İlginç bir deyim. İlginç olduğu kadar düşündürücü ve felsefi bir deyiş.Tahminim bu yazıyı genç biri yazmıştır. Sanırım bu yazı gelişmiş batılı insanlar gibi, felsefe, insanın varolusuyla ilgili değildir. Belki o da biraz vardır.
Ama herhalde daha çok ekonomik.sosyal adaletsizlik, güvensizlik üzerine Özlemini dileğini söylemiştir zannediyorum.
Sabah Karaköprü'de evden çıktığımda belediye otobüsüyle giderken bir parkın çevre duvarında gördüm bu yazıyı.
Dünya, insan, Evren gizemli bir konu ve soru. Nerden nasıl oluştu bu dünya.Insan denilen meçhul varlık.
Bu mükemmel düzen nasıl meydana geldi. En büyük bir mucize en büyük keramet budur bence.
Doğada kaos dengesizlik var ama çok az düzeyde sayılır. Lakin aynı şeyi bir anlamada doğanın dünyanın hakimi egemeni, insanlar için söyleyemeyiz. Zira insanlar ve toplumlar arasında büyük bir çelişki büyük bir adaletsizlik, haksızlık, hem de eşitsizlik bulunuyor. Yalnız bu değil, insanın varoluşundan gelen dertler, acılar, zulümler acı hayatlar.
Bir yer bulalım dünyadan uzak. Bir zamanlar bir şarkı vardı buna benzer "Durdurun dünyayı inecek var"diye başlar biterdi.
Yanlış anlaşılmasın karamsar bir mesaj vermek istemiyorum. Aksine saflık derecesinde iyimserim. Umut çok değer verdiğim bir kavramdır.
Elbette dünyanın, yaşamın güzel tarafları da vardır. Ama acı tarafları da olduğu bir gerçektir. Dünya, insan, toplum hakkında felsefi analizler dışında, İnsanların barış ve huzur içerisinde yaşamalarının temeli adalet ve hukuktur.
Daha dogrusu bir toplumun temelli adalettir. Adalet olmayınca barış ve sevgi de olmuyor.
Ülkemizde son yıllarda adalet ve ahlak aşınıyor. Gemisini kurtaran kaptan anlayışı ile her şey para deniliyor. Bu anlayış çürümedir, yozlaşmadır.
Bundan dolayı bir kesim gençler yaşamdan nefret ediyor. İntihar olayları özelikle gençler arasında çoğalıyor.
Belli bir azınlık lüks şatafat içerisinde yaşarken, toplumun çoğunluğu asgari ücret, sosyal yardimla geçiniyor.
Kimse demesin, şöyle kalkindık, böyle kalkındık diye demogoji yapmasın, buna ancak saf zavallı insanlar inanır.
Gerçek bütün çıplaklığıyla ortadadır. Klasik deyimle kral çıplaktır.
Bilimsel veriler olan istastiklere göre Dünya ülkeleri arasında ülke olarak ekonomik sosyal kültürel durumlar açısından geri sıralarda bulunuyoruz.
Gençlerin çoğu başka bir dünya özlemini duyuyor, ama bu felsefi, fiziki bir dünya değil, her alanda gelişmiş çağdaş uygar demokratik batılı ülkeler özlemidir.
Oradaki insanlar genel olarak ekonomik Adalet, hukuk gibi sorunlarını çoktan hal etmişler, çözmüşler. Böyle bir sorunları ve sıkıntıları yoktur
Batılı ülke insanları daha çok insan varoluşuyla felsefe ile ilgileniyor, Sanatla edebiyatla uğraşıyorlar.
Biz ise bundan çok uzağız demeye dilim varmıyor. Biraz uzağız diyelim.
Insanların ilerlemeleri ancak alt ve üst kategorilerinin gercekleşmesiyle orantılı ve mümkündür.
Bu durumu Amerikalı ünlü psikolog Abraham Maslov (1908-1970) insanın 5 temel ihtiyacı olduğunu söyleyerek kanıtlıyor.
1. Fizyolojik ihtiyaçlar. 2. Güvenlik ihtiyacı. 3. Sosyal ihtiyaçlar. 4. Başarı ve saygınlık ihtiyacı. 5. Kendini gerçekleştirme ihtiyacı.
İşte bu bilimsel saptamayı kabul edersek özelde Türkiye toplumu genelde doğu veya müslüman toplumlar çoğunlukla daha henüz bu pramidin ilk veya ikinci basamağında bulunuyor. Acı ama gerçek.
Yaşanabilir bir dünyanın bir çok koşullu vardır. Bunların en önemlisi en önde geleni adalet hak ve hukuktur.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 236+ kez okundu.
BIR YER BULALIM DÜNYADAN UZAK
İlginç bir deyim. İlginç olduğu kadar düşündürücü ve felsefi bir deyiş.Tahminim bu yazıyı genç biri yazmıştır. Sanırım bu yazı gelişmiş batılı insanlar gibi, felsefe, insanın varolusuyla ilgili değildir. Belki o da biraz vardır.
Ama herhalde daha çok ekonomik.sosyal adaletsizlik, güvensizlik üzerine Özlemini dileğini söylemiştir zannediyorum.
Sabah Karaköprü'de evden çıktığımda belediye otobüsüyle giderken bir parkın çevre duvarında gördüm bu yazıyı.
Dünya, insan, Evren gizemli bir konu ve soru. Nerden nasıl oluştu bu dünya.Insan denilen meçhul varlık.
Bu mükemmel düzen nasıl meydana geldi. En büyük bir mucize en büyük keramet budur bence.
Doğada kaos dengesizlik var ama çok az düzeyde sayılır. Lakin aynı şeyi bir anlamada doğanın dünyanın hakimi egemeni, insanlar için söyleyemeyiz. Zira insanlar ve toplumlar arasında büyük bir çelişki büyük bir adaletsizlik, haksızlık, hem de eşitsizlik bulunuyor. Yalnız bu değil, insanın varoluşundan gelen dertler, acılar, zulümler acı hayatlar.
Bir yer bulalım dünyadan uzak. Bir zamanlar bir şarkı vardı buna benzer "Durdurun dünyayı inecek var"diye başlar biterdi.
Yanlış anlaşılmasın karamsar bir mesaj vermek istemiyorum. Aksine saflık derecesinde iyimserim. Umut çok değer verdiğim bir kavramdır.
Elbette dünyanın, yaşamın güzel tarafları da vardır. Ama acı tarafları da olduğu bir gerçektir. Dünya, insan, toplum hakkında felsefi analizler dışında, İnsanların barış ve huzur içerisinde yaşamalarının temeli adalet ve hukuktur.
Daha dogrusu bir toplumun temelli adalettir. Adalet olmayınca barış ve sevgi de olmuyor.
Ülkemizde son yıllarda adalet ve ahlak aşınıyor. Gemisini kurtaran kaptan anlayışı ile her şey para deniliyor. Bu anlayış çürümedir, yozlaşmadır.
Bundan dolayı bir kesim gençler yaşamdan nefret ediyor. İntihar olayları özelikle gençler arasında çoğalıyor.
Belli bir azınlık lüks şatafat içerisinde yaşarken, toplumun çoğunluğu asgari ücret, sosyal yardimla geçiniyor.
Kimse demesin, şöyle kalkindık, böyle kalkındık diye demogoji yapmasın, buna ancak saf zavallı insanlar inanır.
Gerçek bütün çıplaklığıyla ortadadır. Klasik deyimle kral çıplaktır.
Bilimsel veriler olan istastiklere göre Dünya ülkeleri arasında ülke olarak ekonomik sosyal kültürel durumlar açısından geri sıralarda bulunuyoruz.
Gençlerin çoğu başka bir dünya özlemini duyuyor, ama bu felsefi, fiziki bir dünya değil, her alanda gelişmiş çağdaş uygar demokratik batılı ülkeler özlemidir.
Oradaki insanlar genel olarak ekonomik Adalet, hukuk gibi sorunlarını çoktan hal etmişler, çözmüşler. Böyle bir sorunları ve sıkıntıları yoktur
Batılı ülke insanları daha çok insan varoluşuyla felsefe ile ilgileniyor, Sanatla edebiyatla uğraşıyorlar.
Biz ise bundan çok uzağız demeye dilim varmıyor. Biraz uzağız diyelim.
Insanların ilerlemeleri ancak alt ve üst kategorilerinin gercekleşmesiyle orantılı ve mümkündür.
Bu durumu Amerikalı ünlü psikolog Abraham Maslov (1908-1970) insanın 5 temel ihtiyacı olduğunu söyleyerek kanıtlıyor.
1. Fizyolojik ihtiyaçlar. 2. Güvenlik ihtiyacı. 3. Sosyal ihtiyaçlar. 4. Başarı ve saygınlık ihtiyacı. 5. Kendini gerçekleştirme ihtiyacı.
İşte bu bilimsel saptamayı kabul edersek özelde Türkiye toplumu genelde doğu veya müslüman toplumlar çoğunlukla daha henüz bu pramidin ilk veya ikinci basamağında bulunuyor. Acı ama gerçek.
Yaşanabilir bir dünyanın bir çok koşullu vardır. Bunların en önemlisi en önde geleni adalet hak ve hukuktur.
Ekleme
Tarihi: 27 Ağustos 2025 -Çarşamba
BIR YER BULALIM DÜNYADAN UZAK
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.