NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

İNSANI ANLAMAK-1

Tarih boyunca ve şimdiye kadar, insanlar doğaüstü güçlere merak saldı. Bu sayede Dünya'nın ve kendilerinin gizlerini sırlarını anlamaya çalıştılar. İnsan evliyadan şeyhten medet ummak istedi. Oysa bu kişilerin bazı farklı yetenekleri olsa da sonuçta kendileri gibi birer insandı. Bir beşerdir. Beşer şaşar. Beşer her şeyi bilmez. Ama çoğumuz bilmeyiz. En büyük mucize en büyük Keramet Allah'ın yarattığı bu alem ve biz insanlarız. Hani denilir ya, Allah'ı bilen kendisini bilir. Kutsal kitapların belirtiği gibi Allah insanı ruhundan üfleyerek yaratmıştır. İnsan kıymetini bilse meleklerden üstündür. Kıymetini bilmedi mi en aşağılık yaratık sayılır. Kur'an böyle belirtir. İnsan bir düşünse Dünya Evren canlı cansız varlıklar, ve kendisi nasıl mükemmel bir denge düzen içersin de yaratılmıştır. Evrenin bu eşsiz tasarımı karşısın da akıl durur, tabir caizse yanar. Tıpkı büyük tasavvuf erbabı Mevlana hazretlerinin dediği gibi “hamdım piştim yandım elhamdülillah". Tabi bu zatı muhterem yüce yaratıcının mükemmelliğini biraz az çok kavradığı halde böyle demek gereğini duymuş. Zira aklımızın yetmediği kavramadığı muazzam bir ilahi sistem var. Her şey deyim yerindeyse ilahi şaşmaz, bir saat gibi düzenli çalışıyor. İşte insanı anlamak, burada güçleşiyor. Çünkü bu mucize sistem karşısında bir kul bir anlamda aciz bir yaratık olmasını kavramak bilmek, gerekirken kendilerine ateist diyen bu yüce gücü kuvveti kudreti tanımayan, inkâr eden insanların olması garip. Gerçekten bana göre tanımamak çok büyük bir çelişki, Acayip bir durum. Neymiş her şey tesadüfen yaratılmış. Nasıl bir tesadüf ki tasviri anlatılması dahi zor olan bu alem nasıl olur da kendiliğinden yaratılır. İşte bu savı ileri süren anlayışı anlamak çok zor. Adeta çocukça bir iddia. Hatta bazı insanlar o kadar ileri gider ki İnkâr etmenin ötesinde, Tarihte kendilerini tanrı kral kabul eden ilan eden, nemrutlar, firavunlar dahi çıkmış. Tarihte olduğunun değişik bir benzeri günümüzde bir anlam da hala geçerli Örneğin bir büyük sermaye sahibi kapitalist, bir medya patronu veya bir parti lideri kendileri belirtmeseler de bu düşünceyi taşıyor hale gelir. Hani denilir ya şeyh uçmasa da müridi kendisini uçurur misali. Bu nedenlerle olsa gerek insanları anlamak zorlaşıyor. Çünkü insanların çoğu kendilerini anlamıyor, bilmiyor. Elbette acayip bir durum anlaşılmıyor. Anlaşılmayan asıl önemli husus inancı olan kişilerin kendileri gibi bu fani son çözümde aciz kişilere haşa adeta tapmaları. Belki heykellerini yapmaları. İçimden vay zavallı insanoğlu vay demek geliyor. Ve ne acıdır gene insanların bir bölümü kendisi gibi bir beşer olan insanlara adeta taparlar. Kral kişiler de bu itaati bekler. İşte insanları anlamak öyle kolay değil. Bir yerde aklın hala çözemediği insan vücudu, biyolojik yapısı. Diğer yanda derya içinde deryayı bilmeyen balık misali büyük bir cehalet. Balık hafızalı insan deyimi belki bu misalle çağırım yaparak söylenmiş, anlamlı bir söz. İnsan çelişkili bir varlıktır. Hem güçlü bir o kadar güçsüz ve aciz. Son model teknoloji tasarlayan akıllı telefondan bilgisayara uzaya uzanan bir bilgi devrimi, yoğunluğu. diğer yanda aynı şekilde belki birbirlerini hiç acımadan yok edebilen, kitle imha silahları. Biz insanlar bir anlamda esrarlı meçhul alem gibi, Bilinen ve bilinmiyen bir doğamız mevcut.  
Ekleme Tarihi: 24 Ocak 2018 - Çarşamba

İNSANI ANLAMAK-1

Tarih boyunca ve şimdiye kadar, insanlar doğaüstü güçlere merak saldı. Bu sayede Dünya'nın ve kendilerinin gizlerini sırlarını anlamaya çalıştılar. İnsan evliyadan şeyhten medet ummak istedi. Oysa bu kişilerin bazı farklı yetenekleri olsa da sonuçta kendileri gibi birer insandı. Bir beşerdir. Beşer şaşar. Beşer her şeyi bilmez. Ama çoğumuz bilmeyiz. En büyük mucize en büyük Keramet Allah'ın yarattığı bu alem ve biz insanlarız. Hani denilir ya, Allah'ı bilen kendisini bilir. Kutsal kitapların belirtiği gibi Allah insanı ruhundan üfleyerek yaratmıştır. İnsan kıymetini bilse meleklerden üstündür. Kıymetini bilmedi mi en aşağılık yaratık sayılır. Kur'an böyle belirtir.

İnsan bir düşünse Dünya Evren canlı cansız varlıklar, ve kendisi nasıl mükemmel bir denge düzen içersin de yaratılmıştır. Evrenin bu eşsiz tasarımı karşısın da akıl durur, tabir caizse yanar. Tıpkı büyük tasavvuf erbabı Mevlana hazretlerinin dediği gibi “hamdım piştim yandım elhamdülillah". Tabi bu zatı muhterem yüce yaratıcının mükemmelliğini biraz az çok kavradığı halde böyle demek gereğini duymuş. Zira aklımızın yetmediği kavramadığı muazzam bir ilahi sistem var. Her şey deyim yerindeyse ilahi şaşmaz, bir saat gibi düzenli çalışıyor. İşte insanı anlamak, burada güçleşiyor. Çünkü bu mucize sistem karşısında bir kul bir anlamda aciz bir yaratık olmasını kavramak bilmek, gerekirken kendilerine ateist diyen bu yüce gücü kuvveti kudreti tanımayan, inkâr eden insanların olması garip. Gerçekten bana göre tanımamak çok büyük bir çelişki, Acayip bir durum. Neymiş her şey tesadüfen yaratılmış. Nasıl bir tesadüf ki tasviri anlatılması dahi zor olan bu alem nasıl olur da kendiliğinden yaratılır. İşte bu savı ileri süren anlayışı anlamak çok zor. Adeta çocukça bir iddia.

Hatta bazı insanlar o kadar ileri gider ki İnkâr etmenin ötesinde, Tarihte kendilerini tanrı kral kabul eden ilan eden, nemrutlar, firavunlar dahi çıkmış. Tarihte olduğunun değişik bir benzeri günümüzde bir anlam da hala geçerli Örneğin bir büyük sermaye sahibi kapitalist, bir medya patronu veya bir parti lideri kendileri belirtmeseler de bu düşünceyi taşıyor hale gelir. Hani denilir ya şeyh uçmasa da müridi kendisini uçurur misali. Bu nedenlerle olsa gerek insanları anlamak zorlaşıyor. Çünkü insanların çoğu kendilerini anlamıyor, bilmiyor. Elbette acayip bir durum anlaşılmıyor. Anlaşılmayan asıl önemli husus inancı olan kişilerin kendileri gibi bu fani son çözümde aciz kişilere haşa adeta tapmaları. Belki heykellerini yapmaları. İçimden vay zavallı insanoğlu vay demek geliyor. Ve ne acıdır gene insanların bir bölümü kendisi gibi bir beşer olan insanlara adeta taparlar. Kral kişiler de bu itaati bekler. İşte insanları anlamak öyle kolay değil. Bir yerde aklın hala çözemediği insan vücudu, biyolojik yapısı. Diğer yanda derya içinde deryayı bilmeyen balık misali büyük bir cehalet. Balık hafızalı insan deyimi belki bu misalle çağırım yaparak söylenmiş, anlamlı bir söz. İnsan çelişkili bir varlıktır. Hem güçlü bir o kadar güçsüz ve aciz. Son model teknoloji tasarlayan akıllı telefondan bilgisayara uzaya uzanan bir bilgi devrimi, yoğunluğu. diğer yanda aynı şekilde belki birbirlerini hiç acımadan yok edebilen, kitle imha silahları. Biz insanlar bir anlamda esrarlı meçhul alem gibi, Bilinen ve bilinmiyen bir doğamız mevcut.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.