NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜB, -4

EYYÜBİ AİLESİNİN TİKRİT'DEN AYRILMALARI, SELAHADDİN'NİN DOĞUMU Savaşçı ruhlu Şerkuh'un ırz düşmanı adamı öldürmesi, Eyyübi ailesinin sürgün fermanı çıkartılmasına neden oldu. Bağdat valisi Bihruz emir verdi, aile derhal, çabuk bir şekilde Tikrit'i tek etmelidir. Eyyübi ailesi yol hazırlıklarını girişirler. Atlarını, çadırlarını, kilimlerini, giyecek, ve yiyeceklerini hazırlar. Ama nereye gidecekleri konusunda karar veremezler. Yabancı bir diyara gelmişlerdir. İki kardeş Eyyüb ve Şerkuh gidecekleri yeri düşünürler. Öyle, tanıdıkları, güvendikleri bir yer, kimseler yoktur. Sonra hatırlarına Musul'un Türk hükümdarı İmameddin Zengi gelir. Eyyübi ailesi, İmameddin Zenginin hayatını kurtarmışlardı. En önemli bir adresi neden önce düşünmedikleri akla gelebilir, doğrudur. Ama bu aile geleneklerinden ve genetiklerinden gelen bir özelik olan, yapılan bir iyilik ve yardımı karşılıklık olarak ya da karşılıksız yapma güdüleri olduğu için ilk önce bu önemli güvenli yer hatırlarına gelmemişti. Musul, hükümdarı İmameddin Zengi Nüfuzunu çoğaltamak peşindedir Bağdat şehrini almak ister. Bağdat şehri, Selçuklu devletine, Sultan Mesut'a bağlıdır. İki Türk ordusu,Zengi orduları ile Selçuklu ordusu Tikrit yakınlarında karşılaşırlar, Zengi ordusu yenilir. Eyyüb ve Şerkuh önderliğindeki Şeddadi güçeri savaş meydanına gelirler, onlara yardım ederler. İmameddin zengi yarali bir haldedir. İmameddin Zengiyi Tikrit kalesine getirirler. Tedavi ederler, çok kıymetini bilirler. 15 gün Tikrit kalesinde iyileşip rahat ettikten sonra, Musula dönmek ister. Eyyübiler Zengiye iyi bir at hazırlar verirler. Ayrıca kendisine korumacı olarak bir miktar savaşçı verirler. Zengi yola çıkmazdan önce, Eyyüb ve kardeşi Şerkuh'a sarılır, bu yardımınızı iyiliğinizi hayatım boyunca unutamam, zira siz bir karşılık beklemeden hayatımı onurumu kurtardınız der. Eğer başınız bir dara düşerse, veya Musul tarafına gelirseniz, Musul şehrini kendi şehiriniz gibi bilin. Orada rahat edersiniz. İki kardeş, Biz bunu bir karşılık beklemek amacıyla yapmadıklarını belirtirler. Eyyüb ve Şerkuh'un hatırına Musul ve İmameddin Zengi gelince rahat ederler. Yollarını yönlerini bulmuşlardır. Eyyübi ailesi her türlü yol hazırlıklarını yapmışlar, yola tam çıkacakları zaman kaderin garib bir cilvesi olarak Eyyüb'ün bir oğlu olur. İleride Kudüs şehrini fethedecek bu bebeğe Yusuf adı verilir. Ama velakin bu yeni doğmuş bebek sürekli, durmadan ağlıyordu. Tam da yola çıkacakken bir bebeğin doğması beklenmeyen bir durumdu. Bunu uğursuzluğa yorumlayan oldu. Kafile bu nedenle bir süre beklemek zorunda kaldı. Bebeğin devamlı ağlaması kafilenin moralini oldukça bozdu. Hatta Eyyüb neredeyse öz oğlunu öldürmek ister. Yanındakiler, mirrim nasıl böyle yaparsın, bu çocuk ileride belki büyük bir komutan olur derler. Eyyüb bu niyetinden vazgeçer. Kafile Musul'a doğru yola çıkar. İmameddin Zengi Eyyübi ailesinin Musul'a yanına geleceklerini haber almıştı. Vefalı ve değerli Türk hükümdarı İmameddin onları yolda karşılar. Sarayına götürür. Çok ikramda bulunur. Rahat etmeleri için her türlü kolaylık sağlar. Eyyüb ve malbatı yani büyük ailesi bir süre Musul'da kalırlar rahat ederler. Ayrıca her ikisine ikta verir. İktanın anlamı, bir hükümdar veya sultanın sevdiği yararlı olacağını düşündüğü bir kimseye bir yer, arazi, bağ veya bahçe tahsis etmesi vermesidir. Konu açılmışken belirtelim, zaten İmameddin Zengiye de Selçuklu Sultanı Melik şah Musul'u ikta olarak vermişti. İmameddin Zengi daha önce Seçuklu ordusunda başarılı bir komutandı. Bu nedenle Musul şehrini kendisine bağlı olmak şartıyla vermişti. Ancak daha sonra Melikşah ölünce yerine geçen Sultan olan Mesut'la anlaşamadılar, ayrıldılar. Sonuçta Tikrit yakınlarında savaştılar. Eyyüb ve Şerkuh iki kardeş verilen iktalar sayesinde daha çok geliştiler, ilerlediler. Bu sayede ileride kendilerine Suriye şehirleri, Şam, Mısır, Kahire, Kudüs yolu açılacaktır. Eyyüb ve kardeşi Şerkuh İmameddin Zenginin en iyi komutanı oldular. İmameddin bir savaşta kendi muhafızları tarafından öldürülünce, yerine oğlu Nureddin Mahmut diğer kardeşlerine Eyyb ile Şerkuh sayesinde üstün gelerek hükümdar oldu. Bu sayede Şam şehrini aldılar. Selahaddin Şam'da büyüdü. Burada ilk eğitimini aldı. İslami ve diğer ilimleri orada öğrendi. Ata binip kılıç kullanmayı, sair askeri bilgileri edindi. Nureddin Zengi bu defa yine Eyyüb ve Şerkuh'un yardımıyla Suriyenin Balebek şehrini aldılar. Eyyüb oraya vali olarak atandı. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 23 Ekim 2023 - Pazartesi

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜB, -4

EYYÜBİ AİLESİNİN TİKRİT'DEN AYRILMALARI, SELAHADDİN'NİN DOĞUMU

Savaşçı ruhlu Şerkuh'un ırz düşmanı adamı öldürmesi, Eyyübi ailesinin sürgün fermanı çıkartılmasına neden oldu. Bağdat valisi Bihruz emir verdi, aile derhal, çabuk bir şekilde Tikrit'i tek etmelidir. Eyyübi ailesi yol hazırlıklarını girişirler. Atlarını, çadırlarını, kilimlerini, giyecek, ve yiyeceklerini hazırlar.

Ama nereye gidecekleri konusunda karar veremezler. Yabancı bir diyara gelmişlerdir. İki kardeş Eyyüb ve Şerkuh gidecekleri yeri düşünürler. Öyle, tanıdıkları, güvendikleri bir yer, kimseler yoktur. Sonra hatırlarına Musul'un Türk hükümdarı İmameddin Zengi gelir. Eyyübi ailesi, İmameddin Zenginin hayatını kurtarmışlardı. En önemli bir adresi neden önce düşünmedikleri akla gelebilir, doğrudur. Ama bu aile geleneklerinden ve genetiklerinden gelen bir özelik olan, yapılan bir iyilik ve yardımı karşılıklık olarak ya da karşılıksız yapma güdüleri olduğu için ilk önce bu önemli güvenli yer hatırlarına gelmemişti.

Musul, hükümdarı İmameddin Zengi Nüfuzunu çoğaltamak peşindedir Bağdat şehrini almak ister. Bağdat şehri, Selçuklu devletine, Sultan Mesut'a bağlıdır. İki Türk ordusu,Zengi orduları ile Selçuklu ordusu Tikrit yakınlarında karşılaşırlar, Zengi ordusu yenilir. Eyyüb ve Şerkuh önderliğindeki Şeddadi güçeri savaş meydanına gelirler, onlara yardım ederler.

İmameddin zengi yarali bir haldedir. İmameddin Zengiyi Tikrit kalesine getirirler. Tedavi ederler, çok kıymetini bilirler. 15 gün Tikrit kalesinde iyileşip rahat ettikten sonra, Musula dönmek ister. Eyyübiler Zengiye iyi bir at hazırlar verirler. Ayrıca kendisine korumacı olarak bir miktar savaşçı verirler. Zengi yola çıkmazdan önce, Eyyüb ve kardeşi Şerkuh'a sarılır, bu yardımınızı iyiliğinizi hayatım boyunca unutamam, zira siz bir karşılık beklemeden hayatımı onurumu kurtardınız der. Eğer başınız bir dara düşerse, veya Musul tarafına gelirseniz, Musul şehrini kendi şehiriniz gibi bilin. Orada rahat edersiniz. İki kardeş, Biz bunu bir karşılık beklemek amacıyla yapmadıklarını belirtirler.

Eyyüb ve Şerkuh'un hatırına Musul ve İmameddin Zengi gelince rahat ederler. Yollarını yönlerini bulmuşlardır. Eyyübi ailesi her türlü yol hazırlıklarını yapmışlar, yola tam çıkacakları zaman kaderin garib bir cilvesi olarak Eyyüb'ün bir oğlu olur.

İleride Kudüs şehrini fethedecek bu bebeğe Yusuf adı verilir. Ama velakin bu yeni doğmuş bebek sürekli, durmadan ağlıyordu. Tam da yola çıkacakken bir bebeğin doğması beklenmeyen bir durumdu. Bunu uğursuzluğa yorumlayan oldu. Kafile bu nedenle bir süre beklemek zorunda kaldı. Bebeğin devamlı ağlaması kafilenin moralini oldukça bozdu. Hatta Eyyüb neredeyse öz oğlunu öldürmek ister. Yanındakiler, mirrim nasıl böyle yaparsın, bu çocuk ileride belki büyük bir komutan olur derler. Eyyüb bu niyetinden vazgeçer.

Kafile Musul'a doğru yola çıkar. İmameddin Zengi Eyyübi ailesinin Musul'a yanına geleceklerini haber almıştı. Vefalı ve değerli Türk hükümdarı İmameddin onları yolda karşılar. Sarayına götürür. Çok ikramda bulunur. Rahat etmeleri için her türlü kolaylık sağlar. Eyyüb ve malbatı yani büyük ailesi bir süre Musul'da kalırlar rahat ederler.

Ayrıca her ikisine ikta verir. İktanın anlamı, bir hükümdar veya sultanın sevdiği yararlı olacağını düşündüğü bir kimseye bir yer, arazi, bağ veya bahçe tahsis etmesi vermesidir. Konu açılmışken belirtelim, zaten İmameddin Zengiye de Selçuklu Sultanı Melik şah Musul'u ikta olarak vermişti. İmameddin Zengi daha önce Seçuklu ordusunda başarılı bir komutandı. Bu nedenle Musul şehrini kendisine bağlı olmak şartıyla vermişti. Ancak daha sonra Melikşah ölünce yerine geçen Sultan olan Mesut'la anlaşamadılar, ayrıldılar. Sonuçta Tikrit yakınlarında savaştılar.

Eyyüb ve Şerkuh iki kardeş verilen iktalar sayesinde daha çok geliştiler, ilerlediler. Bu sayede ileride kendilerine Suriye şehirleri, Şam, Mısır, Kahire, Kudüs yolu açılacaktır.

Eyyüb ve kardeşi Şerkuh İmameddin Zenginin en iyi komutanı oldular. İmameddin bir savaşta kendi muhafızları tarafından öldürülünce, yerine oğlu Nureddin Mahmut diğer kardeşlerine Eyyb ile Şerkuh sayesinde üstün gelerek hükümdar oldu. Bu sayede Şam şehrini aldılar. Selahaddin Şam'da büyüdü. Burada ilk eğitimini aldı. İslami ve diğer ilimleri orada öğrendi. Ata binip kılıç kullanmayı, sair askeri bilgileri edindi. Nureddin Zengi bu defa yine Eyyüb ve Şerkuh'un yardımıyla Suriyenin Balebek şehrini aldılar. Eyyüb oraya vali olarak atandı. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.