Kürt sorunun da yeni çözüm süreci veya barış sürecinin başarıya ulaşması için tam demokrasi şarttır. Böylece sorunun önemli bir parçası olan  Kürtçe anadilde eğitime devlet destek olur. Kürt sorunu kendiliğinden ortaya çıkmadı. Etki tepkinin sonucu oldu.  Osmanlı devleti döneminde asırlarca birarada yaşayan halkların dilleri inkar edilmiyordu. Bir müslüman ümmet kardeşliği vardı. Bundan dolayı asimilasyon, milli sorunlar ciddi boyutlara gelmemiştir. İmparatorluğun yıkılmasiyla kurulan Türkiye cumhuriyetinin ilk dönemlerinde çıkartılan Şark İslahat kanunu ile Kürtçe ile birlikte diger diller inkar edildi, yasaklandı. Pazarlarda, çarşılarda  başka bir dille, özelikle Kürtçe konuşanlara para ve hapis cezası verildi. 12 Eylül Askeri darbesinde çıkartılan 2932 sayılı kanun gereğince Türkçe dışında bir dille konuşanlar tespit edildiğinde altı  aydan üç yıla kadar hapis cezası kaydı konuldu.  Aynı dönemde Diyarbakır askeri cezaevinde PKK tutsaklarına yapılan bilinçli ağır işkenceler sonucu tahliye edilen gençler dağın yolunu tuttular yaklaşık kırk yıldır devam eden bu kirli savaşta onbinlerce vatan evlatları öldü. Milyarlarca dolar harcandı. Bir kesim servetlerine servet katarken halk derin bir yoksulluğun girdabına girdi. Türkiye ekonomisi böylece  iflasın eşiğine gelmiş oldu. Bunun böyle devam edemeyeceğini gören devlet aklı Suriye iç  savaşı sonucu oluşan siyasal gelişmeler Türkiyenin en önemli meselesi olan Kürt sorunun çözümüne  öncelik vermeye başladı. Bunun ilk adımı 1 ekim 2024 tarihinde Türkiye büyük millet meclisinin açılışında MHP  genel başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM partisi meclis grubuna giderek milletvekilleri ile tokalaşması  bir anlamda barış elini uzatmasiyla süreç başladı.  22 Ekim de Bahçeli parti grubunda yaptığı konuşma da  bu parti açısından adeta bir devrim niteliği taşıyordu. Abdullah Öcalan gelsin Dem Parti grubunda konuşsun  silahları bıraktığını açıklasın, yasal düzenlemeleri de biz yaparız anlamında sözler söyledi.  Şüphesiz bu girişim bir barış ve dostluk gösterisiydi.  Zira daha kısa bir süre öncesine kadar aynı Bahçeli ve grubu DEM partisinin kapatılması için anayasa mahkemesine telkinlerde bulunuyor, ağır baskılar yapıyordu Siyaset nelere kadirdi. Durum değişti.  İmralı'da  PKK  kurucusu Abdullah Öcalan ile defalarca görüşmeler yapıldı. Nihayet PKK  kendini fesh ederek. Silah bırakma kararı aldı. Bunun sonucunda mecliste iktidar ve muhalefet partilerinden oluşan bir çoźum komisyonu kuruldu.  Yeni çözüm sürecinin başarıya ulaşması için demokratik siyaset kanallarının açılması gerekiyor. Önce mecliste Kürtçe'ye bilinmeyen bir dil denilme garabetinden kurtarılması gerekir. HDP eş genel başkanları Selahaddin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ ve diğer siyasi tutsaklar için bir af çıkartılması gerekir. En önemlisi Suriye'de Rojava denilen bölgede Türkiye'de olacak barış sürecinin bir benzerinin orada olması ile çözüm gerçekleşme yoluna girer. Yoksa orada Cihatçı  El Nusra türevi HTŞ örgütüne Suriye Kürtleri entegre olmaz.   Tam demokrasi uygulandığı zaman Kürt sorunu çözülmüş olacaktır. Böylece anadilde eğitim gibi meşru haklar verilecektir.