NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

AĞAÇLARA KIYMAYIN EFENDİLER

Ormanlar, ağaçlar Dünya’nın dengesi düzenidir. Ağaçlar Dünya’yı güzelleştirir. Ağaçlar bir bakıma insanların akciğeridir. Foto sentez denilen ilahi bir sistemle kirli havayı alır temiz havayı verir. Onun için atalarımız yaş kesen baş keser demişlerdir. Ağaçlara kıymayın efendiler. Ağaçların kıyımına müsaade etmeyin. İslam dini duyarlığı olduğunu söyleyen AKP iktidarı, Çıkarları uğruna doğayı tahrip eden, ağaç katliamı yapan Kapitalist zihniyet ve rejime inancı gereği karşı çıkması gerekir. Başta cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet üyeleri buna izin vermemeleri gerekir. Hiçbir gerekçe halkın rahatını kaçıran tepkisini çeken Kaz dağlarında altın arama için yüz binlerce ağacın kesilmesini meşru yapmaz. Hiçbir gerekçe Karadeniz de hidro elektrik santralleri HES projeleri nedeniyle insanların binlerce yıllık yazlık mekanlarını, doğal güzelliklerini yok etmeye, rahatlarını kaçırmaya hakları yoktur. Kapitalist sistem ekonomisi doymak bilmez. Sınırı yoktur. Kendi bencil çıkarları için doğa yok olmuş umurlarında olmaz. Nitekim son çözümde akıl dışı olan bu sistemin sonucunda doğanın dengesi bozulmuş. Mevsimler değişmiş. Denizler, okyanuslara kadar kirlenmiş. Belki milyonlarca yıllık buzullar erimeye başlamıştır. Denizlerde ve karada binlerce canlı varlık türlerinin bazıları yok olmuş. Bazıları yok olma sürecine girmiş. En önemlisi nefes aldığımız havamız kirlenmiştir. Hep Kar uğruna, Hep para uğruna… Neymiş efendim, ülkemiz zenginleşecek… Hayır beyler, bir avuç tekelci kapitalistler ve işbirlikçileri zengin olacak. Merhum cennet mekan Mehmet Akif Ersoy bu yağma sömürü sistemi kast ederek “Medeniyet dediğiniz tek dişi kalmış canavar” olmaz olsun kan göz yaşı acımasızlıkla elde edilen güç ve servet. İşte çıkarları, bencillikleri yüzünden bölgemiz Ortadoğu’yu kan deryasına çevirdiler. Ne diyelim Allah haklarından gele… Onun için kendilerini çok bilmiş sayan bu ülkenin yöneticileri beyler, deyin olmaz olsun sizlerin vahşi yöntemleriniz. Biz ancak kendimize benzedik mi biz oluruz. Başkalarına benzedik mi doğalığımızı kaybeder bir kopya oluruz. Aslı değil fotokopisi. Biz kendi kültürümüzle biz oluruz. Hani beyler sizlerin çok severek söyledikleriniz yerli ve milli olmak sözle değil icraatla tavır göstermekle eylem yapmakla olur. Yine Akif’in söylediği gibi onların teknolojileri, paraları varsa bizim “göksümüzde iman dolu serhadimiz var” Sakın ha onların söylemlerine sistemine inanmayalım. Yoksa kendimizle inancımızla çelişiriz. Peygamberimiz; ne demiş, doğayı korumak anlamında, özetle, kıyametin kopacağını bilseniz dahi eliniz de olan fidanı atmayın ekin buyurmuştur. Kaz dağlarında altın arayan Kanada şirketi kendi ülkesinde böyle ağaç katliamı hoyratlığı yapamaz. Nitekim basından okuduğum bilgiye göre Kanada’da buna benzer şirketler bu tür uygulamalara girince oranın halkından, ve sivil toplum örgütlerinden tepki alınca böylesi doğa düşmanı tahribattan vazgeçmek zorunda kalmışlar. Kaz dağları ve benzeri yerlerde yapılan çalışmalarda çevreye büyük zarar veren siyanür gibi kimyasal maddeler kullanılıyor.Sonuç olarak doğamızı tahrip eden, ormanlarımızı ağaçlarımızı yok eden böylesi insafsız uygulamalara karşı demokratik bir tepki ve duyarlık göstermek gerekir.
Ekleme Tarihi: 22 Ağustos 2019 - Perşembe

AĞAÇLARA KIYMAYIN EFENDİLER

Ormanlar, ağaçlar Dünya’nın dengesi düzenidir. Ağaçlar Dünya’yı güzelleştirir. Ağaçlar bir bakıma insanların akciğeridir. Foto sentez denilen ilahi bir sistemle kirli havayı alır temiz havayı verir. Onun için atalarımız yaş kesen baş keser demişlerdir. Ağaçlara kıymayın efendiler. Ağaçların kıyımına müsaade etmeyin. İslam dini duyarlığı olduğunu söyleyen AKP iktidarı, Çıkarları uğruna doğayı tahrip eden, ağaç katliamı yapan Kapitalist zihniyet ve rejime inancı gereği karşı çıkması gerekir. Başta cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet üyeleri buna izin vermemeleri gerekir. Hiçbir gerekçe halkın rahatını kaçıran tepkisini çeken Kaz dağlarında altın arama için yüz binlerce ağacın kesilmesini meşru yapmaz. Hiçbir gerekçe Karadeniz de hidro elektrik santralleri HES projeleri nedeniyle insanların binlerce yıllık yazlık mekanlarını, doğal güzelliklerini yok etmeye, rahatlarını kaçırmaya hakları yoktur. Kapitalist sistem ekonomisi doymak bilmez. Sınırı yoktur. Kendi bencil çıkarları için doğa yok olmuş umurlarında olmaz. Nitekim son çözümde akıl dışı olan bu sistemin sonucunda doğanın dengesi bozulmuş. Mevsimler değişmiş. Denizler, okyanuslara kadar kirlenmiş. Belki milyonlarca yıllık buzullar erimeye başlamıştır. Denizlerde ve karada binlerce canlı varlık türlerinin bazıları yok olmuş. Bazıları yok olma sürecine girmiş. En önemlisi nefes aldığımız havamız kirlenmiştir. Hep Kar uğruna, Hep para uğruna… Neymiş efendim, ülkemiz zenginleşecek… Hayır beyler, bir avuç tekelci kapitalistler ve işbirlikçileri zengin olacak. Merhum cennet mekan Mehmet Akif Ersoy bu yağma sömürü sistemi kast ederek “Medeniyet dediğiniz tek dişi kalmış canavar” olmaz olsun kan göz yaşı acımasızlıkla elde edilen güç ve servet. İşte çıkarları, bencillikleri yüzünden bölgemiz Ortadoğu’yu kan deryasına çevirdiler. Ne diyelim Allah haklarından gele… Onun için kendilerini çok bilmiş sayan bu ülkenin yöneticileri beyler, deyin olmaz olsun sizlerin vahşi yöntemleriniz. Biz ancak kendimize benzedik mi biz oluruz. Başkalarına benzedik mi doğalığımızı kaybeder bir kopya oluruz. Aslı değil fotokopisi. Biz kendi kültürümüzle biz oluruz. Hani beyler sizlerin çok severek söyledikleriniz yerli ve milli olmak sözle değil icraatla tavır göstermekle eylem yapmakla olur. Yine Akif’in söylediği gibi onların teknolojileri, paraları varsa bizim “göksümüzde iman dolu serhadimiz var” Sakın ha onların söylemlerine sistemine inanmayalım. Yoksa kendimizle inancımızla çelişiriz. Peygamberimiz; ne demiş, doğayı korumak anlamında, özetle, kıyametin kopacağını bilseniz dahi eliniz de olan fidanı atmayın ekin buyurmuştur. Kaz dağlarında altın arayan Kanada şirketi kendi ülkesinde böyle ağaç katliamı hoyratlığı yapamaz. Nitekim basından okuduğum bilgiye göre Kanada’da buna benzer şirketler bu tür uygulamalara girince oranın halkından, ve sivil toplum örgütlerinden tepki alınca böylesi doğa düşmanı tahribattan vazgeçmek zorunda kalmışlar. Kaz dağları ve benzeri yerlerde yapılan çalışmalarda çevreye büyük zarar veren siyanür gibi kimyasal maddeler kullanılıyor.Sonuç olarak doğamızı tahrip eden, ormanlarımızı ağaçlarımızı yok eden böylesi insafsız uygulamalara karşı demokratik bir tepki ve duyarlık göstermek gerekir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.