NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

SUÇ VE CEZA

Suç ve ceza dünyaca ünlü Rus yazarı Dostoyevski'nin yine ünlü bir romanın adıdır. Ders dolu bu romanda, üniversite öğrencisi Raskolnivik maddi ihtiyaçlarını karşılayacak bir durumda değildir. Ailesi yoksuldur. Bazı günler aç bile kalır. Karnını doyurmak için, ev komşusu tefeci yaşlı bir kadından borç para alır.  Faiz borcunu bazen öder, bazen ödeyemez. Ödenmeyen faiz borcundan dolayı, tefeci yaşlı kadın, genç öğrenciyi sürekli rahatsız eder, rencide eder.  Öğrenci genç, okumaya, düşünmeye, hayatı sorgulamaya,  felsefeye meraklıdır.  Ayrıca, kendince, dönemin ilkel kapitalist sistemin haksızlığını, analizini ve eleştirisini yapar. Rusya çarlıkla, bir nevi kralıkla idare edilen,  az gelişmiş kapitalist bir ülkedir. Zengin çok zengin  Fakir çok fakirdir. Bazıları romandaki faizci kadın gibi parayla oynar. Her türlü ihtiyacının çok fazlasını karşılar. Bazıları üniversite ögrencisi Raskolnivik gibi karnını bile doyuramaz. Kısaca, sefahat ve sefalet iç içe geçmiş, iç içe yaşar. Bu sınıfsal çelişkileri, felsefi ve siyasal olarak derinden yaşayan roman kahramanı Raskolnivik bundan ötürü maddi ve manevi olarak bir ızdırap içerisindedir. Sömürücü eğemen sınıf ve bireylerine karşı bir tepki duyar. Tüm bu çelişkilerden dolayi faizci kadını öldürmeyi düşünür. Hatta öldürme planları yapar. Son anda bundan vazgeçer. Nihayet, bu defa tefeci Alonyayı öldürmeye karar verir. Çünkü, kendisine göre böyle asalak, zararlı bir kadını öldürmekle topluma bir yararı olacağını düşünür.   Gece kadının evine girer, baltayla onu öldürür. Ama beklenmeyen bir durum olur.  Alonya ile birlikte yaşayan üvey kız kardeşi bir talihsizlik.olarak son anda cinayete tanık olur. Ablasını öldürenin Raskolnivik olduğunu görür. İşte bu durum iyi niyetli kimseye zararı olmayan kadının ölümüne neden olur.  Çünkü, Raskolnivik suçunu örtbas etmesi için hiç istemediği halde onu öldürmek zorunda kalır.  Ama hukuk öğrencisi yoksul genç işlediği  cinayetlerden pişmanlık duyar. Suçunu yargıya itiraf eder. Sıbiryaya mahkum olarak gönderilir. Konu biraz uzun oldu. Bunu anlatmanın nedeni, bu romanda yaşanan olayların, biraz ülkemizin bugünkü koşularına benzemesidir. Ayrıca en önemlisi her suçun bir cezası olması gerektiğinin önemini belirtmektir. Bunda yalnız Raskolnivik suçlu değildir. Faizci kadın ve onu önlemeyen düzende suçludur. Burda her şeye rağmen, son çözümde öğrenci gencin, insanın en yüce özelliği ve erdemi olan vicdanı öne çıkmıştır. Bu klasik romanı niye anlattım derseniz. Şundan oldu: Geçen gün Urfa şehir içi ulaşım aktarma merkezine yaya olarak giderken, oranın yakınında eski emirgan bahçesinin yanında, uzaktan  bir kalabalık gördüm. Oraya yaklaştığımda, minibüs tarzı bir belediye aracının şöferinin yüzü gözü kan içindeydi. Beyaz gömleği kan içindeydi. Neredeyse şok oldum. Olay Yeşil renkli sivil halk otobüsü şöförü ile bu belediye otobüsü şöförü ile tartışmışlar. Halk otobüsü şöförü ve diğer bir kişi belediye şöförünü bu hale getirmişlerdir. Kendimi tutamadım iyice  tepki gösterdim. Dikkat ettim çevrede  toplananlar, benim dışımda hiç bir tepkide bulunmadılar Sadece neme lazım duyarsızlığı ile seyr ettiler. Genelleme yapmadan dersem, Toplum adına acı bir durum.  Oysa insan, ne pahasına olursa, kim olursa olsun, haklının yanında haksızın karşısında olmaya gayret göstermelidir.  Herhangi bir suç cezasız kalmamalıdır. Suç ve ceza  konusunu bundan dolayı gündeme getirdim. Ama maalesef ülkemizde hukuk tam olarak işlemiyor. Bazen suça ceza verilmiyor. Suçsuzlara siyasal nedenlerle ceza veriliyor.  Suçlar belki çoğu kez, anlattığım bu olayda olduğu gibi cezasız kalıyor. Bu konuda bir çok örnek verilebilir. İyi hal gibi nedenler, hukukta tartışmalı bir konudur. Bir devleti devlet yapan, devlete haklılık ve bir anlamda kutsallık kazandıran hukuk olduğu kadar yasaların uygulanmasıdır. Bunun için yargının tarafsız, bağımsız, adil olması mutlaka gereklidir. Güçlerin birliği faşizimdir. Güçler ayrılığı demokrasidir, hukuk devletidir.
Ekleme Tarihi: 25 April 2025 - Friday

SUÇ VE CEZA

Suç ve ceza dünyaca ünlü Rus yazarı Dostoyevski'nin yine ünlü bir romanın adıdır. Ders dolu bu romanda, üniversite öğrencisi Raskolnivik maddi ihtiyaçlarını karşılayacak bir durumda değildir. Ailesi yoksuldur. Bazı günler aç bile kalır. Karnını doyurmak için, ev komşusu tefeci yaşlı bir kadından borç para alır.  Faiz borcunu bazen öder, bazen ödeyemez.
Ödenmeyen faiz borcundan dolayı, tefeci yaşlı kadın, genç öğrenciyi sürekli rahatsız eder, rencide eder. 
Öğrenci genç, okumaya, düşünmeye, hayatı sorgulamaya,  felsefeye meraklıdır.
 Ayrıca, kendince, dönemin ilkel kapitalist sistemin haksızlığını, analizini ve eleştirisini yapar. Rusya çarlıkla, bir nevi kralıkla idare edilen,  az gelişmiş kapitalist bir ülkedir.
Zengin çok zengin
 Fakir çok fakirdir. Bazıları romandaki faizci kadın gibi parayla oynar. Her türlü ihtiyacının çok fazlasını karşılar. Bazıları üniversite ögrencisi Raskolnivik gibi karnını bile doyuramaz. Kısaca, sefahat ve sefalet iç içe geçmiş, iç içe yaşar. Bu sınıfsal çelişkileri, felsefi ve siyasal olarak derinden yaşayan roman kahramanı Raskolnivik bundan ötürü maddi ve manevi olarak bir ızdırap içerisindedir. Sömürücü eğemen sınıf ve bireylerine karşı bir tepki duyar. Tüm bu çelişkilerden dolayi faizci kadını öldürmeyi düşünür. Hatta öldürme planları yapar. Son anda bundan vazgeçer.
Nihayet, bu defa tefeci Alonyayı öldürmeye karar verir. Çünkü, kendisine göre böyle asalak, zararlı bir kadını öldürmekle topluma bir yararı olacağını düşünür.  
Gece kadının evine girer, baltayla onu öldürür. Ama beklenmeyen bir durum olur. 
Alonya ile birlikte yaşayan üvey kız kardeşi bir talihsizlik.olarak son anda cinayete tanık olur. Ablasını öldürenin Raskolnivik olduğunu görür. İşte bu durum iyi niyetli kimseye zararı olmayan kadının ölümüne neden olur. 
Çünkü, Raskolnivik suçunu örtbas etmesi için hiç istemediği halde onu öldürmek zorunda kalır. 
Ama hukuk öğrencisi yoksul genç işlediği  cinayetlerden pişmanlık duyar. Suçunu yargıya itiraf eder. Sıbiryaya mahkum olarak gönderilir.
Konu biraz uzun oldu. Bunu anlatmanın nedeni, bu romanda yaşanan olayların, biraz ülkemizin bugünkü koşularına benzemesidir. Ayrıca en önemlisi her suçun bir cezası olması gerektiğinin önemini belirtmektir.
Bunda yalnız Raskolnivik suçlu değildir. Faizci kadın ve onu önlemeyen düzende suçludur. Burda her şeye rağmen, son çözümde öğrenci gencin, insanın en yüce özelliği ve erdemi olan vicdanı öne çıkmıştır.
Bu klasik romanı niye anlattım derseniz. Şundan oldu: Geçen gün Urfa şehir içi ulaşım aktarma merkezine yaya olarak giderken, oranın yakınında eski emirgan bahçesinin yanında, uzaktan  bir kalabalık gördüm. Oraya yaklaştığımda, minibüs tarzı bir belediye aracının şöferinin yüzü gözü kan içindeydi. Beyaz gömleği kan içindeydi. Neredeyse şok oldum. Olay Yeşil renkli sivil halk otobüsü şöförü ile bu belediye otobüsü şöförü ile tartışmışlar. Halk otobüsü şöförü ve diğer bir kişi belediye şöförünü bu hale getirmişlerdir.
Kendimi tutamadım iyice  tepki gösterdim. Dikkat ettim çevrede  toplananlar, benim dışımda hiç bir tepkide bulunmadılar Sadece neme lazım duyarsızlığı ile seyr ettiler. Genelleme yapmadan dersem,
Toplum adına acı bir durum. 
Oysa insan, ne pahasına olursa, kim olursa olsun, haklının yanında haksızın karşısında olmaya gayret göstermelidir. 
Herhangi bir suç cezasız kalmamalıdır. Suç ve ceza  konusunu bundan dolayı gündeme getirdim.
Ama maalesef ülkemizde hukuk tam olarak işlemiyor. Bazen suça ceza verilmiyor. Suçsuzlara siyasal nedenlerle ceza veriliyor. 
Suçlar belki çoğu kez, anlattığım bu olayda olduğu gibi cezasız kalıyor. Bu konuda bir çok örnek verilebilir. İyi hal gibi nedenler, hukukta tartışmalı bir konudur.
Bir devleti devlet yapan, devlete haklılık ve bir anlamda kutsallık kazandıran hukuk olduğu kadar yasaların uygulanmasıdır. Bunun için yargının tarafsız, bağımsız, adil olması mutlaka gereklidir.
Güçlerin birliği faşizimdir. Güçler ayrılığı demokrasidir, hukuk devletidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
e.sabri
(25.04.2025 12:48 - #563)
çok iyi nir yazı tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
e.sabri
(25.04.2025 12:48 - #564)
çok iyi nir yazı tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.