NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

BİR BAŞKA AÇIDAN BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ -38

Paradan ziyade, daha fazla benim için moral, inanç, olarak çok önemli ve değerleri kat be kat fazladır. Bu gurbette benim moral değerlerim, en kıymetli, değerli arkadaşlarımdir. Keyfiyet sizin vicdanıza kalmıştır, arz ederim." Der. Savunmanın sonunda maksadını özetle sadeleştirilmiş şekilde şöyle açıklar: Beni buraya sevk etmeniz Kürt meselesiyle ilgilidir. Defalarca söyledim, amacım milliyetler meselesi değildir. Kutsal kitabımız Kur'an bizi milliyetçilikten men ediyor. herkesin mensup olduğu bir milleti ve ana dili vardır. Bu doğuştan gelen bir meşru haktır. Yoksa bir millet diğer bir milletten üstün olamaz. Allah indinde aynı değerleri vardır. Evet ben Kürdüm bunu inkar etmem. Ancak asla ırkçılık yapmam, defalarca bunu söyledim, yazdım, hep tekrar oluyor. benim davam İslami iman davasıdır. Avrupa'nın dinsizlik akımlarına karşı kendi inancımızı özümüzü korumak davasıdır. Zaten tüm kitaplarımı incelediniz devlete, millete yönelik suç teşkil edecek bir şey bulamadınız. Lütfen kendi Cumhuriyet kanunlarına uyunuz. Şimdiye kadarki tutumunuz kendi yasalarınıza bile uymadığınızı gösterir. Oysa yasalar, kanunlar bir devletin, bir milletin uyması gereken şartlardır. Bir anlamda onurlarıdır. Ama bu gerçekliğie rağmen Başbakan İsmet İnönü sanırım benimle de ilgili, bu davayyla bağlantı kurularak Kürt illerine Kürt meselesiyle ilgili bir geziye çıkmıştır. Bu gezi sırasında bana özel olarak bir tecrit uygulanmıştır. İki ay süresince dişarı ile ilgili her türlü bilgiden, bir görüşmeden, bir selamdan mahrum edildim. Bu tarz bir uygulama değil bir kanun devletinde, sanırım sıradan hiç bir devlette böyle bir keyfilik olmaz. Ben Cumhuriyet hükümetinden yasalarına uyarak hukukumu istiyorum. Kanun namına kanunsuzluk edenleri cinayetle itham ediyorum. Böyle keyfi, Cumhuriyet kanunlarına uymayan uygulamalardan dolayı Cumhuriyet hükümetinden hakkımı hukukumu çiğneyen bu cezanın kaldırılacağını ümid ediyorum. Diyerek Eskişehir ağır ceza mahkemesindeki savunmasını böylece tamamlamış olur. Bediüzzaman kendini ve hayatını eski Sad dönemi ve sonra yeni Said dönemi diye ikiye ayırmıştır. Eski Sad dönemi siyasetle yakinen ilgili olmadığı Barla İsparta sürgününde başlamıştır. Bu siyeset dışı yaşam tarzı Urfa'da ölümüne kadar devam eder. Bundan dolayı kendisine yöneltilen siyası çalışmaları haklı olarak red eder. Eski Said dönemi yeterince deneyım tecrübe kazanmadığı gençlik dönemidir. Siyasetle yakinen ilgilendiği taraf olduğu zamandır. Önceleri aktif siyasetle ilgilenir günlük gazetelerin nerdeyse tümünü okur, Ölçer biçer, sonuçlar çıkarırdı. Yeni Said dönemi diye adlandırdığı yaşamının ikinci devrinde kendi ifadesiyle sekiz yıl hiç bir gazete okumadığını belirtir. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 09 Ağustos 2023 - Çarşamba

BİR BAŞKA AÇIDAN BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ -38

Paradan ziyade, daha fazla benim için moral, inanç, olarak çok önemli ve değerleri kat be kat fazladır. Bu gurbette benim moral değerlerim, en kıymetli, değerli arkadaşlarımdir. Keyfiyet sizin vicdanıza kalmıştır, arz ederim." Der.

Savunmanın sonunda maksadını özetle sadeleştirilmiş şekilde şöyle açıklar: Beni buraya sevk etmeniz Kürt meselesiyle ilgilidir. Defalarca söyledim, amacım milliyetler meselesi değildir.

Kutsal kitabımız Kur'an bizi milliyetçilikten men ediyor. herkesin mensup olduğu bir milleti ve ana dili vardır. Bu doğuştan gelen bir meşru haktır. Yoksa bir millet diğer bir milletten üstün olamaz. Allah indinde aynı değerleri vardır.

Evet ben Kürdüm bunu inkar etmem. Ancak asla ırkçılık yapmam, defalarca bunu söyledim, yazdım, hep tekrar oluyor. benim davam İslami iman davasıdır.

Avrupa'nın dinsizlik akımlarına karşı kendi inancımızı özümüzü korumak davasıdır. Zaten tüm kitaplarımı incelediniz devlete, millete yönelik suç teşkil edecek bir şey bulamadınız.

Lütfen kendi Cumhuriyet kanunlarına uyunuz. Şimdiye kadarki tutumunuz kendi yasalarınıza bile uymadığınızı gösterir.

Oysa yasalar, kanunlar bir devletin, bir milletin uyması gereken şartlardır. Bir anlamda onurlarıdır.

Ama bu gerçekliğie rağmen Başbakan İsmet İnönü sanırım benimle de ilgili, bu davayyla bağlantı kurularak Kürt illerine Kürt meselesiyle ilgili bir geziye çıkmıştır. Bu gezi sırasında bana özel olarak bir tecrit uygulanmıştır. İki ay süresince dişarı ile ilgili her türlü bilgiden, bir görüşmeden, bir selamdan mahrum edildim.

Bu tarz bir uygulama değil bir kanun devletinde, sanırım sıradan hiç bir devlette böyle bir keyfilik olmaz.

Ben Cumhuriyet hükümetinden yasalarına uyarak hukukumu istiyorum. Kanun namına kanunsuzluk edenleri cinayetle itham ediyorum.

Böyle keyfi, Cumhuriyet kanunlarına uymayan uygulamalardan dolayı Cumhuriyet hükümetinden hakkımı hukukumu çiğneyen bu cezanın kaldırılacağını ümid ediyorum. Diyerek Eskişehir ağır ceza mahkemesindeki savunmasını böylece tamamlamış olur.

Bediüzzaman kendini ve hayatını eski Sad dönemi ve sonra yeni Said dönemi diye ikiye ayırmıştır. Eski Sad dönemi siyasetle yakinen ilgili olmadığı Barla İsparta sürgününde başlamıştır. Bu siyeset dışı yaşam tarzı Urfa'da ölümüne kadar devam eder. Bundan dolayı kendisine yöneltilen siyası çalışmaları haklı olarak red eder.

Eski Said dönemi yeterince deneyım tecrübe kazanmadığı gençlik dönemidir. Siyasetle yakinen ilgilendiği taraf olduğu zamandır.

Önceleri aktif siyasetle ilgilenir günlük gazetelerin nerdeyse tümünü okur, Ölçer biçer, sonuçlar çıkarırdı.

Yeni Said dönemi diye adlandırdığı yaşamının ikinci devrinde kendi ifadesiyle sekiz yıl hiç bir gazete okumadığını belirtir. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.