NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -36

SELAHADDİİN'İN YEGANE AMACI İSLAMİ BİRLİKTİR Sultan Selahaddin'in Kudüs'ü işgalden kurtarmak için olaganüstü bir çaba gösteriyordu. İşi hiç te kolay değil, çok zordu. İç te Müslümanlar bölünmüştü, aralarında bırakalım birlik olmayı bırakalım, düşmanlık bile vardı, Bir tarafta Avrupa'nın seçkin orduları vardı. Diğer tarafta bölünmüşlük hali. İki kardeş Zengi Türkleri bile Musul'da Seyfeddin Gazi, Halep'te Nureddin Mahmut ayrılardı. Diğerleri Şii Fatımi mezheplerinin hepsi Selahaddin'e düşmanlık besliyorlardı. Çünkü Selahaddin onların Şii Mısır Fatımi devletini yıkmıştı. Bu olay bile olaganüstüdür. Dışarıdan bir grub insan Hiç tanımadıkları Mısır'a gelecek, yüzlerce yıllık bir devleti yıkacak. Bu devletin yıkılmasında Selahaddin ve amcası Şerkuh öncü olmuşlardır. Bundan dolayı dünya savaş tarihinde buna siyasal tarihi de denilebilir, Selahaddin Eyyübi gibi görkemli bir olaya imza atmış, bunu gerçekleştürmış liderler nadirdir, çok azdır. Bunun için olumlu şartların aksine çok imanlı, inançlı bir zeka vardır. Bir mukayese yapacak olursak Osmanlı imparatorluğunun ünlü padişahı Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alması elbette önemli bir olay ve başarıdır. Ancak Selahaddin Eyyübi'in Kudüs'ü alması çok daha zor olmuş, büyük bir başarıdır. Selahaddin Kudüs'ü almak için daha evvel belirttiğimiz gibi savaş kadar diplomasiyi kullanmıştır. bunun için olaganüstü bir zeka, ileri görüşlük gerekti. Bu özelikler Selahaddin'de vardı. Önce derin bir imanı vardı. Bu iman sadece ibadetlerde kendini göstermiyordu. İslam dinin bir gereği olan Cihad, savaş ruhu kendisinde vardı. Aynı şekilde zihninde bir barış ruhu da vardı. Savaştığında çok ileri gitmiyor, barış yerini bırakıyordu. Barıştığında da savaş yerini bırakıyordu. Bu haleti ruhiye bir insan ve insanlık gerçeği olsa gerek. Selahaddin Eyyübi'nin devrinde çok ileri çıkmış bir lider olması, üstün yetenekleri dişında, İslam devletlerinde güçlü liderlerin olmayışı da kendini çok öne çıkartmış, şansını artırmıştır. Önceleri Irak ve Suriye bölgelerinde İmameddin Zengi oğlu Nureddin Mahmut güçlü kişilikler ve liderlerdi. Bunlardan sonra gelenler Zengi devletinin ve Müslümanların öncülüğünü yapacak düzeyde değillerdi. Selahaddin'in başarılı politikalarından biri de Müslümanların halifeleri ruhani liderleri olan Abbasi halifelerinin desteğini almasını bilmiştir. Halifeyle sürekli bir iletişim içerisine girmiştir. Savaş durumunu, barış, durumunu, bunların gerekliliğini, izlediği siyasetin zorunlu olduğunu ve doğruolduğunu halifeye haber veriyor, halife'de doğal olarak bundan hoşnut, memnun oluyordu. İslami birliği cansiparena ancak on iki yıl kesintisiz bir mücadeleyle kazanmıştır. Öyle ki çoğu zaman bedenin hastalığıyla uğraşiyor, ama inancı, imanı, amacı hastalıkların bile üstesinden gelmesine neden oluyordu. Nureddin Mahmut ve Selahaddin Eyyübi'den önce müslümanlar parçalanmış bir vaziyete girmişlerdi. Derin bir kaos yaşanıyordu. Bağdatta kalmış Abbasi halifelerinin artık eskisi gibi bir gücü etkinlikleri kalmamıştı. Verceğimiz bir örnek bu durumu açık bir şekilde teyit edecektir. Şam valisi İslami birliği ve Haçlılara karşı savaşı istemediği için, Selahaddin ordusunun Mısır'dan Şam'a gelişini istemedi. Ama halk bu red edişi kabul etmedi. Selahaddin'i ve ordusunu karşılamaya çıktı. Zira Selahaddin onların çok sevdiği, Şam şehrinin güvenlik müdürlüğünü başarıyla yapmış, kendilerinden biri saydığı çok adil dürüst biridir. Destek verdiler, hakimiyet böylece Selahaddi'in dolaysıyla halkın eline geçmiştir. Müslüman Eyyübi ordusu Şam'dan sonra Halep'e yöneldiler. Halep yakınlarında bulunan Harim kale komutanı Memluk Serhan, Selahaddin'in Haçlılara karşı birleşelim teklifini kabul etmedi. Üstelik Haçlılara birleşelim diye bir mektup yazmış, bunu duyan kale askerleri onu yakalayıp hapse atmışlar. Selahaddin'e haber yollayıp kaleyı teslim almasını istemişler, böylece kale savaşılmadan teslim alınmıştır. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2023 - Pazartesi

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -36

SELAHADDİİN'İN YEGANE AMACI İSLAMİ BİRLİKTİR

Sultan Selahaddin'in Kudüs'ü işgalden kurtarmak için olaganüstü bir çaba gösteriyordu. İşi hiç te kolay değil, çok zordu. İç te Müslümanlar bölünmüştü, aralarında bırakalım birlik olmayı bırakalım, düşmanlık bile vardı, Bir tarafta Avrupa'nın seçkin orduları vardı. Diğer tarafta bölünmüşlük hali. İki kardeş Zengi Türkleri bile Musul'da Seyfeddin Gazi, Halep'te Nureddin Mahmut ayrılardı.

Diğerleri Şii Fatımi mezheplerinin hepsi Selahaddin'e düşmanlık besliyorlardı. Çünkü Selahaddin onların Şii Mısır Fatımi devletini yıkmıştı. Bu olay bile olaganüstüdür. Dışarıdan bir grub insan Hiç tanımadıkları Mısır'a gelecek, yüzlerce yıllık bir devleti yıkacak. Bu devletin yıkılmasında Selahaddin ve amcası Şerkuh öncü olmuşlardır.

Bundan dolayı dünya savaş tarihinde buna siyasal tarihi de denilebilir, Selahaddin Eyyübi gibi görkemli bir olaya imza atmış, bunu gerçekleştürmış liderler nadirdir, çok azdır. Bunun için olumlu şartların aksine çok imanlı, inançlı bir zeka vardır.

Bir mukayese yapacak olursak Osmanlı imparatorluğunun ünlü padişahı Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alması elbette önemli bir olay ve başarıdır. Ancak Selahaddin Eyyübi'in Kudüs'ü alması çok daha zor olmuş, büyük bir başarıdır.

Selahaddin Kudüs'ü almak için daha evvel belirttiğimiz gibi savaş kadar diplomasiyi kullanmıştır. bunun için olaganüstü bir zeka, ileri görüşlük gerekti. Bu özelikler Selahaddin'de vardı.

Önce derin bir imanı vardı. Bu iman sadece ibadetlerde kendini göstermiyordu. İslam dinin bir gereği olan Cihad, savaş ruhu kendisinde vardı. Aynı şekilde zihninde bir barış ruhu da vardı. Savaştığında çok ileri gitmiyor, barış yerini bırakıyordu. Barıştığında da savaş yerini bırakıyordu. Bu haleti ruhiye bir insan ve insanlık gerçeği olsa gerek.

Selahaddin Eyyübi'nin devrinde çok ileri çıkmış bir lider olması, üstün yetenekleri dişında, İslam devletlerinde güçlü liderlerin olmayışı da kendini çok

öne çıkartmış, şansını artırmıştır. Önceleri Irak ve Suriye bölgelerinde İmameddin Zengi oğlu Nureddin Mahmut güçlü kişilikler ve liderlerdi. Bunlardan sonra gelenler Zengi devletinin ve Müslümanların öncülüğünü yapacak düzeyde değillerdi.

Selahaddin'in başarılı politikalarından biri de Müslümanların halifeleri ruhani liderleri olan Abbasi halifelerinin desteğini almasını bilmiştir. Halifeyle sürekli bir iletişim içerisine girmiştir. Savaş durumunu, barış, durumunu, bunların gerekliliğini, izlediği siyasetin zorunlu olduğunu ve doğruolduğunu halifeye haber veriyor, halife'de doğal olarak bundan hoşnut, memnun oluyordu.

İslami birliği cansiparena ancak on iki yıl kesintisiz bir mücadeleyle kazanmıştır. Öyle ki çoğu zaman bedenin hastalığıyla uğraşiyor, ama inancı, imanı, amacı hastalıkların bile üstesinden gelmesine neden oluyordu.

Nureddin Mahmut ve Selahaddin Eyyübi'den önce müslümanlar parçalanmış bir vaziyete girmişlerdi. Derin bir kaos yaşanıyordu. Bağdatta kalmış Abbasi halifelerinin artık eskisi gibi bir gücü etkinlikleri kalmamıştı.

Verceğimiz bir örnek bu durumu açık bir şekilde teyit edecektir. Şam valisi İslami birliği ve Haçlılara karşı savaşı istemediği için, Selahaddin ordusunun Mısır'dan Şam'a gelişini istemedi. Ama halk bu red edişi kabul etmedi. Selahaddin'i ve ordusunu karşılamaya çıktı.

Zira Selahaddin onların çok sevdiği, Şam şehrinin güvenlik müdürlüğünü başarıyla yapmış, kendilerinden biri saydığı çok adil dürüst biridir. Destek verdiler, hakimiyet böylece Selahaddi'in dolaysıyla halkın eline geçmiştir.

Müslüman Eyyübi ordusu Şam'dan sonra Halep'e yöneldiler. Halep yakınlarında bulunan Harim kale komutanı Memluk Serhan, Selahaddin'in Haçlılara karşı birleşelim teklifini kabul etmedi. Üstelik Haçlılara birleşelim diye bir mektup yazmış, bunu duyan kale askerleri onu yakalayıp hapse atmışlar. Selahaddin'e haber yollayıp kaleyı teslim almasını istemişler, böylece kale savaşılmadan teslim alınmıştır. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.