NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

URFA’DAN TARİHİ KISSALAR (2)

Geçmişin önde gelen sosyal kültürel alanı, kahvehane veya çayhane denilen yerlerdi. buralarda oyunlar dışında sohbetler yapılır meseller anlatılırdı. insan içinden keşke o dönem kayıt cihazları olsaydı o tadına doyulmaz kıssaları kayıt edebilseydi diye düşünüyor. İnanın böyle olsaydı belki de Dünya’ca ünlü olan şark klasikleri, bin bir gece masalları gibi şahaser kitaplar ortaya çıkardı. Şehrimiz bu konularda oldukça birikimli sayılır. tarihi kahveler Harran kapıda Yasinın kahvesi, köroğlu ve dabak hane kahveleriydi. Toplam yedi sekiz tane olan bu mekanların çoğu tarihi haşimiye dergah civarındaydı. Zaten Urfa buralar demekti. Bahçeli evler Yenişehir yoktu. Karaköprü uzak yabancı bir yer sayılırdı. Buna göre şehrin nasıl küçük doğal bir yer olduğunu varın siz düşünün. Urfa küçüktür her kes biri birini tanır o dönemden kalmadır. Büyüklerin anlattığına göre o eski dönemde bir gün köroğlu kahvesinde düşündürücü ilginç, ibretlik bir olay yaşanır. Belinde hançer bir kabadayı kahveye gelir bir nara atar burada ne kadar namusuz hırsız yalancı varsa küfür eder kimseden ses çıkmaz çeker gider.takriben yedi yıl sonra aynı şahıs tekrar aynı kahveye gelir,bu defa burada ne kadar namuslu varsa küfür eder gene kimse ses çıkarmaz korkar.orada her iki küfür olayına tanık olan yaşlı bir kimse oğlum bu yaptıklarının anlamı nedir, diye sorur. kabadayı raconunda feodal (aşiret) kültüründe şimdi ki ilkel kapitalist kültür de olduğu gibi yaşlıya saygısızlık yoktur. yaşlıya hürmet saygı vardır, kabadayı kızmaz amca der, buraya ilk geldiğimde her kes iyiydi namusluydu içlerinde üç beş tane kötü vardı onlarda korkularından bana tepki göstermediler. sonra ikinci gelişimde üzüm üzüme baka baka kararır misali iyiler de kötülerin safına geçtiler bu nedenle küfrü kabul ettiler onlarda kötü oldular. Bu kıssa eğitimin çevrenin önemini, ve nemelazımcılığın zararlarını belirten veciz bir örnek olsa gerek. Urfa da sütü bozuk diye anlatılan ünlü bir mesel vardır. Ulaşımın kervanla atla yapıldığı bundan önceki yüz yılda Urfalı bir tüccarla Halepli bir tüccar kardeş gibi arkadaş olurlar üç beş ay da bir birlerinin yanlarına gidip gelirler, veya mektup yollarlar. bu dostluğu haber alan yoksul gariban bir Urfalı hemşerisi Urfalı tüccarın yanına gelir Halep te işi olduğunu orada arkadaşının kendisine yardımcı olması için rica eder bir mektup alır Halepli tüccarın yanına gelir mektubu verir. Halepli tüccar baş göz üstüne der, Urfalıyı bir ay veya kırk gün misafir eder yedirir içirir hiç bir şey kusur etmez işi biten gariban Urfalı Halepli tüccara Urfa ya döneceğini söyler. Halepli tüccar misafirine ve Urfalı arkadaşına bir top kumaş hediye eder ve bir mektup gönderir. başka ne deyim diye sorur o da gördüğünü sütüne göre söyle der. adam Urfa ya tüccarın yanına gider hediyesini ve mektubunu verir. nasıl arkadaşım kıymetini bildi mi der ne kıymet bilmesi. Yaramaz bir adam der evine gider. Aylar geçer Halepli tüccar Urfalı arkadaşı ne gelir ne mektup yollar. merak eder Urfa ya arkadaşının yanına gelir hayrola arkadaş neden selamı kestin. O da bir adamı yanına gönderdim kıymetini bilmemişsin der. Halepli tüccar hayret eder çağırın o adamı buraya yüzleşelim der. gariban adam yanlarına gelir. Halepli tüccar adama ben seni tanımıyordum arkadaşımın hatırı için sana gereken değeri vermedi mi evet verdin der. peki niye böyle söyledin arkadaşımla aramızı açtın bundan utanç duymadın m, o da bu benim elim de değil ben yanından ayrılırken başka ne diyeyim diye sorduğum da sen de sütüne göre söyle demiştin sütümün gereği bu der Halepli git Allah seni islah etsin der ,adam savuşur gider. Bu kıssa kalıtımın genetiğin kişiler üzerinde etkili olduğunu bize anlatır. bazı insanlar iyiliği bilmez. Bilim adamlarının çoğu ise kalıtımın yani asaletin önemini inkar etmemekle birlikte iyi insan olmada demokratik bir eğitimin belirleyici olduğunu belirtirler.
Ekleme Tarihi: 04 Ocak 2017 - Çarşamba

URFA’DAN TARİHİ KISSALAR (2)

Geçmişin önde gelen sosyal kültürel alanı, kahvehane veya çayhane denilen yerlerdi. buralarda oyunlar dışında sohbetler yapılır meseller anlatılırdı. insan içinden keşke o dönem kayıt cihazları olsaydı o tadına doyulmaz kıssaları kayıt edebilseydi diye düşünüyor. İnanın böyle olsaydı belki de Dünya’ca ünlü olan şark klasikleri, bin bir gece masalları gibi şahaser kitaplar ortaya çıkardı. Şehrimiz bu konularda oldukça birikimli sayılır. tarihi kahveler Harran kapıda Yasinın kahvesi, köroğlu ve dabak hane kahveleriydi. Toplam yedi sekiz tane olan bu mekanların çoğu tarihi haşimiye dergah civarındaydı. Zaten Urfa buralar demekti. Bahçeli evler Yenişehir yoktu. Karaköprü uzak yabancı bir yer sayılırdı. Buna göre şehrin nasıl küçük doğal bir yer olduğunu varın siz düşünün. Urfa küçüktür her kes biri birini tanır o dönemden kalmadır. Büyüklerin anlattığına göre o eski dönemde bir gün köroğlu kahvesinde düşündürücü ilginç, ibretlik bir olay yaşanır. Belinde hançer bir kabadayı kahveye gelir bir nara atar burada ne kadar namusuz hırsız yalancı varsa küfür eder kimseden ses çıkmaz çeker gider.takriben yedi yıl sonra aynı şahıs tekrar aynı kahveye gelir,bu defa burada ne kadar namuslu varsa küfür eder gene kimse ses çıkarmaz korkar.orada her iki küfür olayına tanık olan yaşlı bir kimse oğlum bu yaptıklarının anlamı nedir, diye sorur. kabadayı raconunda feodal (aşiret) kültüründe şimdi ki ilkel kapitalist kültür de olduğu gibi yaşlıya saygısızlık yoktur. yaşlıya hürmet saygı vardır, kabadayı kızmaz amca der, buraya ilk geldiğimde her kes iyiydi namusluydu içlerinde üç beş tane kötü vardı onlarda korkularından bana tepki göstermediler. sonra ikinci gelişimde üzüm üzüme baka baka kararır misali iyiler de kötülerin safına geçtiler bu nedenle küfrü kabul ettiler onlarda kötü oldular. Bu kıssa eğitimin çevrenin önemini, ve nemelazımcılığın zararlarını belirten veciz bir örnek olsa gerek. Urfa da sütü bozuk diye anlatılan ünlü bir mesel vardır. Ulaşımın

kervanla atla yapıldığı bundan önceki yüz yılda Urfalı bir tüccarla Halepli bir tüccar kardeş gibi arkadaş olurlar üç beş ay da bir birlerinin yanlarına gidip gelirler, veya mektup yollarlar. bu dostluğu haber alan yoksul gariban bir Urfalı hemşerisi Urfalı tüccarın yanına gelir Halep te işi olduğunu orada arkadaşının kendisine yardımcı olması için rica eder bir mektup alır Halepli tüccarın yanına gelir mektubu verir. Halepli tüccar baş göz üstüne der, Urfalıyı bir ay veya kırk gün misafir eder yedirir içirir hiç bir şey kusur etmez işi biten gariban Urfalı Halepli tüccara Urfa ya döneceğini söyler. Halepli tüccar misafirine ve Urfalı arkadaşına bir top kumaş hediye eder ve bir mektup gönderir. başka ne deyim diye sorur o da gördüğünü sütüne göre söyle der. adam Urfa ya tüccarın yanına gider hediyesini ve mektubunu verir. nasıl arkadaşım kıymetini bildi mi der ne kıymet bilmesi. Yaramaz bir adam der evine gider. Aylar geçer Halepli tüccar Urfalı arkadaşı ne gelir ne mektup yollar. merak eder Urfa ya arkadaşının yanına gelir hayrola arkadaş neden selamı kestin. O da bir adamı yanına gönderdim kıymetini bilmemişsin der. Halepli tüccar hayret eder çağırın o adamı buraya yüzleşelim der. gariban adam yanlarına gelir. Halepli tüccar adama ben seni tanımıyordum arkadaşımın hatırı için sana gereken değeri vermedi mi evet verdin der. peki niye böyle söyledin arkadaşımla aramızı açtın bundan utanç duymadın m, o da bu benim elim de değil ben yanından ayrılırken başka ne diyeyim diye sorduğum da sen de sütüne göre söyle demiştin sütümün gereği bu der Halepli git Allah seni islah etsin der ,adam savuşur gider. Bu kıssa kalıtımın genetiğin kişiler üzerinde etkili olduğunu bize anlatır. bazı insanlar iyiliği bilmez. Bilim adamlarının çoğu ise kalıtımın yani asaletin önemini inkar etmemekle birlikte iyi insan olmada demokratik bir eğitimin belirleyici olduğunu belirtirler.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.