NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

İZMİR’DE HDP’YE SALDIRI PROVOKOSYONU

İzmir’de Halkların demokratik partisi HDP il binasına yapılan planlı saldırıda bilindiği gibi oranın çalışanı bir genç kız öldürüldü. Bu saldırı sıradan bir saldırı değildir. Karanlık mahfiller tarafından planlanmış, toplumun sınır uçlarına dokunan, Türkiye halkının aleyhine zararına yapılan siyasi adi bir cinayettir. Çünkü silahsız savunmasız bir kızı öldürmek toplumda kargaşaya davetiye çıkarmak anlamına gelir. Deneyimli eski MİT mensubu merhum Mahir Kaynak, toplumsal bir olayı bilmek aydınlatmak için yapılan olay ve cinayetin kime yaradığını anlamaktır der. Kendini vatansever zanneden suçlu bilmez ki yaptığı bu korkakça cinayet Türk ve Kürt halkının hasımlarına yarayacaktır. Yapılması gereken cinayetin geri planını azim ettiren teşvik eden güçleri araştırıp ortaya çıkarmak olmalıdır. Ancak anlaşılmaz bir şekilde suçlu derhal tutuklanıyor. Basit davalarda bile soruşturma üç beş gün yapıldıktan sonra yargıya havale edilir. Bu olayda hiç olmayacak bir şekilde 24 saat içerisinde suçlu tutuklanıyor. HDP ye saldırı aslında Kürt sorununa saldırıdır. İster kabul edelim ister etmeyelim, bu ülkede bir Kürt sorunu vardır. Osmanlı devleti döneminde olmayan milliyetçilik, Türkiye cumhuriyetinin kurulmasıyla oluşan Kemalist rejim uygulamaları sonucunda bir Kürt sorunu oluştu. Kürt halkının tarihi, dili dahi inkar edildi. Hatta Şark ıslahat kanunu çıkarılarak Kürtçe konuşanlara para cezaları bile verilmeye başlandı. Oysa Türk ve Kürt halkı Malazgirt zaferinden belli stratejik kader ortaklığı yapmışlardır. Selçuklular, Zengiler, Osmanlı devleti dönemlerinde kardeşlik ve işbirliği yapmışlardır. Kemalist rejim dışında tarihte hiçbir Türk devleti Kürt halkının dilini tarihini inkar etmedi edemezdi. Çünkü bu iki halk birbirlerinden güç alıyor, düşmanlara karşı omuz omuza savaşıyordular. Başarılı oluyordular. Kemalist rejim maalesef tarihsel birlikteliği yanlış politikayla bozdu. 1923 ten 1950 ye kadar devam eden rejim, 1980 askeri faşist cunta ile birlikte baskı ve inkar tekrar başladı. Özelikle Diyarbakır askeri cezaevinde Kürt tutsaklara yapılan insanlık dışı işkenceler ve uygulamalar sorunun fitilini ateşledi. Amerika’dan icazet alan Kenan Evren önderliğinde cunta, gençlere Adeta başka yolunuz yok diye dağın yolunu gösterdiler. Diyarbakır cezaevinde insan onuru fazlasıyla rencide edilen bir kısım gençler dağa çıktı. PKK böylesi bir zeminden güç aldı. 1978 de Diyarbakır Lice ilçesinin Fis köyünde Abdullah Öcalan öncülüğünde kurulan, Adını Kürdistan işçi Partisi koyan kısa adı PKK olan örgüt, 1984 Eruh Şemdinli saldırısıyla başlayan çatışmalarda 37 yıldır Binlerce çoğu yoksul genç insan öldürüldü. Maddi ve manevi olarak ülkemiz ve halkımız büyük bir zarar gördü. Ülkemizin kalkınmasını sağlayacak yüz milyarlarca dolar uğursuz kirli savaşta yok edildi. Savaştan yararlanan insanlıktan nasibini alamayan iç ve dış mihraklar, kardeş savaşının hala devam etmesini istiyorlar. İzmir saldırısı buna örnektir. Halk sokaklara dökülsün kardeşler arasında iç savaş çıksın istiyorlar. Sakın ha sakın bu oyuna gelmeyelim. İzmir’deki saldırı büyük bir oyun ve provokasyondur. HDP şiddetle devam eden Kürt sorununda uzlaşma ve barış koşullarını oluşturmak gibi bir misyonu olmalıdır. Ülkede deve kuşu politikası izlenmezse, kirli savaştan nemalanıp ilkel milliyetçilik yapılmazsa bu devasa sorunun çözümü demokratik bir şekilde çözülmesi mümkündür. Şahsım bu sorunun, PKK dağa çıkıp savaş ve şiddetle çözüleceğini hiçbir zaman düşünmedim ve yanlış gördüm. Çünkü Kürt ve Türk halkı yüzyıllardır bir arada yaşıyor. Kız alıp vermişler akraba olmuşlardır. Aynı dine aynı tarihe ve kültüre sahiptirler. Diğer ülkelerin ezilen halkların adına ulusal kurtuluş savaşı denilen gerilla savaşlarının başarıya ulaşma şansları vardır. Ama ülkemizde sosyolojik temelde gerçekliği ve başarılı olma imkanı yoktur. Çünkü Müslüman iki halk yüzyıllardır bir arada yaşıyor. Benzer kültürü paylaşıyor. Birbirlerinden kız alıp vermişlerdir. En doğru en haklı en vicdani çözüm ayrılmadan bölünmeden demokratik bir siyasetle çözümdür. Bunun başka bir yolu yoktur. İlginçtir ve gerçektir. Bu kadar savaşa kışkırtmaya rağmen PKK ve lideri Abdullah Öcalan yazdığı kitaplarda, verdiği demeçlerde ayrılmayı, ayrı bir devlet kurmayı taktik değil kesinlikle düşünmediklerini defalarca açıklıyorlar. O zaman bu savaşta ısrar neyin nesidir nedendir sorusu akla gelir. PKK mensuplarının yaptıkları açıklamalara göre bu kadar insan öldü, bu kadar kan döküldü. Hiç olmazsa bize biraz demokratik siyasi haklar verilsin bu savaşı durduralım düşüncesi vardır. En doğru çözüm de demokratik çözümdür. Tarihten gelen kardeşlikle Türk ve Kürtlerin akıllı unsurları çözüm istiyor. İstemeyenler kimlerdir denilirse, dışta emperyalist güçler, silah tüccarlarıdır. İçte ise ilkel milliyetçi güçlerdir. Aklın, vicdanın, kardeşliğin yolu tekrar kalıcı ve gerçekçi bir barış sürecinden geçer. Umarım geçekçi bir biçimde iyi niyetle yazılmış tahlil ve önerilerim, devlet büyüklerince dikkate alınır. Halkın yararına Doğru bir yol izlenir.    
Ekleme Tarihi: 20 Haziran 2021 - Pazar

İZMİR’DE HDP’YE SALDIRI PROVOKOSYONU

İzmir’de Halkların demokratik partisi HDP il binasına yapılan planlı saldırıda bilindiği gibi oranın çalışanı bir genç kız öldürüldü. Bu saldırı sıradan bir saldırı değildir. Karanlık mahfiller tarafından planlanmış, toplumun sınır uçlarına dokunan, Türkiye halkının aleyhine zararına yapılan siyasi adi bir cinayettir. Çünkü silahsız savunmasız bir kızı öldürmek toplumda kargaşaya davetiye çıkarmak anlamına gelir. Deneyimli eski MİT mensubu merhum Mahir Kaynak, toplumsal bir olayı bilmek aydınlatmak için yapılan olay ve cinayetin kime yaradığını anlamaktır der. Kendini vatansever zanneden suçlu bilmez ki yaptığı bu korkakça cinayet Türk ve Kürt halkının hasımlarına yarayacaktır. Yapılması gereken cinayetin geri planını azim ettiren teşvik eden güçleri araştırıp ortaya çıkarmak olmalıdır. Ancak anlaşılmaz bir şekilde suçlu derhal tutuklanıyor. Basit davalarda bile soruşturma üç beş gün yapıldıktan sonra yargıya havale edilir. Bu olayda hiç olmayacak bir şekilde 24 saat içerisinde suçlu tutuklanıyor. HDP ye saldırı aslında Kürt sorununa saldırıdır. İster kabul edelim ister etmeyelim, bu ülkede bir Kürt sorunu vardır. Osmanlı devleti döneminde olmayan milliyetçilik, Türkiye cumhuriyetinin kurulmasıyla oluşan Kemalist rejim uygulamaları sonucunda bir Kürt sorunu oluştu. Kürt halkının tarihi, dili dahi inkar edildi. Hatta Şark ıslahat kanunu çıkarılarak Kürtçe konuşanlara para cezaları bile verilmeye başlandı. Oysa Türk ve Kürt halkı Malazgirt zaferinden belli stratejik kader ortaklığı yapmışlardır. Selçuklular, Zengiler, Osmanlı devleti dönemlerinde kardeşlik ve işbirliği yapmışlardır. Kemalist rejim dışında tarihte hiçbir Türk devleti Kürt halkının dilini tarihini inkar etmedi edemezdi. Çünkü bu iki halk birbirlerinden güç alıyor, düşmanlara karşı omuz omuza savaşıyordular. Başarılı oluyordular. Kemalist rejim maalesef tarihsel birlikteliği yanlış politikayla bozdu. 1923 ten 1950 ye kadar devam eden rejim, 1980 askeri faşist cunta ile birlikte baskı ve inkar tekrar başladı. Özelikle Diyarbakır askeri cezaevinde Kürt tutsaklara yapılan insanlık dışı işkenceler ve uygulamalar sorunun fitilini ateşledi. Amerika’dan icazet alan Kenan Evren önderliğinde cunta, gençlere Adeta başka yolunuz yok diye dağın yolunu gösterdiler. Diyarbakır cezaevinde insan onuru fazlasıyla rencide edilen bir kısım gençler dağa çıktı. PKK böylesi bir zeminden güç aldı. 1978 de Diyarbakır Lice ilçesinin Fis köyünde Abdullah Öcalan öncülüğünde kurulan, Adını Kürdistan işçi Partisi koyan kısa adı PKK olan örgüt, 1984 Eruh Şemdinli saldırısıyla başlayan çatışmalarda 37 yıldır Binlerce çoğu yoksul genç insan öldürüldü. Maddi ve manevi olarak ülkemiz ve halkımız büyük bir zarar gördü. Ülkemizin kalkınmasını sağlayacak yüz milyarlarca dolar uğursuz kirli savaşta yok edildi. Savaştan yararlanan insanlıktan nasibini alamayan iç ve dış mihraklar, kardeş savaşının hala devam etmesini istiyorlar. İzmir saldırısı buna örnektir. Halk sokaklara dökülsün kardeşler arasında iç savaş çıksın istiyorlar. Sakın ha sakın bu oyuna gelmeyelim. İzmir’deki saldırı büyük bir oyun ve provokasyondur. HDP şiddetle devam eden Kürt sorununda uzlaşma ve barış koşullarını oluşturmak gibi bir misyonu olmalıdır. Ülkede deve kuşu politikası izlenmezse, kirli savaştan nemalanıp ilkel milliyetçilik yapılmazsa bu devasa sorunun çözümü demokratik bir şekilde çözülmesi mümkündür. Şahsım bu sorunun, PKK dağa çıkıp savaş ve şiddetle çözüleceğini hiçbir zaman düşünmedim ve yanlış gördüm. Çünkü Kürt ve Türk halkı yüzyıllardır bir arada yaşıyor. Kız alıp vermişler akraba olmuşlardır. Aynı dine aynı tarihe ve kültüre sahiptirler. Diğer ülkelerin ezilen halkların adına ulusal kurtuluş savaşı denilen gerilla savaşlarının başarıya ulaşma şansları vardır. Ama ülkemizde sosyolojik temelde gerçekliği ve başarılı olma imkanı yoktur. Çünkü Müslüman iki halk yüzyıllardır bir arada yaşıyor. Benzer kültürü paylaşıyor. Birbirlerinden kız alıp vermişlerdir. En doğru en haklı en vicdani çözüm ayrılmadan bölünmeden demokratik bir siyasetle çözümdür.

Bunun başka bir yolu yoktur. İlginçtir ve gerçektir. Bu kadar savaşa kışkırtmaya rağmen PKK ve lideri Abdullah Öcalan yazdığı kitaplarda, verdiği demeçlerde ayrılmayı, ayrı bir devlet kurmayı taktik değil kesinlikle düşünmediklerini defalarca açıklıyorlar. O zaman bu savaşta ısrar neyin nesidir nedendir sorusu akla gelir. PKK mensuplarının yaptıkları açıklamalara göre bu kadar insan öldü, bu kadar kan döküldü. Hiç olmazsa bize biraz demokratik siyasi haklar verilsin bu savaşı durduralım düşüncesi vardır. En doğru çözüm de demokratik çözümdür. Tarihten gelen kardeşlikle Türk ve Kürtlerin akıllı unsurları çözüm istiyor. İstemeyenler kimlerdir denilirse, dışta emperyalist güçler, silah tüccarlarıdır. İçte ise ilkel milliyetçi güçlerdir. Aklın, vicdanın, kardeşliğin yolu tekrar kalıcı ve gerçekçi bir barış sürecinden geçer. Umarım geçekçi bir biçimde iyi niyetle yazılmış tahlil ve önerilerim, devlet büyüklerince dikkate alınır. Halkın yararına Doğru bir yol izlenir.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.