NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

BAHAR GELDİ ÇİÇEKLER SOLMASIN

Evren ve Dünya şaşılacak bir denge düzen içersin de eskilerin deyimiyle çarkı felek durmadan dönüyor. Mevsimler geliyor geçiyor değişiyor. Her mevsimin ayrı bir güzelliği olduğu gibi herhalde bir gerekliliği de var. Yaratan yaratıcı güç her şeyi en ince noktasına teferruatına kadar bir nizam intizam içerisinde tasarlayarak yaratmış. Allah dostları Düşünürler sanatçılar bu büyük ilahi sanat üzerinde düşünmüşler tefekkür etmişler, nice önemli kitaplar yazmışlar. Ama Bu doğal sanatın tabir caizse en büyük gösterisi tablosu veya sanat eseri diyelim, bahar mevsimidir desek doğrudur. Diğer adı ilkbahar Bizlere Yeniden yaşamı yeniden doğuşu hayatı tasvir eder. Tıpkı Sonbahar 'da bitkilerin kuruması yaprakların dökülmesi ölümü tasvir ettiği gibi. Mevsimler bir anlamda yaratıcı bir güç tarafından bilen anlayan insanlara öğüt veriyor, ders veriyor. Zaten kur 'ani Kerim de bir çok ayette insanlara bu dünya nasıl yaratıldı diye düşünün ve iyilik yapın kötülükten kaçının der. Ustad Bediüzaman Saidi Nursi kutsal kitabı Tefsir ederek mevsimlerin birer derin anlam taşıdığını tadına doyulmaz bir şekilde anlatır. Özelikle bahar ayının olağanüstü bir güzellik olduğunu dört yüz bin nebatat çiçek'ın kuruduktan sonra bahar gelince tekrar açtığını bu durumun Lisanı hal ile öldükten sonra dirilmenin ahirette dirilişin veciz misalini verdiğini belirtir. Ama maalesef insanoğlunun çoğu bundan ibret almaz. İnsanlık çağımızda kapitalist sistemde adeta manevi bir çaresizlik, çoraklık, boşluk içinde yaşar gibi. Doymak bilmez bir şekilde Para peşinde koşuyor. Bu alemin geçici olduğunu ölümün olduğunu gerçek olarak Düşünmüyor. Kendi kendini aldatıyor. Zira para her şey değil her şeyi hal etmiyor. Maddeye, teknolojiye bağlılık insanı kendisine çevreye Dünya'ya yabancılaştırma sürecine girmiş. Bunun sonucunda ekolojik denge bozulmuş. Maddi güç hırs uğruna doğa tahrip edilmekte. Karada ve denizlerde Canlılar nicel ve nitel değişim içinde, azalıyor yok oluyor. Sanayi Kimyasal artıkları Dünya'yı kirletmekte bitki çeşitleri azaltmakta ağaçlar kurumakta çiçekler solmaktadır.En kötüsü savaşlar, Daha çok bölgemiz Ortadoğu'da birer acımasız ölüm makineleri olan silahlarla bombalarla insanlar öldürülüyor asıl fidan gibi çiçek gibi gençler çocuklar kuruyor soluyor, Yaşamlarının baharında ölüyor. Dünya bunu seyrediyor çözüm bulmuyor yazıklar olsun. Yurdumuzda ise Neredeyse kırk yıldır devam eden devlet yetkililerinin düşük yoğunlukta savaş dedikleri silahlı hareket 2013 yılında Mit müsteşarı Hakan Fidan İmralı'da Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılmış çatışma hali sona ermişti.Aynı yıl 21 mart ta Diyarbakır'da baharın müjdecisi nevroz alanında yüz binlerce kişi karşısında Türkiye halkına nihai olarak "silahlar sussun fikirler konuşsun" aşamasına gelindiği açıklaması yapıldı. Doğru olanda buydu. Böylece Halk iki bayramı birlikte kutladı. Ne yazık ki sonra çok geçmeden uğursuz eller devreye girerek ülkede yaklaşık üçyıl devam eden bahar havasını bitirdi. Bir nevi kısır döngü tekrar başladı. Ama her şeye rağmen gene umutlu olmak gerek. Çünkü yaşam devam ediyor. Umutsuz yaşanmıyor. Bahar ayı değişim ve yenilenme demek. Bahar Sevinç demek. Bilinmesi gereken silahla sorunlar kalıcı olarak çözülmez sadece ertelenır. Anlamlı olan kutsal olan savaş değil barıştır. Meşru demokratik mücadeledir. Bahar geldi acılar değil sevinç olsun çiçekler solmasın.
Ekleme Tarihi: 22 Mart 2017 - Çarşamba

BAHAR GELDİ ÇİÇEKLER SOLMASIN

Evren ve Dünya şaşılacak bir denge düzen içersin de eskilerin deyimiyle çarkı felek durmadan dönüyor.
Mevsimler geliyor geçiyor değişiyor.
Her mevsimin ayrı bir güzelliği olduğu gibi herhalde bir gerekliliği de var.
Yaratan yaratıcı güç her şeyi en ince noktasına teferruatına kadar bir nizam intizam içerisinde tasarlayarak yaratmış.
Allah dostları Düşünürler sanatçılar bu büyük ilahi sanat üzerinde düşünmüşler tefekkür etmişler, nice önemli kitaplar yazmışlar.
Ama Bu doğal sanatın tabir caizse en büyük gösterisi tablosu veya sanat eseri diyelim, bahar mevsimidir desek doğrudur.
Diğer adı ilkbahar Bizlere Yeniden yaşamı yeniden doğuşu hayatı tasvir eder.
Tıpkı Sonbahar 'da bitkilerin kuruması yaprakların dökülmesi ölümü tasvir ettiği gibi. Mevsimler bir anlamda yaratıcı bir güç tarafından bilen anlayan insanlara öğüt veriyor, ders veriyor.
Zaten kur 'ani Kerim de bir çok ayette insanlara bu dünya nasıl yaratıldı diye düşünün ve iyilik yapın kötülükten kaçının der.
Ustad Bediüzaman Saidi Nursi kutsal kitabı Tefsir ederek mevsimlerin birer derin anlam taşıdığını tadına doyulmaz bir şekilde anlatır.
Özelikle bahar ayının olağanüstü bir güzellik olduğunu dört yüz bin nebatat çiçek'ın kuruduktan sonra bahar gelince tekrar açtığını bu durumun Lisanı hal ile öldükten sonra dirilmenin ahirette dirilişin veciz misalini verdiğini belirtir.
Ama maalesef insanoğlunun çoğu bundan ibret almaz.
İnsanlık çağımızda kapitalist sistemde adeta manevi bir çaresizlik, çoraklık, boşluk içinde yaşar gibi. Doymak bilmez bir şekilde Para peşinde koşuyor.
Bu alemin geçici olduğunu ölümün olduğunu gerçek olarak Düşünmüyor.
Kendi kendini aldatıyor. Zira para her şey değil her şeyi hal etmiyor.
Maddeye, teknolojiye bağlılık insanı kendisine çevreye Dünya'ya yabancılaştırma sürecine girmiş. Bunun sonucunda ekolojik denge bozulmuş. Maddi güç hırs uğruna doğa tahrip edilmekte.
Karada ve denizlerde Canlılar nicel ve nitel değişim içinde, azalıyor yok oluyor.
Sanayi Kimyasal artıkları Dünya'yı kirletmekte bitki çeşitleri azaltmakta ağaçlar kurumakta çiçekler solmaktadır.
En kötüsü savaşlar, Daha çok bölgemiz Ortadoğu'da birer acımasız ölüm makineleri olan silahlarla bombalarla insanlar öldürülüyor asıl fidan gibi çiçek gibi gençler çocuklar kuruyor soluyor, Yaşamlarının baharında ölüyor.
Dünya bunu seyrediyor çözüm bulmuyor yazıklar olsun. Yurdumuzda ise Neredeyse kırk yıldır devam eden devlet yetkililerinin düşük yoğunlukta savaş dedikleri silahlı hareket 2013 yılında Mit müsteşarı Hakan Fidan İmralı'da Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılmış çatışma hali sona ermişti.
Aynı yıl 21 mart ta Diyarbakır'da baharın müjdecisi nevroz alanında yüz binlerce kişi karşısında Türkiye halkına nihai olarak "silahlar sussun fikirler konuşsun" aşamasına gelindiği açıklaması yapıldı.
Doğru olanda buydu. Böylece Halk iki bayramı birlikte kutladı.
Ne yazık ki sonra çok geçmeden uğursuz eller devreye girerek ülkede yaklaşık üçyıl devam eden bahar havasını bitirdi.
Bir nevi kısır döngü tekrar başladı. Ama her şeye rağmen gene umutlu olmak gerek. Çünkü yaşam devam ediyor.
Umutsuz yaşanmıyor. Bahar ayı değişim ve yenilenme demek.
Bahar Sevinç demek.
Bilinmesi gereken silahla sorunlar kalıcı olarak çözülmez sadece ertelenır. Anlamlı olan kutsal olan savaş değil barıştır. Meşru demokratik mücadeledir. Bahar geldi acılar değil sevinç olsun çiçekler solmasın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.