NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -58

Akka'nın Haçlılar tarafından işgali, Müslüman aleminde doğal olarak büyük bir üzüntü yarattı. Selahaddin anlaşma gereği, bir kısım esirleri serbest bırakmış, biraz para'da göndermişti. Ama onlar verdikleri sözde durmadılar, anlaşma şartlarını yerine getirmediler. İngiltere kralı Rişar, üstelik "Hem suçlu, hem güçlü." sözünde olduğu gibi, ellerinde bulunan müslüman esirlerin, öldürülme emrini verdi. Bunu duyan müslümanlar her taraftan savaşa koştular. Artık Hiristiyanlar zor bir durumda kalmışlardı. Onların, zaten Akka dışında bir başarıları yoktu. Anlaşılan, anlaşma şartlarına uyulmaması, Haçlılar arasında bir ihtilafa neden olmuş, birlik sağlanmamıştır. Oysa Sultan Selahaddin, savaşların sonucunda oluşan anlaşma şartlarına her zaman uymuş, sözünde durmuştur. Haçlılar 999 yılında Kudüs'ü işgal ettiklerinde bir zulüm, katliam yapmışlardır. Selahaddin önceleri Kudüs'ü aldıklarında Haçlıların yaptıkları zulümden fazlasını yapacaklarını söylemişti. Ancak sonraları bir nefsi muhasebe, özeleştiri yapmış, bunun yanlış olacağını, doğru olamayacağına karar vermiştir. Nitekim Kudüs'ü aldıklarında haçlılara adalet ve insanlık dersi vermiştir. Buna karşılık, şimdi haçlıların yaptıkları muamele müslümanları daha fazla birleşmelerine neden olmuştur. Bundan dolayı milisler hiristiyan yerleşim yerlerine baskınlar düzenleyip, kendilerini ve mallarını kaçırıp, esir pazarlarında satmaya başladılar. BEBEĞİ KAÇIRILAN ANNE SELAHADDİN'E GİDİYOR Haçlıların yaptıkları müslüman esirlerin idam edilmelerine karşı bir tepki olarak önceki satırlarda belirttiğimiz gibi bazı müslüman grubları haçlıların mallarını yağma emeye, adamlarını kaçırmaya başladılar. Bir defasında nasıl olduys üç aylık bir bebeği kaçırmışlar, esir oazarında satmışlardı. Bebeğinin kaybolduğunu gören, annesi gece uyumamış, sabah olunca feryat figan içerisinde, durumu hiristiyan yetkililere bildirir. Onlar, kadına, Selahaddi'in yanına git, o merhametli biridir, bebeğini bulur, sana verir derler. Kadın Selahddn'in yanına gelir. Bu tarihi anektodu İbni Şeddad şöyle anlatır; "Kadın Selahaddin'in yanına geldiğinde sultan atın üzerinde bulunuyordu. Kadın ağlayarak bebeğinin kaçırıldığını, bebeğinin bulunup kendisine verilmesini istediğini söyleyince, Selahaddin'de göz yaşlarını tutamayıp ağladı. Adamlarına emir verdi, derhal gidin nerde olursa olsun gidin bebeği bulun getirin emrini verirler. Bebeğin esir pazarında bir adama satıldığını öğrenirler. Adamı bulurlar. Parasını verirler. Bebeği Selahaddin'in huzurunda annesine teslim ederler. Anne sevincinden ağladı, bebeğini emzirmeye başladı. Yine Selahaddin emir verdi bir at getirildi kadınla bebeği atla yerlerine gönderldi." bilgisini veriyor. ARSUF SAVAŞI Arsuf şimdi İsrailde bulunan antik bir yerleşme yeridir. Haçlılar ile müslümanlar arasında 1191 tarihinde bu bölgenin ormanlık alanlarında bir savaş olmuştur. Bu savaş İngiliz kralı Rişar ile müslüman Sultan Selahaddin arasında taktiksel bir savaş olmuştur. Her iki savaş ustasının yönettiği bu savaşta üstünlük gidip geliyordu, galip, mağlup değişiyordu. Bir ara savaşın kaybedileceğini anlayan Selahaddin hiç bir şekilde geri atmayarak, adeta kükreyerek, naralar atarak askerlerini Allah yolunda kuvvetlice çarpışmaya davet etti. Onun bu cesaretini ve direnmesini gören müslüman askerler, düşman cephelerine kuvvetli bir saldırı başlattı. Böyle bir enerji ve sinerji sonucunda, müslüman tarihçilerin belirttiklerine göre, düşman güçleri bozguna uğradı, geri çekildiler. Arsuf savaşını müslümanlar kazandı deniliyor. Batlı kaynaklar ise Arsuf savaşını Hiristiyanlar kazandı demekteler. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 29 Aralık 2023 - Cuma

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -58

Akka'nın Haçlılar tarafından işgali, Müslüman aleminde doğal olarak büyük bir üzüntü yarattı. Selahaddin anlaşma gereği, bir kısım esirleri serbest bırakmış, biraz para'da göndermişti. Ama onlar verdikleri sözde durmadılar, anlaşma şartlarını yerine getirmediler.

İngiltere kralı Rişar, üstelik "Hem suçlu, hem güçlü." sözünde olduğu gibi, ellerinde bulunan müslüman esirlerin, öldürülme emrini verdi. Bunu duyan müslümanlar her taraftan savaşa koştular. Artık Hiristiyanlar zor bir durumda kalmışlardı. Onların, zaten Akka dışında bir başarıları yoktu.

Anlaşılan, anlaşma şartlarına uyulmaması, Haçlılar arasında bir ihtilafa neden olmuş, birlik sağlanmamıştır. Oysa Sultan Selahaddin, savaşların sonucunda oluşan anlaşma şartlarına her zaman uymuş, sözünde durmuştur. Haçlılar 999 yılında Kudüs'ü işgal ettiklerinde bir zulüm, katliam yapmışlardır.

Selahaddin önceleri Kudüs'ü aldıklarında Haçlıların yaptıkları zulümden fazlasını yapacaklarını söylemişti. Ancak sonraları bir nefsi muhasebe, özeleştiri yapmış, bunun yanlış olacağını, doğru olamayacağına karar vermiştir. Nitekim Kudüs'ü aldıklarında haçlılara adalet ve insanlık dersi vermiştir.

Buna karşılık, şimdi haçlıların yaptıkları muamele müslümanları daha fazla birleşmelerine neden olmuştur. Bundan dolayı milisler hiristiyan yerleşim yerlerine baskınlar düzenleyip, kendilerini ve mallarını kaçırıp, esir pazarlarında satmaya başladılar.

BEBEĞİ KAÇIRILAN ANNE SELAHADDİN'E GİDİYOR

Haçlıların yaptıkları müslüman esirlerin idam edilmelerine karşı bir tepki olarak önceki satırlarda belirttiğimiz gibi bazı müslüman grubları haçlıların mallarını yağma emeye, adamlarını kaçırmaya başladılar. Bir defasında nasıl olduys üç aylık bir bebeği kaçırmışlar, esir oazarında satmışlardı.

Bebeğinin kaybolduğunu gören, annesi gece uyumamış, sabah olunca feryat figan içerisinde, durumu hiristiyan yetkililere bildirir. Onlar, kadına, Selahaddi'in yanına git, o merhametli biridir, bebeğini bulur, sana verir derler.

Kadın Selahddn'in yanına gelir. Bu tarihi anektodu İbni Şeddad şöyle anlatır; "Kadın Selahaddin'in yanına geldiğinde sultan atın üzerinde bulunuyordu. Kadın ağlayarak bebeğinin kaçırıldığını, bebeğinin bulunup kendisine verilmesini istediğini söyleyince, Selahaddin'de göz yaşlarını tutamayıp ağladı. Adamlarına emir verdi, derhal gidin nerde olursa olsun gidin bebeği bulun getirin emrini verirler.

Bebeğin esir pazarında bir adama satıldığını öğrenirler. Adamı bulurlar. Parasını verirler. Bebeği Selahaddin'in huzurunda annesine teslim ederler. Anne sevincinden ağladı, bebeğini emzirmeye başladı. Yine Selahaddin emir verdi bir at getirildi kadınla bebeği atla yerlerine gönderldi." bilgisini veriyor.

ARSUF SAVAŞI

Arsuf şimdi İsrailde bulunan antik bir yerleşme yeridir. Haçlılar ile müslümanlar arasında 1191 tarihinde bu bölgenin ormanlık alanlarında bir savaş olmuştur. Bu savaş İngiliz kralı Rişar ile müslüman Sultan Selahaddin arasında taktiksel bir savaş olmuştur. Her iki savaş ustasının yönettiği bu savaşta üstünlük gidip geliyordu, galip, mağlup değişiyordu.

Bir ara savaşın kaybedileceğini anlayan Selahaddin hiç bir şekilde geri atmayarak, adeta kükreyerek, naralar atarak askerlerini Allah yolunda kuvvetlice çarpışmaya davet etti. Onun bu cesaretini ve direnmesini gören müslüman askerler, düşman cephelerine kuvvetli bir saldırı başlattı.

Böyle bir enerji ve sinerji sonucunda, müslüman tarihçilerin belirttiklerine göre, düşman güçleri bozguna uğradı, geri çekildiler. Arsuf savaşını müslümanlar kazandı deniliyor. Batlı kaynaklar ise Arsuf savaşını Hiristiyanlar kazandı demekteler. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.