Türkiye’nin en genç şehri Şanlıurfa, gençliğin enerjisini taşıyan bir şehir olmasına rağmen, bu enerjiyi sahaya ve özellikle de futbola ne kadar doğru yansıtabiliyor, tartışılır. Ne yazık ki bu hayaller, çoğu zaman sistemsizliğe, ilgisizliğe ve günü kurtarmaya odaklı politikaların gölgesinde soluyor.
Şanlıurfaspor her sezon “şampiyonluk parolası” ile yola çıkıyor. Milyonlar harcanıyor, transferler yapılıyor, kamp üstüne kamp... Ancak sonunda ya hayal kırıklığı yaşanıyor ya da geçici başarılarla yetiniliyor. Oysa sürdürülebilir başarı, günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir anlayışla mümkündür. İşte bu noktada "alt yapı" kelimesinin altını kalın harflerle çizmek gerekiyor.
GİRAY KÜÇÜK DÖNEMİ VE UMUT VEREN ADIMLAR
Geçtiğimiz sezon, Giray Küçük yönetiminde alt yapıda atılan bazı somut adımlar, bu alanda neler yapılabileceğine dair umut vericiydi. 6 genç futbolcunun profesyonel kadroya katılması azımsanacak bir gelişme değil. Bugün bu gençlerden 3’ü Şanlıurfaspor formasını terletiyor. Ancak bu yeterli mi? Elbette hayır.
ALT YAPI SADECE OYUNCU YETİŞTİRME YERİ DEĞİLDİR
Alt yapı denildiğinde sadece genç oyuncuları A takıma çıkarmak düşünülmemeli. Alt yapı, aynı zamanda bir kimlik inşa etme, aidiyet oluşturma ve ekonomik sürdürülebilirliği sağlama aracıdır. Avrupa’nın büyük kulüpleri, alt yapıdan gelen oyuncularla hem sportif başarı yakalıyor hem de büyük transfer gelirleri elde ediyor. Şanlıurfaspor ise her sezon transfere milyonlar harcarken, kendi bağrından çıkan yetenekleri yeterince değerlendirmiyor.
MADDİ VE MANEVİ DESTEK ŞART
Alt yapı sadece manevi değil, maddi anlamda da desteklenmeli. Oyuncuların beslenmesinden eğitimine, antrenman sahalarının kalitesinden psikolojik danışmanlığa kadar her detay düşünülmeli. Gençlerin sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da bu yola hazırlanması gerekiyor. Alt yapı tesisleri yenilenmeli, uzman teknik kadrolar istihdam edilmeli ve oyuncuların gelişimi sistemli şekilde izlenmeli.
GÜNÜ DEĞİL, GELECEĞİ KAZANALIM
Şanlıurfaspor yönetimi şunu unutmamalı: Bir sezonda şampiyon olabilirsiniz, ama o başarıyı kalıcı hale getirecek olan şey sağlam temeller üzerine kurulu bir sistemdir. Bugün milyonlarca lira harcanarak alınan futbolcular, yarın yok olabilir. Ama kendi yetiştirdiğiniz bir futbolcu, sadece sahada değil, kulübün ruhunda da iz bırakır.
Yapılacak çok iş, atılacak çok adım var. Şanlıurfaspor, bu şehrin umudu olmaya devam edecekse, önce kendi evlatlarına sahip çıkmalı. Alt yapı bir seçenek değil, zorunluluktur. Günü değil, geleceği kazanmak istiyorsak, işe temelden başlamalıyız.
“Bir oyuncuya milyon verirken, neden bir genci milyonluk değere ulaştırmayalım?” sorusunu kendimize sormanın vakti geldi de geçiyor.