayı dinlerde çok farklı görüşler, mezhepler ortaya çıkar. İdelojilerde ise farklı görüşler ve partile ortaya çıkar. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 27 Ekim 2022 - Perşembe

DİNLER İLE İDEOLOJİLERİN İLK ÇIKIŞLARI ÖZGÜNDÜR -1

Bilimsel sosyalızmin kurucusu sosyolog ve filozof Karl Marks'ın konumuzla ilgili bir cümlesinde "Tarihsel olaylarla kişiler bir trajedi sonucu oluşur, tekrarlanmak istendi mi komedi olur." der. Bu ünlü deyişin anlamı dinler ile ideolojiler, sonra asıllarından uzaklaşır tam olarak uygulanamaz, özgündürler.

Tek tanrılı dini inancı, ilk peygamber her ne kadar Hareti Adem denilse bile, asıl kuramını, blinen tarihi din öğreti ve inancı Hazreti İbrahim ile başlamıştır diyebiliriz. Zira İbrahim'e birkaç sayfa dini kelam indirilmiştir, yanlış değilse, on sayfa olarak biliyordum.

Tarihi kayıt bilgilerinde Hazreti İbrahim, Yahudi kavminin ilk peygamberidir. Hatta büyük oğlunun adınınİsrail olduğu bilgisi vardır. Zaten İslam dini inancına göre, İslam öncesi tek Tanrıya inanan dinler ile peygamberler haktır. Karşı çıkılıp inkar edilmez. Yeterki insanlar din tarihi ve kültürlerini bilsinler, sorun olmaz, sorun kalmaz.

Hazreti Musa büyük peygamberlerden biridir. Kendisine teblig edilen Tevrat ilk kapsamlı bir din kitabıdır. Tevratta olan bilgiler, daha çok İsrail halkı ile ilgili, tarihsel, inanç, sosyal, ekonomik, kültürel bilgiler ihtiva etmektedir. Hazreti Dvut ise yine bir İsrail peygamberidir, kendisine gelen kitap Tevrat'ın devamıdır.

Hıristiyan dinin kurucusu, peygamberi Hazreti İsa'nın ise yaşadığı dönemde Neredeyse tüm dünyaya eğemen olan köleci Roma imparatorluğudur. Astıkları astık, kestikleri,kestiktir. İnsanların hiç bir hak hukuku yoktur. Çok zalim bir düzendir.

Bu düzenle neredeyse örtüşen, yoz, Yahudi din adamları, hahamlar, dinin gerçek kurallarını halka anlatmıyor. Dini, siyasete, ticarete, sömürüye, alet ediyorlardı.

Hazreti İsa böyle bir dönemde ruhul Kudüs, kutsal ruh, Allah'ın bir kelamı, sözü olarak, başka bir tanımla Tanrı'nın oğlu olarak MÖ 4 yılında,o dönemde Roma imparatorluğuna bağlı Filistin bölgesinin Yahudiye eyaleti sırında bulunan, Beytüllahim şehrinde, annesi Meryem'in bakire olduğuna ilişkin iddia edilen bir mucizeyle doğdu.

Hazreti İsa'nın diğer isimleri, Yeşua ve yusuf'tur.

İsa 30 yaşında peygamber oluyor. Kendisine inan, iman etmiş 12 havarisi, yardimcıları ile birlikte kasaba, köyleri gezerek, halka doğruluk, dürüstlük üzerine vaazlar, nasihatlar veriyorlar. Gittikçe artan bir şekilde halkın ilgi ve takdirlerini haklı olarak kazanıyorlardı. Çünkü, İsa mücizeler gösteriyor. ölüleri diriltiyor. körlerin görmelerini sağlıyor. Felçlileri iyileştiriyordu.

Yahudi din adamları, bu faaliyetlerin kendi düzenlerini bozacağını, çıkarlarına aykırı olduğunu gördüler.

Hazreti İsay'ı Roma yönetimine şikayet ettiler, bunun üzerine İsa'ya işkence yapıldı, kırbaçlandı. Çarmıha gerilerek öldü.

Ancak mücizevi bir şekilde Üç gün sonra dirildi. 40 gün halkın arasında yaşadıktan sonra, halkın gözleri önünde göge yükseldi.

Hazreti Muhammed İslam dinin peygameri MS 571 yılında Mekke'de dünyaya geldi. 40 yaşında Kur'an ayetleri kendisine gelmeye başladı.

İdeolojilerle ilgli konu başlığından dolayı, Karl Marks, bilimsel sosyalizmin kurucusudur.

Bundan sonra dinler ile ideolojlerle ilgili makalenin sonra ayrıntılarına geçilecektir.

şimdi, vurgulamak istediğim fikre geçebiliriz. Hazreti İsa ve kendinden önce gelen tek tanrılı dinlerin peygamberleri, Hazreti İbrahim, Hazreti Davut, Hazreti Musa ile Hazreti Muhamedd'in dini öğretileri, benim naçizane fikrime göre, vefatlarından sonra tahrif edilmiş, ardılları tarafından hiç bir zaman tam anlamıyla uygulanmamıştır, demiyorum, uygulanamamıştır.

Buna dünya'da dinler kadar etkili olan Markisist ve diğer ideolojiler de dahildir. Bu düşünceyi üst satırlarda yazdığım, Marks'tan esinlenerek, etkilenerek inanarak yazıyorum.

Bence bunun başka türlü olması da mümkün olmaz diye düşünüyorüm.

Zira dinler ve idolojiler, son çözümde, insanlar tarafından halka anlatılıyor. Özgündürler, ve kendilerne özgüdür.

Deyim yerindeyse bir anlamda dini ve filozofların kişiliğini, denasını yansıtan bilgilerdir.

Kimse yanlış anlamasın, İsa'nın dediği gibi, elbette, Tanrının hakkını Tanrıya, Neron'nun (Kişinin) hakkınıda Neron'a vermek gerekir.

Bu neden ve gerçeklikle böylesi inançlar, öğretiler, orjinal olarak tatbik edilemez.

Bundan dolayı dinlerde çok farklı görüşler, mezhepler ortaya çıkar. İdelojilerde ise farklı görüşler ve partile ortaya çıkar. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mahmut acar
(27.10.2022 14:33 - #176)
Nejet abe dinler ve idolojilerle toplumlar dızayın edilememiştir. ancak etkilenirler.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.