NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -46

SELAHADDİN İBADETE ÇOK ÖNEM VERİRDİ Sultan Selahaddin çok ibadet ederdi. Allah'ın yardımı için sürekli dua ederdi. Duası şahsi, bireysel değil, Kudüs'ün fethi İslamın zafer kazanması içindi. Devamlı Kur'an okur anlamı üzerine düşünürdü. Gece namazlarına ve zikre devam ederdi. Ordu komutanlarını ve askerleri ibadete, gece namazlarına teşvik ederdi. Alimlerle Kur'an'ın manası üzerine sohbet yaparlardı. Selahaddin ordudaki askerlerin gece namazına kalkmalarını emreder. Gece zikri yapmalarını isterdi. Askerlerin çadırlarını gezer, gece namazına kalkmayanları uyarırdı. Zafer için devamlı Allah'a dua eder ondan yardım isterdi. Her zaman sadaka verirdi. Olaylar karşısında çaresiz kaldığında İbni Şeddad'ın belirttiğine göre şöyle niyaz ederdi. "Sana yöneliyor, Senin ipine sarılıyorum Senin fazlına güveniyorum. Sen ne güzel vekilsin, der, başı secdede olur, gözlerinden yaşlar boşanırdı. Bu esnada ne dediğini işitmezdim."diye yazar. Selahaddin Allah'tan yardım istediği, dua ettiği kadar, kendisi de mücadele eder, aklını iradesini kullanırdı. Çaba olmadan yardım da belki yeterli olmaz. İSTİHBARAT ÇALIŞMALARI YAPARDI Selahaddin savaş kadar, belki de istihbarat yaparak haçlıları yenmiştir. İslam peygamberi Hazreti Muahammed ( s.a.v) bir hadiste "Harp hiledir." demiştir. Harp hilelerinden en önemlisi başarılı istihbarat çalışmaları ve bilgileridir. Selahaddin savaşın kaynağından, asıl doğru bilgileri, Antakya kontu üçüncü Bohemund'un karısı İsabel ile bir şekilde diyalog kurarak savaşların kaderini belirleyecek, zafere götürecek bilgileri almıştır. Hıttin savaşının olacağı sabah, savaş ile ilgili bilgileri aldığını Tarihçi ve yazar Cizreli İbni Esir belirtiyor. Selahaddin İsabel'e çok pahalı, kıymetli hediyeler gönderiyordu. Yne başka bir tarihçi Ebu Şame "İsabel Sultanın dostu ve düşman üzerindeki gözüydü. Madem İsabel, Sultanla mektuplaşır, ona nasihat eder, haçlıların gizliliklerini ona açardı. Sultan da ona ikram eder, en nefis hediyeleri gönderirdi." Demektedir. Hıttin ve Kudüs'ün fethi yalnız kaba bir askeri güçle değil, böyle usta, üstün bir zekayla, diplomasıyle elde edilmiştir. Ayrıca, en önemlisi farklı miliyetlere mensup insanları tek bir davada birleştirmiştir. Eğer, Kürt, Arap, Türk milliyetçiliği yapsaydı, bu zaferler kazanılmayacaktı. Tüm İslam halkları kutsal bir davada birleştiler. Haçlıların çoğunda kutsal birlik ruhu yoktu. Çoğu Avrupa'nın lümpen, derbeder kesimiydi. Onların amacı servet ve ganimet peşinde oluyordu. Böyle ilkel maddi bir hevesle, manevi bir gücü yenmeleri uzak bir ihtimal olurdu. KUDÜS ÖNCESİ SAHİL BELDELERİ ALINDI Selahaddin Hıttin zaferinden hemen sonra Kudüs'e saldırmadı. Bu da ustaca bir stratejiydi. Bunun bir kaç nedeni vardır. Böyle yapsaydı, savaş yeni bitmiş, haçlı ordusu yenilmiş, acılar daha taze, ikinci yenilgi kabulenmesi zor olacaktı. Böyle bir durumda tüm haçlı güçleri birleşecek, Kudüs'ün fethi belki olmayacak veya gecikecekti. Ayrıca Eyyübi ordusunun daha da daha da güçlenmesi gerekiyordu. Zira Kudus içeriden ve dışarıdan çok iyi korunuyordu. Kudüs'e ve haçlıların bulunduğu diğer Filistin beldelerine her türlü silah, askeri gereçler, yiyecekler, sahil beldelerinden geliyordu. Selahaddin haçlıların lojistik desteklerini kesmek için önce sahil yerlerine baskın düzenleyerek, oraları aldı. 5 Temmuz 1187 tarihinde Eyyübi ordusu Taberiya'ye girdi ve Taberya kalesini ele geçirdi. Oradan Akka'ya geçtiler, halk tarafından karşılandılar, Halk Selahaddin'den aman diledi, teslim olduar.Halka can ve mal güvenliği teminatı verildi. Onlara Akka'da kalıp kalmayacaklrını sordu, onlar gitmeyı tercih ettiler. Ordu şehire girdi, dört bin müslüman esiri serbest bıraktı. Eyyubi ordusu Akka halkına karışmadığı gibi, orada bulunan Venedikli ve Bizalı tüccarlara da karışmadı, kötü muamelede bulunmadılar. Selahaddin'in bu hoşgörlü, barışçı uygulamalarını Hırıstiyan, Müslüman her kesim tarafından takdirle karşıladı. Bu siyeset diğer şehirlerin alınmasında çok işe yaradı. Haçlıların işgal ettiği diğer şehirler, böylece direnmeden teslim oldular. Çünkü kendilerine kötü davranılmayacağını biliyorlardı. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 15 Aralık 2023 - Cuma

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -46

SELAHADDİN İBADETE ÇOK ÖNEM VERİRDİ

Sultan Selahaddin çok ibadet ederdi. Allah'ın yardımı için sürekli dua ederdi. Duası şahsi, bireysel değil, Kudüs'ün fethi İslamın zafer kazanması içindi. Devamlı Kur'an okur anlamı üzerine düşünürdü. Gece namazlarına ve zikre devam ederdi. Ordu komutanlarını ve askerleri ibadete, gece namazlarına teşvik ederdi. Alimlerle Kur'an'ın manası üzerine sohbet yaparlardı.

Selahaddin ordudaki askerlerin gece namazına kalkmalarını emreder. Gece zikri yapmalarını isterdi. Askerlerin çadırlarını gezer, gece namazına kalkmayanları uyarırdı. Zafer için devamlı Allah'a dua eder ondan yardım isterdi. Her zaman sadaka verirdi. Olaylar karşısında çaresiz kaldığında İbni Şeddad'ın belirttiğine göre şöyle niyaz ederdi.

"Sana yöneliyor, Senin ipine sarılıyorum Senin fazlına güveniyorum. Sen ne güzel vekilsin, der, başı secdede olur, gözlerinden yaşlar boşanırdı. Bu esnada ne dediğini işitmezdim."diye yazar.

Selahaddin Allah'tan yardım istediği, dua ettiği kadar, kendisi de mücadele eder, aklını iradesini kullanırdı. Çaba olmadan yardım da belki yeterli olmaz.

İSTİHBARAT ÇALIŞMALARI YAPARDI

Selahaddin savaş kadar, belki de istihbarat yaparak haçlıları yenmiştir. İslam peygamberi Hazreti Muahammed ( s.a.v) bir hadiste "Harp hiledir." demiştir. Harp hilelerinden en önemlisi başarılı istihbarat çalışmaları ve bilgileridir. Selahaddin savaşın kaynağından, asıl doğru bilgileri, Antakya kontu üçüncü Bohemund'un karısı İsabel ile bir şekilde diyalog kurarak savaşların kaderini belirleyecek, zafere götürecek bilgileri almıştır.

Hıttin savaşının olacağı sabah, savaş ile ilgili bilgileri aldığını Tarihçi ve yazar Cizreli İbni Esir belirtiyor. Selahaddin İsabel'e çok pahalı, kıymetli hediyeler gönderiyordu.

Yne başka bir tarihçi Ebu Şame "İsabel Sultanın dostu ve düşman üzerindeki gözüydü. Madem İsabel, Sultanla mektuplaşır, ona nasihat eder, haçlıların gizliliklerini ona açardı. Sultan da ona ikram eder, en nefis hediyeleri gönderirdi." Demektedir.

Hıttin ve Kudüs'ün fethi yalnız kaba bir askeri güçle değil, böyle usta, üstün bir zekayla, diplomasıyle elde edilmiştir. Ayrıca, en önemlisi farklı miliyetlere mensup insanları tek bir davada birleştirmiştir. Eğer, Kürt, Arap, Türk milliyetçiliği yapsaydı, bu zaferler kazanılmayacaktı. Tüm İslam halkları kutsal bir davada birleştiler.

Haçlıların çoğunda kutsal birlik ruhu yoktu. Çoğu Avrupa'nın lümpen, derbeder kesimiydi. Onların amacı servet ve ganimet peşinde oluyordu. Böyle ilkel maddi bir hevesle, manevi bir gücü yenmeleri uzak bir ihtimal olurdu.

KUDÜS ÖNCESİ SAHİL BELDELERİ ALINDI

Selahaddin Hıttin zaferinden hemen sonra Kudüs'e saldırmadı. Bu da ustaca bir stratejiydi. Bunun bir kaç nedeni vardır. Böyle yapsaydı, savaş yeni bitmiş, haçlı ordusu yenilmiş, acılar daha taze, ikinci yenilgi kabulenmesi zor olacaktı. Böyle bir durumda tüm haçlı güçleri birleşecek, Kudüs'ün fethi belki olmayacak veya gecikecekti.

Ayrıca Eyyübi ordusunun daha da daha da güçlenmesi gerekiyordu. Zira Kudus içeriden ve dışarıdan çok iyi korunuyordu. Kudüs'e ve haçlıların bulunduğu diğer Filistin beldelerine her türlü silah, askeri gereçler, yiyecekler, sahil beldelerinden geliyordu. Selahaddin haçlıların lojistik desteklerini kesmek için önce sahil yerlerine baskın düzenleyerek, oraları aldı.

5 Temmuz 1187 tarihinde Eyyübi ordusu Taberiya'ye girdi ve Taberya kalesini ele geçirdi. Oradan Akka'ya geçtiler, halk tarafından karşılandılar, Halk Selahaddin'den aman diledi, teslim olduar.Halka can ve mal güvenliği teminatı verildi. Onlara Akka'da kalıp kalmayacaklrını sordu, onlar gitmeyı tercih ettiler. Ordu şehire girdi, dört bin müslüman esiri serbest bıraktı.

Eyyubi ordusu Akka halkına karışmadığı gibi, orada bulunan Venedikli ve Bizalı tüccarlara da karışmadı, kötü muamelede bulunmadılar. Selahaddin'in bu hoşgörlü, barışçı uygulamalarını Hırıstiyan, Müslüman her kesim tarafından takdirle karşıladı. Bu siyeset diğer şehirlerin alınmasında çok işe yaradı.

Haçlıların işgal ettiği diğer şehirler, böylece direnmeden teslim oldular. Çünkü kendilerine kötü davranılmayacağını biliyorlardı. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.